İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 26.09.2014 tarihli ve 2093 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
"Halk TV adlı medya hizmet sağlayıcıda, yeni yayın dönemi ile birlikte haftada üç gün "Sol Şerit" adlı bir program yayınlanmaya başlamıştır. Cüneyt Akman ve Gazeteci Ümit Aslanbay'ın hazırlayıp sunduğu ve canlı olarak yayınlanan programda, kamuoyunu ilgilendiren ekonomik, siyasi ve sosyal konular bazan iki yorumcu bazan da stüdyo konuğu ile geniş boyutları ile tartışılmaktadır.
Her bölümünde birden çok konu başlığının irdelendiği programın, 19.09.2014 tarihli bölümüne, Halk TV'nin Genel Yayın Yönetmeni Hakan Aygün konuk edilmiş, İHVAN'ın yeni merkezi İstanbul TÜSİAD toplantısında 'Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan konuşurken Cem Boyner uyuyordu' başlığını atan havuz medyasının yalanı, İskoçya'nın bağımsızlık oylaması, IŞİD'e karşı mücadele konusunu senaryoya taşıyan Kurtlar Vadisi adlı dizi ile eski Bakan Hüseyin Çelik'in Haymana'daki çiftliği konusu geniş boyutları ile eleştirilerek tartışılmıştır.
Program sunucusuÜmit Aslanbay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde Katar'da, Müslüman Kardeşlere ilişkin yaptığı açıklamasının hemen ardından, Müslüman Kardeşlerin üç liderinin İstanbul'a gelip yerleştiklerini ve faaliyetlerine buradan sürdüreceklerini ifade ederek, program konuğu Hakan Aygün'ün bu konudaki düşüncelerini açıklamasını istemiştir. Bu soru üzerine Konuk Aygün'ün; "..Yahu bir şey söyliyeyim mi. Niye İstanbul, niye Başakşehir ki? Şimdi bugün fotoğrafları da vardı dünden beri internette. Koskoca bir Başbakan Sarayı yaptırmışsın içini doldur. Benim anladığım kadarıyla Davutoğlu oraya pek gidip alt katta oturmak istemiyor. Üst kattaki komşu gürültü yapar diye tamam mı? Koskoca da bir şey yapmış orda. Kendilerince de birilerini koyuyor.Bence orada bir daireyi Müslüman Kardeşlere versin. Bir daireyi kan kardeş IŞİD'e versin. Bir daireyi Hizbullah'a versin. Gerçi Hizbullah biraz İran kontrolünde bunlara gıcık kapıyor ama. Güneydoğu'daki Hizbullah'la iş birliği yapıyorlar. Onlarda vaktinde biliyorsun Gonca Kurişler falan kafa kelle uçuruyorlardı.Şimdi onlar Güneydoğu'daki AKP'nin temsilcisi oldular.Seçimlerde Güneydoğu'da oyları alan AKP değil o Hizbullah'ın oyları. Kendisi de parti kurdu. Yakında o parti seçimlere falan girmeye başlayınca AKP'nin orda oylarının azaldığını göreceğiz. Yani Türkiye'ninKürt Hizbullahı'dır aslında. AKP bir katını Kürt Hizbullahı'na versinler. Neydi o Hüda-Par mı ne?/ Hı, Hüda-Par. Onlara da versinler. Zaten Tayyip Erdoğan onu 6 ay önce bir kabul etti Genel Merkezde....Ne ihtiyaçları varsa görüyor ediyor. Ha, Kürt Hizbullah'a da. Hani o kafa kol. Hani ceset evleri çıkmıştı. Evet o meşhur domuz bağı. Sayın seyircilerimizden bilmeyen varsa, domuz bağı ile insanları öldüren meşhurHizbullah'da AKP'nin koruması altında, kafa kelle uçuran, Allah-u Ekber diyen Müslüman Kardeşlerin kafasını uçuran IŞİD gibi onlarda orda. Hatta bence orda yeni Başbakanlık Sarayı'nda işkence odaları oluşturulsun. Çünkü burda Türkiye'deki IŞİD' ciler burda kolay kolay kafa uçuramıyorlar. Arada götürüp orada mezbaha gibi Başkanlık Sarayı'nın alt katında kafa uçururlar. Öbürleri de domuz bağı ile öldürürler. Onlara öyle bir işkence hane falan da yapsınlar. Çocuklar Suriye'den, Irak'tan uzak kaldıklarını hissederler bu topraklarda. Canlı yayın tesisleri falan da kursunlar.Onlarda zaten televizyonlarını da kuruyorlar değil miIŞİD'e? O Başkanlık Sarayı çok müsait bunlara. Orası şöyle. Ortadoğu'daki terörizmin merkezi, terörizmin Başkanlık Sarayı haline gelsin ve ben böyle diyorum. Tabi yani bilmiyorum ama sen bu konuda ne dersin?/.../Ha bunların şöyle bir tarafı var. Şimdi orda Ezidiler'le savaşıyorlar. Kadınlarını götürüp akşam seks yapıyorlar. IŞİD, mişid kadar da sekse düşkün olan yoktur ha. Almanların adı çıkmış. 'Nayn, nayn..' diye. Bu IŞİD'ciler falan ciddi manyak yani. Kesinlikle seks manyağılar ve inanılmaz bir şey yani. Savaştıkları ilk ağlardaki gibi./Tecavüze/ Yendikleri bölgelerdeki Kürtlerin, Ezidiler'in işte Türkmen'lerin, şiilerin kadınlarını da sahipleniyorlar. Bu artık tabi ta Ortaçağ kültürü. Orada da var. Eee bunları da yapsınlar. Onlara da orda yatakhane açsınlar. Kaçırdıkları kadınları Başkanlık Sarayı'nda haremlik, selamlık, kızlı erkekli ayırsınlar. (Ayrıştırmayı çağrıştıran el hareketi) IŞİD'ciler istedikleri gibi ziyaret etsinler. İşte böyle bir hale geliyoruz. ... Eee bunlar biraz ehlileştiler diye Mısır'da herkes göz yumdu. iktidara geldiler diye. Ehlileştirmedikleri, tıpkı bizim AKP'nin ehlileşmediği gibi. Onlarında ehlileşmediği,hemen herkesi tek tipleştirmeye çalıştıkları, Demokrasiyi ortadan kaldırmaya çalıştıkları falan hepsi. Bunlar ortaya çıktı.Bizde AKP'de de ortaya çıktı." şeklinde açıklamalar yaptığı izlenmiştir.
Ayrıntılı deşifresi ekte sunulan ve rapora aktarılan konuşmalardan da anlaşılacağı üzere, program konuğu Hakan Aygün'ün, IŞİD terör örgütüne yönelik hükümetin yürüttüğü dış politikaları eleştirirken, şu anda Ankara Söğütözü'nde yapımı devam eden ve kamuoyunca Cumhurbaşkanlığı binası olacağı bilinen inşaatı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Müslümün Kardeşlerin Türkiye'ye gelme ihtimalleri hakkında 'Talepte bulunanlar olursa inceler, sakıncalı bir durum yoksa herhangi bir yabancı nasıl misafir oluyorsa onlar da gelebilir.' şeklinde basına yaptığı açıklamasını kastederek, "Bence orada bir daireyi Müslüman Kardeşlere versin. Bir daireyi kan kardeş IŞİD'e versin. Bir daireyi Hizbullah'a versin...IŞİD'e o Başkanlık Sarayı çok müsait bunlara. Orası şöyle. Ortadoğu'daki terörizmin merkezi, terörizmin Başkanlık Sarayı haline gelsin ve ben böyle diyorum..."..."Ha bunların şöyle bir tarafı var. Şimdi orda Ezidiler'le savaşıyorlar. Kadınlarını götürüp akşam seks yapıyorlar. IŞİD, mişid kadar da sekse düşkün olan yoktur ha. Almanların adı çıkmış. 'Nayn, nayn..' diye. Bu IŞİD'ciler falan ciddi manyak yani. Kesinlikle seks manyağılar ve inanılmaz bir şey yani. Savaştıkları ilk ağlardaki gibi./Tecavüze/Yendikleri bölgelerdeki Kürtlerin, Ezidiler'in işte Türkmen'lerin, şiilerin kadınlarını da sahipleniyorlar. Bu artık tabi ta Ortaçağ kültürü. Orada da var. Eee bunları da yapsınlar. Onlara da orda yatakhane açsınlar. Kaçırdıkları kadınları Başkanlık Sarayı'nda haremlik, selamlık, kızlı erkekli ayırsınlar. (Ayrıştırmayı çağrıştıran el hareketi) IŞİD'ciler istedikleri gibi ziyaret etsinler. İşte böyle bir hale geliyoruz. ..."şeklindeki açıklamalarıyla, alaylı bir tavırla AKP ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Hizbullah, Müslüman Kardeşler, IŞİD gibi islami terör örgütleri arasında ideolojik bir bağ kurmuştur. Sohbetin ilerleyen bölümünde ise, eleştiri dozunu daha da artırarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en üst kurumu olan Cumhurbaşkanlığı makamının islami terör örgütlerinin barınağı olmasında bir sakınca görmediğini, terör örgütlerinin insanlık dışı katliamlarını ve ahlakla bağdaşmayan tecavüz gibi eylemlerini bile buradan yürütebileceklerini ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden Cumhurbaşkanlığı kurumunu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı küçük düşürücü ve aşağılayıcı bir tutum sergilediği tespit edilmiştir.
İlgili medya hizmet sağlayıcının bu yayını, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un8 incimaddesinin(ç)bendinde ifade edilen,"...kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez."hükmüne aykırı bir yayın olarak değerlendirilmiştir”
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Medya hizmet sağlayıcısının bu yayınının, 6112 sayılı Kanun'un Yayın Hizmeti İlkeleri başlıklı 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi hükmünü ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkiki sonucunda; yayında, kullanılan ifadelerin Cumhurbaşkanlığı makamına ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştiri sınırlarını aşar şekilde, küçük düşürücü, aşağılayıcı ve iftira niteliğinde beyanlar olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle söz konusu yayında 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Anılan kuruluşa 15.05.2013 tarihli yayını nedeniyle evvelce 22.05.2013 tarih ve 2013/32 sayılı toplantıda alınan 3 nolu Üst Kurul Kararıyla 6112 Sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır. Bu itibarla; 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; HALK TV logosuyla yayın yapan HALK RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIK A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendindeki; "...kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez." hükmünün tekraren ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ağustos 2014 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 22.901,83 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) (2014 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 12.353 -onikibinüçyüzelliüç -) Türk Lirasından az olamayacağından 12.353 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oybirliğiyle karar verildi.