İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 15.02.2022 tarih ve 209 sayılı yazısına konu TGRT HABER logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 25.01.2022 tarihinde saat 19:45’te yayınlanan "Ekrem Açıkel ile Ana Haber" bülteni yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere; TGRT HABER logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 25.01.2022 tarihinde saat 19:45’te yayınlanan, sunuculuğunu Ekrem Açıkel’in yaptığı "Ekrem Açıkel ile Ana Haber" adlı haber programında, sunucu tarafından; "Yarenleşme zamanı geldi. ...Ve FETÖ meselesi. Yıl 2011. Bendeniz polis adliye muhabiriyim. Yani çok konuşturmasınlar. O operasyon o AGB'ye vuruş ardından da işin şu anda cezaevinde olan Hidayet Karaca'nın nasıl kontrolüne geçtiğini de çok fazla detaylandırmak istemiyorum ama bu konulara hakimim ve iyi de biliyorum. Bunu da herkes bilsin. TNS aldı sonra hiçbir şey olmamış gibi hop FETÖ operasyonları bitti. TİAK Kantar Medya reyting ölçümüne başladı. Bunlar layüsel kuruluşlar değil, bunlar bildiğiniz özel kuruluş. RTÜK görevlendirme yapmış, parasını alıyor. Biz ödüyoruz üzerine para ve abonesiyiz onların. Ölçüm yapıyorlar. 40 şehirdeler. Yav Türkiye, 81 şehir. Artırın şu deneklerinizi dedik toplantılarda. 4000 denek, sosyo kültürel gruplar, işte Total, ABC, AB. ve altı yıldır denek sayısı aynı. Hale bakın. Sevsinler böyle işleri. Altı yıldır Türkiye'de hiç mi değişim olmadı? Bakın, değişimi şimdi size ispat edeceğim. Bu klasik bir ölçüm şu anki fotoğraf. Ölçülmeyenler kim? Yaaa. Digiturk. Ben bir Digiturk abonesiyim yirmi bir yıldır. 2 milyon 477 bin Digitürk abonesi var. Yayını oradan alıyor. Beni oradan görüyorsunuz şu anda. D-Smart, o da başarılı bir kuruluş. 1 milyon 120 bin abonesi, kullanıcısı, reseverı var. Kablo TV, öyle. 1 milyon 400 bin Kablo TV abonesi var. Şimdi IPTV çıktı biliyorsunuz. Hem Turkcell üzerinden hem de Superonline üzerinden. 2 milyon 100 bin kullanıcısı var. Ve bunlar ölçülüyor mu? Kendi içlerinde onların şirket içerisinde bilgileri var. Fakat bu reyting ölçümüne dahil olmuyor. Bir toplasanıza, 6-7 milyon insan şu dijital platformlarda ölçüme girmiyor. ... Bunu dahil ediyor musun TİAK, Kantar Medya? Etmiyorsun. Peki dijital platformlar yok, internet izlenmeleri yok. Ama bakar mısınız abone sayısına? Acaba reyting ölçümü dijital devrimi ıskaladı mı? Geride mi kaldı? Demode mi oldu? Bana soracak olursanız oldu. Şunları katmadan 4 bin denekle bana karne veriyorsun. Ve RTÜK, iş dönüyor dolaşıyor Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna geliyor. Ölçümlerde daha belirleyici olması lazım. Sadece deneklerde değil. Dijital platformlar ve Youtube, Twitter ve Facebook reytinglerinin de bu sisteme dahil edilmesi gerekiyor. Hem COKS Türkiye'yi hem SOMERA'yı da takip ediyoruz. Ama TİAK ama Kantar Medya, lütfen herkes adaletli olsun. Herkes bizim emeğimizi zayi etmesin. Emek kutsaldır. Bunu yapmayın. Burada insanlar deliler gibi çalışıyor. Para harcıyor. Alın teri akıtıyor. Alın teri de kutsaldı. En azından ben öyle biliyorum. Lütfen, işimizi doğru yapalım hepimiz.” şeklinde ifadelere yer verildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, 1989 yılından itibaren özel kanalların kurulması ile birlikte Türkiye'de izleyici ölçümleri yapılmaya başlanmıştır. Önceleri bu ölçümleri, AGB Anadolu Araştırma Şirketi yerine getirirken, 1992 yılından itibaren ölçümleri Televizyon İzleme ve Araştırma Kurulu (TİAK) ve AGB Anadolu Araştırma Şirketi birlikte yapmaya başlamıştır. TİAK A.Ş. 2010 yılında yapılan değişiklikle yeni yapısına kavuşmuştur. Bu yeni yapıda Reklam verenler Derneği, Reklamcılar Derneği ve ölçülen yayıncı kuruluşların hissedarlarıyla birlikte yirmi bir televizyon kanalı dahil olmak üzere yirmi üç hissedar yer almaktadır. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, 6112 Sayılı Kanun'un 37. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi uyarınca yayın izleme ve dinleme oranlarının ölçülmesi, denetlenmesi ve uygulanacak müeyyideleri belirleme konusunda yetkili kılınmıştır. 2011 yılından itibaren başta TİAK A.Ş.'nin yapısında değişiklik olmakla birlikte izleyici ölçümlerine yönelik olarak bir dizi önlem hayata geçirilmiş, temsil kurumu arttırılmış, veri gizliliği güçlendirilmiş ve bunlar aylık, altı aylık ve yıllık olarak denetime tabi tutulmuş, ilgili verilerin RTÜK tarafından re'sen denetlenip gerektiğinde müeyyide uygulanması yasal olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla ölçüm sisteminde pek çok değişiklik meydana gelmiştir.
İzleme ölçümleri, ülke çapında kırk ilde yerine getirilmektedir. Bu kırk il, Türkiye'nin birey bazındaki nüfusunun yaklaşık %80'ini karşılamaktadır. Ölçüm illeri, coğrafi dağılım açısından tüm bölgeleri temsil edecek şekilde belirlenmiştir. Belirlenen illerde bulunan panelistlerin sayısı ise illerin nüfuslarıyla doğru orantılı olarak şekillendirilmiştir. Ayrıca Yönetmelik'te yer alan düzenlemeye göre kırk ilde toplam nüfusu on bin üzeri olan tüm yerleşim yerleri ölçüm sistemine dahil edilmiş olup izleyici ölçümleri dört bin birey ile değil, dört bin hane ile yapılmaktadır. 31 Aralık 2020 itibariyle panelist sayısı, 14.389'dur.
Ölçümler, TV yayınları izlemek için kullanılan klasik anten, uydu anteni, kablolu tv gibi platformların yanı sıra Digitürk, D-Smart, Kablo TV ve IPTV gibi dijital platformlar üzerinde de yapılmaktadır. Sosyal medya ölçümleri ise, bu platformlardan ayrı olarak sosyal medya analiz platformları üzerinden gerçekleştirilmektedir. Bu amaçla kurulan Sosyal Medya Araştırma Geliştirme ve Analiz A.Ş (SOMERA) ölçümlerini Twitter, Instagram ve Facebook verilerini temel alarak yapmaktadır. Bu ölçümde sosyal medyayı kullananların sayısı ile ileti sayısı araç olarak belirlenmekte olup demografik özelliklerle etkileşim seviyeleri de dikkate alınmaktadır. SOMERA'nın yaptığı ölçüm, hem yöntemi hem de içeriği geleneksel izleyici ölçümleri sisteminden farklılaşmaktadır. Bu nedenle sosyal medya ölçümlerinin, mevcut sistemle elde edilen televizyon izleyici ölçüm verilerine doğrudan eklenmesi ve reyting sistemine dahil edilmesi olanaklı değildir.
Kamuoyunu bilgilendirme görevini ifa eden medyanın elinde bulundurduğu güç inkar edilemez bir gerçekliktir. Bu açıdan bakıldığında medyanın elinde bulundurduğu güç ile orantılı olarak medya mensuplarının sorumluluğunun da arttığını aşikardır. Medya mensuplarını halkı bilgilendirme görevini yerine getirirken tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerinden ödün vermeden, kamuoyunu yanlış yönlendirmekten sakınarak ve kişi ve kurumların haklarını gözeterek yayın yapması gerekmektedir. Medya hizmet sağlayıcılar, yayın hizmetlerini kamusal sorumluluk anlayışıyla kanunlarda yer alan ilkelere ve Basın Meslek İlkelerine uygun olarak sunmalıdır. Bu ilkelere göre tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerinden ödün vererek kamuoyunu yanlış yönlendirebilecek yayınlardan sakınılmalı, soruşturulması basın meslek ilkeleri çerçevesinde mümkün olan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanmamalıdır. Bu nedenle yukarıda bahsi geçen yayın ve buna benzer türde haberlerin aktarımında yayıncıların editoryal bağımsızlık hakları saklı kalmak kaydıyla genele hitap eden haberlerin ön hazırlık aşamalarında tarafsızlık ilkesi temelinde doğruluk ve gerçekliklerinin araştırılarak izleyicilere sunulması yayıncı kuruluşların kamusal sorumluluğudur.
Yukarıda yer verilen açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, ihlale konu haber bülteninde, sunucu tarafından; "FETÖ 2011'de (sistemi) ele geçirdi. Yıl 2022 sistem aynı kaldı.", "40 şehir, 4 bin denek, 6 yıldır aynı şey.", "Ölçülemeyenler kim, Digitürk, D-Smart, Kablo TV, IPTV" ve "Youtube, Facebook, Twitter ölçümleri yapılmadığından oradaki izlemeler takip edilmiyor." şeklinde sarf edilen ifadelerin tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkeleriyle bağdaşmadığı, toplumda özgürce kanaat oluşumunu engelleyebilecek nitelikte kamusal sorumluluktan uzak bir tutum sergilendiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan; "Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır; soruşturulması basın meslek ilkeleri çerçevesinde mümkün olan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz;..." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Aralık 2021 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 2.389.372,66 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde üç oranı (%3) 71.681,00 TL İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “(…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir.” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Üst Kurul Üyesi Okan KONURALP ve İlhan TAŞÇI’nın karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verildi.