İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 19.09.2013 tarihli ve 2585 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Altaş TV logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluş Taksim Gezi Parkında yapılan çevre eylemleriyle birlikte ortaya çıkan terör olaylarını eleştiren, söz konusu hadiselerin ard alanında daha farklı amaçların olduğu düşüncesini işleyen, kolaj şeklinde hazırlanmış bir video klibi 11/09/2013 tarihinde izleyicilerine sunmuştur. Söz konusu klibin içeriğinde kimi kurum, kuruluş ve kişilerin eleştirilmesinin ötesinde eleştirecek nitelikte yayın yapıldığı izlenmiş buna ilişkin olarak elde edilen bilgi ve bulgular aşağıda sunulmuştur.
Yayıncı kuruluşun sunmuş olduğu kolajın ilgili görüntüler eşliğinde, "Bu ses bir yaprak hışırtısının sesi değil. Bu ses milletin polisine atılan kilit taşlarının sesi. Bu renk sararmaya dönen bir sonbahar yaprağının rengi değil. Bu renk ateşin rengi. Bir milletin bugününü, yarınını yakmak için atılan bir molotofun rengi. Bunlar yıllar boyu acılarla yaşamış bu aziz millete en güzel günlerinde kurulan bir tuzağın sesleri, renkleri. En güzel günlerinde..." şeklinde bir ifadeyle başladığı ve devamında "...Türkiye, Cumhuriyet Tarihinin en parlak Mayıs ayını yaşıyor. Tüm göstergeler en olumlu dereceleri gösteriyor. Dünya krizlerle sarsılırken Türkiye hızla büyüyor. Ülke 52 yıldır borç almak için kapısında beklediği IMF'ye olan borcunu bitiriyor. Dünyanın saygın inşaat firmaları, dünyanın en büyük havaalanı inşaatının ihalesini almak için kıyasıya yarışıyor. Boğaza takılacak benzerine az rastlanır bir gerdanlığın, 3. boğaz köprüsünün temeli atılıyor. İstanbul'un güzelliğine güzellik katacak Kanal İstanbul projesi start alıyor. Mersin Akkuyu'dan sonra Sinop'ta kurulacak ikinci nükleer santralin ihalesi yapılıyor. Ve belki de hepsinden önemlisi bu Mayıs'ta bu ülkede terör olaylarından ötürü hiç kimse ölmüyor. İstikrarı gören Moody's Türkiye'nin kredi notunu artırarak Türkiye'yi yatırım yapılabilir ülke ilan ediyor. Hemen ardından da faizler tarihteki en düşük seviyesine 4,61'e kadar geriliyor. Sözün özü, 2013 Mayıs'ı Cumhuriyet Tarihinin en parlak mayısı olarak kayıtlara geçmek üzereyken belli ki bu kadar olumlu gelişme birilerini mutsuz etti. Belli ki birileri dünyanın yükselen yıldızı olan Türkiye'nin ışığını söndürmeye çalıştı. Belli ki birileri yıllar boyu tekrarlanan o bildik oyunu yine sahneye koymak istedi. İstanbul Taksim'de Gezi Parkı'nda çevre duyarlılığı olarak başlayan eylem süratle şekil değiştirdi... " biçiminde ifadelerle yayının sürdürüldüğü görülmüştür.
Sunumu yapılan kolaj klibin Gezi Parkı Eylemleri'nin ardında farklı güçlerin olduğu düşüncesini iletmiş olduğu kısmında ise "...Gösteriler kısa sürede planlı bir yakma, yıkma, yağmalama faaliyetine dönüştü. Birileri İstanbul Taksim'de bir yangın çıksın ve bu ateş bütün ülkeyi yaksın istedi. Durdurma, ön alma, sükuneti sağlama çabaları yetmedi. Ülkeye, ülke insanına, ülkenin güvenlik görevlilerine ve bu ülkenin değerlerine yönelik bir saldırı şiddetini artırdıkça artırdı. Millet, milli irade, milli birlik ve beraberlik, huzur ve güvenlik tehdit dolu bir hale geldi. Amaç belliydi. Daha birkaç gün önce dünyanın parmakla gösterdiği, herkesin hayran hayran izlediği bir ülkenin yoluna taş koymak ve bu güzel ülkeyi kaosa sürüklemek... İnsanlar yaralandı. İnsanlar öldü. Otobüsler, ambulanslar yakıldı. İşyerleri, bankalar yağmalandı. Milletin kullandığı mekanlar tahrip edildi. Yetmedi. Mabedimiz kirletildi. Bitmedi. Bağımsızlığımızın sembolü bayrağımız yakıldı. Türkiye çok incitildi. Tüm bu iç acıtıcı eylemlerin ülkeye faturası ağır oldu. Yurt genelinde çıkan olaylarda üç vatandaşımız hayatını kaybetti. 915 kişi yaralandı. Gencecik bir polisimiz şehit oldu. 600 güvenlik görevlisi yaralandı. 259 özel araç, 1 konut, 1 polis merkezi, 28 binada ağır hasar meydana geldi. Yüzlerce reklam panosu, trafik levhası, otobüs durakları, kaldırım, mobese kamerası, sinyalizasyon sistemleri, park ve peyzaj düzenlemeleri, aydınlatma direkleri,çöp ve konteynırlarda ciddi zararlar oluştu. Şiddetin Türkiye'ye faturası 100 milyon lirayı aştı. Cumhuriyet tarihinin en güzel mayısı acıyla anılacak bir zaman dilimi olarak kayıtlara geçti. Peki kim bunlar? Kimin aleti, kimin maşası? Ne tür bir oyunun kurucuları, oyuncuları, figuranları ve bu şiddet sarmalından nasıl bir sonuç elde etmeyi umuyorlar..." ifadelerin kullanıldığı izlenmiştir.
Ekrana getirilen kolaj'ın saat 11.54.20'den itibaren sunulan kısmında "...Başrolde demokrasiyi ilk günden bu yana bir türlü hazmedememiş bir siyasi parti, CHP var...." biçiminde ifadelerin kullanıldığı, Levent Gök isimli CHP Milletvekili'nin "Ben milletvekiliyim, bu insanların bir tek kılına zarar gelirse hepinize dünyayı dar ederim. hepinize dünyayı dar ederim." biçimindeki ifadeleri ile birlikte ekrana getirildiği görülmüştür. Yayının devamında "...CHP'nin vekilleri parkta, meydanda, ekranda ve tabii ki sosyal medyada hemen her fırsatta boy gösterip provokasyon yapıyor. Halkı kutuplaştırmaya, hassasiyetleri kaşımaya yönelik tavırlar içine giriyor..." biçiminde ifadelere CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "İnsanlar ölüyor. Bakınız şimdi Ankara'da genç bir kız öldü." şeklindeki beyanının eklenerek verildiği görülmüştür. Benzer biçimde CHP milletvekili Hüseyin Aygün'ün "Polis suç işliyor. Suç örgütü gibi davranıyor..." kullandığı ifadelere sunulu klipte yer verildiği izlenmiştir. Son olarak "...CHP'nin yan rollerinde oynamaksa eli taşlı, sopalı, sapanlı ve bazen de silahlı marjinal örgütlere kalıyor. Kalabalığın arasına sızan, yüzlerindeki maskelerle kamufle olduğunu sanan bu karanlık yapılar millete kin kusuyor, ateş saçıyor...." biçiminde ifadeler ile adı geçen siyasal partinin eleştirildiği görülmüştür. İzleyiciye sunulan kolajın devamında ise medya ve faiz lobisi gibi diğer unsurların terör olayına dönüşerek kamu düzenini bozan hadiselerin gelişmesi ve büyümesindeki rolünün izleyiciye aktarıldığı tespit edilmiştir."
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
ALTAŞ TV Yayın Kuruluşu’nun söz konusu yayını ile, 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendindeki "(...)kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez." hükmünü ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Bahse konu yayında her ne kadar Daire Başkanlığınca 6112 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin ihlal edildiği kanaati belirtilmiş ise de; söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının tetkikinde; yayın kuruluşu tarafından yayınlanan görüntülere ilişkin yorumların ifade özgürlüğü kapsamında yapılan tespit ve değerlendirmeler olduğu, 6112 sayılı Kanunun 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendindeki "(...)kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez." hükmünü ihlal eder nitelikte olmadığı değerlendirilmekle, mezkûr yayında herhangi bir mevzuat ihlali olmadığı kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere;
ALTAŞ TV logosuyla yayın yapan ALTAŞ TELEVİZYON RADYO YAYINCILIK TİC. A.Ş. hakkında; bahse konu yayını nedeniyle, 6112 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA,
Üst Kurul Üyeleri Süleyman DEMİRKAN ve Ali ÖZTUNÇ’un karşı oylarıyla, oy çokluğuyla karar verildi.