Hatırlanacağı üzere 10 Aralık 2016 günü Beşiktaş- Bursaspor maçının hemen akabinde Bursaspor taraftarı tahliye olduktan sonra çevik kuvvet ekiplerimizin toplanma yerinde, saat 22.29'da bomba yüklü bir araç, PKK terör örgütünün bir uzantısı olan TAK terör örgütü tarafından patlatılmış ve 30 emniyet görevlisi ve 8 sivil şehit olmuştur. Bu menfur saldırı sonrasında yüz elli civarında vatandaşımız da yaralanmıştır.
Turkuvaz Atv Televizyon Prodüksiyon Anonim Şirketi unvanı ile yayın yapmakta olan A Spor logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 11/12/2016 tarihinde saat 19:49'dan itibaren "Devre Arası" adlı bir spor programı yayınlanmıştır. Serkan KORKMAZ ve Erman TOROĞLU tarafından sunulan programda yoğun olarak, bir gün önce Beşiktaş futbol takımının stadına yakın bir bölgede meydana gelen terör saldırısı üzerine konuşulmuştur. Bu hain terör saldırısının Beşiktaş stadında oynanan maçın çıkışında olması ve özellikle o bölgede güvenliği sağlamakla görevli çevik kuvvet polislerine yönelik yapılması nedeniyle, doğal olarak hemen ertesi günkü spor programında bu konunun ele alınmış ve yorumlanmıştır. Program yorumcusu Erman TOROĞLU konuşmasına başlarken şu ifadeleri kullanmıştır:
"....Bu farklı bir boyut. Bu akşam bu görüntüler olacak hocam, bu akşam goldü, fauldü, yok endirekt vuruş, hakem bunu yaptı falan, ben bu akşam konuşacağımı pek zannetmiyorum. Benden beklemesin kimse. Maç yorumu falan yapmayı benden kimse beklemesin. Başka yorumlar yapalım. Ben Ankara'da büyüdüğüm için çok senaryolar gördüm. Yalnız tabi bu bombayı atanlar değil, bu bombayı attıran o... çocukları nerde" ifadesini kullanmasının hemen ardından Serkan KORMAZ müdahale ederek "Aman hocam yani" şeklinde ifadelerle hem şaşkınlığını hem de tepkisini ortaya koymuştur. Bunun hemen ardından Erman TOROĞLU kullandığı ifadenin yanlışlığını anlayarak "Afedersiniz" şeklinde özür dilemiş ve konuşmasını "Esas yukarıdakiler, arkadakiler yani esas büyükler, yoksa bu bombayı atanlar da maşa" şeklinde sürdürmüştür. Bu cümlenin ardından program sunucusu Serkan KORKMAZ yeniden söze girmiş ve "yani özür dileriz tabi canlı yayında böyle bir şey olduğu için" ifadeleriyle özür dilemiş, bunun üzerine Erman TOROĞLU da yeniden "özür dilerim" diyerek üzüntüsünü dile getirmiştir.
Bu olayın vuku bulmasından altı ay sonra İstanbul Mv. Barış YARKADAŞ’ın 07/06/2017 tarih ve 15996 sayılı şikayet başvurusu üzerine yayına inceleme başlatılmıştır. Bu şikâyet üzerine 11.08.2017 tarihinde tanzim edilen, uzman tarafından müeyyide önerilen, ilgili Daire Başkanlığı tarafından ise müeyyide önerilmeyen rapor, 6 Şubat 2018 tarihli 2018/6 sayılı Kurul gündeminde görüşülmüş ve oy çokluğu ile bu ifadelerin 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinde ifade edilen "Türkçenin, özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez." hükmüne aykırı olduğu nedeniyle müeyyide uygulanasına karar verilmiştir.
Mevzuatımız yayınlarda dilin argo ve kaba kullanımını yasaklamıştır. Sadece bir Üst Kurul üyesi olarak değil, bir vatandaş olarak bir baba olarak benim de ekranlarda yer almaması gereken söz ve ifadeleri kabul edebilmem mümkün değildir. Ancak özellikle terör olayları gibi ülkemizin tamamını ilgilendiren bir konu üzerine inceleme yapılırken diğer şartlar da göz önüne alınmak zorundadır. Bu durumlarda salt bir mevzuat uygulayıcı durumda olmak yanıltıcı olabilmektedir. İlgili uzman raporu ve Daire görüşü dikkatle incelendiğinde söz konusu ifadelerin bir terör eyleminin ardından o andaki psikoloji ile söylendiği, program sunucusunun konuğunu uyardığı ve programın tekrar bölümlerinde yukarıda bahsi geçen ifadelerin yayından çıkarıldığı göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu yayın için müeyyide uygulanmasına karar verilen çoğunluk görüşüne katılmadım. Yayın kuruluşu, programın tekrar yayınında bu ifadeleri çıkarmış ve sorumlu bir yayıncılık örneği sergilemiştir. Bunun yanı sıra Ülkemizin içinde bulunduğu terör ile mücadele şartları göz önünde alındığında, ilgili raporun görüşüldüğü tarihlerde kahraman ordumuz Afrin’de PKK ve DAEŞ terör örgütlerine amansız bir mücadeleye girişmiş ve onlarca şehit verilmiştir. Böyle bir atmosferde, canlı yayında eli kanlı PKK terör örgütüne hitaben söylenmiş ancak hemen akabinde halkımızdan özür dilenmiştir.
Bu itibarla şikayete konu olan yayın kuruluşuna yaptırım uygulanmasının isabetli olmadığı düşünce ve kanaatiyle alınan karara katılmıyorum.