İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 26.07.2018 tarih ve 493 sayılı yazısına konu KANAL D logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 30.05.2018, 14.06.2018, 18.06.2018, 19.06.2018, 20.06.2018 ve 22.06.2018 tarihlerinde yayınlanan “Gelinim Mutfakta” adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
KANAL D logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluş tarafından 30.05.2018, 14.06.2018, 18.06.2018, 19.06.2018, 20.06.2018 ve 22.06.2018 tarihlerinde "Genel İzleyici" koruyucu sembolüyle yayınlanan “Gelinim Mutfakta” adlı programın, 30.05.2018 tarihli bölümünde geçen diyaloglarda;- “saat 12:53:50..Diğerlerinden daha güzel olan bir tabağa neden 1 veriyorsunuz ya? - Sen benim verdiklerimi mi sorguluyorsun? Beni mi sorguluyorsun? Be ğe ne me dim tamam mı?- Sorgularım. O zaman söylediğiniz şeyin arkasında duracaksınız.- Beğenmedim. Arkasında durmuyorum önünde duruyorum bi itirazın var mı? ... Beni çileden çıkarma. Beynimi aldırma benim.-(saat 14:15:40) Burada avazın çıktığı kadar bağırıyordun. İlk tabakta hemen lezzeti buldun gelinine 5 verdin. Bu türbinlere oynamak mı değil mi? Bana bunu izah et.- Ben türbinlere oynamıyorum.- Sen Suna Hanım, bir saniye, el vurarak benim gelinimle konuşamazsınız haddinizi bilin, kendinize gelin.- Konuşurum.- İstediğime istediğim puanı veririm ve kimse ona karışamaz. Canım öyle istedi. Canım nasıl isterse..., (saat 14:29:21)- Biz sizi gelin diye aldık. Getirip duvara asmaya almadık ya. Mecbur hizmet etmeye aldık. - ...'Biz onları neden aldık duvara süs aldık' kelimesini kesinlikle kabul etmiyorum.- Biz eskiden kaynatamızın ayaklarını yıkıyorduk. Siz bizim kaç kere yıkadınız?- Hüsne hanımın bi lafına çok takıldım ben. Diyor ki: 'Ben üzerim ama o beni üzemez' ne demek ya ...- Ama ben onun büyüğüyüm. Ben ona söyleyebilirim ama o bana söyleyemez.., 14.06.2018 tarihli bölümde; (saat 14.18.40) “- Bu Özlem'le Bilge arasında ipler bir gerildi, bayağı bir gerildi. Ayy neler oluyor? Bakalım.- ...Ne alakası var ya saçma sapan konuşuyorsun!- Ya senin söylediğinin ne alakası varsa...- Önce kes sesini, sesini yükseltme bana. Kes sesini!-Bana kes sesini diyemezsin ya...- Keseceksin sesini.- Kesmeyeceğim. - Boş konuşma. - Başak yakarım içeride seni... Ben şimdi içerden napıcam... Ben bi uğraşacam Başakla, aklı başına gelecek...- Benim gelinime ders veremezsin. Kimsin sen ya?,.18.06.2018 tarihli bölümde; (saat 14.00:58) “- Niye susuyorum ya ben.- Sen bi sus Özlem. Sen sus. Ben açıklamayı kayınvalidenden bekliyorum. Duydun mu? Sen susacaksın... - Yaa senin kafan basmıyo mu yaa?- Şşş onun kafası çok iyi basıyor. Sen kendi kafana bak.”, 19.06.2018 tarihli bölümde; (saat 14.05.49) “- Hangi açıdan en olmamış?- Konuşma ya konuşma.- Napıyosun sen ya? Sen bi kendine gel ya. Ne bu, bu ne? (Bağırarak elini masaya vurup, Özlem'in elini neden masaya vurduğunu sorgular.) - Haksızlık, haksızlık...(Hiddetle bağırır)- Ya bi yürü git ya.- "Buldum verdim, buldum verdim", bu ne ya!, “20.06.2018 tarihli bölümde; (saat 14.01.20)“ - Vik vik ordan konuşuyorsun ya. Duymuyorum seni ya, duymuyorum ya sus sus. Susar mısın? Ya duymuyorum seni vik vik vik ordan konuşuyorsun ya, cır cır cır.- Sen nasıl konuşuyorsun?- Sana da haddini bildireceğim ben, merak etme sen.- Bir alarak bildiriyorum ben zaten.- Bildireceğim ben sana haddini. Tabi diğerinden beş aldın ya!!..", “22.06.2018 tarihli bölümde de; yine yüksek ses tonu ile Özlem ve Başak arasındaki tartışmanın devam ettiği, ve tartışmaya diğer yarışmacıların da katıldığı, programın genel olarak bu çerçevede seyretmesine ise, sunucunun gerekli müdahalede bulunmadığı görülmüştür.
Bilindiği üzere, günümüzün en etkili eğitim ve propaganda aracı olan medya, çocuğun sosyalleşmesinde de en etkin bir araç konumundadır. Medyanın en çok etkileme gücü ise, görselliği nedeniyle televizyon olarak bilinmektedir. Televizyon hareket, renk ve ışığı birleştirerek ilgi çekmekte; birden fazla duyguya yöneldiği için de etkisi artmaktadır. Çocuğun dış dünyayı tanıması ve algılamasında televizyonun olumlu etkileri vardır. Önemli olan televizyonun doğru ve bilinçli olarak kullanılmasıdır. Televizyonun çocuğun toplumsallaşmasına olan olumlu etkisinin yanı sıra çocuğun zihinsel, duygusal, psikolojik ve fiziksel gelişimlerine olumsuz etkilerinin de olduğu bilinmektedir. Televizyon karşısındaki çocuk, gerçek yaşamdaki katılımcılık yerine, ekran karşısında pasif izleyici konumuna düşmektedir. Uzmanlar, özellikle çocukların, televizyondan sıklıkla izledikleri saldırgan davranışları öğrenmeleri halinde, onları saldırganlık ve suça yöneltebileceğine dikkat çekmektedir. Bunun nedeni ise, kişilik değişimlerinin hızla yaşandığı sıkıntılı bir dönem olan ergenlik çağındaki bireyin, bir yandan bağımsız olmak için uğraş vermesi, diğer yandan da kendisine uygun rol model arayışına girmesi olarak açıklanmaktadır. Bu bağlamda, korumalı saatlerde yayınlanan ilgili programların, çocuk ve gençler açısından olumsuz örnek teşkil edebileceği kanaatine varılmıştır.
İhlale konu programda, "Reyting uğruna kurgulanmış, büyük küçük saygı sevgi kavramının olmadığı ve insanların birbirlerine psikolojik şiddet uyguladığı, gelin ve kaynanaların birbirlerine düşürülerek, yemek programı ötesinde uygunsuz davranışlar sergilendiği, yarışmacıların; yaşça büyük insanlara bağırılmasının, genç nesillere yanlış örnek olduğu ve aile içi saygı kavramına zarara verdiği, "Genel İzleyici Kitlesi" koruyucu sembolü ile yayınlanan bir programda, özellikle tatil olması nedeniyle küçük çocukların da izleyerek olumsuz etkilenebileceği, ayrıca, konuyla ilgili RTÜK iletişim hattına çok sayıda şikayette bulunduğu hususları da birlikte değerlendirildiğinde; çocukların ve gençlerin ekran başında olduğu korumalı saatlerde yayınlandığı ve çocuk ve gençler açısından olumsuz örnek teşkil edebileceği kanaatiyle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin ikinci fıkrasının ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılsa dahi yayınlanamaz." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. …” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Mayıs 2018 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 35.576.920,65 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde bir oranı (%1) 355.769,00 TL İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir.” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.