İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 20.04.2022 tarih ve 461 sayılı yazısına konu DORUK TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 16.04.2022 tarihinde saat 14:02’de yayınladığı "Mücahid Han ile Sohbet-i İhvan" adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, kuruluşun 16.04.2022 tarihinde saat 14:02’de yayınladığı sunuculuğunu Mücahid Han’nın yaptığı, "Mücahid Han ile Sohbet-i İhvan" adlı programda, sunucu tarafından; “Efendim Bismillah dedik sizlerin huzurundayız. İnşallah sıkıntılarımızı, dertlerimizi konuşacağımız, içerisinde bulunmuş olduğumuz sıkıntıların sebebini konuşacağımız bir program daha gerçekleştireceğiz, dertleşeceğiz... Bize müracaat edeceğin belli başlı konular var. Nedir onlar? Metafiziksel sıkıntılarımız. Büyü, musallat, nazar gibi. Bu manada şimdi ehil olduğumuz için yani inşallah layık oluruz. Tam manasıyla ehiliz deyip de kibre de girmek istemem ama yani vakıf olduğumuz mevzular bu mevzular diyelim o zaman. Yani acaba üzerimizde büyü, musallat, nazar olabilir mi? Bu manada suallerinizi alacağız...”, program sunucusu ile programa telefon ile bağlanan izleyiciler arasında geçen diyaloglarda ise; “Reşat abi... Efendim bu kilit büyüsü diye bir büyü var bu düğüm büyüsü gibi bir büyü abi... Efendim insanlarda bağlılık olsun, kapalılık olsun niyetiyle yapabiliyorlar... Şimdi burada efendim rızık namına kısmetimizde, nasibimizde bir bağlılık olması niyetiyle yapılmış bir sihir var abi. Yani bir kilide okuma, kilide kapama suretiyle okuma yapmışlar bu kilidin kapandığı gibi yani adamın da bereketi kapansın efendim bir bereket bulma hususunda, iş hususunda muvaffak olma hususunda sıkıntı yaşasın niyetiyle yapılmış bir büyü abi... Ama bozulmamış bugün hala tesiri devam ediyor... Bir erkek bunu yapan, isminde "H" olan bir erkek...”, “Havva Hanım şimdi bu nazar çok acayip. Nazar insana hangi hususta değiyorsa bir kimse yani nazar edebilmesi içi haset etmesi lazım biliyorsun abla... Şimdi kızınız Merve Hanım'da da çok acayip nazar var. Üzerinde bulunan bu nazar efendim böyle işlerine acayip engel oluyor, setler oluşturuyor, muvaffak olamıyor, başarılı olamıyor. Gayretli olduğu halde işleri yarım kalıyor... İsminin ilk harfi "Ş" olan bir kadından çok nazar almış...”, “Ayşe abla, şimdi Mustafa abimiz Rabbim Şafi ismi şerifiyle tecellide bulunsun efendim cinni bir tesir altında yani üzerinde cinni bir musallat var... Bazı cinler vardır efendim kendilerini belli etmez kişiyi manen sıkar, bunaltır, daraltırlar... Bazı musallat vardır kişiye ayan eder kendini belli eder... Burada tabi görünebilecek, duyulabilecek yani musallat olduğu kişi tarafından bu cin görülebilecek bir cin böyle bir musallat var üzerinde...”, "Mücahid Han İle Sohbet-i İhvan", "Bilgi İçin (Ücretsiz Hat) 0216 277 70 …", "Üzerimde Musallat Var Mı? Nasıl Anlarım?", "Eşler Arasında Geçimsizlik Mi Var?", "Negatif Enerjiden Nasıl Korunurum? Ekran Başına!", "İşlerim Bozuk, İş Hayatım Nasıl Düzelir?", "Ailemde Geçimsizlik, İşlerimde Bereketsizlik Var Diyenler!", "Kısmetim Kapalı Diyenler, Kısmet Bağlılığı Nasıl Anlaşılır?", "Geceleri Uyuyamıyor, Kabuslar Görüyorum Diyenler!", "Elimi Neye Atsam Kuruyor Diyenler! Bizi Dikkatlice İzleyin" vb. şeklinde sözlü ve yazılı ifadelere yer verildiği görülmüştür.
İhlale konu programda, her insanın yaşam süreci içerisinde karşılaşmaları mümkün olan bazı maddi/manevi ve ruhsal sıkıntıların çoğunun, cin, büyü, nazar, musallat vb. sebeplerden kaynaklandığının ifade edildiği ve bu yönde bazı reçeteler sunularak izleyicilerin dini hassasiyetlerinin istismarına yol açabilecek nitelikte yayın yapıldığı, bu tür yayınların insanları kaygı, korku ve endişeye sevk edebileceği ve bu konularda çeşitli sıkıntılar yaşamakta olan izleyicilerin maddi manevi zarara uğratılabileceği, dolayısıyla, maddi sıkıntılar, ailevi problemler, sağlık sorunları vb. sorunların nedenini batıl inanışlara ve uygulamalara dayandırıldığı, bu yolla mezkur yayında, kişisel çıkar sağlamak amacıyla insanların dini duygularının istismar edildiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinde yer alan; "Yayın hizmetleri ...kişileri fal veya batıl inançlar yoluyla istismar edemez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanun’un diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Mart 2022 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının bulunmadığı değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2022 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 38.460,00 (otuzsekizbindörtyüzaltmış) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “ (…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir…” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.