İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 17.04.2020 tarih ve 551 sayılı yazısına konu SÜPER TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 07.04.2020 tarihinde saat 10:31’de yayınladığı "Mücahid Han ve Diğerleri" adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, söz konusu kuruluşun 07.04.2020 tarihinde saat 10:31’de yayınladığı sunuculuğunu Mücahid Han’ın yaptığı, "Mücahid Han ve Diğerleri" adlı programda, sunucu tarafından; "Ekranda bize ulaşabileceğiniz numaralarımızı görüyorsunuz. Efendim ücretsiz olarak bizi arayabilir ve canlı yayına inşallah bağlanabilirsiniz. Üzerimde büyü, musallat, nazar olabilir mi, yaşadığım büyük problemler var, efendim dünyevi sebebini tespit edemediğim problemler var üzerimde. Yani evlenemedik, belli bir yaşa geldik iş kuramadık, paranın bereketini göremiyoruz. Bi' bakıyorsun işte, hastalıklardan kurtulamıyoruz, doktor doktor geziyoruz bir şeyin yok, tertemizsin diyorlar, hanede huzur, saadet yok, karı koca sebepsiz yere geçinemiyor, çoluk çocuk herkesin işi ters gidiyor, efendim doktor doktor gezdik beşinci düşüğümüz çocuk sahibi olamıyoruz. Yani neler neler ya, saymakla bitmez. Acaba yaşadığımız ve dünyevi olarak sebebini tespit edemediğimiz bu sorunlar büyü, musallat, nazar gibi bir membadan mı geliyor, bu membadan geliyorsa acaba kimler bize bu habis müdahaleleri yapmış olabilir? Hep bunları n'apıyoruz, istişare ediyoruz. …” program sunucusu ile programa telefon ile bağlanan izleyiciler arasında geçen diyaloglarda ise; “Evin halkı, evin halkı. Kendi adın ve evin halkı yazılacak. Ya mübarek ben de bunu anlamıyorum, şimdi geçen cumartesi günü herhalde Eyüp Sultan'a geldi biri ofise. "Hocam diyor, ben bu duanın ortasındaki halkaya, dairenin içerisine diyor, şerlerinden korunacağım, yani bana büyü yaptığını düşündüğüm insanların adını yazdım." Niye onu yazdın diyorum. "E siz öyle yazmışsınız kağıtta." diyor. Ben öyle yazma... aç oku kağıdı dedim, bakıyor "Şerlerden korunması gerekenlerin ismini yazın." E tamam, kim şerlerden korunacak? "Ben korunayım." diyor. Anlamadım şeytan mı size bunları yanlış okutuyor, mübarek. O duanın ortasına kim şerden, büyüden, musallattan, nazardan korunsun istiyorsanız onun adını yazacaksınız. Bi' dinle, duydun değil mi?...O, Cennetü'l Esma havailidir, Ahmed er Rifai Hazretleri buyuruyor, hem nazara hem büyüye hem musallata ve dahi kırk küsur farklı belaya iyi gelir, diyor. Asla çıkarma. Allah'ın mübarek ism-i şeriflerinin fevk-i şerifidir o, çok kıymetli bir duadır. Taşı onu daima üzerinde.”, “Tamam. Diyorsun ki, güzel bir kızımız var hem evlenemiyor, bir de iş de bulamıyor. Sadece evlenememek de değil yani. Bu bağlılık öyle bir şey ki, ne üniversiteye bakar, ne güzelliğe bakar, ne boya endama bakar, ya... Bir yapışır adamın üstüne, bir bağlılık, Allah hanelerden ırak eylesin. Tamam, bi' bakalım inşallah Erol abi. (...) Şimdi Erol abi, ana tarafına giden bir sıkıntı var. Anne tarafında kan bağı olan bir kadın, isminde S harfi var. Bu kadından gelen ne var? Sihir tesiri var. Ne büyüsü? Kilit büyüsü. Yani düğüm büyüsü gibidir, düğüm büyüsünün çeşitlerindendir. Ama şöyle söyleyelim yani, düğüm büyüsünde kardeşler, ekseriyetle ya evlilik niyet edilir, işine de pek yansımaz. Ama kilit büyüsü öyle değildir. Kilit büyüsü yapıldığı zaman işinde de bağlılık, kısmette de bağlılık, nasipte bağlılık, bahtta bağlılık, bağlılık da bağlılık. Birçok manada n'olur yani, bağlılıklar zuhur eder. 8 sene evvel bu niyetle yapılan bir kilit büyüsü var. Birileri haset etmişler, kıskançlık yapmışlar, şeytana uymuşlar. Allah'a sığınırız. Kıskanç kişilerin şerrinden Rabb'e sığınırız. Şeytanlaşmış kimselerin şerrinden Allah'a sığınırız. İnsin cinin şerrinden Allah'a sığınırız. Yaa bak, bu haset insana, Allah lanet ettiği halde büyü yaptırıyor. 8 sene evvel, isminde Samsun'un S'si olan bir kadından geliyor bu garabet... Annesinin tarafından akraba, Rabb'im yardımcınız olsun.”, "Üzerimde musallat var mı? Nasıl anlarım?", "Maddi manevi sıkıntılar yaşayanlar! Ekran başına!", "Negatif enerjiden nasıl kurtulurum? Ekran başına!", "Cinlerden nasıl korunurum? Ekran başına!", "İşlerim bozuk, iş hayatım nasıl düzelir?", "Geceleri uyuyamıyorum, kabuslar görüyorum diyenler!", "Kısmetiniz mi kapalı? Kısmet bağlılığı nasıl anlaşılır?", "İşlerim rast gitmiyor, geçimsizlik sıkıntısı yaşayanlar ekran başına!" gibi vaatlere ve "Bilgi için Ücretsiz Hat: 0212 975 22 …" şeklinde sözlü ve yazılı ifadelere yer verildiği görülmüştür.
İhlale konu programda, her insanın yaşam süreci içerisinde karşılaşmaları mümkün olan bazı maddi/manevi ve ruhsal sıkıntıların çoğunun, cin, büyü, nazar, musallat vb. sebeplerden kaynaklandığının ifade edildiği ve bu yönde bazı reçeteler sunularak izleyicilerin dini hassasiyetlerinin istismarına yol açabilecek nitelikte yayın yapıldığı, bu tür yayınların insanları kaygı, korku ve endişeye sevk edebileceği ve bu konularda çeşitli sıkıntılar yaşamakta olan izleyicilerin maddi manevi zarara uğratılabileceği, dolayısıyla, maddi sıkıntılar, ailevi problemler, sağlık sorunları vb. sorunların nedenini batıl inanışlara ve uygulamalara dayandırıldığı, bu yolla mezkur yayında, kişisel çıkar sağlamak amacıyla insanların dini duygularının istismar edildiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinde yer alan; "Yayın hizmetleri... kişileri fal veya batıl inançlar yoluyla istismar edemez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanun’un diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Mart 2020 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının bulunmadığı değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2020 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 25.881 (yirmibeşbinsekizyüzseksenbir) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “ (…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir…” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.