İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 08.02.2021 tarih ve 236 sayılı yazısına konu FOX logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 23.01.2021 tarihinde saat 20:55’te yayınlanan “Sen Çal Kapımı” adlı dizi film yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde belirlenen; “Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz.” hükmünün ihlal edildiği gerekçesiyle yaptırım uygulanması yönünde alınan “oy çokluğu” kararına ilişkin:
1. Anayasa Mahkemesi kararları, sanat eserlerini de kapsayacak biçimde açıklanan ve yayılan bir düşüncenin içeriğinden hareketle kişiler ve toplum açısından "değerli-değersiz" veya "yararlı-yararsız" biçiminde ayrıştırılmasının sübjektif unsurlar ihtiva edeceği için, bu özgürlüğün keyfî biçimde sınırlandırılması tehlikesini doğurabileceğine dikkat çekmiştir. İfade özgürlüğünün başkaları açısından “değersiz” veya “yararsız” görülen düşüncelerin açıklanması ve yayılması özgürlüğünü de içerdiği akıldan çıkarılmamalıdır (Ali Gürbüz ve Hasan Bayar, § 42; Önder Balıkçı, B. No: 2014/6009, 15/2/2017, § 40).
2. Bu bağlamda, yaptırıma konu olan yayının kurgusal olduğu, bu haliyle Anayasa’nın 26’ncı ve 27’nci maddelerinin güvencesi altında olduğu görülmelidir ki bir eserin sanatsal veya edebî değerinin bulunup bulunmadığının değerlendirmesinde, Üst Kurul ve benzer kurumların tam bir serbestiye sahip olduğu da düşünülemez.
3. Özellikle karmaşık ve muğlak bir olgu olan müstehcenlik söz konusu olduğunda -bütüncül yaklaşım ilkesinin bir gereği olarak- Üst Kurul gibi kurumlar kararlarında, sanat alanının veya eserin özelliklerine, müstehcen olduğu değerlendirilen kısımların ifade edildiği bağlama, eserin muhtemel etkilerine ve eserdeki diğer ifadelerin tamamına bir bütün olarak bakılarak yapılması gerektiği gözden uzak tutulmamalıdır.
4. Son olarak müstehcenlik suçu nedeniyle kanunda öngörülen yüksek cezalara rağmen kanunda sanatsal eserler bakımından mutlak biçimde, sanatsal veya edebî değeri bulunan eserler hakkında ise belli koşulların oluşması hâlinde sanığın/ ilgili kuruluşların cezalandırılmama ihtimali bulunmaktadır. Dolayısıyla müstehcen olduğu iddia edilen bir dizinin ilgili bölümünün bu kapsamda bulunup bulunmadığı, bilimsel eserlerle sanatsal ve edebî değeri bulunan eserler arasındaki ayrım son derece önemli hâle gelmektedir.
5. Bu bağlamda 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun ve ilgili Yayın Yönetmeliğinde de, maalesef genel ahlak, müstehcenlik, erotizm vb. kavramların sınırları ve çerçeveleri açık ve net olarak belirlenmemiş, bu kavramlar –yayın pornografi içermediği sürece- sürekli olarak kargaşa yaratmış ve subjektif değerlendirmelere tabi tutulmuştur.
6. 6112 sayılı Yasa’nın, “Yayın Hizmet İlkeleri” başlıklı yayın hizmetlerini düzenleyen 8’inci maddenin (f) bendinin ihlal edildiği gerekçesiyle yaptırım uygulanan söz konusu dizi film sahnesinde de; “Kadın oyuncunun arkadan dizinin biraz üzerine kadar bacakları görünmekte, yine küvet içinde köpükler arasında -hiçbir yerleri görünmeden- öpüşmeleri ve buğulu bir camın ardından son derece flu şekilde baş kısımlarının görüntüleri yer almaktadır. Uzman bile raporda bu sahneleri; “sahnenin geçtiği ortam, tasvir edilen durumlar, oyuncuların jest ve mimikleri dikkate alındığında sahnelerin erotik denilebilecek nitelikte olduğu” şeklinde muğlak bir ifadeye dayandırarak, genel ahlaka aykırı olduğunu değerlendirmiştir.
Sonuç olarak;
Uygulanan yaptırım kararına konu görüntülerin; 6112 sayılı Yasa’nın yayın ilkelerini belirleyen 8’inci maddesi bağlamında ihlal teşkil etmediğini ve yaptırım kararının tarafsızlık ilkesine aykırı olduğunu düşündüğüm için, söz konusu Üst Kararına karşı oy kullandım.