İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nin 27.11.2014 tarihli ve 2406 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“STV logosuyla yayın yapan Samanyolu Yayıncılık Hizmetleri A.Ş. unvanlı medya hizmet sağlayıcıda, 25.10.2014 tarihinden itibaren "Şefkat Tepe" adlı dizinin içerisinde yer alan "Sungurlar Timi"nin aynı isimle ve benzer oyuncu kadrosunun yer aldığı "SUNGURLAR" isimli yeni bir dizi film yayınlanmaya başlamıştır. Cumartesi akşamları, saat 20.30 dolaylarında, "7 yaş ve üzeri için uygundur/ Şiddet-Korku / Olumsuz Örnek Oluşturabilecek Davranışlar" koruyucu sembolleri ile ekrana getirilen dizi filmin kurgusunda; Ortadoğu ile Türkiye üzerinden gerçekleştirilmek istenilen projeler, terör ve etkileri, Güneydoğu halkının bölgede maruz kaldığı fiziksel ve psikolojik şiddet, bunlar karşısında Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı "Sungurlar" timinin vatanı uğruna canlarını hiçe sayan mücadelesi yer almaktadır.
25.10.2014 tarihinden raporumuzun yazıldığı 21.11.2014 tarihleri arasında dört bölümü yayınlanan "Sungurlar" adlı dizi filmle ilgili 22 adet izleyici şikayeti, dizinin bir önceki ismi olan Şefkat Tepe adıyla da 43 adet şikayet RTÜK İletişim Merkezi'ne ulaşmıştır. Şikayetlerin genelinde ise; dizinin şiddet içerdiği ifade edilmiştir.
Dizi filmin 25.10.2014 tarihinde yayınlanan ilk bölümü raporumuza konu edilmiş olsa da, dizinin genelinde hakim olan şiddet sahnelerini örneklemek adına ikinci ve üçüncü bölümlerde yer alan bazı sahneler de aşağıda ifade edilmiştir. Bölüm özetleri, ilgili sahnelerin yer aldığı saat aralığıyla birlikte açıklamaları ve raporumuza eklenen kısa görüntülerine ilişkin klip isimleri şöyledir:
1) SUNGURLAR-1.BÖLÜM- 25.10.2014 (20.30)
Dizinin birinci bölümü 25.10.2014 tarihinde, 20.30.08-23.19.23 saatleri arasında, 2 saat 49 dakika 16 saniye süreyle; tekrarı ise ikinci bölümden önce 01.11.2014 tarihinde, saat 19.26.55'de, 1 saat 21 dakika 40 saniye süreyle ekrana getirilmiştir.
Programın özeti şöyledir:"Sungurlar Timi Komutanı Serdar Yüzbaşı, Suriye’de bir grup örgüt tarafından hapishanede işkence altında tutulur ve infaz edilmek istenir. Örgüt liderlerinden biri Serdar Komutan’a ölmeden önce Türkiye’yle ilgili planlanan senaryo görüntülerini izletir. Bir anlamda Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun yeni haritası olarak hazırlanan bu senaryoya engel olmak için nasıl kurtulacağını düşünen Serdar Komutan, bir taraftan da izlettirilen diğer bir görüntüyle de ekip arkadaşlarından Şahin, Doktor, Aslı ve Naza’nın öldürüldüğüne inanmıştır. Ancak idam edilmeye götürülürken Meryem'in de yardımlarıyla asıldığı ipten kurtulup, Doktor ve Meryem'le birlikte çatışmaya başlar."
Bu bölümdeki sahnelerde;
-Kudüs ordusunun planlarını bozan, komutanlarını öldüren, Sungurlar'ın komutanı Yüzbaşı Serdar elleri yukarıdan zincirlenmiş, boyunduruğa alınmış haldeyken ona işkence yapmaya devam eden Ferman, bir sacın üzerinde pişirerek yediklerinin Sungurlar timi elemanlarından infaz ettiklerinin gözleri olduğunu belirtmesi (20.31.50-20.35.50 arası),
-Yüzbaşının idam edilmek üzere bir alana götürülmesiyle başlayan idam sahnesinde; atın üzerindeyken boynuna ilmek geçirilmesi ve atın kamçılanmasıyla birlikte ipin ucunda boşta kalması, asılı kaldığı ipten kurtulma çabalarının etraftakilerce zevkle izlemesi (20.42.05-20.46.05 arası),
-Bir grup köle tacirinin sınır köylerini basarak (22.15.36) kızları kaçırması, erkekleri öldürmesi, köle pazarında satılmak üzere zorla götürülüşü, aralarından birinin çirkin bulunduğu için öldürülmesi (22.25.47-22.28.54), zorla satılmış olan kızlardan birinin Ferman'a itiraz ettiği için öldürülerek (23.03.35) uçurumdun aşağıya atılması,
-Serdar Komutanın zincirle asılı olduğu kelepçelerden kendi başparmağını ekleminden çıkarmak suretiyle kurtuluşu (22.39.24-22.40.18),
-Çeşitli silahların (tabanca, makineli tüfek, roket, el bombası) kullanıldığı çatışmalarda sıklıkla boğma, boyun kırma yöntemleriyle öldürme (10-12 kişi: 20.40.46, 21.04.28, 21.04.31, 21.20.38, 21.20.56, 21.40.24, 21.40.32…),
şeklindeki şiddet içerikli görüntülere yer verildiği görülmüştür.
2) SUNGURLAR-2.BÖLÜM- 01.11.2014 (20.30)
Dizinin ikinci bölümü 01.11.2014 tarihinde, 20.30.09-23.18.00 saatleri arasında, 2 saat 47 dakika 54 saniye süreyle; tekrarı ise 08.11.2014 tarihinde, saat 19.25.22'de, 1 saat 12 dakika 32 saniye süreyle ekrana getirilmiştir.
Programın özeti şöyledir:"Serdar, Albayın dön emrine rağmen arkadaşlarını bulmadan Suriye'den çıkmak istemez. Türkiye’de ise Doktor ve Serdar için yakalama emri çıkartılmıştır. İstihbaratçı Yavuz, Sungurlar Timi Elemanı Aslı’ya yaptığı baskıyla kaydettiği ve Sungurlar'ı bir terör örgütü gibi duyuran görüntüyü basına servis yapmıştır. Dışarıda dolaşamaz duruma düşen Sungurlar, sıkıntılı bir sürecin içine girmiştir."
Bu bölümdeki sahnelerde;
-Sungurlar Timi'nden Aslı'ya istediklerini söyletebilmek için uyguladıkları şiddet esnasında, tekmelenmesi, saçından tutularak götürülmesi, gözlerinin önünde başında çuval, elleri arkasından bağlı bir erkeğin götürülerek üzeri kanlı ağaç gövdesine yatırılıp, tekbir getirilerek boynunun kılıçla kesilmesi, Aslı'ya yapılan aynı uygulamadan son anda vaz geçilmesi ve O'nu ikna etmek için eşi Şahin'in boynunu kılıçla vuracakken konuşmayı kabul etmesiyle kılıcın son noktada durdurulması (20.49.15-20.54.06),
-Sungurlar Timi'nden Aslı'nın diri diri dik açılmış mezara boğazına kadar gömülmesi (21.08.26-21.09.38, 21.13.16-21.14.30, 22.06.58-22.08.15)(7.Klip-Sungurlar)ve Aslı'nın, kafasına silahla ateş edilerek öldürülmesi (23.11.24-23.12.50),
görüntülerine yer verilmiştir.
3) SUNGURLAR-3.BÖLÜM- 08.11.2014 (20.37)
Dizinin üçüncü bölümü 08.11.2014 tarihinde, 20.37.55-23.01.12 saatleri arasında, 2 saat 23 dakika 18 saniye süreyle; tekrarı ise 15.11.2014 tarihinde, saat 19.24.12'de, 1 saat 21 dakika 44 saniye süreyle ekrana getirilmiştir.
Programın özeti şöyledir:"Meryem, silah ticaretiyle ilgili bilgiler içeren dosyayı Serdar’ı temize çıkarmak amacıyla İstihbaratçı Yavuz’a verir. Ancak Yavuz her ikisinden de kurtulma planları yapmaktadır. Timin iki üyesi Naza ve Havin, Suriye’de işkence altındadır ve onları kurtarmak için tekrar Suriye’deki kampa giderler. Yaşanan çatışmada Havin ve diğer kaçırılan kızlar kurtulur; ancak Naza, büyük bir tehlikenin içerisinde kalmıştır."
Bu bölümdeki sahnelerde;
-Geniş bir şekilde yer verilen muta nikahına ait bölümlerde; köle tacirlerinin para karşılığı sattığı kızlarla muta nikahı kıyarak birlikte olmak isteyen erkekler, bir erkeğin odasına aldığı kızla muta nikahı kıydırmak üzere mollayı çağırması sırasında kızın kendisini camdan atarak ölmesi ve bunun televizyonda haberleştirilmesinde "Dini kılıflı fuhuş 'muta' ocakları söndürüyor- Türkiye'de hızla yayılan dini kılıflı fuhuş yaptırılan muta evlerinde, bir haftada esrarengiz bir şekilde ölen 3 kıza 1 yenisi daha eklendi. Suriye'den göç ettiği sanılan 16 yaşındaki genç kız ölü bulundu. Kızın intihar mı ettiği, cinayete mi kurban gittiği araştırılıyor..." şeklinde konu edilişi, kaçırılan kızlara yapılan fiziksel/sözel şiddet, daha önce muta nikahı kıyılan ancak çetenin elinden kurtulan Sungurlar Timi elemanı Havin'in yaşadığı sinir buhranı (20.38.00-20.46.30),
-Havin'i telefonla arayan ve O'nu rezil edecek mutaşa görüntülerinin olduğunu belirten muta nikahlı eşinin kandırmasıyla tuzağa düşürülmesi ve kaçırılması esnasında boynuna saplanan enjektörle verilen uyuşturucuyla bayıltılarak arabanın bagajına konulması (21.19.59-21.23.10),
-Havin’i arayan Serdar Komutan’ın köle pazarının nerede olduğunu öğrenmek için yanına gittiği Topal'ı konuşturmak için ağzına silahını sokması,
-Muta nikahı için toplanmış kızların kaçmasını sağlayan Naza'ya yapılan işkencede yaralı bacağına balyozla vurulması (22.42.34-22.44.07, reklam yayınından sonra da aynı görüntülerle 22.59.06-23.00.41),
görüntülerine yer verilmiştir.
Ülkemizde televizyon izleme sıklığında % 76,7 ile yerli dizilerin ilk sırada yer aldığını Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) Eylül-Aralık 2012 dönemini kapsayan "Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırması" da göstermiştir.
Sakarya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr.Hasan Hüseyin Taylan, televizyon programlarındaki şiddetin gençler üzerindeki etkisini ortaya koymak için yaptığı saha araştırmasında ve aynı zamanda doktora tezi olan “Televizyonla Yetişmek: Televizyon Şiddetinin Etkileri Üzerine Bir Araştırma” çalışmasında; şiddet içeren televizyon programlarını izleyen gençlerin, dünyayı acımasız ve tehlikeli gördükleri, ötekilere karşı güvensizlik içinde oldukları, toplumdaki şiddeti ve suçlu sayısını olduğundan fazla gördükleri, şiddeti sorunların çözümünde önemli bir araç sayıp, herhangi bir suç veya şiddetin mağduru olma korkusu yaşadıkları ifade edilmiştir. (http://www.samanyoluhaber.com/gundem/Siddet-iceren-Tv-dizileri- gencleri-acimasiz- yapiyor/743194/)
Suriye'nin bazı bölgelerinde yoğun olarak yaşanan terör olayları, gelişen olayların ülkeye ve halka yansıması gibi ilgi uyandıran bir konuyla, kullanılan çekim teknikleriyle, görsel efektlerle aktarılan Sungurlar adlı dizi filmin bir kurgu olduğu, böyle bir konunun işlenmesinde şiddet unsurunun hikaye anlatımında önemli bir öğe olacağı dikkate alınsa dahi, yukarıda örnek olarak verilmiş bazı şiddet sahnelerinde; Sungurlar Timi adlı özel harekat timinin terörle mücadele kapsamındaki havan, el bombası, silahlarla yapılan çatışma sahnelerinin dışında bile; sıkça yer alan boyun kırma tekniği ile öldürme sahneleri, diri diri toprağa gömme, kılıçla boyun kesme, kurşuna dizme, bacağa balyozla vurma gibi birçok şiddet unsurunun yoğun olarak, abartılı, uzun süreli ve yakın çekimlerle, etkisinin artırılarak ekranlara getirildiği gözlenmiştir.
RTÜK’ün, Televizyon Programlarındaki Şiddet İçeriğinin, Müstehcenliğin ve Mahremiyet İhlallerinin İzleyicilerin Ruh Sağlığı Üzerindeki Olumsuz Etkileri Araştırmasında; ülkemizdeki birçok psikologu bünyesinde barındıran Türk Psikologlar Derneği’nin televizyonlarda yayınlanan bazı programlardan kaydedilmiş örnek sahneleri inceledikten sonra yazdığı değerlendirmesinde; “Şiddete maruz kalma ya da izleme sonucunda, bu tür davranışların model alma yolu ile öğrenildiği ve şiddet içeren davranışların frekansının arttığı bilinmektedir. Şiddet karşısında bir süre sonra duyarsızlaşma geliştiği ve bunu izleyen aşamada, sinme ve boyun eğme davranışlarının ortaya çıktığı da bilimsel bir gerçektir. (…) Çocukların, dünyayı ve olayları yetişkinler gibi değerlendiremeyecekleri açıktır. (…) Şiddet adeta olağan, sıradan ve hayatın bir parçası olarak gösterilmektedir. Bu da bir süre sonra, toplumların şiddete karşı duyarsız kalmalarına ve şiddet içeren olayların sıklığının giderek artmasına neden olmaktadır. (…)” ve Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği’nin yaptığı değerlendirmede “Mafya dizileri türü şiddet içerikli programların çocuk ve gençlerin bütün yönleriyle gelişimlerini ve özellikle de kimlik gelişimlerini olumsuz etkileyebileceği, (…) Aile eksenli programların bazı bölümlerinin çocuk ve gençleri cinsel, sosyal, psikolojik, duygusal, ahlâkî ve aile içi ilişkiler yönünden olumsuz etkileyebileceği” değerlendirmesi yapılmıştır.
Ayrıca bilindiği üzere, kitle iletişim araçları içinde televizyon, çocukların toplumsallaşma sürecinde önemli bir yer tutmaktadır. Ancak televizyon, çocukların sosyal ufkunu genişletme yolunda önemli katkılar sağlayabildiği gibi, insan davranışları konusunda kendi başına değerlendirme yapamadığı bir dönemde, yanlış izlenimler edinmesine ve psikolojik gelişimlerinin olumsuz etkilenmesine de neden olabilmektedir. Şiddet içeren yayınların tüm toplum üzerinde olduğu kadar, özellikle de çocuklar ve gençler üzerinde, onların fiziksel, zihinsel, ahlaki gelişimleri, ruhsal yapıları ve davranış kalıplarının oluşmasında olumsuz bir etki oluşturduğu da sürekli dile getirilen bir husustur. Dolayısıyla bu tür içeriğe sahip yayınların onların izleyebileceği saatlerde yayınlanması hem uluslararası mevzuatta, hem de iç hukukumuzda uygun görülmeyen bir durumdur.
Yayıncı kuruluş tarafından dizi filmin başlangıcında belirtilen“7 yaş ve üzeri için uygundur/ Şiddet-Korku / Olumsuz Örnek Oluşturabilecek Davranışlar"koruyucu sembolleriyle yayınlandığı dikkate alındığında; mevzuatımızda çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programların, bunların izleyebileceği korumalı saatlerde, koruyucu sembol kullanılsa dahi yayınlanamayacağı hükmü yer almasına rağmen, yukarıdaki açıklamalar ve rapora ilişik kliplerden de görüldüğü üzere, yayında çocuklara kötü örnek oluşturabilecek görüntülerin yer aldığı, bu görüntülerin çocukların ve gençlerin ekran başında olabileceği korumasız saatte ekrana getirildiği, program tanıtımlarında şiddete yer verildiği ve sorumlu yayıncılık anlayışından uzak bir tutum sergilendiği izlenmiştir. Buradan hareketle, söz konusu dizi filmin akıllı işaret kodlaması yayınlanan üç bölümdeki sahneler doğrultusunda tarafımızca yeniden yapılmış ve"18+, Şiddet/Korku ve Olumsuz Davranış"koruyucu sembol işaretleri olarak belirlenmiştir.
Sonuç olarak; Sungurlar adlı dizide şiddetin yoğun ölçüde kullanılması, şiddetin sorun çözümünde etkili olması, çocuk ve genç izleyici kitlesinin de ekran karşısında olduğu zaman dilimlerinde ekrana getirilmesiyle izleyicilerin şiddete karşı duyarsızlaşmasına, tehlike ve korku düzeyinin yükselmesine ve şiddetin kanıksanarak daha kabul edilebilir bir davranış olarak algılanmasına neden olacağı düşünülmektedir.
STV logolu Yayın Kuruluşu'nun söz konusu yayını ile;
1) 6112 sayılı Kanun'un8. maddesininbirinci fıkrasının (ş) bendindeyer alan"Şiddeti özendirici veya kanıksatıcı olamaz."
2) Yine aynı Kanun'un8. maddesininikinci fıkrasındayer alan "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde,çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerindeve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz.",
3) Yayına uygun sembol kullanılmaması nedeniyle Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in altıncı bölümünde "Koruyucu Sembol Sistemi" başlığı altında 23. maddesinin 5. fıkrasında ifade edilen "Bir programın hangi yaş grubuna uygun olduğu ise; programdan etkilenme düzeyleri göz önüne alınarak oluşturulan Ek-1’de yer alan “Genel İzleyici”, “7 Yaş”, “13 Yaş” ve “18 Yaş” sembolleriyle belirtilir. “13 Yaş” ve “18 Yaş” sembolleri programın yayını süresince ekranın bir köşesinde sabit ve sürekli olarak yayınlanır. 7+ bir programın günün her saatinde yayınlanabileceği, 13+ bir programın 21.30’dan sonra yayınlanabileceği, 18+ bir programın 24:00-05:00 aralığı dışında yayınlanamayacağı anlamına gelir." ilkesine dolayısıyla, 6112 Sayılı Kanun'un24. maddesinin ikinci fıkrasındaifade edilen"Koruyucu sembol sistemi ile ilgili usul ve esaslar Üst Kurulca belirlenir.", hükümlerini ihlal ettiği değerlendirilmiştir.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın Kuruluşu'nun söz konusu uygulaması ile, 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendi, 8 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 24 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükümlerini ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca bildirildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığınca, söz konusu yayında 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası ile 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasının yanı sıra, 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendi hükmünün de ihlal edildiği kanaati belirtilmiş ise de, söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkiki sonucunda;
Anılan dizinin bir kurgu olduğu ve konusu gereği şiddet unsurunun önemli bir öğe olacağı dikkate alınsa dahi, dizi içerisinde yer alan havan, el bombası, silahlarla yapılan çatışma, boyun kırma tekniği ile öldürme, diri diri toprağa gömme, kılıçla boyun kesme, kurşuna dizme, bacağa balyozla vurma gibi şiddet sahnelerinin yoğun olarak, abartılı, uzun süreli ve yakın çekimlerle ekrana getirildiği dikkate alındığında; söz konusu yayının çocuk ve gençlerin fiziksel ve zihinsel gelişimine zarar verebilecek bir nitelik taşıdığı sabit görülmüştür.
Ayrıca, ihlale konu yayında “7 yaş ve üzeri için uygundur/ Şiddet-Korku / Olumsuz Örnek Oluşturabilecek Davranışlar” koruyucu sembolünün kullanıldığı görülmekle birlikte, dizi filmin içeriği ve yayın saati dikkate alındığında, yayına uygun sembol kullanılmadığı anlaşılmakla, mezkur yayında Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in 23. maddesinin beşinci fıkrasında ifade edilen "Bir programın hangi yaş grubuna uygun olduğu ise; programdan etkilenme düzeyleri göz önüne alınarak oluşturulan Ek-1’de yer alan “Genel İzleyici”, “7 Yaş”, “13 Yaş” ve “18 Yaş” sembolleriyle belirtilir. “13 Yaş” ve “18 Yaş” sembolleri programın yayını süresince ekranın bir köşesinde sabit ve sürekli olarak yayınlanır. 7+ bir programın günün her saatinde yayınlanabileceği, 13+ bir programın 21.30’dan sonra yayınlanabileceği, 18+ bir programın 24:00-05:00 aralığı dışında yayınlanamayacağı anlamına gelir." ilkesine dolayısıyla, 6112 Sayılı Kanun'un24 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaifade edilen"Koruyucu sembol sistemi ile ilgili usul ve esaslar Üst Kurulca belirlenir.” hükmünün ihlal edildiği kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla; Yayın Kuruluşu’nun; söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ilk defa ihlali nedeniyle; Kanunun 32 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca uyarılması,
Söz konusu kuruluşa 03.08.2011, 23.08.2011 tarihli yayınları nedeniyle evvelce 20.09.2011, 28.09.2011 tarih ve 2011/55, 2011/56 sayılı toplantıda alınan 15, 19 nolu Üst Kurul Kararlarıyla 6112 Sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşıldığından; aynı hükmün tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, STV logosuyla yayın yapan SAMANYOLU YAYINCILIK HİZMETLERİ A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında;
1- 6112 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki; “Koruyucu sembol sistemi ile ilgili usul ve esaslar Üst Kurulca belirlenir.” hükmünün ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre UYARILMASINA, aynı yayın ilkesinin tekraren ihlali halinde, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “Uyarının ilgili kuruluşa tebliğinden sonra ihlalin tekrarı halinde medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir.” hükmü uyarınca idari para cezası yaptırımı uygulanacağının yapılacak tebligatta bildirilmesine,
2- 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki; “Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz.” hükmünün tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
a- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Eylül 2014 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 5.098.444,00 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, (%1) yüzde bir oranı 50.984,00 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b-İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oy birliği ile, karar verildi.