İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 06.03.2020 tarih ve 324 sayılı yazısına konu SÜPER TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 29.02.2020 tarihinde saat 11:05’te yayınladığı "Mücahid Han ve Diğerleri" adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, söz konusu kuruluşun 29.02.2020 tarihinde saat 11:05’te yayınladığı sunuculuğunu Mücahid Han’ın yaptığı, "Mücahid Han ve Diğerleri" adlı programda, sunucu tarafından; "Efendim biliyorsunuz programımızda neden konuşuyoruz, büyüden, musallattan, nazardan bahsediyoruz. .. Doktor doktor geziyor dünyevi hiçbir sebep tespit edilemiyor. Tahliler, filimler, emarlar, check-uplar her şey tertemiz. Acaba bu kimsenin bu aşırı hastalığı hissetmesinin sebebi nazar olabilir mi? Sabun büyüsü, mum büyüsü yapılmış olabilir mi? Vesnan cinleri musallat olmuş hasta olduğuna dair zan veriyor olabilir mi? Bunları konuşuyoruz. .. Acaba efendim nasibinde bir bağlılık mı var? Düğüm büyüsü mü var? Rızkında bir bağlılık mı var? Efendim bunları inşallah konuşuyoruz. Kırkına gelmiş hanımefendi, belki yirmi tane talip geldi sebepsiz yere evlenemedi, talip olan vazgeçti falan. Acaba kısmetinde bir bağlılık mı var, düğüm büyüsü mü yaptılar? Bunları konuşuyoruz.…cinlerden, şeytanlardan, şeytanlaşmış insanlardan, nazardan, sihirden mi acaba kaynaklı inşallah bunu konuşuyoruz..” program sunucusu ile programa telefon ile bağlanan izleyiciler arasında geçen diyaloglarda ise; “Sen şimdi bu annenin diyorsun komşulara çıkamıyor şöyle daralıyor bunalıyor. Bu kadar habis tertiplere bu kadar habis büyülere rağmen yani çatlamamasına şükretmek lazım. Adamı bitirir bunlar hakikaten bu sihir dediğimiz büyü dediğimiz insana mezara kadar götürür. Bu nazar dediğimiz, musallat dediğimiz insanın hafazanallah ölümüne dahi sebep olabilir. ..Çünkü yirmi iki senedir öyle bir kadın var aman yarabbi. Yani şeytan yanında masum kalır ya. Şeytan yanında masum kalır. İnsan böyle bir varlık yani şeytandan da melun olabiliyor. Yirmi iki senedir öyle büyü yollarına müracaat etmiş öyle habis yollara müracaat etmiş ki bu ailenin tuzla buz olmasını çatlamasını niyet etmiş. Hiçbir yerden hayır görmemesini niyet etmiş. İsminde hem "K" harfi var hem "Z" harfi var aynı kadın. Yani bu iki harfte bir kadının isminde var. Bir "K" bir "Z" harfi. Bu iki harfi içerisinde barındıran bu kadın yirmi iki senedir annene olan düşmanlığından hem annenle hem onun evlatlarıyla ailesiyle uğraşmış durmuş. Bu büyüler bugün bütün aile bireylerine tesir ediyor. …Efendim Nimet Ablamıza rukye şart abim. Duaları uygulamışsınız tamam o ailedeki tesir için güzel, aileye ferahlık gelir ama Nimet Ablamızın muhakkak bir rukye yapılması lazım ona çünkü çok ağır durumu. İnşallah İstanbul Eyüpsultan'da bizim ofis var biliyorsun getirebiliyorsan getir inşallah.", “Şimdi Sultan kardeşimizin üzerinde devam eden enerjisini hala üzerinde bulunduran bir büyü tesiri var denilemez ama musallat tesiri var. Evvelden büyü yapılmış olabilir büyü ile gelen cinler büyünün bozulmasından daha sonra bedene musallat olabiliyor. .. Yani bu tasallut nedir, bir cinin bedene yerleşmesidir... Bunların enerjileri çünkü Allah diyor ya "biz onları sebum ateşinden yarattık" Hicir suresinin 27. ayetinde buyuruyor Rabbimiz... Şu anda Sultan kardeşimizin üzerindeki cinni bir tesirdir, musallattır. Yine söylüyoruz ne yapılması lazım, rukye yapılması lazım başka türlü olmaz ki. Musallat rukye ile noktalanır.", “Bak bunun için, sizler için hazırladık bu yeşil kutumuzu…dualarımızı bir araya getirdik, hazırladık dualarımızı ve inşallah muhterem kardeşlerim sizlere sunuyoruz inşallah.”, "Üzerimde musallat var mı? Nasıl anlarım? Ekran başına!", "İşlerim rast gitmiyor, geçimsizlik sıkıntısı yaşayanlar ekran başına!", "Üzerimde büyü nazar var mı? Nasıl kurtulurum? Ekran başına!", "Maddi manevi sıkıntılarınız mı var? Ekran Başına!, "Ücretsiz Danışma Hattı: 0212 975 07 …", "Evinde huzuru olmayanlara özel dua!, Üzerinde büyü, musallat olanlar!, Evlenemeyen kardeşlerimize özel dua!, Üzerimde nazar var diyenler!, İşim gücüm rast gitmiyor diyenler!, Büyüye, nazara ve musallata özel dualar!, İsme özel mucize dualar için arayın!, şeklinde sözlü ve yazılı ifadelere yer verildiği görülmüştür.
İhlale konu programda, her insanın yaşam süreci içerisinde karşılaşmaları mümkün olan bazı maddi/manevi ve ruhsal sıkıntıların çoğunun, cin, büyü, nazar, musallat vb. sebeplerden kaynaklandığının ifade edildiği ve bu yönde bazı reçeteler sunularak izleyicilerin dini hassasiyetlerinin istismarına yol açabilecek nitelikte yayın yapıldığı, bu tür yayınların insanları kaygı, korku ve endişeye sevk edebileceği ve bu konularda çeşitli sıkıntılar yaşamakta olan izleyicilerin maddi manevi zarara uğratılabileceği, dolayısıyla, maddi sıkıntılar, ailevi problemler, sağlık sorunları vb. sorunların nedenini batıl inanışlara ve uygulamalara dayandırıldığı, bu yolla mezkur yayında, kişisel çıkar sağlamak amacıyla insanların dini duygularının istismar edildiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinde yer alan; "Yayın hizmetleri... kişileri fal veya batıl inançlar yoluyla istismar edemez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanun’un diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ocak 2020 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 5.084,75 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2020 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 25.881 (yirmibeşbinsekizyüzseksenbir) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “ (…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir…” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.