İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 11.11.2014 tarihli ve 2257 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Kanal D logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşta her hafta salı akşamları "Küçük Ağa" adlı dizi yayınlanmaktadır. Söz konusu dizide Urfalı bir Ağa'nın oğlu olan reklamcı Ali, İstanbullu bir ailenin doktor kızı Sinem ile evlidir. Bu ikilinin Mehmet Can adında küçük bir çocukları vardır. Dizi temel olarak Mehmet Can'ın yaramazlıkları ve ailelerin kültürel çatışmasını anlatan eğlencelik bir hikaye üzerine kuruludur.
Küçük Ağa adlı dizinin 04.11.2014 tarihinde 20.42'de "7+, Olumsuz Örnek Oluşturabilecek Davranışlar" akıllı işaretleriyle yayınlan bölümünde, Sinem'in annesi Nur Hanım sıra gecesinin nasıl bir şey olduğunu merak etmektedir. Ali'nin annesi Esma Hanıma kadınlar arasında bir sıra gecesi tertip etmeyi teklif eder. Esma Hanım başlangıçta kadınların kendi arsında sıra gecesi düzenlemesini örflerine aykırı görse de kocası Mehmet Ağa'ya inat bu teklifi kabul eder. Kadınların sıra gecesine gitmesini fırsat bilen dizinin erkek karakterlerinin ise o geceye ait başka planları vardır. Başlangıçta evde Amerikalı bir yazarın "Yeni Dünya Düzeni" adlı kitabını okuyarak kafa dinlemeyi düşünen Ali, arkadaşı Bülent'in rakı-balık keyfi yapma teklifine hayır diyemez. Ali ile Bülent'in gece yapmayı düşündükleri plana ilişkin sohbetleri şu şekildedir (Klip-1):
"Bülent:Sokayım(biplenerek)dünyanın düzenine
Ali:Palamutunda mevsimi di mi la?
Bülent:Sorma, palamut yanında bir 35'lik, arada dünya meseleleri mis.
Ali:Harbiden la hıyarağası hayatında palamut yememiş ota boka (biplenerek) konuşuyor. Evet olur gideriz. Erken çıkar gideriz.
Bülent:Ohhh."
Yukarıdaki diyalog ve Klip-1'deki görüntülerden de görüleceği üzere Ali ile Bülent akşam rakı balık keyfi yapmaya gidecekleri için adeta sabırsızlanmakta, rakı balık keyfi için iç geçirmektedir. Rakı balık keyfi Bülent ve Ali tarafından adeta dünyanın en haz verici olayı olarak sunulmaktadır. Dizinin devamında ise dizinin bütün başat karakterleri çeşitli sebeplerle içki içmektedir. Aşağıda dizi karakterlerinin içki içtiği sahneler kısaca özetlenmeye çalışılmıştır:
Artık sıra gecesinin zamanı gelmiştir. Kadınlar sıra gecesindeyken ailenin yaşlı erkekleri kendi aralarında toplanıp koyu bir sohbete girişirler. Sohbetleri sırasında ise sıklıkla masalarındaki rakıyı yudumlamakta ve kadeh tokuşturmaktadırlar. (Klip-2). Bu arada Ali ile Bülent de akşam için planladıkları gibi bir meyhaneye giderler ve rakı içip balık yemeye koyulurlar. Ancak meyhanede yan masadaki kadınlarla feminizim tartışmasına girince meyhanedeki rakı balık keyifleri yarım kalır. (Klip-3). Sıra gecesinde ise normalde dindar bir kadın olan Ali'nin annesi Esma, dünürü Nur'un ısrarlarına dayanamayarak içki içmye başlamıştır. Nur'a göre içki içerken ev sahibi misafirlere eşlik etmez ise ayıp etmiş olur (Klip-4, Klip5). Mehmet Ağa ve dünürleri de koyu bir sohbet eşliğinde içmeye ve kadeh tokuşturmaya devam etmektedir (Klip-6) Ali ile Bülent meyhanedeki tartışmadan ötürü keyifleri kaçmıştır ancak iki kafadar buna rağmen içki içmeyi bırakmaz ve bir parkta bankın üzerinde gazete kağıdına sarılı içkilerini içip kafa bulmaya devam ederler. (Klip-7) Sıra gecesinde ise başlangıçta nazlanarak içki içen Esma Hanım dünürü Nur'un tabiriyle artık lıkır lıkır içmektedir. Esma Hanım bunu eski toprak olmasına yorar ve dünürler önce eski toprak olmalarının şerefine sonrada Urfa'nın Dağları'na içmeye devam ederler (Klip-8, Klip-9). Bu arada Mehmet Ağa ve dünürü Adnan içki sofrasında sızıp kalmıştır. Ancak masada kendilerinden daha yaşlı olan misafirleri Turan Bey hala dimdik ayaktadır. Kahyalar bu durumu Turan Bey'in eski toprak olmasına yorarlar (Klip-10). Dizinin devamında sıra gecesinden çıkan kadınlara bir kaç erkek sataşır. Bunun üzerine Esma Hanım adamlardan birinin kafasında bir vazoyu parçalar ve karakola düşerler. Karısının karakola düşmesine sinirlenen Mehmet Ağa karısına bağırır. Bu durumu kabullenemeyen Esma evden kaçar. Babaannesi ve dedesinin durumuna üzelen Mehmet Can'ın gösterdiği çabayla Esma geri eve döner.
Yukarıda kısaca özetlenmeye çalışıldığı üzere dizinin küçük karakteri Mehmet Can dışında herkes içki içmektedir. Mehmet Can ise büyüklerinin içki içtiği mekanda (sıra gecesi) oynayıp eğlenmektedir. Ali ile Bülent akşam rakı balık keyfi yapmaya gidecekleri için adeta sabırsızlanmakta, rakı balık keyfi için iç geçirmektedir. Dizide içki içilen sahneler misafir için içmek, hatır için içmek, eski toprak olduğu için daha çok içebilmek gibi hep olumlayıcı unsurlarla bir arada sunulmuştur. Sonuç olarak; Kanal D logosuyla yayın yapmakta olan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınlamış olduğu Küçük Ağa adlı diziyle 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu'nun 6.maddesinin birinci fıkrasında yer alan"....Televizyonlarda yayınlanan dizi, film ve müzik kliplerinde alkollü içkileri özendirici görüntülere yer verilemez."hükmünü ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.”
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Kanal D logolu yayın kuruluşunun, 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu'nun 6.maddesinin birinci fıkrasında yer alan"....Televizyonlarda yayınlanan dizi, film ve müzik kliplerinde alkollü içkileri özendirici görüntülere yer verilemez."hükmünü ihlal ettiği, kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe : Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkiki sonucunda; Normalde zararlı ve bağımlılık yapıcı bir içki olan alkol, anılan dizide adeta eğlence ortamının vazgeçilmezi olarak lanse edilmektedir. “Küçük Ağa” adlı dizi hikaye örüntüsü ve baş rol oyuncusunun çocuk olması nedeniyle daha çok çocuk ve gençlere hitap eden bir dizidir. Dolayısıyla dizide yer verilen diyalog ve görüntülerin başta çocuk ve genç izleyiciler olmak üzere alkol kullanımını özendirici ve teşvik edici olduğu anlaşılmakla 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu'nun 6.maddesinin birinci fıkrasının ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla, söz konusu yayında, 4250 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin ihlal edilmiş olması nedeniyle Yayın Kuruluşu hakkında, aynı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendindeki hüküm gereğince idari para cezası yaptırımının uygulanmasının uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
1- Aynı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendindeki; " Birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen yasakların her birine aykırı hareket edenlere ve ilgili işletme sahiplerine, beş bin Türk Lirasından iki yüz bin Türk Lirasına kadar, " hükmü kapsamında, en alt sınırdan 5000-TL. (BeşbinTürkLirası) TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde, Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “4250 sayılı Kanun'un 6/1. maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 5326 sayılı Kanunun 27 nci maddesi uyarınca idari para cezasına karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde yetkili Sulh Ceza Mahkemesine dava açılabileceğinin, kanun yoluna başvurmadan önce peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceği ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceği, belirtilen süre içerisinde ödenmeyen ve kesinleşen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Üst Kurul Üyeleri Süleyman DEMİRKAN ve Ahmet YILDIRIM'ın karşı oylarıyla, oy çokluğu ile karar verildi.