İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 04.01.2019 tarih ve 2 sayılı yazısına konu TV 8.5 logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 12.12.2018 tarihinde saat 10:00’da yayınladığı "Yemekteyiz" isimli program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere; TV 8 logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşta, 12.12.2018 tarihinde saat 10:00’da sunuculuğunu Onur BÜYÜKTOPÇU'nun yaptığı, "Genel İzleyici Kitlesi" akıllı işaretiyle yayınlanan "Yemekteyiz" adlı programda; geçen diyaloglarda; “-Şöyle buyrun Necmettin Bey.- Necmettin Bey bugün sofraya gelir herhalde. Ruhu..- Yo ben sofradaydım. - Dün ruhunuz burda değildi. Sadece bedeniniz buradaydı da o yüzden dedim.- Dün de burdaydım. O sizin biraz saygısızlığınızdan dolayı burda değildim.- Ben onu saygısızlık olarak kabul etmiyorum. O sizin kendi tercihiniz. - Yok yok. Çok saygısız çok. Bayağı bir saygısızlığınız...- Ben kendime göre saygısız değilim.-Gerçekten çok saygısızsınız.- Beni herkes tanıyor. Tüm okulum tanıyor, tüm ailem tanıyor. - Size saygısız demedik, yaptığınız davranış saygısızcaydı dedik.-Ya siz onun avukatlığını yapmayı birazcık bırakcak mısınız? O kendisi konuşabilecek yaşta. Siz onu sürekli, sürekli böyle hani kışkırtıyorsunuz şey yapıyorsunuz.- Ben mi kışkırtıyorum.- Bence öyle- Bayağı bir saygısızdınız. -Necmettin Bey siz kendiniz konuşabilecek yaştasınız. Başkalarının yorumlarına ihtiyacınız yok. - Tabi. Konuşuyorum. Hayır ben konuşuyorum zaten.- Kendi yorumunuzu kendiniz yapın madem öyle.- Konuşuyorum zaten.- Karşıma gelebiliyorsanız buyrun ben burdayım.- O sizin saygısızlığınız tabi yani. Yaşının küçük olması...- Benim mi? Ben cahilim ben küçüğüm ben daha çocuğum. - Yaşınızın küçük olması.- Lütfen bakın, bu kadar- Hayır yani çocuk muamelesi yapıyor şu an bana yani. 3-4 yaşındaki çocukmuşum gibi davranıyor bana yani. - Ama siz de küçüklüğünüzü bilmiyorsunuz.- Benim çocuğum zaten on beş yaşında. Aranızda beş yaş var.- Olabilir.- Benim çocuğumla sizin aranızda beş yaş var.- Olabilir....- Hani diyorum ki yani saygısızlığımı bozmayım, bozmayım bozmayım ama yani bir yere kadar yani.- Ama Tayfun Bey, siz de sakinliğinizi koruyamadınız.- Saygımı bozmayım diyorum yani evet o kadar sinirlendim ki yani kelimeleri ağzıma düğümleniyor yani.- Ben de bir şey söyleyim, siz herkesi eleştirme hakkını kendinizde görüyorsunuz, bir başkası sizi eleştirdiği an saygısızlık yaptığını düşünüyorsunuz.- Bu da sizin gücünüze gitti galiba Biricik Hanım.- Gücüme gitmedi, bakın lafımı anladınız mı siz benim, ne demek istediğimi?- Anlamadım, bir daha söyleyin siz bakalım neymiş?- Dedim ki siz herkese her türlü eleştiriyi yapma hakkını kendinizde görüyorsunuz, sizi birisi eleştirdiği zaman saygısız oluyor. O zaman siz herkesten çok saygısızsınız.- Valla masadaki herkesin avukatlığını üstlendiniz, her şey bitti, bi bana kaldınız.- Eğer eleştiri yapmak saygısızlıksa siz herkesten çok saygısızsınız.- Buyrun, eleştiri yapın o zaman. Ben herkese vereceğim bir cevabım var, size de elbet bir cevabım var, buyrun.- Şöyle yapalım mı..- Yani şu anda Bülent Beyin masasındayım onun yemeklerini eleştirmekle..- Bülent Beyin masasına şey yapacaksanız o zaman ertesi güne dönük, önceki güne dönük pazartesi, salı hakkında yorum yapıyorsanız bunun arkasında durun o zaman, onun arkasına saklanmaktan vaz geçin.- Yorum yapmadım ki ben o günler için. Şu andaki durumunuz için söyledim.- Yapıyorsunuz işte sabahtan beri. Yok işte diyorsunuz. Dün mesela diyorsunuz masada diyorsunuz Necmettin Beye saygısızlık yaptınız bilmem ne.. Ne oldu, bi sustunuz?- Bence ilk önce dinlemeyi bi öğrenin. benim size ne demek istediğimi bi anlayın lütfen ondan sonra cevap verin.- Valla Allah'a şükür benim idrak seviyem gayet yüksek, anlamama gibi bir problemim yok. Bana böyle alttan alttan, bıyık altından laflar sokmaya çalışmayın. Anlıyorum yani, gayet iyi anlıyorum, her şeyin farkındayım- Tayfuncum şimdi ben müdahale etmek istiyorum burada. Sofrada..- Ya benim sinirlerim bozuldu.- Şöyle yapalım, birbirimizi dinleyelim, sen eleştiriyorsan karşı taraf buna cevap vermesin mi istiyorsun? Mesela.. duyarak cevap verelim olur mu?- Ben sabah kalktığımda çok yani gayet iyi kalktım enerjik kalktım. Masaya da enerjik geldim. Şu an bütüüüüüün böyle enerjimi aldılar, sömürdüler böyle masada. - Bir şey söyleyebilir miyim, çok kısa?- Buyrun.- Bakın dünle ilgili dünden çıktı değil mi bu mevzu?- Evet. Sürekli dünden bahsediliyor zaten, bugüne bir türlü dönemedik.- Bu kadar insan, tamam bi izin verirseniz, Bülent Bey, Biricik Hanım, Özlem Hanım, Necmettin Bey, ben de dahil olmak üzere sizin dün Necmettin Beye yaptığınız şeyi gereksiz bulduk. Siz saygısız tabi ki bi şekilde oluyorsunuz bu söylediğiniz şeyden ötürü. Bu kadar insan doğruyu söylerken..- Bir insana saygısız demek saygısızlık mı oluyor?- Doğruyu söylerken ve olan bi şeyi yanlış görürken siz neden bunu hep doğruymuş gibi anlıyorsunuz bu hareketinizi? Yaptığınız hareket yanlış bir hareketti, dünkü hareket.- Bana göre değildi ama.- Tamam işte, bize göre de yanlış bir hareketti. Hani bir tartın bence düşünün, ona göre cevabınızı verirsiniz. "-Ben bir şey söyleyeceğim. Müsaade etmiyorsunuz Tayfun Bey. - Ama çok doldum yani. Bugün aşırı doldum- Neyi doldunuz ne oldu? Kim size hakaret mi etti?- Üç gündür siz konuşuyorsunuz. Niye doldunuz?- Hakaret eden sizsiniz. - Çok sinirlendim.- Dolan sizsiniz.- 'Tayfun Bey, Özlem hanımın menüsünü gördükten sonra kesinlikle birinci olamaz' tabiri beni çok sinirlendirdi. - Ama kendi yorumu. - Ama kendi yorumu Tayfuncum hani.- Susmaya çalışıyorum iki gündür susmaya çalışıyorum. - Sıra bana geldi ya.- Küçüğüm tamam. 20 yaşında olabilirim. Bir saniye Özlem Hanım. Çok pardon. 20 yaşında olabilirim. Susmaya çalışıyorum ama böyle, ben sustukça böyle daha çok üzerime geliniyor. Ben sustukça daha çok üzerime geliniyor. Size saygımdan dolayı susuyorum iki gündür. Ama..- Bu susmuş haliniz mi?- Şu an üçüncü günde artık patlamış durumdayım yani. Bu dakkadan sonra benden korksunlar yani. Susamıycam artık daha fazla.-Ama nasıl susamıycam? O ne demek?- Susamıycam, cidden çünkü yani.- Daha ne yapacaksınız yarışmacılara?- Yani bilmiyorum ama göreceğiz.- 'Susamıycam' ne demek? Aaaa- Bülent Bey iyi misiniz?- Valla sinirlerim bozuldu. Yani bu kadar olmaz ya. Yani hiç kimseye saygısı yok. Yani büyük, küçük. Zaten küçük yok. Büyük nedir bilmiyor. Herkese bu şekilde. Bunun tek bir şekilde açıklanan bir şey var. Saygısız.- Ama hiç saygısız olduğunu düşünmüyor kendisi. - Hiç düşünmüyor. Bir de yani, bir de karşı tarafa aynı şeyi söylüyor. Kendisi kesinlikle saygısız. Ben bu şekilde bir arkadaş tanımadım bugüne kadar. Bu da tecrübe oluyor bize tabi.- ...böyle devam ederse ne olacak peki?- Valla yani çok kötü olacak gibi geliyor. İnşallah biraz daha, hani ne derler? Haddini bilmesi lazım. Yani sürekli kendi kendine yorum yapıyor. Bu da moral bozucu herkes için.” yayının devamında, -"Haddinizi aşıyorsunuz"-"Bayan çok bilmiş yine konuştu", "Sen annene çok bilmiş diyor musun?", "Şu an bu sofradaysak eğer sen benim annemden bahsedemezsin tamam mı?...Bir kere haddini bileceksin...Ben haddimi biliyorum ama sen benim sofrada annemden bahsedemezsin...Susmuyorum... Ben sizin annenizle ilgili yorum yapmıyorsam, siz de benim annemle ilgili yorum yapamazsınız." diyerek, önce önündeki bıçağı, sonrada elini sinirle tabağa ve masaya vurduğu görülmüştür. … Mutfağa giden yarışmacı, agresif davranışlarına ve bağırmalarına devam ederek, ev sahibi yarışmacının tepsilerini yere fırlattığı, "Kim oluyor da benim anneme laf söylüyor ya./ Kimse benim annem hakkında konuşamaz tamam mı?...Ben yanlış anlamadım, o öyle söylemeyecekti. Bayan çok bilmiş, bayan avukat, her şeyde, herkes de o üste çıkmaya çalışıyor, 3 gündür kimse konuşmuyormuş gibi masada sürekli o söylüyor, artık yeter yani. Ben Biricik Hanımın gününde, artık bilmiyorum yani."…,"Benim şu anda elim-ayağım titriyor." diyerek sinirli tavırlarına devam ettiği, sunucunun yanına gelmesiyle; "...evet sonra ben masaya vurdum, anneme sen bu lafı söylüyor musun diye, 'bayan çok bilmiş' kötü bir tabir mi? Üç gün boyunca her şeyi biliyormuş gibi yorum yapıyor ya." şeklinde ifadelere yer verildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, televizyonun tüm kitle araçları içerisinde en kolay erişilen ve en yaygın kullanılan araçlardan birisi olması nedeniyle, çocuk ve genç izleyicilerin erken saatlerde yayınlanan programları ebeveynleriyle ya da yalnız izledikleri bilinmektedir. Gelişim aşamasındaki bireylerin yayın içeriklerinden etkilenme, örnek alma durumları yetişkinlere göre farklılık göstermektedir.
İhlale konu yayında, sunucu tarafından olaylar sırasında araya girmeye çalışarak, erkek yarışmacıya haddini aştığını ve yarışmacının mutfakta tepsileri fırlatması sonrası uyarılarda bulunmuş ise de; yarışmacının saldırgan davranışlarına müdahalede yetersiz kaldığı, yarışmacının tekrar masaya dönmesinin ardından, diğer yarışmacıların ve sunucunun, yaptıklarının yanlış olduğunu anlatmaya çalışmalarına rağmen, terbiye sınırlarını aşan söylemler ve saygı sınırlarını aşan tavır ve davranışlarda bulunmasına, "hırsla parmağını sallamak, masaya bıçakla ve eliyle şiddetle vurmak, mutfakta eşyaları fırlatmak" gibi şiddet içerikli davranışlarına müsaade edildiği, “benim 2 çocuğum bunları izleyecek. Olanlar çok zoruma gitti.” diyerek ağlamasına rağmen, canlı olarak yayınlanmayan programda, bu görüntülerin kesilmeden ekrana getirildiği, hatta en çarpıcı kesimlerinin fragmanlara taşınarak, ayrıntılı bir şekilde ekrana getirilmesinin kamusal sorumluluk yayıncılık anlayışı ile bağdaşmadığı, bununla birlikte, Türk örf ve adetlerinin en belirgin özelliklerinden olan "büyüklere saygı" kavramı ile yine Türk kültürünün ayrılmaz bir parçası ve en önemli motifi olan "misafirperverlik" anlayışının, şiddet ögeleri ile olumsuz rol ve modeller içeren yanlış mesajlar verilerek küçük izleyici kitlesine (10:00)’da ulaştırılmasının, çocuk ve gençlerin psikolojik, gelişimlerine zarar verebileceği ve olumsuz etkileyebileceği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddenin ikinci fıkrasının ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılsa dahi yayınlanamaz" hükmünün ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “8 inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. …” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %1 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Kasım 2018 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 303.290,94 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2018 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 17.065 (onyedibinaltmışbeş) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “ (…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir. …” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Üst Kurul Üyesi İsmet DEMİRDÖĞEN’in karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 09.01.2019 gün 03 sayılı toplantıda aldığı 14 no.lu karara karşı oy yazısı.
İsmet Özdal DEMİRDÖĞEN Şerhidir.