İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 02.11.2018 tarih ve 827 sayılı yazısına konu MÜZİK TÜRK logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 01.11.2018 tarihinde saat 07:28’de yayınladığı ticari iletişim yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, kuruluşun 01.11.2018 tarihinde saat 07:28’de yayınladığı "Vıks Ekstra" isimli ürünün ticari iletişim yayınında, sunucu tarafından; "İlk önce ben burdan İbrahim Saraçoğlu hocamın ellerinden öpüyorum. Bakın çok önemlidir, çünkü İbrahim Saraçoğlu hocamın övgüleriyle yine aynı şekilde o güzel bilgileriyle sevgili dostlar bizim ürünümüz başka bir yolda devam etti. Aslında baktığınız zaman sadece romatizmal hastalıklarla alakalı çalışmalarımızı yapıyorduk, ama İbrahim Saraçoğlu hocamız bu konuya el attı ve el attıktan sonra bu ürünün adı da Mucize Viks oldu." şekilde ifadelerle ürün üretim sürecinde, Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu'nun birebir katkısı olduğu izlenimi oluşturulmak suretiyle ürünün güvenilirliğinin sağlanmaya/artırılmaya çalışıldığı, ayrıca, bel fıtığıyla ilgili yeni geliştirilmiş tıbbi bir operasyonun haberi kullanılarak bu operasyon sanki Vıks Ekstra kremmiş gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldığı, dolayısıyla mezkur yayının izleyicileri yanıltıcı ve çıkarlarına zarar verici nitelikte olduğu görülmüştür.
Bu nedenle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 9’uncu maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendinde yer alan; "Ticari iletişim.....Yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek, zorundadır." hükmünün ihlal edildiği kanaatine varılmıştır.
Bunun yanısıra, “(…) Buyurun hocam...sevgili dostlar hemoroidden kurtardık insanları. Hemoroidi kurutuyor dedik, böyle bir cümle kurduk çünkü biz hemoroidi kurutuyor dedik ve bu anlamda, hemoroidden insanları kurtardık...Fıtık hastalarından tutun ayak kaşıntısı, başında ağrı olanı, migren olanına kadar sevgili dostlar biz bunları iyi ettik, tedavi ettik Rabbimin izniyle öncelikle... Şimdi bakın arkadaşlar biz bu formülü nasıl ürettik? İlk önce ben burdan İbrahim Saraçoğlu hocamın ellerinden öpüyorum. Bakın çok önemlidir, çünkü İbrahim Saraçoğlu hocamın övgüleriyle yine aynı şekilde o güzel bilgileriyle sevgili dostlar bizim ürünümüz başka bir yolda devam etti. Aslında baktığınız zaman sadece romatizmal hastalıklarla alakalı çalışmalarımızı yapıyorduk, ama İbrahim Saraçoğlu hocamız bu konuya el attı ve el attıktan sonra bu ürünün adı da Mucize Viks oldu. Yani 3000 yıllık mucize krem olarak tanıdığımız bir krem vardı biliyorsunuz ki birçok hastayı yine mutlu ettik ve bununla birlikte Viks kremi de birleştirdikten sonra sevgili dostlar ortaya o kadar güzel bir karışım çıktı ki yani düşünün ki şunu söyliycem sizlere fıtık hastalarından tutun ayak kaşıntısı başında ağrı olanı migren olanına kadar sevgili dostlar biz bunları iyi ettik, tedavi ettik Rabbimin izniyli öncelikle...Şimdi diyorsun ki, ya ben kremi sürücem de fıtık geçecek nasıl olacak? Onu da anlatalım insanlara... Bizim söylediğimiz krem değil aslında. Krem tamam baktığın zaman krem, ama bu kremin özelliği deri altına işliyor. Bak deri altına işlediği için yani içerideki hastalığı hallediyor. Hemoroid nereden geliyor? İçeriden geliyor. Yani bu ilacın deri altına nüfuz etmesi lazım ki tedavi etsin. Tamam o zaman ben de diyorum ki mucize Viksimiz tam anlamıyla deri altı tedavisidir aynı zamanda. Bak kılcal damarlardaki tıkanıklığı açmak gibi bir lüksü var bu ilacımızın.." şeklinde sözlü ve yazılı ifadelerle, ürünün bel fıtığı, boyun ve kasık fıtığı, romatizma, migren, egzama, ayak kaşıntıları ve mantarları ve basur gibi rahatsızlıkları tedavi ettiği vurgulanarak, sağlık beyanıyla tanıtım ve satışına yönelik yayın yapıldığı görülmüştür.
Bilindiği üzere, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasında; "...Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca bunların tanıtım veya satışlarının internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortam üzerinden yapılması hâlinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
Diğer yandan, 26 Ağustos 2011 tarih ve 28037 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkındaki Yönetmeliğin Tanıtım Faaliyetlerinin Kapsamı ve Esaslarının anlatıldığı 5’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında "Beşerî tıbbi ürünlerin internet dâhil halka açık yayın yapılan her türlü medya ve iletişim ortamında program, film, dizi film, haber ve benzeri yollarla doğrudan veya dolaylı olarak topluma tanıtımı yapılamaz." hükmü,
Gıda kapsamında değerlendirilerek izin verilen ürünlere ilişkin, 5996 sayılı Kanuna dayanılarak hazırlanan Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Yönetmeliği'nin 6. maddesinin 3.fıkrasında ise "...bir hastalığı önleme, tedavi etme veya iyileştirme özelliğine sahip olduğunu bildiren veya böyle özelliklere atıfta bulunan ifadeler yer alamaz..." hükmü yer almaktadır.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 13.02.2013 tarih ve 18816847 sayılı yazısında; “insan sağlığına doğrudan veya dolaylı olarak faydalı olduğunu yahut hastalıklara veya belirtilerine karşı etkili olduğunu, koruduğunu, tedavi ettiğini belirten ileri süren veya ima eden tüm ifadelerin sağlık beyanı olarak kabul edildiği, bununla birlikte, TV ve radyo kanallarının reklamlarında veya programlarında gıda takviyeleri ve bazı kozmetik ürünlerin "zeka seviyesinde artış, iştahsızlık, erken boşalma, iktidarsızlık, sperm sayılarını arttırma, cinsel sorunları giderme, tansiyon ve ritim bozuklukları, mide bağırsak problemleri, hepatit C, hepatit B, diyare, hemoroid, gastrit/reflü, kolesterol seviyesini azaltma, astım şikayetlerinin giderilmesi, kemik erimesi, trombosit düşüklüğü, kanser (tümör), karaciğer büyümesi, kansızlık, idrar yolları problemleri, migren, baş ağrısı, uçuk tedavisi, metabolizmayı hızlandırması, sindirimi kolaylaştırması, hazımsızlığa iyi gelmesi" gibi bir çok sağlık beyanıyla tanıtımı ve satışının yapıldığı, bunun yanı sıra bazı kozmetik ürünlerinde "bel ve boyun fıtığı, kireçlenme, romatizma, diz ve kas ağrısı, sırt ağrısı, eklem ağrıları, saç çıkarma, kellik" gibi semptomlarda tedavi edici özelliği belirtilerek yani sağlık beyanında bulunularak tanıtım ve satışının yapıldığı” belirtilmektedir.
Bahse konu ürünün tanıtım ve satışına yönelik ihlale konu yayında, söz konusu ürünün bel fıtığı, boyun ve kasık fıtığı, romatizma, migren, egzama, ayak kaşıntıları ve mantarları ve basur gibi rahatsızlıklara çözüm olarak sunulduğu ve ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla tanıtım ve satışının yapıldığı sabit olup, tedavide etkinliği ve emniyeti kanıtlanmamış olan ürünlerin sağlık beyanı ile tanıtılması ve bu tanıtımda yer alan ifadelerin, insanların hastanelere, tıp doktorlarına ve tıbbi tedavi yöntemlerine duydukları güvenin sarsılmasına neden olabileceği, toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yer alan açıklamalar dikkate alındığında; ihale konu yayında, söz konusu ürünün bel fıtığı, boyun ve kasık fıtığı, romatizma, migren, egzama, ayak kaşıntıları ve mantarları ve basur gibi rahatsızlıklara çözüm olarak sunularak, sağlık beyanı ile tanıtım ve satışının yapılmasının, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasına ve ilgili mevzuatına aykırılık taşıdığı, dolayısıyla mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına... yer verilemez..." hükmünün ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Anılan yayın kuruluşu hakkında;
-6112 sayılı Kanun’un 9'uncu maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendinin ihlali nedeniyle; Kanun’un 32’nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
-6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasının ihlali nedeniyle; Kanun’un 32’nci maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca, ihlalin ağırlığı, ihlalin mahiyeti, anılan madde ile korunmak istenen kamusal menfaat göz önünde bulundurularak, %5 oranında idari para cezası uygulanmasına ve idari tedbir olarak program yayınının takdiren beş (5) kez durdurulmasına, karar verilmiştir.
Bu itibarla;
1) EBRU RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIK A.Ş. unvanlı ve “MÜZİK TÜRK” logolu kuruluşun; 6112 sayılı Kanun'un 9’uncu maddesinin 6’ncı fıkrasının (c) bendinde yer alan; "Ticari iletişim.....Yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek, zorundadır." hükmünün ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. …” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
2) 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan; "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına... yer verilemez..." hükmünün ihlali nedeniyle;
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan; “Bu Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (f), (g), (ğ), (h), (n), (ö), (s), (ş) ve (t) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine ve aynı maddenin dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz. Ayrıca, idarî tedbir olarak, ihlale konu programın yayınının beş keze kadar durdurulmasına, isteğe bağlı yayın hizmetlerinde ihlale konu programın katalogdan çıkarılmasına karar verilir. İhlalin mahiyeti göz önünde bulundurularak, bu fıkra hükümlerine göre idarî para cezası ile birlikte idarî tedbire karar verilebileceği gibi, sadece idarî para cezasına veya tedbire de karar verilebilir.” hükmü uyarınca, idari para cezası ve idari tedbir uygulanması gerektiği,
Bu itibarla; aynı yayınla, birden fazla yayın ilkesi ihlali olduğundan ve her iki ihlalin de idari para cezası yaptırımını gerektirdiğinden, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 15’inci maddesinin birinci fıkrası hükmü gereğince, bahse konu ihlallerden en ağır (tek) cezanın verilmesi öngörüldüğünden,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %5 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ekim 2018 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının bulunmadığı değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2018 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 17.065 (onyedibinaltmışbeş) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) Ayrıca, idarî tedbir olarak, ihlale konu PROGRAM YAYINININ TAKDİREN 5 (BEŞ) KEZ DURDURULMASINA, bu idari tedbirin uygulanma zamanın kuruluşa yapılacak tebligatta bildirilmesine,
c) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan; “… Yükümlülük veya yasağa aykırılık dolayısıyla idarî tedbir olarak programın yayınının durdurulması kararının verilmesi halinde, yaptırım uygulanmasına sebebiyet veren fiilin işlenmesinden dolayı sorumluluğu olan programın yapımcısı veya varsa sunucusu, yayının durdurulduğu süre zarfında, aynı veya farklı medya hizmet sağlayıcı kuruluşta hiçbir ad altında başka bir program yapamaz veya sunamaz.” hükmü uyarınca, işlem yapılması hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
d) İdari tedbir uygulanması sonucu yayını durdurulan programın yerine, Üst Kurulca gönderilen programların, programın başında; “Bu program, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun 07.11.2018 tarih ve 2018/45 sayılı toplantısında alınan 17 No’lu kararı uyarınca, kuruluşumuzun 01.11.2018 tarihinde saat 07:28’de yayınladığı ticari iletişim yayınında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan; ‘Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına... yer verilemez...’ hükmünün ihlali nedeniyle idari tedbir uygulanması sonucu yayını durdurulan program yerine yayınlanmaktadır.” metninin anlaşılır şekilde okunarak DVD/CD’de yer aldığı şekliyle ticari iletişim yayını içermeksizin yayınlanmasına, ayrıca anılan metnin program yayını süresince ekranın altında akar yazı ile verilmesine,
e) 6112 Sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrası yönünden; Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentlerindeki ilkelerle dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapılmasını müteakip verilecek yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halinde ise, yayın lisansının iptaline karar verilir…Programlarının yayını veya yayınları süreli durdurulan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yaptırım kararının tebliğine rağmen kararın gereklerine aykırı olarak yayınlarına devam etmesi halinde yayın lisansının iptaline karar verilir.” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
f) 6112 Sayılı Kanun’un 9’uncu maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendi yönünden; Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “8 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir.” hükümleri uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.