İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 27.06.2022 tarih ve 758 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda "H HALK" logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 21.06.2022 tarihinde saat 16:00’da yayınlanan ve sunuculuğunu İnan Demirel’in yaptığı, Yaşar Aydın, Mustafa Kurdaş, Prof. Dr. Doğan Tılıç ve Emekli Tuğgeneral Dr. Haldun Solmaztürk’ün konuk olarak katıldığı, "Kadraj" isimli programda geçen diyaloglarda;
"Şimdi bir parantez açalım Mustafa Bey, bugünün en önemli haberlerinden biri Van'ın Başkale ilçesinden geldi, bir köyden. Aranan bir şüpheliyi almaya gitti jandarma ve orada dakikalarca dakikalarca havaya ateş açtılar. Dakikalarca onlarca jandarma havaya ateş açıyor ve çevreden kadınların, çocukların çığlıklarını duyuyorsunuz, korkuyorlar havaya açılan ateş sebebiyle. Bununla ilgili bir haberimiz var onu izleyelim peşinden Haldun Solmaztürk'le, emekli Tuğgeneral konuğumuz olacak. Haberden sonra konuşalım." ifadeleriyle haberin duyurusunu yaptıktan sonra haber "Van Başkale'de Tartışmalı Görüntü, Askerler Gözaltı İçin Gittikleri Köyde Dakikalarca Havaya Ateş Açtı" başlığıyla ekrana getirildiği, Habere ilişkin görüntülerde bir gözaltına alma işlemi sırasında köy evinin önünde havaya ateş eden jandarma askerlerinin görüntüsüne yer verilmekte, tepki gösteren köylülerin çığlıkları ve korna sesleri duyulmaktadır. Haber boyunca tekrar tekrar yayınlanan bu görüntüler eşliğinde dış seste "Jandarma, hakkında arama kararı olan M. E. A. isimli köylünün evini bastı, gözaltına almak istedi, gerginlik çıktı. Burası Van'ın Başkale ilçesine bağlı Esenyamaç Mahallesi. (Havaya açılan ateş seslerine ve kadınların çığlıklarına yer verilir) Onlarca asker ellerinde otomatik tüfeklerle havaya ateş açmaya başladı, bu dakikalarca sürdü. (Köylülerin çığlıklarına yer verilir.) Köylüler çığlık atmaya başladı. M.E.A. gözaltına alındı. Tepki gösteren kadınlar itildi. Görüntüleri HDP Eş Genel Başkan yardımcısı Tayip Temel paylaştı. 'Tam bir korku imparatorluğu oluşturma siyaseti...' notuyla (Tayip Temel'in Twitter hesabından görüntü)" ifadeleri yer almıştır. Pervin Buldan (HDP Eş Genel Başkanı)'ın bu habere ilişkin "Sadece bir kişiyi gözaltına almak için yapılan bu vahşeti şiddetle ve nefretle kınadığımızı buradan ifade etmek istiyorum." şeklindeki ifadelerine yer verilmiştir. Bunun hemen akabinde havaya açılan ateş seslerine ve kadınların çığlıklarına olayın görüntüleri eşliğinde yer verilmiştir. Haber dış sesin "Tepkiler üzerine Van Valiliği açıklama yaptı. (Açıklama ekranda görüntülenmektedir.) Olayın sosyal medyada farklı yansıtıldığı söylendi. M.E.A. isimli kişinin kasten öldürme, PKK mensubu olma gibi 5 ayrı suçtan hakkında yakalama kararı olduğu belirtildi. Gözaltı sırasında M.E.A.'nın yakınlarının jandarma araçlarına taş attığı, Jandarma'nın havaya ateş açarak kalabalığı dağıttığı belirtildi. Şüphelinin tutuklandığı ifade edildi. HDP'li Temel Valiliğin açıklamasının gerçeği yansıtmadığını savundu. Temel, tutuklanan kişinin 12 yıl önce işlenen bir cinayetin zanlısı olduğunu, olayın siyasi boyutunun bulunmadığını söyledi." şeklindeki ifadeleri ile devam etmiştir. Burada tekrar olaya ilişkin görüntüler eşliğinde havaya açılan ateş sesleri, korna sesleri ve kadınların çığlıklarına yer verildiği görülmüştür. Haberin VTR'si Pervin Buldan'ın olaya ilişkin "Silahlarla yürüttüğünüz seçim kampanyanız iktidarınızın da siyasetinizin de sonu olacak. Bunu da böyle bilin!" şeklindeki ifadeler nedeniyle 6112 sayılı Yasanın 8. Maddesinin birinci paragrafı (ç) bendinde yer alan ; "İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez.” hükmüne aykırı olduğu gerekçesiyle idari yaptırım uygulanmasına “oy çokluğuyla” karar verildi.
İfade özgürlüğü; çoğulcu ve anayasal demokrasilerin temel taşlarındandır. Farklı tanımlara yer verilmekle birlikte genel kabule göre, ifade özgürlüğü; insanın serbestçe haber, bilgi ve başkalarının fikirlerine ulaşabilmesi, edindiği fikir ve kanaatlerden dolayı kınanmaması ve bunları tek başına veya başkalarıyla birlikte meşru yöntemlerle dışa vurabilme imkan ve serbestisidir. İfade özgürlüğü, sadece “düşünce ve kanaat sahibi olmayı” değil, “düşünce ve kanaatlere ulaşma” ve “düşünce ve kanaatleri açıklama, yayma” özgürlüklerini de kapsamaktadır. Ayrıca ifade tarzları, biçimleri ve araçları da bu özgürlük kapsamındadır.
İfade özgürlüğü demokratik toplumların vazgeçilmez ana unsurlarından en önemlisidir. İfade özgürlüğü, Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası hukuk, Anayasamız, çeşitli yasalar, Yargıtay içtihatları ve AİHM kararları ile güvence altına alınmıştır.
AİHM’ye göre ifade özgürlüğü, demokratik bir toplumun en önemli temellerinden olup, toplumsal ilerlemenin ve her kişinin gelişiminin başlıca koşullarından birini teşkil etmektedir. AİHS'nin 10. maddesinin 2. fıkrası saklı kalmak koşuluyla, ifade özgürlüğü, yalnızca iyi karşılanan ya da zararsız veya önemsiz olduğu düşünülen değil, aynı zamanda kırıcı, hoş karşılanmayan ya da kaygı uyandıran “bilgiler” ya da “düşünceler” için de geçerlidir. Çoğulculuk, hoşgörü ve açık fikirlilik bunu gerektirir ve bunlar olmaksızın “demokratik bir toplum” olamaz. (Handyside/Birleşik Krallık, 5493/72, 07.12.1976).
Yine AİHM’ne göre hükümete karşı eleştirinin sınırları, bir vatandaşa hatta bir politikacıya göre daha geniştir. Demokratik bir sistemde, Hükümetin eylemleri ve ihmalleri sadece yasama ve yargı makamlarının değil aynı zamanda basın ve kamuoyunun da yakın incelemesine tabi tutulmalıdır.(AİHM Castells/İspanya, Başvuru No: 11798/85, Para. 46)
Bir başka AİHM kararına göre; ifade özgürlüğünün, toplumsal ve bireysel işlevini yerine getirebilmesi için AİHM’nin de ifade özgürlüğüne ilişkin kararlarında sıkça belirttiği gibi yalnızca toplumun ve devletin olumlu, doğru ya da zararsız gördüğü haber ve düşüncelerin değil, devletin veya halkın bir bölümünün olumsuz ya da yanlış bulduğu, onları rahatsız eden haber ve düşüncelerin de serbestçe ifade edilebilmesi ve bireylerin bu ifadeler nedeniyle herhangi bir yaptırıma tabi tutulmayacağından emin olmaları gerekir. İfade özgürlüğü, çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin temeli olup bu özgürlük olmaksızın demokratik toplumdan bahsedilemez (AİHM Handyside/Birleşik Krallık, Başvuru No: 5493/72, Para. 49).
Demokratik toplumların olmazsa olmazı düşünce ve ifade özgürlüğü, halkın haber alma özgürlüğünün, gerek uluslararası hukukta gerekse iç hukukta güvence altına alınması göz önüne alındığında H HALK logolu yayın kuruluşunda yer alan ve ifade özgürlüğünün sınırlandığı hakaret, aşağılama, tehdit ve küfrün yer almadığı, haber niteliği taşıyan bir konunun taraflarının görüşlerine yer verildiği programa yaptırım uygulanmasının hukuki olmadığı, muhalif basının susturulması gibi demokratik toplumlarda kabul edilemez bir karar olduğu görüşünde olduğum için katılmadım.