İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 07.08.2023 tarih ve 481 sayılı yazısına konu, NR 1 TÜRK logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 30.07.2023 tarihinde saat 18:20’de yayınladığı "Yine Edemedik Dans" isimli video müzik klip yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
NR 1 TÜRK logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 30.07.2023 tarihinde saat 18:20’de yayınlanan "Yine Edemedik Dans" isimli video müzik klip yayınında “… Money Hassiktir…buddy…pratikte sıçar” şeklinde kaba ve argo ifadelere yer verildiği görülmüştür.
Dil, milletleri oluşturan ve milletlerin birlikteliğini sürdüren en önemli unsurdur. İnsanlar ve toplumlar üzerinde bu kadar etkili olan basın ve yayın organlarının gündem oluşturma ve yönlendirme yönündeki etkilerinin başında da dil kullanımı gelir. Radyo ve televizyon gibi topluma hizmet eden, kamu görevi üstlenen yayın organlarında Türk dilinin kullanımı konusunda son derece dikkatli olunmalıdır. Kamuoyunu ilgilendiren, politika, haber, eğitim, din, bilim, spor gibi konularda halkın bu konuları kavrayış biçimi tamamen televizyonların yönlendirmesiyle şekillenmektedir.
Medya kendi başına bir eğitim aracı değildir, ancak medyanın eğitici özelliği göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle yayınlarda ölçülü bir dilin kullanımına özen gösterilmelidir. Medya için en önemli unsur olan reyting yani izlenme ve dinlenme oranı nasıl ki her biçimi ve içeriği belirliyorsa, benzer şekilde dil de hedef kitlenin özelliklerine uygun olarak seçilmelidir. Kitlelere seslenen medya, özellikle daha çok genç dinleyicilere hitap edilen programlarda ölçülü dil kurallarına uyulmasını sağlamalı, yayıncılık anlayışını gözden geçirerek gençleri yanlış bir biçimde konuşmaya özendirmemelidir. Medya elbette ki salt bir eğitim aracı değildir ancak verilen eğitime denk olmalı ve verilen dil eğitimine ters düşmemelidir.
Ekranlarda dilin düzeysiz kullanımı, dil marifetiyle düşünen insanın sağlıklı düşünme kabiliyetini bozmakta, aynı zamanda değerlerin ve kültürün aktarıcısı dili de tahrif etmektedir. Dilin düşünceyi ve dolayısıyla o dili konuşanları etkilediği birçok çalışmayla ortaya konmuştur. Tüketici araştırması sonuçlarına göre ebeveynler için kaba konuşma ve küfür, çocukların en çok etkilendikleri içerik alanı olarak şiddet ve korkudan sonra üçüncü sırada gelmektedir. Nitekim çocuklar bu nitelikteki hareketleri ve söylemleri görsel-işitsel medyada yer aldığı için normal kabul etmekte ve özellikle kaba, maço, özendirici ve ödüllendirici biçimde sunulan olumsuz davranışları rol model olarak daha çok örnek almaktadır. Yapılan bir araştırmaya göre kitle iletişim araçlarında küfür ve argo kullanımının gençlerin küfür ve argo kullanımını yüksek düzeyde artırdığı tespit edilmiştir.
Yukarıda yer verilen açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, ihlale konu video müzik klip yayınında, yayın akışında bu gibi olumsuz ve nahoş durumlarla karşılaşılmaması için her türlü tedbiri almakla mükellef olan yayıncı kuruluşun yayınları izleyici kitleye aktarmadan önce sorunları gidermekle yükümlü olduğundan kamusal sorumluluk anlayışının aksine argo içeren ifadelerin hiçbir bipleme veya engelleme yapılmadan izleyiciye aktarıldığı, söz konusu esere ait olarak sunulan klibin farklı günlerde tekrar yayınlanması da göz önüne alındığında, mezkur yayında 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinin ihlal edildiği kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinde yer alan; "...; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez" hükmünün ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Haziran 2023 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 36.115,00 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2023 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 85.738,00 (seksenbeşbinyediyüzotuzsekiz) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) İdari para cezasının tebliğinden itibaren bir ay içerisinde, Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Tek İdare Tahsilat Alt Hesabı TR46 0001 0017 6200 9999 9955 88 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32’nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiğinin veya 6112 sayılı kanunun 32’nci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca, tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi (onbeş gün) içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunulabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
c) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir.” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.


