İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 04.06.2020 tarih ve 799 sayılı yazısına konu SÜPER TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 01.06.2020 tarihinde saat 15:40’ta yayınladığı "Mücahid Han ve Diğerleri" adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, söz konusu kuruluşun 01.06.2020 tarihinde saat 15:40’ta yayınladığı sunuculuğunu Mücahid Han’ın yaptığı, "Mücahid Han ve Diğerleri" adlı programda, sunucu tarafından; “Efendim üzerimizde büyü var mı? Niye? İşte belli bir yaşa geldik evlenemedik, maddi sıkıntılarımız var efendim, eşimizle anlaşamıyoruz, aileyle anlaşamıyoruz, huzursuzluklarımız var, her iş tersine gidiyor. … Yine diyoruz, üzerimizde, büyü, musallat, nazar olabilir mı, varsa kimden geliyor olabilir, ne zamandan beri vesaire vesaire istişarelerimizi yapıyoruz inşallah.”
program sunucusu ile programa telefon ile bağlanan izleyiciler arasında geçen diyaloglarda ise; “Evet Ayşe Abla, Soner Abimizin üzerinde bulunan musallat, cinni bir tesir. Vesnan taifesinden bir cinin tesiri var üzerinde. Bu taife özellikle vesvese vermekle bilinir zaten. Olmayan şeyleri var zannettirir. Bu musallat olan cinin karakteri musallat olduğu kişinin karakterine göre vesveselerin çeşitleri değişebilir. Mesela Vesnan taifesi musallat olan başka biri, eşinin kendisini aldattığına inanır mesela... Hatta öyle biliyoruz, iki tane iki tane kızım var ikisiyle de işte babaları cinsel ilişkiye giriyor filan. Kendi kocası ve kızları için söylüyor bunu yani kadıncağız. Ağlayarak anlatıyor bana bunu ya. Yani gelmiş ofisimize mesela. Yani bu taife efendim, zannettirir. Bazısına hasta olduğunu zannettirir. "Ölüyorum, aman bittim, kalp krizi geçiriyorum. doktor doktor gezer hiçbir şey yok. Bazısı "Ağrılarım var. Çatlıyor beynim.." E bi' efendim emar filan hiçbir şey yok yani anladın. Zannettiriyor. Efendim böyle musallat oldukları insanları büyük sıkıntılara duçar ediyorlar. Yani Vesnan taifesinin cinleri. Burada Soner Abimizin üzerinde de böyle bir hal var. Yani muhakkak en yakın zamanda bir rukye yapılmasını tavsiye ediyoruz biz. Rukye yapılsın. Bu işin ancak rukye ile tam manasıyla bir temizlenmesi mümkün olur. Ankara'da, ben tanımıyorum, yani bulun sağlam bir rukyeci hoca gidin inşallah.”, “Şu anda Ahu Ablamızın üzerinde tesiri devam eden bir büyü yok. Evvelden yapılmış bozulmuş olabilir çünkü bi' ağırlık var üzerinde. Ama şu anda tesiri devam etmiyor. Şu anda onu geceleri etkileyen, yani sıkıntılarının menbaı olan, üzerindeki olumsuzluğun kaynağı olan acayip ağır bir nazar enerjisi var. Nazar tesiri var. Ehli haset, kem gözlü bir kadından, isminde Rize'nin "R"'si olan bir kadından çok nazar alıyor ablamız ve nazar onun bedenini öyle bir etkiliyor ki yani bunalmalar, daralmalar, sıkılmalar, zaman zaman bedensel hatta ateşlenmeler ağrılar felan sızılar bunları da meydana getiriyor. E nazar büyüden aşağı bir şey değil diye hep söylüyorum. Ne diyorum? Öyle nazar var ki büyüden daha tehlikelidir. Büyü o kadar problem yaşatmaz yani. Nazarın ağırlığına göre iş değişir. Nazar dediğimiz enerji peygamberi dahi eritip bitirecek kadar kuvvetlidir. O kıvama getirecek kadar kuvvetlidir... Aşırı bir nazar var. İsminde "R" olan kadından geliyor. Rabbim yardımcınız olsun. Ama devam eden bir büyü vesaire öyle bir şey şu anda yok yani.", "Cinlerden Nasıl Korunurum? Ekran Başına!", "Kısmetiniz Mi Kapalı? Kısmet Bağlılığı Nasıl Anlaşılır?", "Ailemde Geçimsizlik, İşlerimde Bereketsizlik Var Diyenler!", "Geceleri Uyuyamıyorum, Kabuslar Görüyorum Diyenler!", "Maddi Manevi Sıkıntılar Yaşayanlar! Ekran Başına!", "Üzerimdeki Olumsuzluklardan, Bela, Musibetlerden Nasıl Kurtulurum Diyenler!", "Karı Koca Arasında Geçimsizlik, Huzursuzluk Yaşayanlar!", "Ücretsiz Danışma Hattı: 0212 975 22 …" şeklinde sözlü ve yazılı ifadelere yer verildiği görülmüştür.
İhlale konu programda, her insanın yaşam süreci içerisinde karşılaşmaları mümkün olan bazı maddi/manevi ve ruhsal sıkıntıların çoğunun, cin, büyü, nazar, musallat vb. sebeplerden kaynaklandığının ifade edildiği ve bu yönde bazı reçeteler sunularak izleyicilerin dini hassasiyetlerinin istismarına yol açabilecek nitelikte yayın yapıldığı, bu tür yayınların insanları kaygı, korku ve endişeye sevk edebileceği ve bu konularda çeşitli sıkıntılar yaşamakta olan izleyicilerin maddi manevi zarara uğratılabileceği, dolayısıyla, maddi sıkıntılar, ailevi problemler, sağlık sorunları vb. sorunların nedenini batıl inanışlara ve uygulamalara dayandırıldığı, bu yolla mezkur yayında, kişisel çıkar sağlamak amacıyla insanların dini duygularının istismar edildiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinde yer alan; "Yayın hizmetleri... kişileri fal veya batıl inançlar yoluyla istismar edemez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanun’un diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Mayıs 2020 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının bulunmadığı değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2020 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 25.881 (yirmibeşbinsekizyüzseksenbir) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “ (…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir…” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.