İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 26.11.2018 tarih ve 946 sayılı yazısına konu FARKLI TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 10.11.2018 tarihinde saat 19:07’de yayınladığı "Bilinmeyenler" adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, kuruluşun 10.11.2018 tarihinde saat 19:07’de yayınladığı büyü, cinler, cinlerin musallat olması vb. konularda yaşanılan sorunların çözümüne ilişkin "Yemen zırhı" ve "Manevi mührün" tanıtımının yapıldığı "Bilinmeyenler" adlı programda; “(...) Yemen zırhını takmaya başladım, o zaman bir ferahlık geldi.... Daha dün içim inanılmaz derecede sıkılıyor... Gittim manevi mührü taktım. Daha dün gece saat iki, üç. Size Rabbimin huzurunda yemin ederim şu içimden sanki bir şeylerin, hani kapı açılır ya bir kapı, nefessiz kalmışsınız bir kapı açılır... … Hocam ben sabah kalkınca yorgun, bitkin, bir de benim başım çok ağrıyor...… Ne tür bir büyü yapılmış.- Şu anda hastalanması için... Bu evine de sirayet etsin... Bunlara karşı tabi en önemli koruma kalkanı sevgili Murat, manevi mühür ve Yemen zırhı... Mutlaka kendini koruma kalkanına alsın yoksa olay ciddiyete doğru gidiyor.… Ya Rabbi manevi mühür ve Yemen Zırhını, ya Rabbi şifa, ya Rabbi derdime deva, ya Rabbi hastalıklarıma, ruhsal sıkıntılarıma şifa ya da işte eşine takacaksın bereket ya Rabbi, sağlık yarabbi, kocamı koru ya Rabbi. İnşallah bu korumada bu manevi mührü ve Yemen zırhını zırh eyle ya Rabbi. Çocuğuna zihin açıklığı ya Rabbi, akıl ya Rabbi, fikir ya Rabbi, başarı ya Rabbi inşallah sağlık ya Rabbi diyerek takacaksın...”, "Eve şeytan girmez. Büyü sokulamaz. Hem dünyada hem ahirette yüce makam ulaştırır. Her arzu yerine gelir. Güvende tutar. Melekler korumakla görevde olur. Sıkıntılı hallerde rahatlatır. Tehlikeden korur"...Doktora gittik ilaç verdi, ilacı kullandık daha kötü oldu... Evladınız taktıktan sonra ne hissetti manevi mührü.Bir şey yandı anne şuramda dedi. Sonra ama ferahladım anne dedi.”, "Bilinmeyenler, Canlı Bağlantı: 0212 391 06 06, Hocamızla İletişim 0544 595 32 38, feyzullahkochoca (Instagram), Üzerinizde cin ya da büyü olduğunu düşünüyorsanız bizi arayabilirsiniz!", "Ayet-el Kürsi yazılı mühr-ü şerif ile bereket, huzur, mutluluk hanenize dolsun!, Bilgi için: 0212 700 00 83, 3'lü Aile Seti şok fiyat, 3 adet 99" şeklinde sözlü ve yazılı ifadelerle ürünün nazarlardan, büyüden, ruhsal sıkıntılardan vs. koruduğu vurgulanarak, bu tür sorunlara çözüm olarak sunulduğu, ürünün insan sağlığına faydalı olduğunu ima eden ifadeler kullanılarak sağlık beyanıyla tanıtım ve satışına yönelik yayın yapıldığı görülmüştür.
Bilindiği üzere Anayasa'nın 24 üncü maddesinde de “Kimse, ... kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.” denmek suretiyle din ve vicdan hürriyeti anayasal garanti altına alınmış ve din istismarı anayasal olarak yasaklanmıştır.
Ayrıca, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasında; "...Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca bunların tanıtım veya satışlarının internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortam üzerinden yapılması hâlinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 13.02.2013 tarih ve 18816847 sayılı yazısında; “İnsan sağlığına doğrudan veya dolaylı olarak faydalı olduğunu yahut hastalıklara veya belirtilerine karşı etkili olduğunu, koruduğunu, tedavi ettiğini belirten ileri süren veya ima eden tüm ifadeler sağlık beyanı olarak kabul edildiği, bununla birlikte, TV ve radyo kanallarının reklamlarında veya programlarında gıda takviyeleri ve bazı kozmetik ürünlerin "zeka seviyesinde artış, iştahsızlık, erken boşalma, iktidarsızlık, sperm sayılarını arttırma, cinsel sorunları giderme, tansiyon ve ritim bozuklukları, mide bağırsak problemleri, hepatit C, hepatit B, diyare, hemoroid, gastrit/reflü, kolesterol seviyesini azaltma, astım şikayetlerinin giderilmesi, kemik erimesi, trombosit düşüklüğü, kanser (tümör), karaciğer büyümesi, kansızlık, idrar yolları problemleri, migren, baş ağrısı, uçuk tedavisi, metabolizmayı hızlandırması, sindirimi kolaylaştırması, hazımsızlığa iyi gelmesi" gibi bir çok sağlık beyanıyla tanıtımı ve satışının yapıldığı, bunun yanı sıra bazı kozmetik ürünlerinde "bel ve boyun fıtığı, kireçlenme, romatizma, diz ve kas ağrısı, sırt ağrısı, eklem ağrıları, saç çıkarma, kellik" gibi semptomlarda tedavi edici özelliği belirtilerek yani sağlık beyanında bulunularak tanıtım ve satışının yapıldığı” belirtilmektedir.
Bahse konu ürünün tanıtım ve satışına yönelik ihlale konu yayında, söz ürünün nazarlardan, büyüden, ruhsal sıkıntılardan vs. koruduğu vurgulanarak ve insan sağlığına faydalı olduğunu ima eden ifadeler kullanılarak ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla tanıtımının yapıldığı sabit olup, tedavide etkinliği ve emniyeti kanıtlanmamış olan ürünlerin sağlık beyanı ile tanıtılması ve bu tanıtımda yer alan ifadelerin, insanların hastanelere, tıp doktorlarına ve tıbbi tedavi yöntemlerine duydukları güvenin sarsılmasına neden olabileceği, toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceği, ayrıca söz konusu ifadeler nedeniyle program sunucusunun da sorumluluğunun olduğu, kanaatine varılmıştır.
Bununla birlikte, İnanç ve duanın maddi manevi sıkıntıların giderilmesindeki etkisi önemlidir. Ancak dualar, dini ibareler vb. ticari amaçlara alet edilmemelidir. İhlale konu programda, nazar, büyü, cinler, cinlerin musallat olması vb. konuların ele alınması, büyü ve cinlerden korunmak için yemen zırhı ve manevi mührün tanıtım ve satışının yapılmasının dini duyguların istismarı niteliğinde olduğu, toplumun söz konusu konularda korkutulmak suretiyle hoca olarak tabir edilen kişilere yönlendirildiği, dolayısıyla mezkur yayında toplumun dini değerlerine aykırı olarak, kişisel çıkar sağlamak amacıyla manevi/dini duyguları istismar eder nitelikte yayın yapıldığı görülmüştür.
Yukarıda yer alan açıklamalar dikkate alındığında; ihale konu yayında, söz konusu ürünün sağlık beyanı ile tanıtım ve satışının yapılmasının, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasına ve ilgili mevzuatına aykırılık taşıdığı, dolayısıyla mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına... yer verilemez..." hükmü ile, aynı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinde yer alan; "Kişileri … batıl inançlar yoluyla istismar edemez." hükümlerinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Anılan yayın kuruluşu hakkında;
-6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinin ihlali nedeniyle Kanun’un 32’inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
-6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasının ihlali nedeniyle; Kanun’un 32’inci maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca, ihlalin ağırlığı, ihlalin mahiyeti, anılan madde ile korunmak istenen kamusal menfaat göz önünde bulundurularak, %5 oranında idari para cezası uygulanmasına ve idari tedbir olarak program yayınının beş (5) kez durdurulmasına, karar verilmesi takdir edilmiştir.
Bu itibarla;
1) 6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinde yer alan; "Kişileri …. batıl inançlar yoluyla istismar edemez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8 inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. …” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
2) 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan; "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına... yer verilemez..." hükmünün ihlali nedeniyle;
6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bu Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (f), (g), (ğ), (h), (n), (ö), (s), (ş) ve (t) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine ve aynı maddenin dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz. Ayrıca, idarî tedbir olarak, ihlale konu programın yayınının beş keze kadar durdurulmasına, isteğe bağlı yayın hizmetlerinde ihlale konu programın katalogdan çıkarılmasına karar verilir. İhlalin mahiyeti göz önünde bulundurularak, bu fıkra hükümlerine göre idarî para cezası ile birlikte idarî tedbire karar verilebileceği gibi, sadece idarî para cezasına veya tedbire de karar verilebilir.” hükmü uyarınca, idari para cezası ve idari tedbir uygulanması gerektiği,
Bu itibarla; aynı yayınla, birden fazla yayın ilkesi ihlali olduğundan ve her iki ihlalin de idari para cezası yaptırımını gerektirdiğinden, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 15’inci maddesinin birinci fıkrası hükmü gereğince, bahse konu ihlallerden en ağır (tek) cezanın verilmesi öngörüldüğünden,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %5 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ekim 2018 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının bulunmadığı değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2018 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 17.065 (onyedibinaltmışbeş) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) Ayrıca, İdarî tedbir olarak, ihlale konu PROGRAM YAYINININ TAKDİREN 5 (BEŞ) KEZ DURDURULMASINA, bu idari tedbirin uygulanma zamanın kuruluşa yapılacak tebligatta bildirilmesine,
c) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan; “… Yükümlülük veya yasağa aykırılık dolayısıyla idarî tedbir olarak programın yayınının durdurulması kararının verilmesi halinde, yaptırım uygulanmasına sebebiyet veren fiilin işlenmesinden dolayı sorumluluğu olan programın yapımcısı veya varsa sunucusu, yayının durdurulduğu süre zarfında, aynı veya farklı medya hizmet sağlayıcı kuruluşta hiçbir ad altında başka bir program yapamaz veya sunamaz.” hükmü uyarınca, işlem yapılması hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
d) İdari tedbir uygulanması sonucu yayını durdurulan programın yerine, Üst Kurulca gönderilen programların, programın başında; “Bu program, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun 05.12.2018 tarih ve 2018/49 sayılı toplantısında alınan 17 No’lu kararı uyarınca, kuruluşumuzun 10.11.2018 tarihinde saat 19:07’de yayınladığı "Bilinmeyenler" adlı programda "Yemen zırhı" ve "Manevi mühür"isimli ürünün sağlık beyanıyla tanıtım ve satışına yönelik yayına yer vermek suretiyle, 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan, ‘Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına... yer verilemez...’ hükmünün ihlali nedeniyle idari tedbir uygulanması sonucu yayını durdurulan program yerine yayınlanmaktadır.” metninin anlaşılır şekilde okunarak DVD/CD’de yer aldığı şekliyle ticari iletişim yayını içermeksizin yayınlanmasına, ayrıca anılan metnin program yayını süresince ekranın altında akar yazı ile verilmesine,
e) 6112 Sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrası yönünden; Kanun'un 32’inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentlerindeki ilkelerle dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapılmasını müteakip verilecek yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halinde ise, yayın lisansının iptaline karar verilir. … Programlarının yayını veya yayınları süreli durdurulan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yaptırım kararının tebliğine rağmen kararın gereklerine aykırı olarak yayınlarına devam etmesi halinde yayın lisansının iptaline karar verilir.” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
f) 6112 Sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinin ihlali yönünden; Kanun'un 32’inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “ (…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir. …” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.