İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 30.03.2018 tarih ve 180 sayılı yazısına konu FOX logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 10.03.2018 tarihinde saat 20:44’de yayınladığı "Adı: Zehra” isimli dizi film yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, FOX logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşta, 10.03.2018 tarihinde saat 20:44:17'de ve tekrarının 17.03.2018 tarihinde saat 14:26:30'da yayınlanan "Adı: Zehra” isimli dizi filmde, “- Yürü, yürü. Demek arkamdan iş çevirmek ha. Demek bana oyun oynayıp gidip oraya o k...e kızınla buluşmak ha. Yürü, yürü lan seninle yukarıda hesaplaşacağız, yürü.- Bey abi ne oluyor?- Sanane ulan.- Ayıp oluyor ama.- Ne ayıbı lan? Karı benim karım değil mi? İstediğimi yaparım. Bana bak, işine bak, canını yakarım ha. Yürü lan, yürü, yürü, yürü ulan, yürü yürü.- Yürü. Ya o k...e kızının nerede olduğunu bana paşa paşa söyleyeceksin ya da seni ölmekten beter edeceğim lan, ölmekten beter edeceğim, beter. Anladın mı beni? Şimdi söyle bakalım, kızın nerede, ha?- Bilmiyorum,- Bilmiyormuş! Demek bilmiyorsun ha? Demek az önce buluştuğun kızının nerede olduğunu bilmiyorsun ha, öyle mi?- Bilmiyorum.- Bana bak. Sana şimdi güzellikle soruyorum. Cevap ver bakayım. Kızın nerede?- Bilmiyorum, bilmiyorum. Bilmiyorum.- Bilmiyor musun?- Bilmiyorum.- Bana hala yalan mı söylüyorsun lan? Söyle bana, kızın nerede? Kaçtığı günden beri biliyorsun onun nerede olduğunu. İlk günden beri konuşuyorsun onunla. Söyle. Konuşuyorsun değil mi onunla lan? Değil mi lan? Söyle. Zehra nerede lan, nerede? Nerede? Söyleyeceksin lan. Hadi soruyorum, söyle. Zehra nerede? İlk günden beri biliyordun değil mi lan yerini? Konuşuyordun değil mi lan o k...e kızınla? Konuşacaksın lan, konuşacaksın. Yerini söyleyeceksin.” sahnenin devamında kadın yüzü, kolları mor şekilde yerde yatmaktadır. Kocasına kendisini öldürmesi için yalvarır ve kocası yine onu kemerle dövmeye devam eder. İlgili sahnede şu ifadeler kullanılır: - İsmail ne olur öldür beni. Bak sen de kurtulursun ben de. Ne olur öldür beni.- Yok öyle yağma, yok. Şermin Hanım, yok öyle yağma. Öyle kolay ölüm yok sana. Önce kızını bulacağım, senin gözlerinin önünde geberteceğim onu. Sonra... Yani anlayacağın sana daha sıra var. Şimdi söyle bana, kızın nerede, ha? Zehra nerede?- Bilmiyorum.- Söyleyeceksin lan, söyleyeceksin. Eninde sonunda söyleyeceksin. Söyle, kızın nerede? Kızın nerede? Konuşana kadar yiyeceksin ulan bu dayağı. Kızın nerede? Allah'ın belası. Konuş ulan! Konuş. Kızın nerede? Nerede kızın, nerede? Zehra nerede? Konuş. Söyleyene kadar yiyeceksin ulan bu dayağı. Zehra nerede? Nerede? Nerede?-“ İlerleyen sahnede ise Komiser Şermin'e kocasından şikayetçi olup olmadığını sorar. Şermin şikayetçi olmaz ve komiserin odasından çıktığında yine kocası tarafından polislerin içinde tehdit edilir: Söyle bakalım abla. Kocanla oğlundan şikayetçi misin? Eğer şikayetçiyim dersen onları içeri alırız. Cezalarını çekerler. Sana da hiçbir şey yapamazlar. Hemen yarın mahkemeye çıkarlar.- Sonra?- İşte mahkeme ne ceza verirse.- Şikayetçi değilim.- Nasıl? Seni ne hale getirmişler. Sana bu yaptıklarını yanlarına kar mı bırakacaksın? Eğer korktuğundan böyle söylüyorsan korkma. Devlet seni korur. - Korkmuyorum. Şikayetçi de değilim.- Peki. Madem öyle diyorsun. Ama ben yine de onları bu gece içeride tutacağım. Sen de sabaha kadar düşün taşın. Eğer fikrini değiştirirsen gel bana söyle...- Ulan (küfür), ulan (küfür) , ulan Şermin! Ulan Şermin! Ulan Şermin! - Daha fazla olay çıkarma.- Ulan benden böyle kurtulacağını mı sandın ulan? Ulan elbet çıkacağım buradan, elbet çıkacağım. Seni de, o namussuz kızını da bulacağım ulan. Bulacağım. Şermin, duydun mu ulan beni? Bulacağım. Şermin, elbet bulacağım seni. Anladın mı beni? Kaçamazsın benden. Şermin!" şeklinde ifadelere yer verildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, 6284 sayılı Ailenin korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun 20 Mart 2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yine Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı (2016-2020) hazırlanmıştır. Yine bu alanda uluslararası düzenleme olan Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ne (CEDAW) Türkiye de taraftır. İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi de Türkiye'nin imzaladığı yaptırım gücü olan bir sözleşmedir. Ancak bu yasal düzenlemeler kadar düzenlemelerin etkin uygulanışı, toplumda bilinç oluşturarak farkındalığın sağlanması önem taşımaktadır.
İhlale konu dizi filmde, annenin kemerle dövüldüğü iki sahne de gerilim müziği verilerek, ilgili sahnelerde kadının dayaktan yerde yatmakta ve kocasından kendisini öldürmesini istediği, dayak yiyen annenin oğlunun da kapıda nöbet tutarak annesinin dövülmesine aracılık ettiği, kemerle dövme sahnesinin oldukça uzun tutularak iki ayrı sahnede toplam 6 dk. süreyle gösterildiği tespit edilmiştir. Söz konusu dizide annenin kocasından şikayetçi olmaması, karakolda polislerin içinde kocası tarafından tehdit edilmesi, polise ihbar eden gazetecinin Zehra'nın abisi tarafından öldürülmesi kadına şiddetle mücadele konusunda olumsuz mesajlar içermekte olup, dolayısıyla senaryoda olsa; dizide verilen mesajların bilinç düzeyi gelişmemiş, saldırgan tutum içindeki bireyleri etkilemektedir. Şiddetin, özellikle kadına yönelik şiddetin bir sorun olduğu ülkemizde, dizide kadının kocası tarafından kemerle dövülerek cezalandırıldığı bir sahnenin olması, şiddet yöntemini göstererek model oluşturmaktadır.
Yine kadına yönelik "karı benim değil mi, istediğimi yaparım" şeklindeki söylemlerin şiddeti meşrulaştırdığı, kadını ikinci sınıf insan olarak, erkeğe ait bir eşya gibi yansıtan bu tür söylemlerin toplumsal cinsiyet eşitliğine ters olduğu, kadına yönelik şiddetin sadece kadınları ilgilendiren bir sorun olmayıp tüm toplumu ilgilendiren bir sorun olduğu, söz konusu dizide yer alan kadına şiddet sahneleriyle ilgili RTÜK iletişim merkezine çok sayıda şikayet geldiği hususu da birlikte değerlendirildiğinde; geniş kitlelere hitap eden yayıncı kuruluşun bu duruma müsaade ederek kamusal sorumluluk anlayışıyla hareket etmediği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (s) bendinde yer alan; "Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez" ilkesinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (s) bendinin ihlali nedeniyle; Kanun’un 32’inci maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca, ihlalin ağırlığı, ihlalin mahiyeti, anılan madde ile korunmak istenen kamusal menfaat göz önünde bulundurularak, kuruluşa %2 oranında idari para cezası uygulanmasına karar verilmesi takdir edilmiştir.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (s) bendinde yer alan; "Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez" ilkesinin ihlali nedeniyle;
6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bu Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (f), (g), (ğ), (h), (n), (ö), (s), (ş) ve (t) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine ve aynı maddenin dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz. Ayrıca, idarî tedbir olarak, ihlale konu programın yayınının beş keze kadar durdurulmasına, isteğe bağlı yayın hizmetlerinde ihlale konu programın katalogdan çıkarılmasına karar verilir. İhlalin mahiyeti göz önünde bulundurularak, bu fıkra hükümlerine göre idarî para cezası ile birlikte idarî tedbire karar verilebileceği gibi, sadece idarî para cezasına veya tedbire de karar verilebilir.” hükmü uyarınca, idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Şubat 2018 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 29.471.303,08 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde iki oranı (%2) 589.426,00 TL İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “ (…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir.” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Üst Kurul Başkan Vekili Esat ÇIPLAK ile Üst Kurul Üyesi İsmet DEMİRDÖĞEN ve İlhan TAŞCI’nın karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 03.04.2018 gün 14 sayılı toplantıda aldığı 14 no.lu karara karşı oy yazısı.
İsmet Özdal DEMİRDÖĞEN Şerhidir.
Üst Kurulun 03.04.2018 gün 14 sayılı toplantıda aldığı 14 no.lu karara karşı oy yazısı.
Esat ÇIPLAK Şerhidir.
Üst Kurul’un 03.04.2018 tarih ve 14 sayılı toplantısında alınan 14 no.lu karara karşı oy yazısı.
İlhan TAŞCI Şerhidir.