İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 20.04.2022 tarih ve 463 sayılı yazısına konu DORUK TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 15.04.2022 tarihinde saat 09:16’da yayınladığı "Mücahid Han ile Sohbet-i İhvan" adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, kuruluşun 15.04.2022 tarihinde saat 09:16’da yayınladığı sunuculuğunu Mücahid Han’nın yaptığı, "Mücahid Han ile Sohbet-i İhvan" adlı programda, sunucu tarafından; “Eğer siz de diyorsanız, ben bu dertlerden kurtulmak istiyorum. Dertlerimin sebebini bilmek istiyorum. Üzerimde büyü, üzerimde musallat, üzerimde nazar olabilir mi? Kimden geliyor olabilir? Ne zamandan beri var olabilir? Nasıl kurtuluruz? Bu hali üzerimizden nasıl def ederiz? Bertaraf ederiz? Bunları öğrenmek istiyoruz diyor iseniz ekranda numaramızı görüyorsunuz. Efendim ücretsiz olarak arayabilirsiniz....”, program sunucusu ile programa telefon ile bağlanan izleyiciler arasında geçen diyaloglarda ise; “Peki biraz bekle Fatma abla bakalım, sonra konuşalım inşallah... Fatma abla, dört sene evvel yapılmış bir sihir var. Dört sene evvel büyü yoluna müracaat edilmiş. - Eşime mi?- Evet. Yani büyüden kastımız ne? Efendim şimdi bazı büyüler vardır yakinen yapılır. Biliyorsun. Gelirler muska bırakırlar, gelirler domuz yağı sürerler vs. bazı büyüler var, uzaktan yaparlar. Senin hiç haberin bile olmaz. Okumayla yaparlar vs. yani çeşitli yani tertipler var. Allah, şer tertipler bunlar, şerlerinden korusun. Okuma ile yapılmış bir sihir var. Okuma ile bir sihir yapılmış ve bu sihir ile beraber, biliyorsun En'am Suresinde Cenab-ı Allah büyünün cinleri olduğunu söylüyor. ... Efendim bu büyünün yapılması ile beraber gelen cinler yani abimizin, Peygamber Efendimizin tabiriyle böyle damarında gezen kan gibi geziyor. Efendim zihninde geziyor. Beyninde geziyor ve efendim evham, vesvese, daralma, bunalma, korku efendim suizan daima bu tasallut yani sihirle gelmiş olan bu cinni onu daima bir sıkıntı, bir bunalım, bir olumsuzluğa sürüklüyor. Kendi hayatında huzur olmadığı gibi etrafındakilerin hayatında da huzur bırakmıyor bu sefer hareketleri ile...”, “Onun şu an aklı, basireti yerinde değil, göndermeyle gelen cinni tamamen onu kontrol altına almış ve bu huzursuzlukların kaynağı menbaı bu... İsminin ilk harfi "H" olan bir kadın tarafından gönderilmiş onu da söyleyelim...”, "Mücahid Han İle Sohbet-i İhvan", "Bilgi İçin (Ücretsiz Hat) 0216 277 70 …", "Üzerimde Musallat Var Mı? Nasıl Anlarım?", "Eşler Arasında Geçimsizlik Mi Var?", "Negatif Enerjiden Nasıl Korunurum? Ekran Başına!", "İşlerim Bozuk, İş Hayatım Nasıl Düzelir?", "Ailemde Geçimsizlik, İşlerimde Bereketsizlik Var Diyenler!", "Kısmetim Kapalı Diyenler, Kısmet Bağlılığı Nasıl Anlaşılır?", "Geceleri Uyuyamıyor, Kabuslar Görüyorum Diyenler!", "Elimi Neye Atsam Kuruyor Diyenler! Bizi Dikkatlice İzleyin" vb. şeklinde sözlü ve yazılı ifadelere yer verildiği görülmüştür.
İhlale konu programda, her insanın yaşam süreci içerisinde karşılaşmaları mümkün olan bazı maddi/manevi ve ruhsal sıkıntıların çoğunun, cin, büyü, nazar, musallat vb. sebeplerden kaynaklandığının ifade edildiği ve bu yönde bazı reçeteler sunularak izleyicilerin dini hassasiyetlerinin istismarına yol açabilecek nitelikte yayın yapıldığı, bu tür yayınların insanları kaygı, korku ve endişeye sevk edebileceği ve bu konularda çeşitli sıkıntılar yaşamakta olan izleyicilerin maddi manevi zarara uğratılabileceği, dolayısıyla, maddi sıkıntılar, ailevi problemler, sağlık sorunları vb. sorunların nedenini batıl inanışlara ve uygulamalara dayandırıldığı, bu yolla mezkur yayında, kişisel çıkar sağlamak amacıyla insanların dini duygularının istismar edildiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinde yer alan; "Yayın hizmetleri ...kişileri fal veya batıl inançlar yoluyla istismar edemez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanun’un diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Mart 2022 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının bulunmadığı değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2022 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 38.460,00 (otuzsekizbindörtyüzaltmış) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “ (…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir…” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.