İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 22.11.2019 tarih ve 1219 sayılı yazısına konu CANLAR TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 15.11.2019 tarihinde saat 13:06’da yayınladığı "Mücahid Han ile Metafizik Aleme Yolculuk" adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, söz konusu kuruluşun 15.11.2019 tarihinde saat 13:06’da yayınladığı sunuculuğunu Mücahid Cihad Han’nın yaptığı, "Mücahid Han ile Metafizik Aleme Yolculuk" adlı programda, sunucu tarafından;“(…) Efendim manevi sıkıntılarımızla alakalı istişare edeceğimiz bir programda daha beraberiz. Sıkıntılarımızın sebeplerini araştıracağımız acaba üzerimizde büyü veya musallat etkisi olabilir mi, nazar etkisi olabilir mi sorularına cevap bulacağımız, metafizik alemde ortaya çıkan problem her ne ise bunun çözümünü beraberce arayacağımız bir Metafizik Aleme Yolculuk programında daha hamdolsun beraberiz. Ekranlarda görmüş olduğunuz numaralar üzerinden bizlere ulaşabileceksiniz, bizleri arayabileceksiniz ve canlı yayına bağlanabileceksiniz, sıkıntılarınızla alakalı istişare edebileceksiniz. Görüyorsunuz numaraları. Bu numaralar efendim yayına bağlandığınız zaman isim, anne ismi ve sıkıntınızı anlatmanıza vesile olacak, bizler de inşallah sıkıntınızın sebebini tespit etmeye gayret göstereceğiz... Üzerimizdeki büyüyü, nazarı, musallatı nasıl izale edeceğimize, def ü ref edeceğimize dair inşallah fikir alışverişinde sizlerle bulunuruz sevgili kardeşlerim.", program sunucusu ile programa telefon ile bağlanan izleyiciler arasında geçen diyaloglarda ise; “ (…) Şimdi sevgili izleyicilerim, güzel kardeşlerim daha evvelden izah etmiş olduğum, şimdi büyü dediğimiz başka bir hadise, bir de haneye cinlerin dadanması başka bir hadise. Evet, büyüyle beraber bahsedilen şu problemler meydana gelebiliyor ama bir de bir kabileden bahsettik. Mesela cinler aleminden dedik bir kabile var, adı Musabbar Kabilesi. Musabbar Kabilesine mensup cinler ekseriyetle şahıs olarak bizzat insanlara musallat olmaktan ziyade ne yapıyorlar dedik, geliyorlar hanelere dadanıyorlar. Hane bireyleri aslında temiz oluyor. Mesela Ramazan abinin üzerinde bir musallat etkisi vardır denilemiyor aslında ama hane bireylerinin her birinde musallat varmışçasına belirtiler zuhur ediyor, hiçbirinde musallat olmadığı halde. Eğer musabbar kabilesine mensup bir cin, gelmiş haneye dadanmışsa o hanede nasıl problemler zuhur ediyor? Mesela hanenin reisi maddi manada problem yaşıyor. İşte çocuklar okulda orada burada arkadaş hayatında problemler yaşıyor, kimisi evlenemiyor. Hanenin hanımının içinde bir daralma bunalma ortak belirtiyse hanede müthiş bir huzursuzluk, kavga, gürültü... Anlıyoruz ki haneye dadanan cinler var. Anlıyoruz ki musabbar kabilesi haneye sirayet etmiş. Cinler hanenin huzurunu bozuyor. Bak cinler bedene zarar verebilir mi, böyle etkiler meydana getirebilir, bak işte bu abimiz bu hadisenin canlı yaşayanıdır... Zaten musallat cinlerin enerjisi varsa kişide aşırı bir yorgunluk zuhur eder. İşte bunların hepsi, görüyoruz ki bir tasallut etkisi.", “Abicim yaklaşık altı sene evvel üzerine sirayet eden çok şedit bir nazar enerjisi var. Yani altı senedir nazarın tesiri altındasın. Nazar çevrende öyle bir enerji dairesi oluşturmuş ki, şimdi bunlar, şeyler aura mı diyorlar yabancılar ne diyorlar, efendim tabi biz buna ne diyoruz nazarın etkisi ama işte haset aurası diyelim, ne diyelim. Öyle bir enerjinin içine girmişsin ki, öyle bir negatifliğin içerisine girmişsin ki maalesef üzülerek söylüyoruz. Bu negatif enerji, bu nazar işlerini tepe taklak edivermiş... Nazar hayatın her alanında tıkanıklar meydana getirebilecek enerjiyi içerisinde barındırıyor zaten. Allah inşallah izale etsin. Rabbim inşallah def ü ref etsin. Rabbim inşallah nazarın enerjisini noktalandırsın. Nasıl noktalanacak? Zafiran mürekkebiyle yazılmış bir nur dairesi, bir ateş çemberi, kişinin suya koyup bekletip içmesi veya üzerinde taşımasıyla beraber ", "Ücretsiz Danışma Hattı: 0212 975 23 .." şeklinde sözlü ve yazılı ifadelere yer verildiği görülmüştür.
İhlale konu programda, her insanın yaşam süreci içerisinde karşılaşmaları mümkün olan bazı maddi/manevi ve ruhsal sıkıntıların çoğunun, cin, büyü, nazar, musallat vb. sebeplerden kaynaklandığının ifade edildiği ve bu yönde bazı reçeteler sunularak izleyicilerin dini hassasiyetlerinin istismarına yol açabilecek nitelikte yayın yapıldığı, bu tür yayınların insanları kaygı, korku ve endişeye sevk edebileceği ve bu konularda çeşitli sıkıntılar yaşamakta olan izleyicilerin maddi manevi zarara uğratılabileceği, dolayısıyla, maddi sıkıntılar, ailevi problemler, sağlık sorunları vb. sorunların nedenini batıl inanışlara ve uygulamalara dayandırıldığı, bu yolla mezkur yayında, kişisel çıkar sağlamak amacıyla insanların dini duygularının istismar edildiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinde yer alan; "Yayın hizmetleri... kişileri fal veya batıl inançlar yoluyla istismar edemez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanun’un diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ekim 2019 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının bulunmadığı değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2019 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 21.114 (yirmibirbinyüzondört) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “ (…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir…” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.