İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 04.10.2018 tarih ve 680 sayılı yazısına konu BRTV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 24.09.2018 tarihinde saat 11:02’de yayınladığı "Sağlık ve Yaşam" adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, kuruluşun 24.09.2018 tarihinde saat 11:02’de yayınladığı, kalp damar sağlığı, damar tıkanıklığı ve damar sertliğinin nedenleri ve bitkilerle tedavi konularının ele alındığı, sunuculuğunu Cavit Özdoğan’ın yaptığı, Dr. Hakan Özkul'un konuk olarak katıldığı "Sağlık ve Yaşam" adlı programda, geçen diyaloglarda; "...Bugünkü programımızın konusu kalp damar sağlığı, damar tıkanıklığı ve çağımızın en sinsi en vücuda zarar veren hastalıklarından biri olan şeker hastalığını bugün birlikte konuşacağız. Tüm bu hastalıkların komplikasyonlarını konuşacağız. İktidarsızlığı konuşacağız ve tabii ki bütün programlarımızda olduğu gibi çözümü ve çareyi konuşacağız. Sizlerde ekranda görmüş olduğunuz telefon numaralarından yayınımıza bağlanarak hocamıza sorularınızı canlı olarak sorabilirsiniz....kalp damar sağlığını sizin ifadelerinizle dinlemek isteriz.Yani şeker hastalığını. Evet ilaçları kullandırıyoruz torba torba ilaçları kullandırıyoruz ama şu kadar işte, bir ay iki ay kullanacaksın ondan sonra şeker hastalığın kalmayacak dediğimiz hastalık grubu değil bu, ömür boyu diyorsunuz ki bu ilaca bağımlı kalacaksınız....Bugün klasik tıbbi bilgimize baktığımızda biz damar sertliğini tedavi edemiyoruz diyoruz.-...sadece bir Dr Hakan Özkul değilsiniz. Şifalı bitkiler üzerine çalışma yapan geniş bir ekibiniz var ve bu noktada sizin tavsiyelerinizi uygulayan insanlardan da çok muazzam iyileşmez denilen hastalıklardan iyileşen insanlar var. Yayınımızın akışı içerisinde bunlara da yer vereceğiz.- ...Kronik olan bu hastalıkların damar sertliği gibi, damar tıkanıklığı gibi, şeker rahatsızlığı gibi hastalıklar da bitkisel tedavinin yani şifalı üstün nitelikli bitkiler diyelim bunlara tıbbı bitkiler de diyebiliriz. Çok müthiş etkileri var. Mesela şeker rahatsızlığından bahsedelim. Şeker rahatsızlığında Hintliler bunu şekerli idrar hastalığı diye tarif ediyorlar. Gurmar ismindeki bir bitki şekeri yok eden ismi de öyle, öyle demişler. Bu bitki kullandığı zaman bir bakmışlar idrardaki şeker kalmıyor. Artık bu ne demek kan şekerini biz o bitkiyle kontrol ettik demek...Biz o bilgiyle beraber bu bitkiyi mercek altına aldık. Daha iyi nasıl etkin hale geleceğini çok iyi biliyoruz. Ekstratını kullanabiliyoruz....Damar sertliği ve damar tıkanıklığı tedavi edilemeyen bir hastalık değildir. Bakın bunun altını tekrar çizerek söylüyorum. ...Özellikle damar sertliği, damar tıkanıklığı gibi çok yüksek ölümcül oranı olan tüm organlarımızın çalışmalarında bozukluğa sebep olan bu rahatsızlığı iyileştirecek bitkiler var...- Bununla ilgili programdan sonra arkadaşlarımız telefonlarınızı alsınlar bununla ilgili size birebir de bilgi verelim. Aft bir çok rahatsızlıkta ortaya çıkabilen bir şey uçuk dediğimiz yara dediğimiz bir şey. - ...Dikkatle dinliyorsunuz televizyondan ekranda görmüş olduğunuz telefon numarasından da danışma imkanınız var....Tıbbi bitkilerde iki şey biliyoruz. Bir, pratikte bunları kullandığımızda kullanan insanlar onlarca değil yüzlerce örneği anjio raporlarıyla ortaya koyabilirim ben. Damar sertliği gideriliyor, damar tıkanıklığı geriye gidiyor. Ne demek bu? %80 tıkanıklığı var, altı ay tıbbi bitkilerin özel formülasyonu, özel kombinasyonunu tabii her bitkiyi kastetmiyoruz. Her bitkinin rastgele kullanılmasını herkesin kafasına göre bitki kullanmasını kesinlikle kastetmiyoruz. Ama doğru kullanıldığında doğru bitkiler birbiriyle kombine edildiği zaman %80 tıkanıklığı bir bakıyorsunuz bir dönem sonra %50'ye, bir dönem sonra %20'ye inmiş ...Neler yapıyor bu bitkiler ben sayıyım size, bir klasik şu anki tıbbi tedavide yaptığımız şeyleri yapıyor çok kolay, yani kanı sulandırma etkisi, tansiyonu, kolesterolü, şekeri vs. dengeleme etkisini zaten bitkilerle biz çok rahatlıkla yapıyoruz.- Bitkiler var bu bir, iki bakın özellikle ginseng diye bir bitki var Allah'ın bir mucizesi ama bununda çok çeşitleri var...- Şimdi ki tıbbi makalelerde şu söyleniyor, damar sertliği aslında bir damar iltihabı hastalığıymış, birkaç yıldır söyleniyor. Bizim bahsettiğimiz tedavide damarların sertliğini gideren, tıkanıklığını gideren bitkilerin hepsinin bu etkileri var... Ginseng bitkisi...orada ki hücrelerin dayanıklılığını artırıyor, iltihabı gideriyor, yeni hücre oluşumunu oluşturuyor yeni damar oluşumunu oluşturuyor...biz tıbbi bitkilerle beraber aslında vücudun kendi kendini iyileştirecek mekanizmalarına güç veriyoruz.- Korkunç ezber bozacak etkileri var. Ginseng de bunlardan bir tanesidir. Zerdeçal ekstresi de bunlardan bir tanesidir...- ...Kısacası demek istediğimiz şey şu biz tıbbi bitkilerin insan sağlığında şeker hastalığını kontrol ettiğini, hem de kontrol edilemeyen hastaları bile kontrol ettiğini çok iyi biliyoruz.....Bizim yaptığımız bunları tavsiye etmek insanlara önermek, doğru bitkileri kullanmalarını sağlamak...:...Öncelikle insanımız şuna inansın, Cenab-ı Allah hiçbir hastalığı çaresiz yaratmadı. Bunların çaresi doğada var. Ve biz de doğada ki bu faydalı Allah'ın mucizesi olan tıbbi bitkileri çok iyi biliyoruz. Benim ekibim bu konuda dünyanın en uzman ekibi. Tıp tarihini çok iyi biliyorlar, tıp tarihini çok çok iyi inceliyorlar...benim ekibim en sağlam ekip biz bitkiler konusunda en uzman olan ekibiz biz bilgilerimizi insanlara aktarmak istiyoruz.”, "Sorularınız için: 0212 534 3131-0542 800 83 17"/ " Dr. Hakan Özkul anlatıyor. Bugün tıp damar tıkanıklığını açamıyor. Damar tıkanıklığı bir ölüm habercisidir. Behçet hastalığında olumlu sonuçlar alıyoruz. Ben ve ekibim hastalıkların tedavisini çok iyi biliyoruz. Tıkalı damarların nasıl açılacağını biliyoruz. Damar tıkanıklığı tüm hastalıkların ana sebebidir. Damarları açılan hastaların raporları elimizde. Şifalı bitkilerin damar sağlığına faydaları. Damar sertliği aslında bir damar iltihabıdır. Şeker hastaları müjde! Pankreas kendini yenileyebiliyor. Tıkalı damarların nasıl açılacağını biliyoruz. 10 yıl felçli yatalak hastamızı yürüttük. iyileşen pek çok MS ve felçli hastamız var.(...)" şeklinde ifadeler kullanıldığı görülmüştür. Programda ürün adı verilmemekle beraber Ginseng, Zerdeçal ve Gurmar gibi bitki isimleri verilmiş ve bu bitkilerin ekstratlarını kullanarak hastaları iyileştirdikleri hatta sağlığını kaybeden bir hastanın Dr. Hakan Özkul'un önerdiği şifalı bitkilerle iyileşerek normal yaşantısına döndüğü ifade edilmiştir.
Söz konusu programda, her ne kadar ürün ismi verilmese de, Ginseng, zerdeçal ve Gurmar gibi bitkilerin özlerinin kullanılarak, damar sertliği, damar tıkanıklığı, şeker, tansiyon, Behçet, kolesterol, MS gibi rahatsızlıkların tedavisinde tıbbi tedavilerin faydalı olmadığı hastalıkla ilgili bitkisel tedavinin kesin çözüm olabileceği vurgulanarak, sağlık beyanıyla tanıtımına yönelik yayın yapıldığı görülmüştür.
Bilindiği üzere, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasında; "...Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca bunların tanıtım veya satışlarının internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortam üzerinden yapılması hâlinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
Diğer yandan, 26 Ağustos 2011 tarih ve 28037 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkındaki Yönetmeliğin Tanıtım Faaliyetlerinin Kapsamı ve Esaslarının anlatıldığı 5’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında "Beşerî tıbbi ürünlerin internet dâhil halka açık yayın yapılan her türlü medya ve iletişim ortamında program, film, dizi film, haber ve benzeri yollarla doğrudan veya dolaylı olarak topluma tanıtımı yapılamaz." hükmü,
Gıda kapsamında değerlendirilerek izin verilen ürünlere ilişkin, 5996 sayılı Kanuna dayanılarak hazırlanan Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Yönetmeliği'nin 6. maddesinin 3.fıkrasında ise "...bir hastalığı önleme, tedavi etme veya iyileştirme özelliğine sahip olduğunu bildiren veya böyle özelliklere atıfta bulunan ifadeler yer alamaz..." hükmü yer almaktadır.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 13.02.2013 tarih ve 18816847 sayılı yazısında; “insan sağlığına doğrudan veya dolaylı olarak faydalı olduğunu yahut hastalıklara veya belirtilerine karşı etkili olduğunu, koruduğunu, tedavi ettiğini belirten ileri süren veya ima eden tüm ifadeler sağlık beyanı olarak kabul edildiği, bununla birlikte, TV ve radyo kanallarının reklamlarında veya programlarında gıda takviyeleri ve bazı kozmetik ürünlerin "zeka seviyesinde artış, iştahsızlık, erken boşalma, iktidarsızlık, sperm sayılarını arttırma, cinsel sorunları giderme, tansiyon ve ritim bozuklukları, mide bağırsak problemleri, hepatit C, hepatit B, diyare, hemoroid, gastrit/reflü, kolesterol seviyesini azaltma, astım şikayetlerinin giderilmesi, kemik erimesi, trombosit
düşüklüğü, kanser (tümör), karaciğer büyümesi, kansızlık, idrar yolları problemleri, migren, baş ağrısı, uçuk tedavisi, metabolizmayı hızlandırması, sindirimi kolaylaştırması, hazımsızlığa iyi gelmesi" gibi bir çok sağlık beyanıyla tanıtımı ve satışının yapıldığı, bunun yanı sıra bazı kozmetik ürünlerinde "bel ve boyun fıtığı, kireçlenme, romatizma, diz ve kas ağrısı, sırt ağrısı, eklem ağrıları, saç çıkarma, kellik" gibi semptomlarda tedavi edici özelliği belirtilerek yani sağlık beyanında bulunularak tanıtım ve satışının yapıldığı” belirtilmektedir.
İhlale konu yayında, damar sertliği, damar tıkanıklığı, şeker, tansiyon, Behçet, kolesterol, MS gibi rahatsızlıkların tedavisinde tıbbi tedavilerin faydalı olmadığı, hastalıkla ilgili bitkisel tedavinin kesin çözüm olabileceği vurgulanarak, yayında bahsi geçen bitki özlerinden oluşan ürünün birçok rahatsızlığa çözüm olarak sunulduğu ve ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla tanıtımının yapıldığı sabit olup, tedavide etkinliği ve emniyeti kanıtlanmamış olan ürünlerin sağlık beyanı ile tanıtılması ve bu tanıtımda yer alan ifadelerin, insanların hastanelere, tıp doktorlarına ve tıbbi tedavi yöntemlerine duydukları güvenin sarsılmasına neden olabileceği, toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yer alan açıklamalar dikkate alındığında; ihale konu yayında, bahse konu bitki özlerinden oluşan ürünün sağlık beyanı ile tanıtımının yapılmasının, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasına ve ilgili mevzuatına aykırılık taşıdığı, dolayısıyla mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına... yer verilemez..." hükmünün ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Anılan yayın kuruluşu hakkında; 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasının ihlali nedeniyle; Kanun’un 32’nci maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca, ihlalin ağırlığı, ihlalin mahiyeti, anılan madde ile korunmak istenen kamusal menfaat göz önünde bulundurularak, %5 oranında idari para cezası uygulanmasına ve idari tedbir olarak program yayınının takdiren beş (5) kez durdurulmasına, karar verilmiştir.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde ... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına ... yer verilemez ..." hükmünün ihlali nedeniyle;
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan; “Bu Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (f), (g), (ğ), (h), (n), (ö), (s), (ş) ve (t) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine ve aynı maddenin dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz. Ayrıca, idarî tedbir olarak, ihlale konu programın yayınının beş keze kadar durdurulmasına, isteğe bağlı yayın hizmetlerinde ihlale konu programın katalogdan çıkarılmasına karar verilir. İhlalin mahiyeti göz önünde bulundurularak, bu fıkra hükümlerine göre idarî para cezası ile birlikte idarî tedbire karar verilebileceği gibi, sadece idarî para cezasına veya tedbire de karar verilebilir.” hükmü uyarınca, idari para cezası ve idari tedbir uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %5 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ağustos 2018 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 38.343,25 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2018 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 17.065 (onyedibinaltmışbeş) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) Ayrıca, idarî tedbir olarak, ihlale konu PROGRAM YAYINININ TAKDİREN 5 (BEŞ) KEZ DURDURULMASINA, bu idari tedbirin uygulanma zamanın kuruluşa yapılacak tebligatta bildirilmesine,
c) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan; “… Yükümlülük veya yasağa aykırılık dolayısıyla idarî tedbir olarak programın yayınının durdurulması kararının verilmesi halinde, yaptırım uygulanmasına sebebiyet veren fiilin işlenmesinden dolayı sorumluluğu olan programın yapımcısı veya varsa sunucusu, yayının durdurulduğu süre zarfında, aynı veya farklı medya hizmet sağlayıcı kuruluşta hiçbir ad altında başka bir program yapamaz veya sunamaz.” hükmü uyarınca, işlem yapılması hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
d) İdari tedbir uygulanması sonucu yayını durdurulan programın yerine, Üst Kurulca gönderilen programların, programın başında; “Bu program, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun 10.10.2018 tarih ve 2018/41 sayılı toplantısında alınan 129 No’lu kararı uyarınca, kuruluşumuzun 24.09.2018 tarihinde saat 11:02’de yayınladığı “Sağlık ve Yaşam” adlı programda, Ginseng, Zerdeçal ve Gurmar gibi bitki özlerinden oluşan ürünün sağlık beyanıyla tanıtımına yönelik yayına yer vermek suretiyle, 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan, ‘Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde ... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına ... yer verilemez ...’ hükmünün ihlali nedeniyle idari tedbir uygulanması sonucu yayını durdurulan program yerine yayınlanmaktadır.” metninin anlaşılır şekilde okunarak DVD/CD’de yer aldığı şekliyle ticari iletişim yayını içermeksizin yayınlanmasına, ayrıca anılan metnin program yayını süresince ekranın altında akar yazı ile verilmesine,
e) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentlerindeki ilkelerle dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapılmasını müteakip verilecek yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halinde ise, yayın lisansının iptaline karar verilir. … Programlarının yayını veya yayınları süreli durdurulan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yaptırım kararının tebliğine rağmen kararın gereklerine aykırı olarak yayınlarına devam etmesi halinde yayın lisansının iptaline karar verilir.” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.