İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 12.09.2013 tarihli ve 2480 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Mesaj TV logosu ile yayın yapmakta olan Mesaj Televizyon ve Radyo Yay. A.Ş. ünvanlı Medya Hizmet Sağlayıcıda, 10.09.2013 tarihinde 11.14.08'de 41 dk. 12 sn. süre ile Cavit Özdoğan'ın sunduğu, Dr. Mustafa Eraslan'ın ise konuk olduğu "Doktorun Mesajı" isimli bir program, "Genel İzleyici" koruyucu sembolü ile ekrana getirilmiştir.
Söz konusu programa Gülizar Madendere ve komşuları stüdyo konuğu olmuş ve programın ilk dakikalarında Gülizar Madendere'nin şeker hastalığıyla, böbrek ve pankreas sorunlarıyla mücadelesinin anlatıldığı bir VTR ekrana getirilmiştir. VTR'de Gülizar Madendere'nin hastalık hikayesine tanıklık eden akrabalarıyla yapılan konuşmalara da yer verilmiştir. VTR'nin ardından stüdyoda Gülizar Madendere'nin eşi Ali Haydar Madendere, süreç içerisinde yaşadıklarını tekrar anlatmıştır. Gülizar Madendere'nin bu sağlık sorunlarına Cerrahpaşa, Göztepe, Kartal gibi hastanelerde çözüm bulamadıklarını; şimdi ise Dr. Mustafa Eraslan'ın tavsiyelerine uyarak çok daha iyi olduklarını dile getirmiştir. Dr. Mustafa Eraslan bu önemli olayı herkesin duyması gerektiğini, ilmini bütün doktorlara öğretmeye hazır olduğunu, fitoterapi konusunda kendisinden faydanılması gerektiğini ifade etmiştir. Ayrıca program esnasında ekranın alt kısmında, "Görüşleriniz için; 0212 579 56 16" yazısı ve telefon numarası yer almıştır.
Özetle; Dr. Mustafa Eraslan'ın tavsiyelerine uyarak ve onun tedavi yöntemlerini uygulayarak ayağa kalkabilen bir hastanın sağlık öyküsü anlatılırken, ekranın altında telefon numarasına yer verilmesinin, reklam yapmak veya kamuyu yönlendirmek maksadıyla olduğu düşünülmektedir. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'ndan gelen 13.02.2013 tarih ve 18816847 sayılı yazıda da "Bu tanıtımlarda, ürünleri kullandığını ve faydalı olduğunu beyan eden kişiler seçilmekte yine bu kanallarda güya toplumu bilgilendirmek amacıyla, uzmanlıkları akademik olarak kanıtlanmamış olan şahısların görüşüne yer verilmektedir. Bu programlarda kamuoyunun yakından tanıdığı Doktor ünvanlı MUSTAFA ERASLAN ve ÖMER COŞKUN gibi sağlık meslek mensuplarının da doğrudan veya dolaylı yollardan rol aldığı yakından müşahede edilmektedir." denilmektedir. Söz konusu kurum bu yazısının son bölümünde talebini, "...6112 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde, tedavide etkinliği ve güvenirliği kanıtlanmamış olan ürünlerin sağlık beyanında bulunularak tanıtımı ve satışı yapılan reklam ve programlarla ilgili olarak Kurumunuzca gerekli işlemlerin yapılması hususlarını bilgilerinize arz ederim." şeklinde dile getirmiştir."
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Söz konusu yayınının, 6112 Sayılı Yasa’nın; 8/1-l ile 9/3 ilkelerine aykırı olduğu kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığınca söz konusu yayında 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi hükmünün de ihlal edildiği kanaati belirtilmiş ise de öncelikle belirtmek gerekir ki, bahse konu program "Sağlık sorunlarına alternatif çözümler" ana temasıyla, çeşitli bitkisel ürünlerin tanıtımının yapıldığı bir programdır. Yani aslında anılan program, bu özelliğiyle bir reklam programından ibarettir. Nitekim program içeriği incelendiğinde de, baştan sona kadar, mezkur ürün/ürünlerin çeşitli tanıtımlarının ve bu üründen faydalandığı iddia olunan kişilere ait yine tanıtım amaçlı ifadelerin yer aldığı görülmektedir. Ayrıca, programda her ne kadar ürün ismi verilmemiş olsa da telefon numarası verilmek suretiyle istenildiğinde danışma hizmeti alma ve ürüne ulaşmanın yolu açık olarak gösterilmiştir. Bu haliyle anılan yayında Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin “tanımlar” başlıklı 4 üncü maddesinde tanımlanan gizli ticari iletişimin unsurlarının bulunduğu görülmüştür
Söz konusu kuruluşa 02.08.2011 tarihli yayını nedeniyle evvelce Üst Kurulun 06.09.2011 tarih ve 2011/53 sayılı toplantısında alınan 42 nolu kararıyla6112 Sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır.
Bu itibarla; 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının tekraren ihlali nedeniyle; Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, MESAJ logosuyla yayın yapan MESAJ TELEVİZYON VE RADYO YAY. A.Ş.unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan; “Gizli ticarî iletişime izin verilemez.” ilkesini tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ağustos 2013 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 79.669,69 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) ( 2013 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 11.886 -onbirbinsekizyüzseksenaltı - ) Türk Lirasından az olamayacağından 11.886 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2-- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Bilkent Şubesi, Ankara TR 84000 100 1762 00 999999-5001 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin,kanun yoluna başvurmadan önce peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, belirtilen süre içerisinde ödenmeyen ve kesinleşen idari para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.