İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 07.06.2013 tarihli ve 1648 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
Halk TV logolu yayın kuruluşu; İstanbul Taksim Gezi Parkı'nda yürütülen yayalaştırma çalışmaları kapsamında yapılacak olan Topçu Kışlası projesine karşı başlatılan eyleme güvenlik güçlerinin müdahale etmesi ile başlayan olayları, 31 Mayıs 2013 tarihinde saat 16.00'dan itibaren canlı olarak ekrana getirmeye başlamıştır. İlgili yayın kuruluşunun 31 Mayıs - 6 Haziran 2013 tarihleri arasında, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya başta olmak üzere yurdun çeşitli illerinde yaşanan olaylara tüm gün boyunca yoğun bir şekilde genellikle canlı olarak yer verdiği, kimi zaman da daha önce canlı yayınladığı görüntülerinin tekrarını banttan ekranlara getirdiği görülmüştür. Yayınlar esnasında gösterilere katılan milletvekilleri, gazeteciler, sanatçılar ve diğer vatandaşlarla röportajlar yapılmış ve telefon bağlantıları kurulmuştur. Bu yayınlar esnasında kullanılan altyazılar, sunucu ve muhabirlerin yorumları, telefon bağlantısıyla yayına katılan milletvekillerinin ve diğer vatandaşların açıklamaları, video klipler ve benzeri yayınlara ilişkin bazı tespitler aşağıda sunulmuştur:
(Raporun bu bölümünde, 31.05 - 01-06.06.2013 tarihlerindeki yayınlarda yer alan altyazılara, sunucu, muhabir ve katılımcıların ifadelerine, CHP'li yetkililerin ifadelerine yer verilmiştir.)"
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
HALK TV Yayın Kuruluşu'nun söz konusu yayınları ile, 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı), (ş) ve (k) bendi hükümlerini ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe:Konunun İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Halk TV logolu yayın kuruluşunun 31.05.2013 - 06.06.2013 tarihleri arasında yaptığı yedi günlük yayınlarının, anılan yayınlarda kullanılan ve ayrıntılı deşifre metinleri ilgili raporda yer alan;
Alt yazılarda özet olarak: “İstanbullular Katil Erdoğan Sloganı Atarak Taksim'e Ulaşmaya Çalışıyor… İstanbul’da 1000 polis ve 15 Emniyet Müdürü istifa etti. Edirne polisi müdahale etmeme kararı aldı… Flaş! Ünlü oyuncu Şafak Sezer Beşiktaş Barbaros Bulvarında en önde direniyor!...Flaş! Herkes Evinden Çıkıyor. Yüzbinler Halkın Geri Aldığı Gezi Parkına Koşuyor…Flaş! CHP Beşiktaş ilçe binasına gaz bombası atılıyor!!! Kızılay’da korkunç gece: 61 plakalı Renault Laguna marka bir otomobilin Kızılay’da göstericilerin üzerine yürüyerek 7-8 kişiyi ezip kaçtığı iddia ediliyor…”
Şeklinde verilen bilgilerin teyit edilmemiş ve doğrulanmamış haberler olduğu ve toplumu tahrik ettiği değerlendirilmiştir.
Diğer yandan, gelişmeleri ve haberleri tarafsızlık içinde vermesi gereken sunucuların;“Metronun içine dahi gaz bombası atıldığı söyleniyor… Çocukların da yine bu biber gazından etkilendiği söyleniyor… Aslında bu baskı ve faşizme karşı bir başkaldırış, bir uyanış belki de, bütün bu ekranlarda gördüğümüz. Birçok medyanın ekranlarına yansıtmadığı bu görüntüler aslında bunu ifade ediyor….. Evet telefonlarımız kilitleniyor, duyurmamız isteniyor sevgili izleyiciler, vatandaşlar buluşmanın duyurulmasını istiyorlar…Meşrutiyet ve Yüksel caddesinde polisin müdahalesinin sürdüğü, helikopter ile gaz atıldığı haberleri geliyor sevgili izleyiciler… Sol haber portalı bir haber yayınlıyor. Diyor ki Ankara’da otomobili olanlara acil çağrı. Bütün arabalar Atatürk Bulvarına park etsin, tomaların geçişini engelleyelim…” şeklindeki ifadeleriyle, olayın tarafı şeklinde tek yanlı ve yönlendirici, kamusal sorumluluktan uzak yayınlar gerçekleştirdikleri görülmüştür.
Bunun yanı sıra, yayında göstericilerin sesinden;
“Hepiniz o..... çocuğusunuz... Her yerden büyük bir kinle nefretle saldırıyorlar. Çok sayıda yaralı var, ölü de olduğu söyleniyor… Kimyasal Tayyip yazıyordu üstünde, o çocuğa plastik mermi sıkmaya başladılar… Onurlu insanlar normal ülkelerde istifa ederler ama bunlar onursuz, bunlar şerefsiz…Gezi Parkını ele geçiremedik ama yarın ele geçirebiliriz… Hepimizi öldürecekler mi, hepimizi yok mu edecekler?.. Çocuğun kafası yarılmış vaziyetteydi... Çocuk dedi ki; abi on metreden kafama sıktılar bilerek, dedi. Yani silah gibi kullanıyorlar şeyi…Acımasız şekilde biber gazı ve portokal gazı ve tazyikli suyla inanılmaz bir müdahalede bulundu…Bakınız Ankara’da bir genç kız öldü, panzerin altında kaldı, Aylin isminde bir genç kız… Akköprü civarında Aylin isminde bir kız hayatını kaybetti… Halk ayaklandı… Taksim’deki Gezi Parkındaki iki ağaç bu AKP iktidarının sonu olacak… Bu alçaklık ve şerefsizliktir…”v.b. şeklindeki ifadelerle yapılan yayınların da, kamusal sorumluluk açısından ciddi sorunlar taşıdığı gözlenmiştir.
Bununla birlikte arkasında sprey boya ile O.Ç, yan tarafında ise O.Ç Tayyip, Göt Typ, O.Ç Tayyip yazılı çevik kuvvet aracına birkaç defa zum yapıldığı görülmüştür.
Gezi Parkı protesto gösterileri olarak başlayan ve sonrasında polis ve göstericiler arasında şiddet eylemlerine dönüşen olayların sunumunun, kamusal sorumluluk anlayışıyla bağdaşmadığı ve bu yayınlar esnasında kullanılan kışkırtıcı dil ve üslup ile insanların bu gösterilere katılmaya yönlendirildiği, bu yönlendirmenin bir tezahürü olarak yayın esnasında sunucunun çok sayıda ilde gerçekleşecek gösterilerin ve eylemlerin yeri ve zamanı hakkında bilgi verdiği ve bu nitelikte yayıncılık suretiyle olayların ve gerginliğin tırmanması sonucuna yol açıldığı değerlendirilmiştir.
Ayrıca, polis ve göstericiler arasında yaşanan olaylarda yaşanan şiddet haklı olarak eleştirilirken, bazı göstericiler ve gruplar tarafından polise ve kamu mallarına yönelik uygulanan şiddetten bahsedilmemesi yoluyla bu durumun normalleştirildiği ve bunun da şiddet olaylarının ve karşılıklı gerginliğin devam etmesinde önemli rol oynadığı kanaatine ulaşılmıştır. Yine, polisle göstericiler arasındaki şiddet unsuru taşıyan çatışma görüntülerinin gereğinden uzun ve sürekli tekrarlarla abartılı bir şekilde yayınlanmasının da şiddet içerikli olayların devamına ve giderek daha da büyümesine yol açabileceği düşünülmektedir.
Tüm bunların yanı sıra, sürekli olarak tek yönlü ve taraf tutar bir yayın politikası izlenmesi ve doğruluğu kanıtlanmamış bilgilerin verilmesiyle halkın yanıltılması ve yönlendirilmesi suretiyle de, yayıncı kuruluşun kamusal sorumluluktan uzak bir yayıncılık sergilediği gözlemlenmiştir.
Bu nedenlerle, söz konusu yayınlarda 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendi hükmünün ve (ı) bendi hükmünün ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla, HALK TV yayın kuruluşu hakkında;
Kanunun 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin ilk defa ihlali nedeniyle; Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca “Uyarı” yaptırımı uygulanması,
Kanunun 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendinin ihlali nedeniyle de, 6112 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan; “Bu Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (g), (n), (s) ve (ş) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilir.” hükmü uyarınca, “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması, gerektiği kanaatine varılmıştır.
Anılan yayınların Kanunun 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendindeki; "Siyasî partiler ve demokratik gruplar ile ilgili tek yönlü veya taraf tutar nitelikte olamaz." hükmü kapsamında değerlendirilmesi neticesinde ise; her ne kadar bahse konu yayınlarda sadece belli bir siyasi parti yetkililerinin açıklamalarına yer verilmesi, diğer siyasi partilerin fikirlerinin yansıtılmayarak tek yönlü ve taraflı yayın yapılması söz konusu ise de, "tarafsız yayın yapılmaması" nedeniyle 6112 sayılı Kanunda "tarafsızlık" ilkesinin daha geniş şekilde hükme bağlandığı 8/1-(ı) maddesinden işbu karar ile yaptırım uygulanmış olması karşısında, 8/1-(k) maddesinden de ayrıca yaptırım uygulanmasına gerek olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; HALK TV logosuyla yayın yapan “HALK RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIK A.Ş.” hakkında,
1- Bahse konu yayınları nedeniyle, 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde yer alan "Siyasî partiler... ile ilgili tek yönlü veya taraf tutar nitelikte olamaz."hükmü kapsamında herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA, Üst Kurul Üyesi A.Vahap DARENDELİ’nin karşı oyu, oy çokluğu ile,
2- 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan; "Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır; soruşturulması basın meslek ilkeleri çerçevesinde mümkün olan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz." hükmünün ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre UYARI YAPTIRIMININ UYGULANMASINA, aynı yayın ilkesinin tekraren ihlali halinde, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasındaki; “Uyarının ilgili kuruluşa tebliğinden sonra ihlalin tekrarı halinde medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir.” hükmüne göre idari para cezası uygulanacağının yapılacak tebligatta bildirilmesine,
3-6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendindeki; “Şiddeti özendirici veya kanıksatıcı olamaz.” hükmünün ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca;
a- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Nisan 2013 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 2.542,00 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) ( 2013 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 11.886 -onbirbinsekizyüzseksenaltı - ) Türk Lirasından az olamayacağından yüzde iki oranında 11.886- TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Bilkent Şubesi, Ankara TR 84000 100 1762 00 999999-5001 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, kanun yoluna başvurmadan önce peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, belirtilen süre içerisinde ödenmeyen ve kesinleşen idari para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Üst Kurul Üyeleri Hülya ALP, Esat ÇIPLAK ve Süleyman DEMİRKAN’ın karşı oyları, oy çokluğu ile,
Karar verilmiştir.