İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 26.09.2019 tarih ve 919 sayılı yazısına konu metro RTV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 19.09.2019 tarihinde saat 12:27’de yayınladığı "Mücahid Han ile Gizli İlimler" adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, söz konusu kuruluşun 19.09.2019 tarihinde saat 12:27’de yayınladığı sunuculuğunu Mücahid Han’nın yaptığı, "Mücahid Han ile Gizli İlimler" adlı programda, sunucu tarafından; “Efendim, gizli ilimler programından hepinize merhabalar. İnşallah gizli ilimleri konuşacağız, gizli ilimleri masaya yatıracağız, peki bu gizli ilimlerin içerisinde ne var? Efendim metafiziksel sıkıntılar var aslında yani bizim gözle göremediğimiz, görünenin ötesinde farklı problemleri içerisinde barındıran. Neden gizli çünkü zahirde o ilimlere dair bir işaret yok. Görebileceğimiz bir belirti yok, zahirde yok. Nerede var? Gizli alemde var. Zahirde var. Gözle görünmeyen alemde var. Nedir peki efendim bu gizli ilimler? Efendim Havas ilmi olarak da geçer. Malumunuzdur insanların büyüden olumsuzluklar yaşaması, cinlerin tesirinden olumsuzluklar yaşaması, nazardan olumsuzluklar, ahdan bedduadan olumsuzluklar yaşaması metafiziksel sıkıntılardır... Üzerimizde büyü var mı? Varsa kim yaptı? İsminden bir harf zuhur eder mi acaba? Üzerimizde musallat var mı? Hangi cin kabilesinin tesiri var olabilir üzerimizde? Üzerimizde nazar var mı? İnşallah bunları konuşacağız. Metafizik aleme yolculuk yapacağız hep beraber Gizli İlimler programımızda. Hiç vakit kaybetmeden telefonlarımı almak istiyorum. Bu arada şunuda hatırlatmak istiyorum ki ekranlarda görmüş olduğunuz numaralar tamamen ücretsizdir... Bir türlü evlenemiyorum, iş kuramıyorum, girdiğim işlerde hayır göremiyorum, paranın bereketini göremiyorum, karımla sürekli kavga ediyorum, haşa minel huzur kocam gözüme köpek gibi geliyor, birbirimizi duymaya dahi tahammül edemiyoruz, annemden kardeşimden bile nefret eder hale geldim, sürekli evham, zan, vesvese yapıyorum, bir el benim boğazımı sıkıyor gibi hissediyorum, üzerimde aşırı bir bitkinlik ve yorgunluk var diyenler acaba bu sıkıntıların bizim programımızla bir bağlantısı olabilir mi? Gizli ilimlerde bir şifa olabilir mi? Bu sıkıntılar için bunları masaya yatıracağız inşallah.", program sunucusu ile programa telefon ile bağlanan izleyiciler arasında geçen diyaloglarda ise; “Şimdi efendim bir insanda var olan ileri seviyede musallat hali yani bir kimsenin üzerindeki efendim varlıkların aşırı tesiri sadece ve sadece rukye ile çözülebilir diye biz hep söylüyoruz. … Büyü olsa tamamen çözülür, nazar olsa tamamen def edilebilir ama ileri seviyede musallatta bu birebir rukye ile çözülebilir... Kişiye yapılacak olan okuma ile bu garabetten kurtulunabilir. Sizin ablacığım bu musallatın etkisini tamamen noktalandırabilmemiz için rukye ehli bir kimsenin yanına gidip aynı zamanda rukye yaptırmanız lazım,”, “…Lakin dedenden sana sirayet eden bir garabet var, dedene yapılmış olan bir büyünün, hangi deden, babanın babası. Babanın babasına yapılmış olan bir büyünün enerjisinin bugün senin üzerinde olduğundan ve bu yüzden problemler yaşadığından bahsedebiliriz... Yani bir insan daha doğduğunda ona büyü yapsalar, anasının karnından çıktığında ona büyü yapsalar yani yine yüz sene büyü devam edemez. Anasından doğana da kim büyü yapsın o da ayrı bir şey. Demek ki büyü nesilden nesile devam edebilen yüzyıl, iki yüz yıl, üç yüz yıl varlığını devam ettirebilen bir şey maalesef ma'teessüf. Efendim sizin de dedenizin üzerinde bulunan bir halin enerjinin sizin üzerinize sirayet ettiğinden bahsedebiliriz…Demek ki büyü nesilden nesile devam edebilen yüzyıl, iki yüz yıl, üç yüz yıl varlığını devam ettirebilen bir şey maalesef ma'teessüf. Efendim sizin de dedenizin üzerinde bulunan bir halin enerjinin sizin üzerinize sirayet ettiğinden bahsedebiliriz..”, “….Ya efendim cinlerin insanlara aşık olma suretiyle de musallat olabildiklerini söylemiştik. Musallatın halleri var değil mi? Cinlerin insanlar üzerindeki tesirleri hal hal. Habis ruh baskısı var, tebelleş hali var, musallat hali var efendim ondan sonra zapt hali var, istila hali var, evlenme hali var, var da var. Cinlerin aşık olması da bir haldir. Aynı bir insan bir insana aşık olduğu zaman nasıl onu başkalarından kıskanırsa cinler de insana aşık olduğu zaman onu başkalarından kıskanır. Hassaten evliyse kocasından kıskanır ve boşanmaları için ellerinden geleni yapar. Bekarsa da ellerinden geleni yapar. Bazen olur karşı tarafı tiksindirir. Yani o karşıdakinde musallat yoktur ama bizim üzerimizde olan cin tesiri gider onu da etkiler, talip olur bize vazgeçer. Geri efendim geldiği gibi gider veya efendim biz armudun sapı üzümün çöpü derken bir bakmışız yıllar geçmiş, bir şekilde bir evlilik gerçekleştirilemez. Hatta bu musallat öyle bir şeydir ki yeri gelir anasıyla evladının arasını açar bu aşık cin musallatı, anasından bile kıskanır hale gelir.”, "Bilgi İçin (Ücretsiz Hat): 0212 975 23 ..", "Avrupa Danışma Hattı: +49 619678041.." şeklinde sözlü ve yazılı ifadelere yer verildiği görülmüştür.
İhlale konu programda, her insanın yaşam süreci içerisinde karşılaşmaları mümkün olan bazı maddi/manevi ve ruhsal sıkıntıların çoğunun, cin, büyü, nazar, musallat vb. sebeplerden kaynaklandığının ifade edildiği ve bu yönde bazı reçeteler sunularak izleyicilerin dini hassasiyetlerinin istismarına yol açabilecek nitelikte yayın yapıldığı, bu tür yayınların insanları kaygı, korku ve endişeye sevk edebileceği ve bu konularda çeşitli sıkıntılar yaşamakta olan izleyicilerin maddi manevi zarara uğratılabileceği, dolayısıyla, maddi sıkıntılar, ailevi problemler, sağlık sorunları vb. sorunların nedenini batıl inanışlara ve uygulamalara dayandırıldığı, bu yolla mezkur yayında, kişisel çıkar sağlamak amacıyla insanların dini duygularının istismar edildiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinde yer alan; "Yayın hizmetleri... kişileri fal veya batıl inançlar yoluyla istismar edemez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanun’un diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ağustos 2019 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının bulunmadığı değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2019 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 21.114 (yirmibirbinyüzondört) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “ (…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir…” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Üst Kurul Üyesi Faruk BİLDİRİCİ’ nin karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.