İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 27.11.2014 tarihli ve 2404 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“TGRT Yayın Kuruluşu'nda 16.11.2014 tarihinde saat 18.58'de yayınlanan sunuculuğunu Ercan GÜRSES'in yaptığı, Gazeteci Yazar Fatin Dağıstanlı'nın konuk olduğu Hafta Sonu Ana Haber Bülteni ilgi yazı gereği incelenmiştir.
Fethullah GÜLEN'in Avukatı Nurullah ALBAYRAK tarafından kurulumuza gönderilen şikayet dilekçesinde, Ana Haber Bülteni'nde, konuk gazetecinin, müvekkili Fethullah GÜLEN hakkında 6112 sayılı Yasa'nın b, c, ç, e, ı ve k bentlerini ihlal eden açıklamalarda bulunduğu belirtilmektedir. Şikayete konu bölümün deşifresi aşağıdadır:
19.15.20
Fatin Dağıstanlı : Ben çok açık ve net konuşmayı seven bir gazeteciyim. Önce şunu söyleyeyim. Gezi olayları başladıktan iki gün sonra Kayseri'de bir panele gittim. Ben o panelde aynen şunu söyledim; Gezi olaylarının arkasında Fethullah GÜLEN hareketi var dedim. Ben bu konuşmayı yaptığım zaman o salondakiler bana Hocaefendi'nin günahını aldığımı, bu dünyanın öbür dünyasının da olduğunu bana söylediler.
Spiker : Senin bu iddian bir tahmine mi dayanıyor?
Fatin Dağıstanlı : Benim bu iddiam tahmin değildi, o kadar belliydi ki yani bu adamların gazetelerini, bu adamların televizyonlarını, bu adamların elemanlarının
Spiker : Gezi olaylarını eleştirdiler ama.
Fatin Dağıstanlı : Ne zaman eleştirdiler, darbe olamayacağını anladıkları anda. Yani Erdoğan'ı, yeni Türkiye'yi deviremeyeceklerini anladıkları anda çark ettiler.
Spiker : Ben biraz o konuda tereddütlüyüm ama, 17 Aralık konusunda bilmiyorum tabi o konuda. O zaman onların gazetelerinde okuyorduk.
Fatin Dağıstanlı : Sonra ne oldu, o çadırları kimin yaktığı ortaya çıktı.
Spiker : O zabıtalar vesaire tabi o bağlantılar konusunda senin dediğin eleştiriler var.
Fatin Dağıstanlı : Şimdi ne oldu, o Kayseri'deki dostlar sürekli beni arıyorlar şimdi. O zaman bana sitem eden hatta tepkilerini gösterenler 'ya biz anlayamamışız olayın sıcaklığı'
Spiker : 17, 25 Aralık'ta bir paralel operasyon olduğu çokça detaylarıyla delilleriyle ortaya kondu yani o.
Fatin Dağıstanlı : Ne oldu işte, o Gezi'de onu başaramayınca ne oldu, 17 Aralık için düğmeye basıldı.
19.24.13
Fatin Dağıstanlı : Bundan sonraki süreç çok farklı işliyor, çok farklı işleyecek ve çok hızlı bazı şeyleri göreceğiz. Artık neydi mesela Gezi olayları sırasında, Gezi olaylarında paralel yapı var bu işin arkasında Fethullah GÜLEN hareketi var dediğimde 17 Aralık'ı beklemek gerekti, o işi görmek için 6 ay, 7 ay beklemek gerekti. Ama bundan sonraki süreçte o kadar beklememize bile gerek kalmayacak diye düşünüyorum.
Kurulumuza gönderilen şikayet dilekçesi, değerlendirmeye örnek teşkil etmesi amacıyla Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi Kararı, Ankara 19. Sulh Ceza Mahkemesi'nin Kararı, Danıştay Kararı ve RTÜK Kararı ile birlikte gönderilmiştir.
Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nin karar yazısı şöyledir: Sabah Gazetesi'nin 01/05/2014 tarihli nüshasının 13. sayfasında " Gülen'e Darbe Soruşturması" başlığıyla yapılan haberde; Darbeye teşebbüs edildiği, darbeye teşebbüs suçlaması ile Fethullah Gülen hakkında soruşturma başlatıldığı, darbeye teşebbüs, anayasal düzeni bozmak, örgüt kurmak ve yönetmek, tehtid ve şantaj suçlarından inceleme başlatıldığı belirtilmiş ancak Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesince, bu yazılanların doğruluğunu destekleyen somut dayanakların gösterilmediği gerekçesiyle talep sahibi Fethullah Gülen'in kişilik haklarının ihlal edildiği kanaatine varılmış ve talep sahibinin talebinin kabulu kararı çıkmıştır.
Ankara 19. Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararı: Sabah Gazetesinin 10/05/2014 tarihli nüshasının 1 ve 18. sayfalarında "Darbenin Sinyali İzmir'de verildi", 17 Aralık'ın ilk adımı Yamanlar'da atıldı." başlıkları ile Paralel yapı, Yamanlar Koleji'nde 5000 kişilik gizli toplantı yapıldığı, hükümete karşı operasyon planı yapıldığı, Devlet'e karşı şantaj yapıldığı, casusluk yapıldığı" şeklinde yapılan haberleri destekleyen somut dayanakların bulunmadığı gerekçesiyle talep sahibi Fethullah Gülen'in kişilik haklarının açık biçimde ihlal edildiği kanaatine varılmış ve Cevap ve Düzeltme Metninin yayınlanması kararı çıkmıştır.
Danıştay 13. Daire'nin kararı: Ulusal 1 Kanalı'nda haber bülteninde yayınlanan haberlerin genellikle Almanya'daki Deniz Feneri davasının iddianamesine dayandırılarak verildiği, söz konusu haberlerde şüpheli olarak nitelendirilen ve soruşturma kapsamında gözaltına alınan, tutuklanan ya da ifadelerine başvurulan kişi veya kişilerin suçları mahkeme kararı ile henüz sabit görülmediği halde suçluymuş gibi gösterildiğinden, ayrıca para transferinde ismi geçen başkaca kişilerle ilgili suçlama içeren şüphe veya şaibe oluşturacak, zan altında bırakacak ifadeler kullanıldığından soruşturmayla ilgili haberlerin, haber niteliğini aşar biçimde verildiği anlaşılmış ve 8/1/ı yayın ilkesinin ihlal edildiği gerekçesiyle Üst Kurul tarafından verilen uyarı kararının iptali istemiyle Ankara 2. İdare Mahkemesi'ne dava açılmış, mahkemece 8/1/ı yayın ilkesinin ihlal edildiği kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı şirket tarafından temyiz edilmiş, ancak Danıştay 13 Dairesi, temyiz istemini yerinde görmeyerek mahkeme kararını onamıştır.
Üst Kurul'un 12.03.2014 tarihli 52 no'lu kararı: Samanyolu Haber Yayın Kuruluşu'nda 16.02.201 tarihinde yayınlanan "Güncel" adlı programda, Ebru Gündeş ve ağabeyi Cengiz Kumartaşlıoğlu'nun "dolandırıcılık yaptıkları" şeklinde kesin ifadelerle suçlandıkları gerekçesiyle 8/1/i yayın ilkesini ihlalden uyarı yaptırımı uygulanmıştır.
Yapılan incelemede, Av. Nurullah Albayrak tarafından tarafımıza gönderilen Sabah Gazetesi, Ulusal 1 Kanalı ve Samanyolu Haber'de yayınlanmış ve cevap ve düzeltme ve uyarı almış yayınların TGRT Haber kanalındaki yayından daha farklı boyutta olduğu görülmüştür. Söz konusu yayınlarda daha ağır ithamların kesin ifadelerle verildiği dikkati çekmektedir.
TGRT Haber kanalında ise Gazeteci Fatin Dağıstanlı, "Gezi Olayları" ile ilgili açıklamalarını kendi görüşü olarak sunmuş, genel ifadeler kullanmamış, açıklamalarını başka kaynaklara dayandırmamış yalnızca görüşünün bu yönde olduğunu belirtmiştir. TGRT Haber spikeri de Gazeteci'nin açıklamalarını iddia ve eleştiri olarak yorumlayarak izleyicilere aktarmıştır.
Dolayısıyla TGRT Haber kanalındaki yayının, yayın ilkelerini ihlal eder nitelikte olmadığı ancak şikayet sahibinin Mahkemelere başvurarak düzeltme ve cevap haklarını kullanabilecekleri kanaatine varılmıştır.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın Kuruluşu'nun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun hükümlerini ihlal etmediği kanaatinin Daire başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Söz konusu yayına ait deşifre ve video kayıtlarının tetkiki sonucunda, anılan yayında; gezi olayları ile ilgili görüşlere ve yorumlara yer verildiği görülmüştür. Haber spikerinin söz konusu görüş ve yorumları iddia ve eleştiri olarak yorumlayıp izleyicilere aktardığı, yapılan yayının haber verme ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilecek nitelikte olduğu değerlendirilmiştir. Anılan yayında ileri sürülen iddiaların doğru ya da yanlışlığının tarafımızca tespiti mümkün bulunmadığı gibi, ilgilinin/ilgililerin düzeltme ve cevap hakkını kullanabileceği, bu itibarla anılan yayında 6112 sayılı Kanun hükümlerinin ihlal edilmediği kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; TGRT HABER logosuyla yayın yapan TGRT HABER TELEVİZYON A.Ş. hakkında, bahse konu yayını nedeniyle, 6112 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA, oybirliğiyle karar verildi.