İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 27.11.2014 tarihli ve 2396 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Moviemax Speed logosu ile çeşitli dramatik yapımları izleyicilere sunan medya hizmet sağlayıcı kuruluş, 13.10.2014 tarihinde "Behind Enemy Lines II: Axis of Evil" isimli, ABD askerlerinin bir operasyon amacıyla gittikleri Kuzey Kore Cumhuriyeti'nde, operasyonun iptaliyle orada kalan dört askerin başından geçenleri anlatan "Action-Thriller-War" etiketli bir sinema filmini ekrana taşımıştır. Saat 13.45.09'de başlayıp 15.16.52'de biten program, başlangıcında 07+ yaş ve şiddet/korku simgeleri kullanılarak ekrana getirilmiştir.
Raporun dramatik yapımın görsel ve öyküsel kurgusu birçok açıdan incelenmiş, yapılan hukuki düzeydeki izleme sonrasında mevcut yayıncılık mevzuatını ihlal ettiği kanaatini oluşturan bir takım şiddet öğeleri görülmüştür. 14.29.44'te başlayıp 14.34.00'da biten 4 dakikalık son derece kan ve şiddet içerikli sahnelerden oluşan görsel öğeleri içermekte olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu sahnede en dikkat çekici görsel şiddet öğesinin esir bir askerin eline çakılan çivi oluşturmaktadır. Şiddet sahnesi esir askerin dövülmesi, eline çekiçle vurulması ve ardından eline çivi çakılmasıyla daha sonra da elindeki çivinin çıkarılmasıyla bitmektedir. Özellikle ele çivi çakılması ve şahsın üzerindeki kanın ve şiddetin aleni olarak gösterilerek dramatik etkiyi artırma amacı güdüldüğü görülmüştür.
Şiddet öğesi içeren görüntülerin her ne kadar kurgu ürünü olsa dahi izleyici üzerinde, bilhassa çocuklar ve gençler üzerinde, bir tesir oluşturduğu bugün gerek bilimsel ve akademik camiada, gerekse konunun farklı kesimden uzmanlarınca kabul edilmiş olan bir gerçektir. Televizyon, bir kitle iletişim vasıtası olarak hala etkinliğini sürdürmektedir. Şiddet içeren yayınların tüm toplum üzerinde olduğu kadar, özellikle de çocuklar ve gençler üzerinde, onların fiziksel, zihinsel, ahlaki gelişimleri, ruhsal yapıları ve davranış kalıplarının oluşmasında olumsuz bir etki oluşturduğu da sürekli dile getirilen bir husustur. Dolayısıyla bu tür içeriğe sahip yayınların onların izleyebileceği saatlerde yayınlanması hem uluslararası mevzuatta, hem de iç hukukumuzda uygun görülmeyen bir durumdur.
Bilindiği gibi kitlesel iletişim gücü olan araçların çok çeşitli konular hakkında, gündelik yaşantımıza daha önce bilmediğimiz, tanımadığımız kavramları sokabilme, kişileri bu tür olgu ve konseptlerle karşılaştırma imkanına sahip olduğunu söylemek mümkündür. Bir çocuğun kimlik inşası sürecini tamamlayana kadar belki karşılaşmayacağı birçok kavram ile bu sayede karşılaşması mümkün olmaktadır. İletişim bilimsel olarak değerlendirildiğinde, özellikle gençlerin kitle iletişim araçlarından hareketle internet ve diğer iletişim araçlarına yöneldiklerini, internette neyi, nasıl takip edeceklerine geleneksel kitlesel iletişim, sinema gibi unsurların yön verdiğini söylemek mümkündür.
J.L. Singer ile D.G. Singer'ın (1980) üç ve dört yaşındaki çocuklar üzerindeki araştırmaları, şiddet içerikli televizyon programlarını çok fazla izleme ile çocukların oyunlarında saldırgan davranışları arasında tutarlı bir ilişki tespit edilmiştir(*). Kimlik ve kişilik inşa sürecinde olan çocuklar ve gençlerin yukarıda tasvir edilen şiddet ve korku içerikli görsel ve metinsel öğelerle karşılaşması, henüz medya okuryazarı olmayan gerçek ile kurguyu ayırt etme yetisini kazanamamış bireylerde anlam dünyasının oluşması sürecinde bir takım problemleri de beraberinde getirdiği söylenebilir. İlerleyen yaşlarda kimi bireylerin yersiz korkulara kapılmaları, bir diğer ifadeyle fobik bozukluğa maruz kalmalarının altında çoğu kere bir tür öğrenme ya da korku duyulan yer, nesne, durum ile ilgili olarak olumsuz bilişsel bir duruma sahip olduğunu ifade etmek mümkündür.
Küçük yaşlardan itibaren sürekli olarak şiddet görüntülerine maruz kalan çocuklar üzerinde kalıcı etkisi olduğu her ne kadar şiddet içerikli davranış ve ve televizyon arasındaki ilişki kanıtlanmış olmasa bile geniş bir konsensus ile kabul edilmektedir(**). Bunun yanı sıra şiddet, grafik şiddet içerikli yayınların şiddetin kanıksanmasında da rol üstlendiğini ifade etmek mümkündür.
Henüz gerçek ve kurguyu ayırt etme yetisini kazanmamış bireylerin gördüğü şiddet içerikli sahneler doğrultusunda hareket etmesi, en yakınındaki daha güçsüz varlıklara örneğin hayvanlara kendinden küçük kardeşine ya da daha zayıf arkadaşlarına izlediklerini uygulamak istemesi söz konusu olabilmektedir.
Televizyon yayınlarındaki şiddet içeriğin yetişkinler üzerindeki tesirleri arasında; Şiddetin bir sorun çözme ve hak arama yöntemi olarak kabullenilerek bunun normal karşılanmasına yöneltebileceği, yoğun bir şekilde görülen şiddet görüntülerinin kanıksanmasına neden olabileceği, suç işleme teknikleri hakkında fikir vermesi gibi bazı olumsuz etkilere yol açmaktadır. Çocuklar ve gençler üzerinde ise; özellikle baş rol oyuncularının, iyi karakteri oynayan ve diğerlerine göre daha güçlü imajı verilen sanatçıların çocuklar tarafından rol model alınması, çocukların bu tür karakterleri oynayanların davranış ve söylemlerini taklit etmeye yatkın olmaları, çocukları çağdaş kurallar çerçevesinde hak arama eylemi yerine haklarını kendi kendilerine ve bazen de gruplar kurarak, gerektiğinde şiddet de kullanarak arama alışkanlığına yönlendirebileceği ve bunun doğru ve geçerli bir eylem olabileceğini düşünmelerine neden olabileceği, bu çeşit sonuçların medyada da yer aldığı şekilde bazı eğitim kurumlarında görüldüğü ve bu tür yayınlar sonucu bu örneklerin artma ihtimali, şiddetle yoğun bir şekilde yüzleşen çocukların ya şiddete karşı duyarsızlaşabileceği ya da şiddet görüntülerinden etkilenerek aşırı korku, tedirginlik ve içe kapanıklık gibi psikolojik sorunlar yaşayabilecekleri gibi olası olumsuz tesirler sıralanabilir.
Sonuç olarak; Yayıncı Kuruluş, yukarıda açıklanan bulgu ve argümanlar gerekçesiyle mezkur dramatik yapımı herhangi bir tedbir almaksızın, mevzuatta belirlenen Yayıncı Kuruluşun, 6112 sayılı Yasanın Yayın Hizmetleri başlıklı 8. maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen (ş) bendinde"Şiddeti özendirici veya kanıksatıcı olamaz"ile 6112 sayılı Yasanın yayın hizmetleri başlıklı 8. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan"Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerindeve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz."hükmünü, ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.” Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın Kuruluşu'nun söz konusu uygulaması ile, 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendi ile 8 inci maddesinin ikinci fıkrası hükümlerini ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca bildirildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığınca, söz konusu yayında 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasının yanı sıra, 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendi hükmünün de ihlal edildiği kanaati belirtilmiş ise de, söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkiki sonucunda;
Anılan filmde yer alan esir askerin dövülmesi, eline çekiçle vurulması, ardından eline çivi çakılması ve daha sonra elindeki çivinin çıkarılmasıyla ilgili ihlale konu sahnede, özellikle ele çivi çakılması ve şahsın üzerindeki kanın ve şiddetin aleni olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, söz konusu yayının çocuk ve gençlerin fiziksel ve zihinsel gelişimine zarar verebilecek bir nitelik taşıdığı, dolayısıyla Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası ihlalinin ön plana sabit görülmüştür.
Ayrıca, ihlale konu yayında “07+ yaş ve şiddet/korku” koruyucu sembolünün kullanıldığı görülmekle birlikte, dizi filmin içeriği ve yayın saati dikkate alındığında, yayına uygun sembol kullanılmadığı anlaşılmakla, mezkur yayında Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in 23. maddesinin beşinci fıkrasında ifade edilen "Bir programın hangi yaş grubuna uygun olduğu ise; programdan etkilenme düzeyleri göz önüne alınarak oluşturulan Ek-1’de yer alan “Genel İzleyici”, “7 Yaş”, “13 Yaş” ve “18 Yaş” sembolleriyle belirtilir. “13 Yaş” ve “18 Yaş” sembolleri programın yayını süresince ekranın bir köşesinde sabit ve sürekli olarak yayınlanır. 7+ bir programın günün her saatinde yayınlanabileceği, 13+ bir programın 21.30’dan sonra yayınlanabileceği, 18+ bir programın 24:00-05:00 aralığı dışında yayınlanamayacağı anlamına gelir." ilkesine dolayısıyla, 6112 Sayılı Kanun'un24 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaifade edilen"Koruyucu sembol sistemi ile ilgili usul ve esaslar Üst Kurulca belirlenir.” hükmünün ihlal edildiği kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla; Yayın Kuruluşu’nun; söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ilk defa ihlali nedeniyle; Kanunun 32 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca uyarılması,
Söz konusu kuruluşa 04.12.2013 tarihli yayını nedeniyle evvelce 22.01.2014 tarih ve 2014/05 sayılı toplantıda alınan 27 nolu Üst Kurul kararıyla 6112 Sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır. Bu itibarla; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasının tekraren ihlali nedeniyle; Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği,
Kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, MOVİEMAX SPEED logosuyla yayın yapan GORİN TELEVİZYON YAYINCILIK A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında;
1- 6112 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki; “Koruyucu sembol sistemi ile ilgili usul ve esaslar Üst Kurulca belirlenir.” hükmünün ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre UYARILMASINA, aynı yayın ilkesinin tekraren ihlali halinde, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “Uyarının ilgili kuruluşa tebliğinden sonra ihlalin tekrarı halinde medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir.” hükmü uyarınca idari para cezası yaptırımı uygulanacağının yapılacak tebligatta bildirilmesine,
2- 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki; “Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz.” hükmünün tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
a- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Eylül 2014 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 132.459,63 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) (2014 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 12.353 -onikibinüçyüzelliüç-) Türk Lirasından az olamayacağından 12.353 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b-İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.