İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 23.09.2014 tarihli ve 2059 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“TRT 1 medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 14.09.2014 tarihinde saat 10.16'da çocuklara yönelik olarak hazırlanan "Koton" adlı giyim firmasına ait bir reklam filmi yayınlanmıştır. Farklı olma sloganı üzerine kurgulanan reklam filmi "O doğduğunda ağlamadı, doktora çak yaptı" sloganı eşliğinde bir erkek çocuğun doğumuyla başlamaktadır. Aynı çocuk ilk adımını diğer sıradan çocuklar gibi yalın ayak değil Koton'dan aldığı ayakkabılarla atmaktadır. (Söz konusu ayakkabılar bir üstünlük göstergesi gibi gösterilmektedir.) Çocuk okula başladığında okulun ilk günü bahçede yetişkin gibi giydirilmiş, saçları fönlü ve makyajlı bir kızın yanına oturmakta ve ikili birbirlerine kur yapmaktadırlar. Çocuk okul koridorlarında yürürken okulun diğer çocukları gözlerini açarak hayran bir şekilde Koton markasından giyinen çocuğu izlemektedirler. Söz konusu reklam filmi "Tarzı olan çocuklar Koton'dan giyinir. Koton. Çocuk kafası, Çocuk modası" sloganları ile bitmektedir. Reklam filminde ihlal olduğu düşünülen hususlar şunlardır:
Öncelikli olarak reklam filmi tarzı olan çocuk ve sıradan çocuk ayrımı üzerine kurgulanmıştır. Koton markasından giyinen çocuklar tarz, diğerleri ise bunları hayranlıkla izleyen sıradan çocuklar imajına sahiplerdir. Özellikle moda ve tarz kavramları küçük yaştaki çocuklar için son derece tehlikeli kavramlardır. Ancak çocuk yaşta farkına varılmaması gereken moda olgusu üzerinde reklam içerisinde fazlaca durulmaktadır. Koton markası kullanan çocukların, diğerlerinden üstün şeklinde tanımlanması bunları elde etme imkanından yoksun çocukların ruhsal gelişimine zarar verebilecek nitelikte hususlardır. Bu reklam filminde çocukların saflıklarından faydalanılmakta ve çocuklar bir pazarlama nesnesi haline getirilmektedirler. Ayrıca reklam filminde çocukların birbirlerini giyim ve marka üzerinden değerlendirmesine yönelik bir yönlendirme olduğu düşünülmektedir. Tüm bunlar bir arada değerlendirildiğinde çocukların bir pazarlama aracı olarak görülüp, istismar edildiği değerlendirilmektedir.
İkinci olarak, söz konusu reklam filminde çocuklar fönlü saçlar, makyajlar, takılar ve giydirilen kıyafetlerle yetişkin bir insan gibi gösterilmektedirler. Ayrıca reklam filminde bir yetişkin gibi giydirilmiş çocukların erişkin insanlar gibi birbirlerine kur yaptığı görüntüler "Daha okumadan yazmayı öğrendi" sloganı ile ekrana getirilmektedir. (Argoda "yazmak" kelimesi bir kıza asılmak, kur yapmak anlamında kullanılmaktadır.) Bu tarz bir anlatım bu yaştaki çocuklar için son derece tehlikeli olmakla birlikte çocuklar arası ilişkilerin sınırlarını zorlamaktadır. Çocukların yetişkin gibi giydirilmeleri çocuk bedeninin bir yetişkin gibi algılanabilmesine, metalaştırılmasına ve cinsel sömürü aracı haline gelmesine neden olabilir.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın kuruluşunun 6112 sayılı Kanun’un 9 uncu maddenin altıncı fıkrasının (ç) bendini ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Üst Kurulun 01/10/2014 tarihli ve 2014/51 sayılı toplantısında konunun görüşülmesi sonucundakarar yeter sayısının sağlanamadığı anlaşılmakla;
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığınca söz konusu reklamın 6112 Sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin altıncı fıkrasının (ç) bendindeki; “Çocukların fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar vermemek, deneyimsizliklerini veya saflıklarını istismar ederek, çocukları bir ürün veya hizmeti satın almaya veya kiralamaya doğrudan yönlendirmemek; çocukları reklamı yapılmakta olan ürün veya hizmetleri satın almak için ebeveynlerini veya başkalarını ikna etmeye doğrudan teşvik etmemek; çocukların ebeveynlerine, öğretmenlerine veya diğer kişilere duyduğu güveni istismar etmemek veya sebepsiz olarak çocukları tehlikeli durumlarda göstermemek,” hükmünü ihlal ettiği kanaati belirtilmiş ise de;
Söz konusu yayına ait deşifre ve video kayıtlarının tetkiki sonucunda;
Anılan yayın bir giyim firmasının reklamına ilişkindir. Reklam filmlerinde de, her alanda olduğu gibi çocukların oynatıldığı bilinmektedir. Kaldı ki çocuk yaştaki (18 yaşın altında) kişilerin programlarda yer almadıkları bir yayın dünyası düşünülemez. Çocuklar da hayatın gerçeği olup, belli disiplinler dâhilinde radyo, televizyon, sinema, tiyatro gibi faaliyetlerde yer almalıdırlar.
Her reklam filminde, o reklama konu mal ve hizmetlerin tanıtım ve satışını arttırabilecek bir kurgulamanın olması olağandır ve bu ve benzeri her türlü kurgulamanın da belli bir mantığı ve gerekçesi vardır. Üstelik son zamanlarda reklamcılık sektörü hayli gelişmiş ve gerek kurgusu ve gerekse içeriği ve oyuncu karakterlerinin sergiledikleri performanslarla bu alanda yayınlanan reklam filmleri göz doldurur hal almıştır. Anılan reklam filminde de tanıtımı yapılan giyim firmasının çocuklara yönelik kısmı, çocuk karakterlerle işlenmiş olup bu durum olağan karşılanmalıdır.
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda, anılan reklam filminde oynatılan çocukların yetişkinler gibi giydirildiği, "Tarzı olan çocuklar Koton'dan giyinir. Koton. Çocuk kafası, Çocuk modası" sloganları ile çocukların “tarzı olan çocuk” sıradan çocuk” şeklinde ayrımcılığa tabi tutulduğu, "Daha okumadan yazmayı öğrendi" sloganı ile (Argoda "yazmak" kelimesi bir kıza asılmak, kur yapmak anlamında kullanıldığından bahisle) bu tarz bir anlatımın bu yaştaki çocuklar için son derece tehlikeli olduğu belirtilmiş olmakla birlikte,
Rapora konu reklam filminin neticede tamamen kurgusal nitelikte olduğu, ilginç slogan ve yöntemlerle mezkur ürün tanıtımının daha cazip olmasının amaçlandığı, dizilerde ve/veya reklam filmlerinde çocuk oyuncuların sürekli olumlu davranışlarla kurgulanması şeklinde ne bir uygulama ve ne de kuralın söz konusu olmadığı, filmlerdeki oyuncuların model olma niteliklerinin, eleştirel olarak değerlendirilmesi gerektiği, çocukların filmlerde kullanılmasının onların saflığından yararlanılması şeklinde değerlendirilemeyeceği, aksi takdirde, çocukların yer almadığı bir yayın dünyasının istenmesinin söz konusu olacağı ki, böyle bir durumun da neredeyse imkânsız olduğu,
Hususları göz önüne alındığında, söz konusu reklam içeriğinin çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimine zarar verebilecek boyutta olmadığı değerlendirilmekle, anılan yayında 6112 sayılı Kanun’un önerilen 9/6-ç maddesi hükmünü ihlal eder bir hususun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; TRT 1 logosuyla yayın yapan TÜRKİYE RADYO VE TELEVİZYON KURUMU unvanlı kuruluş hakkında; bahse konu yayını nedeniyle, 6112 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA, Üst Kurul Üyeleri Esat ÇIPLAK ve Nurullah ÖZTÜRK’ün karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verildi.