İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 27.06.2018 tarih ve 439 sayılı yazısına konu TGRT HABER logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 18.06.2018 ve 21.06.2018 tarihlerinde saat 21:03 ve 21:21’de yayınladığı “Medya Kritik Seçim” adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, TGRT HABER logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluş tarafından 18.06.2018 ve 21.06.2018 tarihlerinde 21:03 ve 21:21 saatlerinde canlı olarak yayınlanan “Medya Kritik Seçim” adlı programın 18.06.2018 tarihli bölümünde; “Şiiri okursam bipleyebiliyor musunuz beni? Bunu niçin söylüyorum çok müstehcen ifadeleri ben okursam biplesinler diye, o zaman okumayacağım yani atlayarak okuyacağım… Şimdi 'Kadın Kokusu’ diye bir şiir yazmış artık onu okumayayım. Okursam fena olacak(şiirden bazı alıntılar atlanarak okunuyor -:…Bir de bunun şimdi yargılandığı, üzeri örtüldü bir taciz davası var. O dosya normal birinde olsa ülkeyi yıkarlar….Taciz edildiğini iddia eden kadın CHP’li. Bu çıktı mesajlar açık, bak içeriğini ben söyleyemiyorum bile çok ayıp. Şimdi bu kadar bariz taciz bilmem ne etmiş, mahkemeye taşınmış, para önermiş olayı örtmek için,…Siz demek ki hepinizi taciz etse CHP’liler onu da görmeyeceksiniz.- Fezlekede her şey bütün çıplaklığıyla belli. M. İ.’nin attığı mesajlar, o açık saçık mesajlar hakikaten insanın yüzünü kızartacak mesajlar ve olan biteni okuduğumuzda M. İ.’nin tam gerçekten bir kadını taciz etti. Bu kadın CHP Kadın Kolları Üyesi Kızının okulda öğretmeninden dayak yediği için bir çaresizlik içine düşüyor. Meclis Milli Eğitim Komisyonunda o sırada görevli olan M. İ. ile konuşuyor. M. İ. de ona yardım ediyor. Fakat M. İ. bunu kahve içmeye davet ediyor, kadın gönül borcuyla gidiyor. Sonra bir daha davet ediyor, sonra bir daha davet ediyor, Fakat 2009’da bir gün kasım ayında Yalova’dan dönerken buna çok açık saçık buna bir mesaj atıyor. Kadın bunu tersliyor, kadın da bunu gidiyor savcılığa şikâyet ediyor. F. B.mesajları gösteriyor. Savcılık da bir vekil olduğu için bir fezleke düzenliyor. Bu fezleke mecliste duruyor o sırada M. İ. ben istifa ederim, dokunulmazlığım kaldırılsın filan diye efelik taslıyor. B. A. ona o zaman çok ağır bir ders veriyor…O ders gibi konuşmayı şimdi ekranlarınıza getiriyoruz-:…Dünyanın her yerinde siyasilerin böyle bir olayla karşılaştıklarında alacakları durum belli. Geçmişinde böyle biri olan biri bir de Cumhurbaşkanı adayı olabilir. Size dokunmuyor bu yani?- Bütün o açık saçık mesajları var, kadını nasıl taciz ettiği var. Aynen B. A.’ın dediği gibi o oturdukları kırmızı koltukların, E. Ü. T. var ve E. Ü. T. nasıl mahcup, nasıl utangaç, nasıl gerçekten rahatsız olmuş durumda. Yanında bir kadın tacizcisi olarak suçlanan bir kişi var çünkü orada…Yani bak buradan okuyorum, tarihleri veriyor,….takip ediyor, birbirleriyle konuşmalar var ve savcının düzenlediği fezlekede tam dört tane şahit var. Dört tane şahit de F. B.’nün lehinde şahitlik ediyor ve bu mesajların fotoğrafları çekilmiş durumda...-Ben şunu da merak ediyorum Cem, sayın Ü. İ., M. İ.’nin saygıdeğer eşi. Mezhebi bu kadar geniş mi? Nasıl bunu hazmedebiliyor? Yani kadınlık onuru çok önemlidir hakikaten. Yani M. İ.’nin bu taciz olayını nasıl sindirebildi ve nasıl hazmedebildi? Ben bunu çok merak ediyorum. Yani niçin bir şey söylemiyor? Yani Cumhurbaşkanı eşi olabileceğini hayal etmek bütün bunları yutmayı ve hazmetmeyi mi beraberinde getiriyor? Ben bunu çok merak ediyorum…-Yani şu şiirdeki, ömrümün yarısı ve sen tanıyamadığım birinin karısı” dizelerindeki öznenin kendisi olduğunu zannetmiyor herhalde .. Hanım değil mi?....- 26.06.2018 tarihli bölümünde, “...çapkınlığından bana ne, karısı düşünsün. Karısı da bunu çapkınlık olarak addediyor olmalı ki, … Hanım, biz bunu diyor kendi aramızda, ben bunu yazdım ya '… Hanım vicdanınız elveriyor mu?' diye. Meğerse bunu demiş daha önceden. Biz bunu kendi aramızda kritize ediyoruz diye. Oh yaladım, yuttum, hazmettim. Oh ne güzel kocam beni aldattı, tacizde de bulundu diyebilirsin ama mesele bu değil … Hanım. Ben buradan sesleniyorum … Hanım'a, bir kadına, bir hem cinsinize kocanız beyefendi tacizde bulundu. İddia bu. Siz bir kadın olarak bunu hazmedebiliyor musunuz? Mesele bu, mesele sizin aldatılmanız değil.” şeklinde ifadelere yer verildiği görülmüştür.
İhlale konu söz konusu programda, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İNCE ile ilgili yargıya intikal etmiş bir davaya atıfta bulunularak, konunun kişilerin özel ve aile hayatları üzerinden Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İNCE'nin eşi hakkında kullanılan “Ben şunu da merak ediyorum Cem, sayın Ü. İ., Muharrem İnce’nin saygıdeğer eşi. Mezhebi bu kadar geniş mi? Nasıl bunu hazmedebiliyor? Yani kadınlık onuru çok önemlidir hakikaten. Yani Muharrem İnce’nin bu taciz olayını nasıl sindirebildi ve nasıl hazmedebildi? Ben bunu çok merak ediyorum. Yani niçin bir şey söylemiyor? Yani Cumhurbaşkanı eşi olabileceğini hayal etmek bütün bunları yutmayı ve hazmetmeyi mi beraberinde getiriyor? Ben bunu çok merak ediyorum..." Oh yaladım, yuttum, hazmettim. Oh ne güzel kocam beni aldattı, tacizde de bulundu diyebilirsin ama mesele bu değil Ü. Hanım. Ben buradan sesleniyorum Ü. Hanım'a, bir kadına, bir hem cinsinize kocanız beyefendi tacizde bulundu. İddia bu. Siz bir kadın olarak bunu hazmedebiliyor musunuz? Mesele bu, mesele sizin aldatılmanız değil.” şeklindeki ifadelerin insan onurunu kırıcı, küçük düşürücü ve aşağılayıcı ifadeler olduğu, bu nedenle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin ihlal edildiği kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan; "İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8 inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. …” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Mayıs 2018 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 2.475.322,23 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde bir oranı (%1) 24.753,00 TL İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “ (…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir. …” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.