Toplantı No:
Toplantı Tarihi:
Karar No:
Şerh Konusu: Üst Kurulun 06.10.2022 tarih, 2022/39 sayılı toplantısında alınan 09 No’lu karara karşı oy yazısı.
İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 03.10.2022 tarih ve 1504 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda "H HALK" logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 29.08.2022 tarihinde saat 08:00’da yayınlanan ve sunuculuğunu Seda Selek’in yaptığı, "Neden Sonuç" isimli programda geçen diyaloglarda yer alan;
“Şimdi önce Sedat Peker'in tweetlerine bir geçelim isterseniz. Tweetlerin hedefinde yine aynı isim vardı, AK Parti Milletvekili, Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu yine abisi Ali Fuat Taşkesenlioğlu SPK eski Başkanı, bir diğer isim de Zehra Hanım'ın eşi Ünsal Ban'dı. Sedat Peker, Ünsal Ban'ın kendisine gönderdiği bir videoyu paylaştı. Bu arada bu boşanma davasıyla ilgili yayın yasağı olduğu için tabi bununla ilgili konuşamıyoruz. Orada da müthiş şeyler telaffuz ediliyor, rakamlar telaffuz ediliyor. Fakat Ünsal Ban'ın gönderdiği, Sedat Peker'e gönderdiği o video gerçekten çok enteresan, çok çarpıcı çünkü AKP Milletvekili eşi tarafından bıçaklı saldırıya uğradığını iddia ediyor. Bir izleyelim bakalım neler var yeni tweetlerinde Sedat Peker'in. - Sedat Peker, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) içinde suç örgütü olduğunu iddia etti. Kanıt olarak da iş insanı Mine Tozlu Sineren'in yaşadıklarını yazdı. Şirketinin sermaye artırımı için SPK nezdinde girişimlerde bulunan Sineren, Halk TV yayınına katıldı. Kendisinden rüşvet istendiğini doğruladı.- (Mine Tozlu Sineren'in farklı bir programdan alınan görüntüleri): Kesinlikle sizin işiniz para vermezseniz olmayacak.- O rüşvet çarkının içindeki isimler Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Serkan Taranoğlu, AKP Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, dönemin SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Üyesi Salih Orakçı. CHP'nin suç duyurusu öncesinde Sedat Peker yeni tweetler attı. 50 yeni paylaşımında AKP Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, eşi Ünsal Ban ve eski SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu'na yer verdi. Peker, AKP Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu'nun eşi Ünsal Ban'a bıçakla saldırdığını, kısmen yaraladığını savundu. Bu bilgiyi kendisine Ünsal Ban'ın verdiğini, olaya ilişkin video da gönderdiğini söyledi ve o videoyu yayınladı. Bu fotoğraf karesi o videodan. Gizli çekimle elde edildiği için yayınlamıyoruz. Üzerinde kot pantolon elinde bıçak olan kişi AKP Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu. Ünsal Ban, "O bıçak ne?" diye sorunca; "Ya kendimi ya seni öldüreceğim." diyor. Videoda AKP'li vekil eşine; "İkiniz para kazanacaksınız diye beni yakıyorsunuz." diyor. Sedat Peker Sermaye Piyasası Kurulu ile ilgili açıklamalar yapacağını söylediğinde Taşkesenlioğlu ve Serhat Albayrak'ın bütün suçları Ünsal Ban'ın üzerine bırakacak şekilde karar aldığını iddia etti. (Bu ifadeler esnasında Serhat Albarak'ın fotoğfafı ekrana getirilmiştir.) Peker'in iddiasına göre bu kişiler kriminal bir gruptan gerekirse Ünsal Ban'ı ortadan kaldırması yönünde hazırlık yapmasını istedi. Peker, Ünsal Ban'la telefonda birkaç kez görüştüğünü söyledi. Anlatımına göre Ban, öldürülmekten korktuğunu, bu videoyu da onun için gönderdiğini ifade etti. Peker, "Bu videoyu paylaşmamı istememişti ama hayatını kurtarmak için paylaştım." dedi. Peker, paylaşımlarının diğer bölümünde ise AKP milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu'nun kardeşi eski SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu'ndan bahsetti. FETÖ terör örgütünün finans ayağını oluşturan Bank Asya'da, 16 sene üst düzey yöneticilik yaptığını hatırlattı. Bankaya para yatıranlar örgüt üyesi diye ceza alırken Ali Fuat Taşkesenlioğlu'na hiçbir şey olmadığına dikkat çekti. Bir örnek verdi. Peker'in iddiasına göre Ali Fuat Taşkesenlioğlu Bank Asya'ya devlet tarafından el konulmadan hemen önce Atıl Akkan isimli bir kişiye 100 milyon dolar kredi verdi ama karşılığında şahıstan hiçbir güvence almadı, kefalet imzası dahi. Peker, krediyi alan kişinin de FETÖ terör örgütüyle iltisaklı olduğunu öne sürdü. Devlet el koymadan önce bankanın içinin bu şekilde boşaltıldığını öne sürdü. Tüm bunlara rağmen Ali Fuat Taşkesenlioğlu'nun Halkbank'ın genel müdürü yapıldığını ardından da SPK'nın başına getirildiğini hatırlattı. Sedat Peker, Ali Fuat Taşkesenlioğlu'nun 180 milyon doları olduğunu, bunu villasında ve iki dairesindeki kasalarda sakladığını iddia etti. Bu olaylar basına düşünce paraların büyük bir bölümünü taşıdığını, bir bölümünün halen o evlerde olduğunu öne sürdü. Peker'in iddiasına göre Taşkesenlioğlu'nun başkalarının üzerinde kayıtlı çok sayıda malı var.” şeklindeki ifadeler nedeniyle 6112 sayılı Yasanın 8. Maddesinin birinci paragrafı (ç) bendinde yer alan ".., kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez." hükmüne aykırı olduğu gerekçesiyle idari yaptırım uygulanmasına “oy çokluğuyla” karar verildi.
İfade özgürlüğü; çoğulcu ve anayasal demokrasilerin temel taşlarındandır. Farklı tanımlara yer verilmekle birlikte genel kabule göre, ifade özgürlüğü; insanın serbestçe haber, bilgi ve başkalarının fikirlerine ulaşabilmesi, edindiği fikir ve kanaatlerden dolayı kınanmaması ve bunları tek başına veya başkalarıyla birlikte meşru yöntemlerle dışa vurabilme imkan ve serbestisidir. İfade özgürlüğü, sadece “düşünce ve kanaat sahibi olmayı” değil, “düşünce ve kanaatlere ulaşma” ve “düşünce ve kanaatleri açıklama, yayma” özgürlüklerini de kapsamaktadır. Ayrıca ifade tarzları, biçimleri ve araçları da bu özgürlük kapsamındadır.
İfade özgürlüğü demokratik toplumların vazgeçilmez ana unsurlarından en önemlisidir. İfade özgürlüğü, Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası hukuk, Anayasamız, çeşitli yasalar, Yargıtay içtihatları ve AİHM kararları ile güvence altına alınmıştır.
AİHM’ye göre ifade özgürlüğü, demokratik bir toplumun en önemli temellerinden olup, toplumsal ilerlemenin ve her kişinin gelişiminin başlıca koşullarından birini teşkil etmektedir. AİHS'nin 10. maddesinin 2. fıkrası saklı kalmak koşuluyla, ifade özgürlüğü, yalnızca iyi karşılanan ya da zararsız veya önemsiz olduğu düşünülen değil, aynı zamanda kırıcı, hoş karşılanmayan ya da kaygı uyandıran “bilgiler” ya da “düşünceler” için de geçerlidir. Çoğulculuk, hoşgörü ve açık fikirlilik bunu gerektirir ve bunlar olmaksızın “demokratik bir toplum” olamaz. (Handyside/Birleşik Krallık, 5493/72, 07.12.1976).
Yine AİHM’ne göre hükümete karşı eleştirinin sınırları, bir vatandaşa hatta bir politikacıya göre daha geniştir. Demokratik bir sistemde, Hükümetin eylemleri ve ihmalleri sadece yasama ve yargı makamlarının değil aynı zamanda basın ve kamuoyunun da yakın incelemesine tabi tutulmalıdır.(AİHM Castells/İspanya, Başvuru No: 11798/85, Para. 46)
Bir başka AİHM kararına göre; ifade özgürlüğünün, toplumsal ve bireysel işlevini yerine getirebilmesi için AİHM’nin de ifade özgürlüğüne ilişkin kararlarında sıkça belirttiği gibi yalnızca toplumun ve devletin olumlu, doğru ya da zararsız gördüğü haber ve düşüncelerin değil, devletin veya halkın bir bölümünün olumsuz ya da yanlış bulduğu, onları rahatsız eden haber ve düşüncelerin de serbestçe ifade edilebilmesi ve bireylerin bu ifadeler nedeniyle herhangi bir yaptırıma tabi tutulmayacağından emin olmaları gerekir. İfade özgürlüğü, çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin temeli olup bu özgürlük olmaksızın demokratik toplumdan bahsedilemez (AİHM Handyside/Birleşik Krallık, Başvuru No: 5493/72, Para. 49).
Demokratik toplumların olmazsa olmazı düşünce ve ifade özgürlüğü, halkın haber alma özgürlüğünün, gerek uluslararası hukukta gerekse iç hukukta güvence altına alınması göz önüne alındığında H HALK logolu yayın kuruluşunda yer alan ve ifade özgürlüğünün sınırlandığı hakaret, aşağılama, tehdit ve küfrün yer almadığı programa yaptırım uygulanmasının hukuki olmadığı görüşünde olduğum için katılmadım.