İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 17.09.2013 tarihli ve 2531 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Halk TV Yayın Kuruluşu'nda 10.09.2013 tarihinde saat 10:02'de Ezgi Değirmencioğlu'nun sunduğu haber bülteni yayınlanmıştır. Söz konusu haber bülteninde, Hatay'da düzenlenen protesto gösterilerinde Ahmet Atakan adlı gencin hayatını kaybetmesi ilk haber olarak yer almıştır. Sunucu Ezgi Değirmencioğlu'nun"Hatay'ın merkez Antakya ilçesinde Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ndeki protestolara destek vermek ve Gezi Parkı eylemlerinde hayatını kaybeden Abdullah Cömert'in faillerinin bulunması için düzenlenen yürüyüşe polis müdahale etti.Polisin attığı gaz bombasıyla vurulan 22 yaşındaki Ahmet Atakan hayatını kaybetti."şeklindeki sunumuyla başlayan haberin yayını boyunca ekranda"Antakya'da Polisin Attığı Gaz Bombası İle Vurulan Ahmet Atakan Hayatını Kaybetti"şeklindeki alt yazı sabit olarak kalmıştır. Ahmet Atakan'ın hayatını kaybettiği protesto gösterilerinin görüntüleri eşliğinde verilen haberin üst ses tarafından sunumu ise şu şekilde yapılmıştır: "Dün saat 21:00 sıralarında Uğur Mumcu meydanında toplanan yaklaşık 150 kişilik grup Gezi Parkı protestolarında hayatını kaybeden Abdullah Cömert'in faillerinin bulunması ve ODTÜ'de yaşanan olaylara destek vermek amacıyla eylem düzenledi. Sloganlar atarak yürüyüş yapan grup Armutlu Mahallesi'nden Gündüz Caddesi girişine kadar geldi.Eyleme katılan 22 yaşındaki Ahmet Atakan'ın başına polisin attığı gaz bombası isabet etti.Ambulansla Antakya Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Atakan'ın hastane önünde bekleyen yakınları ilk olarak gencin hayatını kaybettiği duyumunu aldı. Ancak yapılan müdahaleler sonucu duran kalbi tekrar çalıştırılan Atakan'ın yoğun bakıma alındığı bildirildi. Ağır yaralı olarak Antakya Devlet Hastanesi'ne götürülen Atakan'ın duran kalbi doktorların müdahalesi sonucu çalıştırıldı. Ancak yaklaşık 15 dakika sonra Atakan'ın hayatını kaybettiği bildirildi. Cumhuriyet Halk Partisi Hatay milletvekili Hasan Akgöl hastaneye giderek Atakan'ın durumu hakkında bilgi aldı. Akgöl hayatını kaybeden Atakan'ın başında darbe olduğunu söyledi. Atakan'ın yakınlarının da bulunduğu hastane önünde önlem alan Çevik Kuvvet Polisleri'ne tepki gösterildi. Hastane önünde arbede çıkarken, polis biber gazı sıkarak grubu dağıttı."(Klip-1-Ahmet Atakan haberi)
Yukarıdaki deşifre metinlerden de görüleceği üzere Halk TV Yayın Kuruluşu'nun Ahmet Atakan adlı gencin hayatını kaybetmesine ilişkin hazırladığı haberde "Polisin attığı gaz bombasıyla vurulan 22 yaşındaki Ahmet Atakan hayatını kaybetti.","Antakya'da Polisin Attığı Gaz Bombası İle Vurulan Ahmet Atakan Hayatını Kaybetti",Eyleme katılan 22 yaşındaki Ahmet Atakan'ın başına polisin attığı gaz bombası isabet etti." gibi kesin hüküm bildiren ifadelerle gencin ölüm nedeni olarak polisin kafasına attığı gaz bombası gösterilmiştir. Bu haber yayın kuruluşunun 11:03 ve 12:03'te yayınlanan haber bültenlerinde de aynı ifadelerle tekrarlanmıştır. Buna karşın Hatay Valiliği'nin 10.09.2013 tarihinde saat 09:45'te resmi web sitesi üzerinden yaptığı basın açıklamasında Ahmet Atakan'ın ölümüne ilişkin şu değerlendirmelerde bulunulmuştur:"...Konu Adli Makamlara intikal ettirilmiş olup, çok yönlü olarak araştırılmaktadır. Elde edilen ilk verilere ve bilgilere göre yüksek bir yerden düşmüş olabileceği değerlendirilmektedir. Hiç kuşkusuz gerçek ölüm nedeni yapılacak otopsi çalışmaları sonucunda ortaya çıkacaktır..."(1) Yine Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 10.09.2013 tarihinde resmi web sayfasından yapılan basın açıklamasında da Adalet Bakanlığı yetkililerine dayanılarak verilen ilk otopsi sonuçları bulgularına göre Ahmet Atakan'ın yüksekten düşme sonucu hayatını kaybetmiş olabileceği ifade edilmekte ve konunun soruşturulması için İçişleri Bakanlığı tarafından müfettiş görevlendirildiği belirtilmektedir.(2) Özetle Ahmet Atakan'ın ölüm nedeni olarak ilgili resmi kuruluşların ilk izlenimlerinin yüksekten düşme olduğu anlaşılmaktadır. Hatay Valiliği bu yöndeki görüşlerini 10.09.2013 tarihinde saat 09:45'te yani konu henüz Halk TV tarafından haberleştirilmeden resmi web sayfasında yayınlamıştır. Ancak Halk TV Yayın Kuruluşu 10:02, 11:03 ve 12:03'te yayınladığı haberlerde kesin hükümlerle Ahmet Atakan'ın ölüm nedeni olarak polisin attığı gaz bombasını göstermiş, ölüm nedeninin yüksekten düşme olabileceği iddialarına ise hiç yer vermemiştir.
Hiç şüphesiz ki yayın kuruluşları, kamu kuruluşlarının tek taraflı olarak ortaya koyduğu verileri mutlak doğruymuş gibi alıp kullanmamalı, haberin kaynağı kim olursa olsun habercilik etiği gereği soruşturulması mümkün olan haberleri, soruşturmaksızın ve doğruluğundan emin olmaksızın yayınlamamalıdır. Eğer bir haberin doğru olup olmadığı soruşturulamıyor ya da doğruluğundan emin olunamıyor; ancak toplumun geniş kesimlerini ilgilendirdiği için haberleştirilmesi gerekiyorsa, bu durum haberde açıkça belirtilmeli, haberin iddia niteliğinde olduğu izleyicilerin kafasında muğlaklık bırakmayacak şekilde açıkça ortaya konmalıdır. Eğer habere ilişkin farklı görüşler varsa bütün tarafların görüşlerine yer verilmeli, haber tek taraflı olarak sunulmamalıdır. Çünkü günümüzde geniş halk kitlelerine kolaylıkla ulaşabilen görsel işitsel iletişim araçları aynı zamanda toplum üzerinde kolayca etki sağlayabilmektedir. Bu araçlar aracılığıyla yayılan küçük spekülatif haberler bile toplumda infiale yol açacak etkilere sebep olabilmektedir. Ancak Halk TV Yayın Kuruluşu'nun söz konusu yayınlarında, Ahmet Atakan'ın ölümüne ilişkin farklı iddialar olmasına rağmen haberi tek taraflı olarak verdiği ve olayın iddia niteliğini ortaya koymadığı görülmektedir."
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
HALK TV Yayın Kuruluşu'nun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi hükmünü ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Ahmet Atakan'ın ölüm haberinin verilmesi ile ilgili söz konusu haber yayınında, Ahmet Atakan'ın ölümüne ilişkin farklı iddialar olmasına rağmen; kesin hükümlerle Ahmet Atakan'ın ölüm nedeni olarak polisin attığı gaz bombasının gösterildiği görülmüş, ölüm nedeninin yüksekten düşme olabileceği iddialarına ise hiç yer verilmemiştir. Bu suretle haberin tek taraflı olarak verildiği ve olayın iddia niteliğinin ortaya koyulmadığı, medya hizmet sağlayıcı kuruluşların yayınlarında gözetmesi gereken doğruluk ve gerçeklik ilkeleri ihlal edilerek haberin doğruluğundan emin olmaksızın yayınlanması suretiyle kamuoyunun doğru bilgilendirilme hakkının zaafa uğratıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Söz konusu kuruluşa 31.05.2013,06.06.2013 tarihli yayınları nedeniyle evvelce Üst Kurulun 11.06.2013 tarih ve 2013/36 sayılı toplantısında alınan 96 nolu kararıyla 6112 Sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır.
Bu itibarla; 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; HALK TV logosuyla yayın yapan HALK RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIK A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendindeki; … ; soruşturulması basın meslek ilkeleri çerçevesinde mümkün olan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz..." hükmünün ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ağustos 2013 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 25.423,73 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) ( 2013 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 11.886 -onbirbinsekizyüzseksenaltı - ) Türk Lirasından az olamayacağından 11.886 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Bilkent Şubesi, Ankara TR 84000 100 1762 00 999999-5001 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, kanun yoluna başvurmadan önce peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, belirtilen süre içerisinde ödenmeyen ve kesinleşen idari para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Üst Kurul Üyeleri Süleyman DEMİRKAN ve Ali ÖZTUNÇ’un karşı oylarıyla, oy çokluğu ile karar verildi.