İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 09.04.2019 tarih ve 338 sayılı yazısına konu RS FM çağrı işaretiyle yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 21.02.2019 tarihinde saat 17:30’da yayınlanan "Bi de Bunu Dinle" isimli program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, RS FM çağrı işaretiyle yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluş tarafından 21.02.2019 tarihinde saat 17:30’da yayınlanan "Bi de Bunu Dinle" adlı programda, program sunucusu tarafından; “Dün akşam dokuz buçuk sularında yine bir deprem oldu. Herkesi heyecanlandıran bir depremdi. Balıkesir Ayvacık açıklarında bir depremdi bu ama Kocaeli, İstanbul bir çok yerden de hissedildi bu deprem. Herkes birbirini aradı, merak etti hasar var mı diye. Çünkü bu acıları yaşayan bir ülke Türkiye. Son 8-10 yıldır böyle büyük bir deprem yok ama geçmişteki depremlere baktığımızda çok büyük kayıplar verildi. Ama son bir ay içinde de Kartal’da durup dururken bina çöktü. O nedenle deprem sözcüğünü duyduğumuzda tüylerimizin diken diken olması için yeterince sebep var. Ayvacık’taki deprem 5 büyüklüğünde. 21.23’te meydana geldi. Bugün itibariyle Ayvacık’ta okullar bir günlüğüne tatil edilmiş. Çok fazla bir hasar olmadığını görüyoruz. 5 büyüklüğündeki bu deprem çerçevesinde bir takım evlerin hasar gördüğüne ilişkin değerlendirme var. Sonrasında 3 virgül 6 ila 1 arasında 46 deprem daha meydana gelmiş. Onlar da o çevrede hissedilmiş. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bölgede tespitler yapıyor. Ayvacık’ta toplam 12 köyde 85 konut, 5 ahır, 1 okul ve 5 caminin hasar gördüğünü şu ana kadar Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum kamuoyuyla paylaştı. Hasar çok fazla değil ama endişe verici. Türkiye deprem ülkesi diyoruz ve durup dururken çöken binaları konuşuyoruz. Kartal’da çöken bina üzerine. Bir de açıklama var deprem konusunda. 3 saat önce Prof. Dr. Ahmet ERCAN yapmış bunu. Bir gazeteciyle konuşmuş ve “Çanakkale’de de bir takım hareketlilikler var ve eee 24 saatte 44 kere sallandı ve Çanakkale’de 5 virgül 5 büyüklüğünde deprem olmasını bekliyoruz” demiş 3 saat önce. Depremden önce bu hareketliliği tespit etme imkanı var mı yok mu bilmiyoruz ama 2019 yılının da Ahmet ERCAN depremler yılı olacağını söylemiş. “Uzun süredir Türkiye’de deprem olmuyor. Bir sıkışıklık var. Depremlerin olacağı bir yıl, depremlerin tetikleneceği bir yıl ya da depremlerin yaşanacağı bir yıl olabilir” diye bir tespitini kamuoyu ile paylaşmış. Profesör Doktor Celal ŞENGÖR var telefon hattının diğer ucunda. Onunla bu meseleyi konuşacağız ve yakından takip eden isimlerden birisi. Program sunucusu ile konuğu arasında geçen diyaloglarda ise;- Hocam hoşgeldiniz.-Hoşbulduk. (…) “Büyük olacak. 7 ‘den büyük olacak. Yani, fî tarihinde İstanbul’da yapılan hesaba göre 8 bin bina kadayıf olacak.- 8 bin bina?- Söyledik. Bundan bir sene evvel. Şimdi bakın cehalet en büyük sıkıntıdır. Eğer cahilseniz tabiat gelir seze ezer. Ezmesin istiyorsanız adam gibi doğa bilimleri öğreteceksiniz.- Ve ona göre de heralde tedbir alacaksınız. - Yaşıyacaksınız yani de mi? İmam Mektebi yapmakla olmuyor bu işler. - Evet..-Adam gibi doğa bilimleri ve doğa bilimlerine dayanan temel mühendislik bilimlerini adam gibi yapacaksınız. Ve halkınıza bunu anlatacaksınız.- Yaa. Yani o bina çöktükten sonra çevresinde 3-5 bina da.. Daha sonra da heralde bir genelge gönderilmiş. İl müdürlükleri bulundukları illerdeki çürük yapıları ya da riskli yapıların envanterini çıkarsın diye. Bir taraftan bu olay, bir taraftan da imar barışı var. - Yani efendim bu güne kadar akılları neredeydi? - E bi taraftan da imar barışı var hocam. - Laf mı yani bu?- Evet.- 1999’da iki tane deprem oldu. 30 bin küsur vatandaşımız öldü. Ee daha önce olan depremlerimiz var. Erzincan, 1938’de. - Van’da oldu.- Kaç kişi öldü? 45 bin kişi öldü yav.- Evet.- Yani şimdi bütün bunları biliyorsunuz veya bilmiyorsunuz. Bilmediğiniz için sürekli başınız derde giriyor. E kardeşim öğrenmiyorsan kabahat sendedir. Müstehaksın demektir.- Ama bunların eğitimi için de bir organizasyona ihtiyaç var yani.- Efendim, organizasyona falan ihtiyaç yok. Adam gibi mektebe ihtiyaç var. - Onu söylemeye çalışıyorum. - Türkiye’de eğitim öldü. Bakın. Değil mi? İki Saat Din Dersi Koyuyorsun Ne Faydası Var Onun?- Hocam sizinle konuşunca çok karamsar oluyorum ben. He he hee.- Yav karamsar olma sevgili dostum. Yani bak sen de en az benim kadar kafası çalışan bir insansın.- Yani anlamaya çalışıyoruz diyelim. Evet.- Etrafınıza bakın mektepler ne durumda? Bunlar okutulmuyor.- E tabi şimdi bağlanmadan önce bununla ilgili bir bilgi verdim bizi dinleyenleri. 2019 bütçesinde 5 fen lisesi, ee tamam 151 anadolu lisesi, 160 küsur da imam hatip lisesi yapılması için planlama var. - Efendim, bakın bunu yapan bir millet deprem tarafından ezilmeye müstehak abicim. - Peki Hocam. Peki.. Yani eğitim diyorsun.- Hayali.. Hayali kişiliklerle, akıl dışı ümitlerle yaşarsan gerçekler sizi bozar.- Peki Hocam.- Gerçeği öğrenmenin yolu da doğa bilimleri, ona dayalı temel mühendislik eğitimidir. Ve bu eğitim ilkokulda başlar arkadaşım.- Ağlamayın, öğrenin diyorsunuz Hocam. Çok teşekkür ederim değerlendirmeleriniz için. Eksik olmayın sağolun var olun.." şeklinde ifadelere yer verildiği tespit edilmiştir.
Balıkesir Ayvalık açıklarında meydana gelen bir depremin konuşulduğu ihlale konu programda kullanılan; İmam Mektebi yapmakla olmuyor bu işler, Adam gibi mektebe ihtiyaç var. - Türkiye’de eğitim öldü. Bakın. Değil mi? İki Saat Din Dersi Koyuyorsun Ne faydası var onun?- Etrafınıza bakın mektepler ne durumda? Bunlar okutulmuyor.- E tabi şimdi bağlanmadan önce bununla ilgili bir bilgi verdim bizi dinleyenleri. 2019 bütçesinde 5 fen lisesi, ee tamam 151 anadolu lisesi, 160 küsur da imam hatip lisesi yapılması için planlama var. - Efendim, bakın bunu yapan bir millet deprem tarafından ezilmeye müstehak abicim.” şeklinde ifadelerin, İmam Hatip Liselerini, imam hatip lisesine çocuklarını gönderen aileleri, imam hatip lisesi için yapılan planlama ve tüm “bunları böyle yapan millet”i eleştiri sınırlarının ötesinde aşağılayıcı ifadeler olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan; "Yayın hizmetleri... ;İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “8 inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ocak 2019 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 67.338,98 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, radyo kuruluşları için idari para cezasının 1.000 (bin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2019 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 2.104 (ikibinyüzdört) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir. …” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.