İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 30.09.2014 tarihli ve 2105 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“TV NET logosu ile yayın yapan NET Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş. ünvanlı medya hizmeti sağlayıcı kuruluşta 25/09/2014 tarihinde 13:40:20-13:40:45 saatleri arasında 25 sn süre ile Ziraat Bankası'nın "Ailem Ziraat Güvencesinde Sigortası" reklamının reklam kuşağı içinde ilk sırada yer verilerek yayınlandığı tespit edilmiştir.
Yayınlanan reklam filminde küçük bir çocuk, ancak yetişkinlerin yapabileceği türden bir hayatın içinde yer almaktadır. Küçük çocuk sıradan bir yetişkinin günlük yaşantısında yaptığı gibi, çalar saatin çalması ile birlikte sabah erkenden uyanmakta, hazırlanmakta, kahvaltısını yapıp yola koyulmakta, toplu taşıma kullanarak işe gitmekte, gün boyu çalıştıktan sonra alışveriş yapıp eve gelmekte, sonrasında kanepede yorgun bir şekilde televizyon izleyerek gününü tamamlamaktadır.(Klip Ziraat Bankası Çocuk) Filmdeki görsele eş zamanlı olarak "Sizin yokluğunuzda çocuğunuz bunların hiçbirini yapamaz. Gelin yılda sadece 118 liraya Ailem Ziraat Güvencesinde Sigortası yaptırın, kazaen vefatınız halinde çocuğunuz güvencesiz kalmasın. Ziraat Sigorta, güvenceniz için daha fazlası." şeklindeki alt ses yayınlanmaktadır.
Reklam filminin senaryosu, ebeveynlerini kaybeden bir çocuğun yaşayacağı duygusal travmanın yanı sıra hayatını idame ettirmek üzere para kazanma sorumluluğunu üzerine almak zorunda kalması ve yetişkin hayatı yaşamanın bir çocuk için ne kadar ağır bir yük olduğu fikri üzerine oluşmaktadır. Hedef kitlesi yetişkinler ve dolayısıyla ebeveynler olan bu reklam filmi, amacına ulaşmak için, en hassas olduğu konu olarak çocuk üzerinden ebeveyni ikna etme yöntemini kullanmakta ve bunu yaparken de çocuğu gelişimi itibarıyla ve toplumun çocuktan beklentileri bağlamından tamamen bağımsız, yetişkin dünyasının zorunlulukları içinde göstermektedir. Filmde, hayatın çocuğa yükleyeceği yetişkin rolleri anlatılırken "Sizin yokluğunuzda çocuğunuz bunların hiç birini yapamaz." ifadesi ile durum daha da dramatik bir hale getirilmektedir. Ebeveynin hayatını kaybetme olasılığına karşı çocuğunu maddi açıdan güvenceye alması adına sigorta yaptırması gerekliliği anlatılırken, çocuk psikolojik ve fizyolozik açıdan kendine ait olmayan negatif bir bağlamın içinde yetişkinlerin dünyasında ve acınacak bir şekilde sunulmaktadır.
Söz konusu reklamın verdiği mesaj, her ne kadar uzun vadede reklamın hitap ettiği yetişkinin ve onun çocuğunun menfaatine de olsa doğrudan çocuğun kullanmadığı bir ürün ya da hizmetle ilgili bir reklam filminde kendisine ait olmayan bir dünyanın içinde yer alması çocuk istismarına neden olmaktadır. Ticari kaygılarla hazırlanan bu tür reklamlarda çocuğun bedeni, masumiyeti, saflığı, deneyimsizliği, başkalarına muhtaç oluşu istismar edilmektedir. Bununla birlikte ticari kaygılarla hazırlanan söz konusu reklam filminde hedef kitleyi ikna edici nesne olarak çocuğun kullanılması, çocuk işçiliği ya da çocuğun iş gücü sorunsalını da pekiştirmekte, meşrulaştırmakta ve normalleştirmektedir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3.maddesinin 1.bendinde "Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan veya çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir", 2.bendinde "Taraf Devletler, çocuğun ana-babasının, vasilerinin ya da kendisinden hukuken sorumlu olan diğer kişilerin hak ve ödevlerini de gözönünde tutarak, esenliği için gerekli bakım ve korumayı üstlenirler ve bu amaçla tüm uygun yasal ve idari önlemleri alırlar." hükümleri yer almaktadır. İlgili maddeler, bütün faaliyetlerde çocuğun yararının temel düşünce olduğuna ve Taraf Devletlerin çocuğun esenliği için gerekli yasal ve idari önlemlerin alınması konusunda sorumlu davranmasına dikkat çekmektedir. Ancak mezkur reklamda çocuk, pazarlama taktiğinin nesnesi olarak sunulmaktadır. Çocukların, bir ürünün daha iyi pazarlanması amacıyla reklamda kullanılması; çocukların öne çıkarılarak bir ürün ya da hizmetin tanıtılması; çocukların ticari kaygıya alet edilmesi çocuğun yararının temel alındığı Sözleşme'nin ilgili maddeleri ile doğrudan çelişmektedir.
Dikkat çekmek ve satış oranını arttırmak amacıyla reklama duygusal bir mesaj yükleme düşüncesi söz konusu olduğunda tüm saflığı ve deneyimsizliğiyle şirin görünümlü bir çocuk, aranan reklam nesnesi haline gelmektedir. Çocuğun sağlığını, fizikive psikolojik gelişimini olumsuz etkileyen, bir birey ya da topluluk tarafından bilerek ya da bilmeyerek yapılan uygulamaları "çocuk istismarı" olaraktanımladığımızda; bu reklamda da, çocuğun yetişkinleri ilgilendiren bir ürünün satışı için psikolojik ve fizyolojik olgunlukları hesaba katılmadan, pazarlama stratejisi gereği ebeveynin çocuk üzerinden ikna edilme yoluna gidildiği ve bu amaçla çocukların tehlike altında oldukları kurgu içerisinde gösterildiği, dolayısıyla çocuk istismarının yapıldığı düşünülmektedir.
Sonuç olarak; TV NET logosu ile yayın yapan NET Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş. ünvanlı medya hizmeti sağlayıcı kuruluşun bu yayını ile Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in 9.maddesinin altıncı fıkrası (d) bendinde yer alan ticari iletişim"Çocukları hiçbir şekilde istismar etmemelidir. ..."hükmünden hareketle 6112 sayılı Kanunun 9.maddesinin altıncı fıkrası (ç) bendinde yer alan ticari iletişim"Çocukların fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar vermemek, .... sebepsiz olarak çocukları tehlikeli durumlarda göstermemek zorundadır"ilkesini ihlal ettiği değerlendirilmiştir.” Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın kuruluşunun 6112 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesinin altıncı fıkrasının (ç) bendi hükmünü ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığınca söz konusu reklamın 6112 Sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin altıncı fıkrasının (ç) bendindeki; “Çocukların fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar vermemek, deneyimsizliklerini veya saflıklarını istismar ederek, çocukları bir ürün veya hizmeti satın almaya veya kiralamaya doğrudan yönlendirmemek; çocukları reklamı yapılmakta olan ürün veya hizmetleri satın almak için ebeveynlerini veya başkalarını ikna etmeye doğrudan teşvik etmemek; çocukların ebeveynlerine, öğretmenlerine veya diğer kişilere duyduğu güveni istismar etmemek veya sebepsiz olarak çocukları tehlikeli durumlarda göstermemek,” hükmünü ihlal ettiği kanaati belirtilmiş ise de;
Söz konusu yayına ait deşifre ve video kayıtlarının tetkiki sonucunda;
Anılan yayın bir sigorta çeşidinin reklamına ilişkindir. Reklam filmlerinde de, her alanda olduğu gibi çocukların oynatıldığı bilinmektedir. Kaldı ki çocuk yaştaki (18 yaşın altında) kişilerin programlarda yer almadıkları bir yayın dünyası düşünülemez. Çocuklar da hayatın gerçeği olup, belli disiplinler dâhilinde radyo, televizyon, sinema, tiyatro gibi faaliyetlerde yer almalıdırlar.
Her reklam filminde, o reklama konu mal ve hizmetlerin tanıtım ve satışını arttırabilecek bir kurgulamanın olması olağandır ve bu ve benzeri her türlü kurgulamanın da belli bir mantığı ve gerekçesi vardır. Anılan reklam filmi de bu çerçevede değerlendirilmelidir.
Rapora konu reklam filminin neticede tamamen kurgusal nitelikte olduğu, ilginç slogan ve yöntemlerle mezkur ürün tanıtımının daha cazip olmasının amaçlandığı, dizilerde ve/veya reklam filmlerinde çocuk oyuncuların sürekli olumlu davranışlarla kurgulanması şeklinde ne bir uygulama ve ne de kuralın söz konusu olmadığı, filmlerdeki oyuncuların model olma niteliklerinin, eleştirel olarak değerlendirilmesi gerektiği, çocukların filmlerde kullanılmasının onların saflığından yararlanılması şeklinde değerlendirilemeyeceği, aksi takdirde, çocukların yer almadığı bir yayın dünyasının istenmesinin söz konusu olacağı ki, böyle bir durumun da neredeyse imkânsız olduğu ayrıca, anılan reklam filminin hedef kitlesinin çocuk izleyiciler olmaması, dolayısı ile pazarlaması yapılan hizmetin çocukların doğrudan satın alacağı yahut kiralayacağı hizmet niteliğinin de bulunmaması,
Hususları göz önüne alındığında, söz konusu reklam içeriğinin çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimine zarar verebilecek boyutta olmadığı değerlendirilmekle, anılan yayında 6112 sayılı Kanun’un önerilen 9/6-ç maddesi hükmünü ihlal eder bir hususun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; TV NET logosuyla yayın yapan “NET YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.” unvanlı kuruluş hakkında; bahse konu yayını nedeniyle, 6112 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA, Üst Kurul Üyeleri Süleyman DEMİRKAN ve Esat ÇIPLAK’ın karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verildi.