İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 03.06.2013 tarihli ve 1619 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
Oto TV logolu yayın kuruluşunda, gün içinde muhtelif saatlerde "Hastaların Dilinden" adlı program yayınlanmaktadır. Söz konusu programa kimi zaman Doktor Ömer Coşkun tarafından üretilen bitkisel ürünlerden fayda gördüğünü ifade eden kişiler konuk olarak katılırken, kimi zamanda bu bitkisel ürünlerden fayda gördüğünü belirten kişilerden gelen mesajlar okunmaktadır.
Hastaların Dilinden adlı programın 15.05.2013 tarihinde saat 11:42'de yayınlanan bölümünde Doktor Ömer Coşkun, hastalardan gelen mesajları okuyarak programa başlamıştır. Coşkun, Mehmet Ömer Akyıldız adlı hastadan gelen mesajı okurken birden sinirlenerek konuyu kendisini yetkili mercilere şikayet eden kişilere getirerek onlar hakkında şu ifadelerde bulunmuştur: (Raporun bu bölümünde söz konusu ifadelerin deşifresine yer verilmiştir.)
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Kuruluşun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç), (f) ve (m) bendi hükümlerini ihlal ettiğikanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe : Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Sunucu Ömer Coşkun; üretim, satış ve tanıtımını yaptığı bitkisel ürünler nedeniyle kendini yetkili mercilere şikayet eden kişiler hakkında geri zekalı, şerefsiz, adi, alçak, o nokta çocukları, onun bunun çocuğu, kuduz köpek, dolandırıcı, sahtekar, zavallı gibi hakaret içerikli bir çok ifade kullanmıştır. Bu ifadelerle yetinmeyen Ömer Coşkun aynı zamanda bu kişiler için defalarca beddua etmiştir. Halbuki aldığı bir üründen memnun olmayan ya da bu üründen zarar gören veya bir ürünün satış ve tanıtımı esnasında ürünün etkilerine yönelik olarak kullanılan ifadelerin yanıltıcı olduğunu düşünen tüketicinin durumu yetkili mercilere şikayet etmesi son derece doğaldır. Üstelik söz konusu ürünler, sağlık beyanı ile tanıtım ve satışı yapılan bir ürün ise bu durumun yetkili kurumlara bildirilmesi aynı zamanda bir vatandaşlık görevidir. Dolayısıyla ilgili mercilere şikayette bulunan kişilerle ilgili Ömer Coşkun'un kullandığı bu ifadelerin o kişileri küçük düşürücü, aşağılayıcı ve iftira niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir.Ayrıca program sırasında sunucu Ömer Coşkun'un kullandığı dil hususunda dikkat etmediği, konuşmalarındageri zekalı, onun bunun çocuğu, o nokta çocukları, şerefsiz, adi, alçak, lan, ulan, it oğlu it, hıyar ağasıgibi ifadelerle dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına sıklıkla yer verdiği tespit edilmiştir. Programda dikkat çeken bir başka husus ise sunucu Ömer Coşkun'un, toplumumuzun temel manevi değerlerinden dini kendi ticari çıkarları doğrultusunda istismar çabasıdır. Kendini herbalist-embriyoloji uzmanı olarak tanıtan Ömer Coşkun, bir din adamı olmadığı gibi bu yorumları yaptığı programda bir dini program değildir. Hiç şüphesiz ki, dini konular kimsenin tekelinde değildir. Bu konularda herkes fikir ve ifade özgürlüğü sınırları içerisinde dilediği yorumu yapabilir. Ancak "Hastaların Dilinden" adlı program, Ömer Coşkun'un piyasaya sürdüğü bir takım bitkisel ürünlerin tanıtılmaya çalışıldığı bir programdır. Böyle bir tanıtım programında ayetleri yorumlayan Ömer Coşkun'un, bu ayetlerin anlamlarını kendi ticari çıkarları yönünde çarpıtmaya çalıştığı görülmektedir. Şöyle ki; Ömer Coşkun'un meallerini okuduğu Bakara Suresi'nin 14-25. ayetleri arasında özetle kafirlerle, iman edenlerin karşılaşacağı ceza ve mükafatlar anlatılmaktadır. Ancak Ömer Coşkun bu ayetleri yorumlarken kendisini yetkili mercilere şikayet edenlerle, bitkisel ürünlerin faydasına inanmayanları kafirler ve münafıklar olarak tanımlamış ve Kuranı Kerim'de belirtilen azapla karşılaşacaklarını iddia etmiştir. Ömer Coşkun'un ayet anlamlarını kendi ticari çıkarları doğrultusunda istismar ederek yorumlamasının toplumun manevi değerlerine aykırı olduğu düşünülmektedir.
Bu itibarla OTO TV Yayın Kuruluşu'nun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç), (f) ve (m) bendi hükümlerini ihlal ettiği sabit görülmüştür.
OTO TV yayın kuruluşu hakkında Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç), (f) ve (m) bendi hükümlerinin ilk defa ihlali nedeniyle; Kanunun 32 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca “Uyarı” yaptırımı uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; OTO TV logosuyla yayın yapan MİSKET MEDYA YAYINCILIK TANITIM HİZMETLERİ TİC.A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında;
6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendindeki; “İnsan onuruna … saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez.”, (f) bendindeki, "Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz." ve (m) bendindeki; “Türkçenin özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez.” hükümlerininilk defa ihlali nedeniyle aynı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “UYARI” YAPTIRIMININ UYGULANMASINA, aynı yayın ilkesinin tekraren ihlali halinde, Kanunun 32 nci maddesinin İkinci fıkrasında yer alan; “Uyarının ilgili kuruluşa tebliğinden sonra ihlalin tekrarı halinde medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir.” hükmü uyarınca idari para cezası yaptırımı uygulanacağının yapılacak tebligatta bildirilmesine, oy birliği ile karar verilmiştir.