İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 07.02.2020 tarih ve 200 sayılı yazısına konu SÜPER TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 30.01.2020 tarihinde saat 08:53’te yayınladığı "Mücahid Han ve Diğerleri" adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, söz konusu kuruluşun 30.01.2020 tarihinde saat 08:53’te yayınladığı sunuculuğunu Mücahid Han’ın yaptığı, "Mücahid Han ve Diğerleri" adlı programda, sunucu tarafından; "(...) Metafiziksel sıkıntılarımızı konuşacağız yine, efendim dert içerisindeyiz elem keder içerisindeyiz bu sıkıntılardan bahsedeceğiz ve bu sıkıntılardan nasıl kurtulacağımıza dair fikir alışverişinde de bulunacağız. Bizi özellikle metafizik sıkıntılarıyla, metafiziksel sıkıntıları ile alakalı olarak kardeşlerimizin aramasını rica ediyoruz. Çünkü dünyevi sıkıntılarımızla alakalı işte fıkhi sorularımızla alakalı ilgilenen bir dolu hoca var zaten. Biz programımızda daha çok efendim ya hastalıklardan inim inim inleyen, ağrılardan inim inim inleyen, vücudunda çeşit çeşit marazlar olan doktor doktor gezdiği halde hastalığının şifasını bulmak şöyle bir kenara dursun, bir efendim tesbitte dahi bulunulamayan kardeşlerimiz var ya hani. Bizi özellikle biz bu kardeşlerimiz arasın diyoruz, yani uğraşa uğraşa yok yani. Sabahtan akşama kadar ağrılar sızılar ama on sekiz tahlilin hepsi temiz çıkıyor şimdi bu kadın ne yapsın? Sabun büyüleri ile mi hasta ediyorlar efendim veya vesnan cinleri geldi musallat oldu da hasta olduğunu mu zannediyor? Bunlar şimdi önemli mevzular, bu insanlar kurtulamıyorlar bu sıkıntılarından şimdi, biz bunları konuşacağız. Bunlarla alakalı fikir alışverişinde bulunacağız başka türlü olmaz bu yani. O yüzden bu tarz sıkıntılarınızla alakalı yani üzerimizde büyü mü var, musallat mı var, nazar mı var bu soruların cevabını arıyorsanız bizi arayabilirsiniz." program sunucusu ile programa telefon ile bağlanan izleyiciler arasında geçen diyaloglarda ise; "… Hocam benim ailemde huzur yok, bereket yok sürekli... Yaşamış olduğum problem şu; şizofreni hastasıyım da hastalığımın cinlerle alakası var mı yok mu bilmiyorum. Onları görüyorum, hissediyorum.-Evet şizofreni teşhisi koyuldu ama ilaçlar hiçbir etki yapmıyor. Yıllardır ailemde bet bereket de yok, sıkıntı çok. Kendi alemlerini gösteriyorlar bana sürekli.- Yani alenen perdeler kalktı cinleri de görüyorum diyorsun...- Efendim şu artık böyle diyorsun ya perdeler kalktı artık alenen görüyorum gözüme görünüyorlar artık diyorsun. … işlerde bir bereketsizlik, huzursuzluk, saadetsizlik bu tarz problemler cinlerin musallatı ile beraber maalesef meydana gelebilen problemlerdir. Cinlerin bir musallatı söz konusu olduğu zaman kişi hayatının birçok alanında olumsuzlukları görebiliyor. Aile hayatında keza büyük sıkıntılar yaşayabiliyor. Peki diyorsun ki doktorlar ama bana bir işte teşhiste bulunuyorlar, ne diyorlar, şizofren diyorlar. Şimdi şunu söyleyeyim arkadaşlar bakın metafiziksel problemler tıbbi olarak tespit edilebilen hatta bedenimizde kalıcı olabilen hastalıklara da sebep olabilir. Yani bir insanda nazar varsa bu nazarın sirayeti ile kanser olabilir. … Bir yandan musallatın iptali için gerekli duaları uygulayacaksın Allah'ım Azze ve celle yardımcın olsun diyelim.", " ... Tabi şimdi yeni bir hal yok ama burada yani var olan hadise, eskiye dayanan bir hadise. Yirmi bir sene evvel yapılan bir habis müdahale var. Yirmi bir senelik bir büyü tesiri var. .. Evet yirmi bir sene evvel bir isminde "C" harfi olan bir kadının kısmetinde bağlılık olması niyetiyle yapmış olduğu bir büyünün atmış olduğu bir düğümün neticesinde gelen bir hal. Yani düğüm büyüsü biz hep anlatıyoruz değil mi?... İşte evlenemesin diye insanların kısmetini bağlarlar, rızık manasında problem yaşasın diye kişinin rızkını bağlarlar düğüm büyüleriyle ve bu neticede adam gelir kırkına evlenemez, gelir ellisine ne kadar çalışırsa çalışsın tabiri caizse bir dikili ağacı olmaz. Paranın nereden gelip nereye gittiğini anlayamaz, hep bir bereketsizlik yani. Para gelse de bereketini göremez yani bu büyü neticesinde. Yirmi bir senedir üzerinde var senin bu büyü tesiri, isminde "C" olan bir kadından geliyor Rabbim yardımcın olsun diyelim. Metafiziksel sıkıntılarınız ile alakalı yani üzerimde büyü var mı, musallat var mı, nazar var mı bu soruların cevabını arıyorsanız; efendim sürekli problemler yaşıyoruz, yüzümüz gülmüyor, hanede huzur saadet kalmadı, nedir üzerimizdeki bu hal diye efendim merak ediyorsanız ücretsiz olarak bizleri arayabilirsiniz. İnşallah metafiziksel sıkıntılarınızla alakalı suallerinizi bize iletebilirsiniz diyelim.", “..Altı sene evvel müracaat edilen bir büyü tesiri var. Efendim, evet aslında iki büyü tesiri var diyebiliriz bununla alakalı ama tamamen Hristiyan cinler kullanılarak yapılmış, papaz büyüsü bu. Mezara gömmek suretiyle papaz büyüsü yapmışlar. Büyülerin en tehlikelilerindendir. Kara büyünün en ileri seviyede olanlarındandır. Eğer bir insanın üzerinde büyü tesiri varsa, bir insan eğer papaz büyüsünün tesirinin altındaysa hayatı kararır. Ne para hususunda ne huzur hususunda kesinlikle üzerinde bir efendim bela musibet hali kalkmaz ve daim bir sıkıntıya gark olmuş bir şekilde yaşamaya devam eder. Sizin hem para hususunda hem efendim huzur hususunda daima sıkıntılar yaşamanız, efendim hayatta daima başarısız olmanız ve sizin kendi deyiminizle bunu söylüyorum, maddi manevi bereketsizliklere düşar olmanız yapılan bu büyüden kaynaklı bir problem. İsminde "K" harfi olan bir kadından geliyor bu sıkıntı. ..", “Sevgili kardeşler, bu kutunun içindeki dualarımızla büyüler bozuluyor. Allah'ın izniyle musallat bozuluyor. Allah'ın izniyle nazar iptal oluyor. Bu kutunun içerisindeki dualarımızla huzursuzluk, kısmetsizlik efendim aile içi şiddetsizlik, kavga gürültü hali ortadan kalkıyor. Niye? Çünkü içerisinde çok kıymetli dualar var." "Kişiye özel dualar", "1 Kuran-ı Kerim 1 Özel Dua! 129 Kargo Bedava", "Sorularınız için arayın: 0212 975 07 ..", "Üzerinde büyü, musallat olanlar!", "Evlenemeyen kardeşlerimize özel dua", "Üzerimde nazar var diyenler!", "Büyüye, nazara ve musallata özel dualar!", "Geceleri sürekli kabus görüyorum diyenler!", "Cinlerden nasıl korunurum? Ekran başına!", "Üzerimde büyü var mı? Nasıl anlarım? Ekran başına!", "İşlerim rast gitmiyor, geçimsizlik sıkıntısı yaşayanlar ekran başına!", "Kısmetiniz mi kapalı? Kısmet bağlılığı nasıl anlaşılır? Ekran başına!" şeklinde sözlü ve yazılı ifadelere yer verildiği görülmüştür.
İhlale konu programda, her insanın yaşam süreci içerisinde karşılaşmaları mümkün olan bazı maddi/manevi ve ruhsal sıkıntıların çoğunun, cin, büyü, nazar, musallat vb. sebeplerden kaynaklandığının ifade edildiği ve bu yönde bazı reçeteler sunularak izleyicilerin dini hassasiyetlerinin istismarına yol açabilecek nitelikte yayın yapıldığı, bu tür yayınların insanları kaygı, korku ve endişeye sevk edebileceği ve bu konularda çeşitli sıkıntılar yaşamakta olan izleyicilerin maddi manevi zarara uğratılabileceği, dolayısıyla, maddi sıkıntılar, ailevi problemler, sağlık sorunları vb. sorunların nedenini batıl inanışlara ve uygulamalara dayandırıldığı, bu yolla mezkur yayında, kişisel çıkar sağlamak amacıyla insanların dini duygularının istismar edildiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinde yer alan; "Yayın hizmetleri... kişileri fal veya batıl inançlar yoluyla istismar edemez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanun’un diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Aralık 2019 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının bulunmadığı değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2020 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 25.881 (yirmibeşbinsekizyüzseksenbir) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “ (…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir…” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.