İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 01.10.2013 tarihli ve 2922 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“VİVA logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşun günlük yayın akışı içinde 23-24.09.2013 tarihli ticari iletişim yayınları incelenmiş, bu inceleme ilişkin bulgu ve tespitler aşağıda sunulmuştur.
Söz konusu medya hizmet sağlayıcı kuruluşun günlük yayın akışı içinde sunmuş olduğu reklam yayınlarının giriş ve çıkışlarında mevzuatta ifade edilen ticari iletişim içeren unsurların nasıl yayınlanacağı, bahse konu yayının diğer program unsurlarından nasıl ayrılacağına ilişkin mevzuat hükümlerinden farklı bir uygulama yaptığı izlenmiştir. İzleyiciye sunulan reklamın reklam yayının başladığı ve sona erdiğine ilişkin herhangi bir im ya da işarete veya ayırıcı uyarana yer vermeksizin başlatılıp, sona erdirildiği görülmüştür. Yayıncı kuruluşun bu şekilde yapmış olduğu diğer yayınlar ile reklam kuşakları arasında farklılığı ayırt edici unsurun olmaksızın yayınlarını gün boyunca sürdürdüğü görülmüştür. Rassal olarak seçilen üç farklı saate yayınlanan reklam yayınlarının reklamlara giriş ve reklamlardan çıkış uygulamaları Klip 1 Klip 2 ve Klip 3 'de görülmektedir.
Bahsi geçen yayınlarıyla medya hizmet sağlayıcı kuruşluşun reklam kuşaklarını sesli ve/veya görüntülü bir uyarıyla açıkça fark edilebilecek ve program hizmetinin diğer unsurlarından kolaylıkla ayırt edilebilecek biçimde düzenlemediği tespit edilmiştir.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
VİVA Yayın Kuruluşu’nun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin birinci fıkrasını ihlal ettiğikanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının tetkikinde; yayınlanan reklam kuşaklarının sesli ve/veya görüntülü bir uyarıyla açıkça fark edilebilecek ve program hizmetinin diğer unsurlarından kolaylıkla ayırt edilebilecek biçimde düzenlemediği dikkate alındığında, Kanun'un 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının ihlal edilmiş olduğu sabit görülmüştür.
Söz konusu kuruluşa 03.05.2013 tarihli yayını nedeniyle evvelce Üst Kurulun 06.06.2013 tarih ve 2013/35 sayılı toplantısında alınan 8 nolu kararıyla6112 Sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır.
Bu itibarla; 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; VİVA logosuyla yayın yapan ARTI TELEVİZYON YAYINCILIĞI SAN. VE TİC. A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki; ''Televizyon ve radyo yayın hizmetlerinde reklam ile tele-alışveriş, sesli ve/veya görüntülü bir bir uyarıyla açıkça fark edilebilecek ve program hizmetinin diğer unsurlarından kolayca ayırt edilebilecek biçimde düzenlenir'' hükmünün ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ağustos 2013 ayına ait ticari iletişim gelir beyanı bulunmadığı değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) ( 2013 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 11.886 -onbirbinsekizyüzseksenaltı - ) Türk Lirasından az olamayacağından 11.886 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Bilkent Şubesi, Ankara TR 84000 100 1762 00 999999-5001 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, kanun yoluna başvurmadan önce peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, belirtilen süre içerisinde ödenmeyen ve kesinleşen idari para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.