İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 12.02.2021 tarih ve 308 sayılı yazısına konu FUL TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 11.02.2021 tarihinde saat 05:30’da yayınladığı "Mücahid Han ile Sohbet-i İhvan" adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, söz konusu kuruluşun 11.02.2021 tarihinde saat 05:30’da yayınladığı sunuculuğunu Mücahid Han’nın yaptığı, "Mücahid Han ile Sohbet-i İhvan" adlı programda, sunucu tarafından; "...Efendim hepinize merhabalar. Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi, mağfireti üzerinize üzerimize olsun. Bir canlı yayınımızda daha beraberiz. Bismillah dedik canlı yayınımıza başladık. Rabbim (anlaşılamadı) muvaffak eylesin. Sözlerimizi tesirli eylesin. Fayda arayan, şifa arayan kardeşlerimizin şifasına fayda olabilmeyi, vesile olabilmeyi, dertlerine derman arayan kardeşlerimize derman vesilesi olabilmeyi, tavsiye edeceğimiz dualarla beraber hayatında belalar, musibetler lan kardeşlerimizin bu belalardan, bu musibetlerinin üzerinden kalkması hususunda az da olsa payımızın olmasını Rabbim nasip eylesin...", program sunucusu ile programa telefon ile bağlanan izleyiciler arasında geçen diyaloglarda ise; "Ramazan Abi, senin üzerinde tesiri devam eden tasallut gibi bir hal yok. Lakin yenge hanımda, ablamızda tasallut tesiri var. Sen ondan hissediyorsun. Çünkü bu eşinde olan seni etkileyebilir. Ailede birinci dereceden yakınlarda işte eş olsun, anne olsun, evlat olsun bunlar bir kimsenin üzerinde bulunan metafiziksel problemlerden etkilenebilirler. Onlarda var olan hal, yakınlarına da ondaki kadar ağır olmasa da tesir gösterebilir. Yenge hanımda musallat var. Süfli bir varlığın tesiri var. Süfli varlıklar insanlara musallat oldukları zaman bedensel ve ruhsal olarak büyük sıkıntılar yaşatabilirler. Bedensel olarak bir hastalık yaşatamazlar ama hastalık zannı verebilirler. Bunların insanlara karşı kuvvetli hisler vermesi söz konusu. … diyor, bu mahlukat için insanın damarında gezen kan gibidirler. Yani o kadar. Bir süfli varlık bedenimize musallat olduğunda damarımızda gezen kan gibi vücudun bütün bölgelerinde anormallikler meydana getirebiliyorlar. Nitekim siz kaşınmalar oluyor, işte yemeklerden diyorlar, ama bir hastalık tespit edilemiyor. Yani diyorlar ki, büyük ihtimalle alerjiniz var sizin bir şeye. Neye alerjiniz var bulun, onu yemeyin diyorlar size. Siz de diyorsunuz ki, yani bütün yemekleri kesiyorum yine de devam ediyor. Bir hastalık yok ama elhamdülillah. Bu kaşıntı normalde hastalık olsa doktorlar tespit ederler. Doktorların tespit edememesi sizde hastalık olmadığını gösterir. Hastalık değilse ne var? Zan var. Musallat sana zannettiriyor. Böyle bir hissiyat veriyor. Kaşıntı geliyormuş gibi hissediyorsun. Bu vücudun belirli bölgelerinde gezen ağrılar olabilir, gezen kaşıntılar, gezen yanmalar, musallat insanlarda bu tarz etkiler meydana getirebilir. Sizde de bunların etkisi var. Yenge hanım da bu musallattan arındığı an, sen de kurtulursun. Çünkü ondan sana geliyor enerji. Ondan sana hal geliyor, ondan sana tesir geliyor. ....", "İşlerim bozuk, iş hayatım nasıl düzelir?", "Üzerimde musallat var mı, nasıl anlarım?", "Kısmetim kapalı diyenler, kısmet bağlılığı nasıl anlaşılır?", "Negatif enerjiden nasıl korunurum?", "Eşler arasında geçimsizlik mi var?", "Geceleri uyuyamıyorum, kabuslar görüyorum diyenler!", "Ücretsiz Hat: 0212 935 38 …" şeklinde sözlü ve yazılı ifadelere yer verildiği görülmüştür.
İhlale konu programda, her insanın yaşam süreci içerisinde karşılaşmaları mümkün olan bazı maddi/manevi ve ruhsal sıkıntıların çoğunun, cin, büyü, nazar, musallat vb. sebeplerden kaynaklandığının ifade edildiği ve bu yönde bazı reçeteler sunularak izleyicilerin dini hassasiyetlerinin istismarına yol açabilecek nitelikte yayın yapıldığı, bu tür yayınların insanları kaygı, korku ve endişeye sevk edebileceği ve bu konularda çeşitli sıkıntılar yaşamakta olan izleyicilerin maddi manevi zarara uğratılabileceği, dolayısıyla, maddi sıkıntılar, ailevi problemler, sağlık sorunları vb. sorunların nedenini batıl inanışlara ve uygulamalara dayandırıldığı, bu yolla mezkur yayında, kişisel çıkar sağlamak amacıyla insanların dini duygularının istismar edildiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinde yer alan; "Yayın hizmetleri ...kişileri fal veya batıl inançlar yoluyla istismar edemez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanun’un diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ocak 2021 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının bulunmadığı değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2021 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 28.238 (yirmisekizbinikiyüzotuzsekiz) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “ (…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir…” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.