İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 05.03.2024 tarih ve 33 sayılı yazısına konu serhat tv serhatın sesi televizyonu logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 04.03.2024 tarihinde saat 14:02’de yayınladığı "Fatih Öztürk ile Sevgi Bağı" adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, kuruluşun 04.03.2024 tarihinde saat 14:02’de yayınlanan, "Hayrınız Olsun" adı ile Afrika'ya Kuran-ı Kerim gönderilmesi amacıyla yardım toplanmasına yönelik “Fatih Öztürk ile Sevgi Bağı" adlı programda, “Bakın şu an dernek yetkililerimiz telefon başında biz burada ne için boğazımızı patlatıyoruz? Allah'ın rızasını gözetmek, bu kadar günahlarımızdan nasıl arınırız belki şu mazlumların bir duası bizim kurtuluşumuz olur…Gelin Afrika'da Kuran'ı olmayan şu insanlara bakın ya. Şu mazlumlara bakın ne şartlarda kuran öğreniyorlar bakın bakın. Yok mu Allah için Kuran'a sahip çıkan? Şu Afrika'nın Çad ülkesinin köy ve kasabalarında yetimhanelerde Kuran talebeleri kitapları yok. Kuran'ı tahtanın üzerine yazıyorlar….Hocam biz infak edemiyoruz. Başımıza zelzele geldi, deprem geldi, malımız yelde, selde zelzelede yok olup gitti. Yahu zaten ölüm var ölüm. Kim ne götürmüş ki ne götürebiliriz? Bak şunlar gelir ama hayırlar gelir bizimle. Şu yapacağınız hayırlar sizin ahiret kazancınız. Dernek yetkililerimiz bakın şu an telefon başında. Hadi hayır sahipleri. Bakın Allah rızası için arayın, üçer beşer onar yirmişer Kuran bağışında bulunun sizin adınıza derneğimiz Kuranları dağıtsın. Hadi canlarım Allah sizden razı olsun. Bakın derneğimiz şu an resmi öyle sıradan bir uyduruk kıytırık dernek değil, o değil ha onu söyleyeyim. Sıradan bir dernek değil, onu söyleyeyim size. Bölgeye hakim ve yıllardır güvenilen ve yıllardır da o bölgelere yemekler dağıtan bir derneğimiz…En büyük Cihad malla yapılan Cihad. Allah yolunda üç beş kuruşundan fedakarlık ediyorsan işte bu en büyük Cihad sevabı yazar sana Allah. Gelin Kuran yolunda hem de sadaka-i cariyedir bu. Evet … adına 12 Kuran. Allah hayrını kabul etsin … Abla. ... Ekranda Whatsapp numaralarımıza arayın, yazın. Bakın ekranda numaralarımız ücretsiz. Allah razı olsun … Ağabeyim, …. Ağabeyim. Allah razı olsun can ağabeyim. 17 Kuran, adına, … Ağabeyin adına, 17 Kuran bağışında bulunuyor.”, "Hayrınız Olsun", "Bilgi Hattı: 0212 912 45 …", "En Güzel Hediye Kuran-ı Kerim Afrika'ya Kuran-ı Kerim Bağışlarınızı Gönderiyoruz...", "Whatsapp Sorularınız İçin 0541 802 82 …" vb. şeklinde sözlü ve yazılı ifadelere yer verildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’nun “Yardım toplayabilecek olanlar” başlıklı 3. Maddesinde “Kamu yararına uygun olarak, amaçlarını gerçekleştirmek, muhtaç kişilere yardım sağlamak ve kamu hizmetlerinden bir veya birkaçını gerçekleştirmek veya destek olmak üzere gerçek kişiler, dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler yardım toplayabilirler.” hükmü yer almaktadır. Mezkur Kanun’un 6. maddesinde izin alma zorunluğuna ilişkin hüküm “Kişiler ve kuruluşlar, yetkili makamdan izin almadan yardım toplayamazlar. Ancak, kamu yararına çalışan dernek, kurum ve vakıflardan hangilerinin izin almadan yardım toplayabilecekleri, Cumhurbaşkanınca belirlenip ilan edilir. İzin alınmadan girişilen yardım toplama faaliyetleri güvenlik kuvvetlerince derhal menedilir ve sorumlular hakkında kovuşturma yapılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 7. maddesinde ise izin vermeye yetkili makamlar “Yardım toplama faaliyeti bir ilin birden fazla ilçesini kapsıyorsa o ilin valisinden, bir ilçenin sınırları içinde ise o ilçenin kaymakamından izin alınır. Yardım toplama faaliyeti birden fazla ili kapsıyorsa yardım toplama faaliyetine girişecek gerçek veya tüzel kişilerin yerleşim yerinin bulunduğu ilin valisinden izin alınır ve izni veren valilik tarafından ilgili valiliklere ve İçişleri Bakanlığına bilgi verilir. Yardım toplama faaliyetleriyle ilgili işlemler dernekler birimlerince yürütülür.” hükmü ile düzenlenmiştir.
Ayrıca, 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 11. maddesinde yer alan "Dernek gelirleri alındı belgesi ile toplanır ve giderler harcama belgesi ile yapılır." İfadesinden de anlaşılacağı üzere dernekler, nakdi bağışlar karşılığında makbuz düzenlemelidir. Nitekim 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’nun 5. maddesinde yardım toplama şekilleri "Bu Kanuna göre; makbuzla, belirli yerlere kutu koyarak, bankalarda hesap açtırarak, yardım pulu çıkararak, eşya piyangosu düzenleyerek, kültürel gösteriler ve sergiler yoluyla, spor gösterileri, gezi ve eğlenceler düzenlemek veya bilgileri otomatik ya da elektronik olarak işleme tutmuş sistemler kullanmak suretiyle yardım toplanabilir." şeklinde düzenlenmiştir.
İhlale konu programda, Afrika'ya Kuran-ı Kerim yardımı ulaştırılmak üzere ekranda görünen telefon numaraları üzerinden Kuran-ı Kerim göndermek üzere nakdi yardım toplandığı ancak herhangi bir yardım toplama izni veya dernek ismine yer verilmediği, izleyicilerin yardıma teşvik edilmesi için Afrika'da bulunan Kuran-ı Kerim okuyan çocukların ve Kuran-ı Kerim dağıtım görüntülerine ve ağırlıklı olarak üzgün, bitkin ve masum çocuk görsellerine olayı dramatize edecek şekilde yer verildiği, çalışmaların bir dernek adına, resmi bir biçimde yapıldığı yayında ifade edilmekle beraber yayın esnasında bahsi geçen derneğin ismine ilişkin bilgi verilmediği gibi yardım toplama faaliyetinin resmi prosedürler çerçevesinde gerçekleştirildiğine ilişkin resmi bir bilgi, belge veya izin de gösterilmediği, izleyicilere yalnızca ekranda yer alan çağrı merkezini arayarak bilgi edinilebileceğinin belirtildiği, yardım toplama faaliyetinin T.C. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü internet sitesinde yapılan araştırmada, izin almadan yardım toplama hakkına sahip kamu yararına çalışan kuruluşlar tarafından gerçekleştirilmediği görülmekte olup; toplumun dini değerleri başta olmak üzere vicdan ve merhamet gibi manevi değerleri kullanarak bir yardım talebinde bulunulduğu görülmektedir. Yardım toplama ve ihtiyaç sahiplerine bu yardımların ulaştırılması hem dini hem insani anlamda örnek ve teşvik edilmesi gereken bir davranış olmasına rağmen program süresince bahsi geçen dernek ile ilgili ne isim ne de resmi izinlere yönelik bir bilgi sunulmaması, kampanyaya ilişkin resmi bir kaydın olmaması ve toplumun manevi değerleri kullanılarak gerçekleştirilen bir yayın olduğu göz önüne bulundurulduğunda programda izleyicilerin iyi niyetleri ve samimi duygularına hitap edilerek hakkında hiçbir bilgi verilmeyen ve internet ortamında da resmi bir bilgiye ulaşılamayan, yardım toplama izni olup olmadığı dahi belli olmayan bir dernek adına yardım toplanmasının istismar ve sömürüye açık bir durum oluşturduğu, şeffaf ve yeterli denetim mekanizmaları oluşturulmadan toplanan yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması noktasında suistimallerin ortaya çıkacağı kanaatiyle, mezkur yayında, haksız çıkar sağlamak amacıyla insanların dini duygularının istismar edildiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde yer alan; "Yayın hizmetleri ... haksız çıkarlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan unsurlar içeremez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanun’un diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Şubat 2024 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının bulunmadığı değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2024 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 135.860,00 (yüzotuzbeşbinsekizyüzaltmış) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) İdari para cezasının tebliğinden itibaren bir ay içerisinde, Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Tek İdare Tahsilat Alt Hesabı TR46 0001 0017 6200 9999 9955 88 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32’nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiğinin veya 6112 sayılı kanunun 32’nci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca, tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi (onbeş gün) içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunulabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
c) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “ (…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir…” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.