İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 17.06.2013 tarihli ve 1746 sayılı yazısı ve ekleri ile Hukuk Müşavirliği’nin 14.08.2013 tarihli ve 1931 sayılı yazısının incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
"Kanal D logosu ile yayın yapmakta olan DTV Haber ve Görsel Yayıncılık A.Ş. ticari ünvanlı yayın kuruluşunda, Salı ve Cumartesi günleri saat 23:24'te "Şans Kapıda" adlı bir yarışma programı yayınlanmaktadır. İlgi tutulan yazılı şikayette, "programın kumara özendirdiği, takas adı altında kumarın meşrulaştırılmaya çalışıldığına" değinilerek, incelenmesi talep edilmiştir. Programa gelen yazılı şikayetler arasından bu şikayet, örnek olarak seçilmiş olup ilgi tutulmuştur. Yazılı şikayetlere ilaveten, 01/05/2013 ve 11/06/2013 tarihleri arasında, RTÜK şikayet hattına ve internet sitesine programla ilgili aynı kanaati paylaşan toplam 197 izleyici şikayeti iletilmiştir. Şikayetler, program formatıyla ilgili olduğundan, örneklem olarak 28/05/2013 tarihli bölüm seçilmiştir. Yapılan incelemede, program formatında yer alan "Takas" adlı bölümün, takas değil, kumar olduğu tespit edilmiştir.
Programın formatı şöyledir: Her bir yeni bölümde İstanbul'un farklı semtlerinden birinde gezerek yarışmacı arayan sunucunun sorduğu "Kapı" sorusuna doğru yanıt veren kişi 500 TL kazanarak yarışmaya devam etmeye hak kazarın. Eğer yarışmacı devam etmek isterse evine gidilir. Evde yarışmacıya dört adet daha soru sorulur. "Takas" soruları olarak adlandırılan, üçüncü ve beşinci sorularda, yarışmacının ortaya kimi zaman ev eşyasını kimi zaman arabasını, kısaca sahip olduğu mallardan birini veya birkaçını ortaya koyması gerekir. Buna karşılık sunucu, ortaya konulan malların değerine göre bir fiyat biçer. Yarışmacı kabul ederse yarışmaya devam edilir. Yarışmacı kazanırsa, hem eşyası kendinde kalır hem de parayı alır. Eğer soruyu bilemezse sunucu eşyayı alır ve mezkur yayın kuruluşu tarafından programın sonunda ihtiyaç sahiplerine veriliyor.
Yapılan incelemede; 28/05/2013 tarihinde saat 23:24'te yayınlanan bölümde, Emel Mungan adlı yarışmacı, teyzesi ve eniştesiyle birlikte yarışmaya katılır. Muhasebeci olan Emel Hanım'ın o sırada evde bulunmayan eşi, Emel Hanım'ın yarışmaya katıldığından bihaberdir (Emel Hanım yarışmanın sonunda kaybettiğinde, bu duruma vurgu yapar). 23:37'de üçüncü soruya sıra gelir. Bu ilk "takas" sorusudur. Emel Hanım'a sunucu ortaya neyi/neleri koyacağını sorar. Emel Hanım, çamaşır makinesi ve fırında karar kılar. Sunucunun, iki kalem eşyaya karşılık 2000 TL'yle başlayan önerisi 5000 TL'ye kadar çıkar ve orada sabitlenir. Emel Hanım soruyu bilir ve parayı alır. Eşyalarını kaybetmemiş bir de üzerine 5000 TL kazanmış olur. Dördüncü soru da bilinip, ikinci takas ve yarışmanın final sorusu olan beşinci soruya sıra geldiğinde, ortaya konan eşyaların değerine göre sunucunun ileri sürdüğü bahsin de miktarı artar. Bir yandan Emel Hanım'ın teyzesi diğer yandan eniştesi, onu daha fazla risk alarak, şansını zorlaması için ikna etmeye çalışırlar:
(Raporun bu bölümünde deşifre metni yer almaktadır.)
Emel Hanım, takas sorusuna yanlış cevap verir. Sunucunun ortaya koyduğu 7000 TL'yi kazanamadığı gibi evindeki/elindeki eşyasını da kaybeder (Midyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak atasözünde ifade edildiği gibi). Program ekibinin, eşyaları almak için geldikleri sırada, ekran başındaki izleyici de "TV'de sahicilik adına" Emel Hanım'ın "zavallılığına" ve "çöküntüsüne" tanıklık eder:
"Emel Hanım: Eşyalar giderken çok üzüldüm. Koltuklarımın manevi değeri var onlar için üzüldüm.
Perfore: Emel Hanım'ın üzgün gözlerle son kez baktığı koltuk takımı ustalarımız tarafından kamyona yükleniyor.
Emel Hanım'ın Eniştesi: Üzülecek bir şey yok.
Emel Hanım: Buzdolabım on yıllık ama evlendiğimde ilk aldığım severek beğendiğim ilk eşyalarımdan. Üzgünüm.
Emel Hanım: Bütün eşyalarımı kaybettim, açıkçası tek düşündüğüm akşam eşime ne söyleyeceğim? ...
Emel Hanım'ın Teyzesi: Sonuçta Emel'in suçu tabi... Olmadı yani yedi milyar gitti..." Program sırasında kullanılan takas sözcüğüne ilişkin açıklama Uzman raporunda ayrıntısıyla açıklanmıştır. Takasta bir gönüllülük vardır ve bir mal ile başka bir malın değişimi her iki tarafında rızasıyla gerçekleşir. Yine Uzman raporunda kumar ile ilgili açıklamalara da yer verilmiştir ki kumarda ortaya konulan ve değeri olan bir mal ya da para vardır. Ortaya konulan para ya da malı çoğaltma ya da kaybetme riski vardır. Dolayısıyla kumarda bir değişim değil şansa dayalı bir kazanma ya da kaybetme vardır. Kumarda kaybedilen para ya da malın kazanan tarafından nereye ve kime verileceği ya da hangi amaçla harcanacağı ise kumar olgusunu değiştirir bir nitelik taşımaz.
Kumar oyunlarının kaybeden taraf için hem maddi anlamda hem de psikolojik olarak ne büyük bir tramvaya sebep olabileceği bilinmektedir. Yayın sırasında kaybedenlerde de maddi kayıpların yanında aynı psikolojik yıkıntıyı açıkça izlemek mümkündür. Örneğin yarışmacılardan birinin "Bütün eşyalarımı kaybettim, açıkçası tek düşündüğüm akşam eşime ne söyleyeceğim?" ifadesi olayı tüm çıplaklığıyla ortaya koymaktadır. Bunun yanında kaybetmenin verdiği psikolojik çöküntü ile insanların birbirlerini suçlamaları da sıkça karşılaşılan bir durumdur ki bu yayında da hemen göze çarpmaktadır. Yarışmacılardan birinin "Sonuçta Emel'in suçu tabi... Olmadı yani yedi milyar gitti.." ifadesi bunun en çarpıcı örneklerindendir. Hatta programın farklı bölümlerinde izleyici, sadece Emel Hanım'ın eşini yok sayışına değil, eşini boşayacağını söyleyenlere (29/01/2013), eşine tokat atanlara (19/03/2013), eşini takas etmek isteyenlere (05/02/2013) ve benzeri olumsuz tavır ve tutumlara tanıklık etmektedir.
Öte yandan kazanma hırsı ile insanların evlerindeki eşyaları riske atması, bir anlamda kazanmak için her türlü riske girmenin mubah olduğu anlayışını ortaya koymaktadır. Bu durumun da topluma yanlış mesajlar vererek çalışarak kazanmanın kutsiyetine gölge düşürecek düşüncelere yönlendirmektedir. Kolayca bir şeyler kazanmanın hazzı ile kaybetme riskini üstlenme kavramlarını içselleştiren bir toplumun, kumar oynamanın başka şekillerine de yönlenebilmesi muhtemeldir. Yayıncı kuruluşların toplumun doğru davranışlara yönlenmesini de içeren kamusal sorumluluk anlayışını benimsemesi gerekirken, bu tür yayınlarla kumara teşvik edilmiş olabileceği değerlendirilmiştir.”
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
KANAL D Yayın Kuruluşunun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendindeki; “… kumar oynamayı özendirici nitelikte olamaz.”. hükmünüihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe : Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Rapora konu olan “Şans Kapıda” program formatında yarışmaya devam etmek isteyen yarışmacının kendisine ait ev eşyası, araba gibi bir değeri ortaya koyması gerekmektedir. Şayet kendisine sorulan soruyu bilemezse ortaya koyduğu eşyayı kaybetmektedir. Eğer sorulan soruyu bilirse bu takdirde de vaat edilen ödülü kazanmaktadır.
6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde yayın hizmetlerinin Alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı madde kullanımı ile kumar oynamayı özendirici nitelikte olamayacağı ilkesi düzenlenmiştir. Raporda “kumar” kelimesinin sözlük anlamı açıklanmıştır. Türk Ceza Kanunun 228. maddesinde kumar, “kazanç amacıyla icra edilen ve kar ve zararın talihe bağlı olduğu oyunlardır.” olarak tanımlanmaktadır. Kumarın sözlük anlamı ile Türk Ceza Kanununda yapılan tanımı aynıdır. Rapora konu programda yarışmacıların evine gidilerek sorular sormak suretiyle ödül vaat edilmekte ancak yarışmacının sorulan soruyu cevaplayamaması veya yanlış cevaplaması halinde yarışmacının kendisine ait eşyaların alınması söz konusu olmaktadır. Programın Kanunda yer alan “kar zararın talihe bağlı olduğu oyun” tanımlaması içinde yer alıp almadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Programda her ne kadar sorulan soruya verilen cevaba göre ödül veriliyor olsa da yarışmacıların ve soruların rast gele seçilmesi nedeniyle esasında sorunun bilinip bilinmemesinde şans faktörü öne çıkmaktadır. Bu nedenle programda kar ve zararın talihe bağlı olması durumu ve “kumar”ın sözlük anlamındaki “ortaya para koyularak oynanan talih oyunu” oynanması olgusu gerçekleşmektedir.
6112 Sayılı Kanunun 8. Maddesinin birinci fıkrasında belirtildiği üzere medya hizmet sağlayıcılar, yayın hizmetlerini kamusal sorumluluk anlayışıyla yürütmek zorundadır. Bu itibarla anılan izleme raporuna konu programda izleme raporunda tespit edildiği şekilde Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde yer alan yayın hizmetlerinin kumar oynamayı özendirici nitelikte olamayacağı ilkesinin ihlal edildiği kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla Kanal D yayın kuruluşu hakkında, Kanunun 32 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca “Uyarı” yaptırımı uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; KANAL D logosuyla yayın yapan “DTV HABER VE GÖRSEL YAYINCILIK A.Ş.” unvanlı kuruluşun; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendindeki; “… kumar oynamayı özendirici nitelikte olamaz.” hükmünün ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre UYARILMASINA, aynı yayın ilkesinin tekraren ihlali halinde, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “Uyarının ilgili kuruluşa tebliğinden sonra ihlalin tekrarı halinde medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir.” hükmü uyarınca idari para cezası yaptırımı uygulanacağının yapılacak tebligatta bildirilmesine, oybirliğiyle karar verildi.