İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 26.09.2014 tarihli ve 2099 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Samanyolu Yayıncılık Hizmetleri A.Ş. unvanlı medya hizmet sağlayıcıda, her akşam 18.00 civarında ekrana getirilen Ana Haber Bülteni'nin, 18.09.2014 tarihli yayınında, 28 yaşındaki uyuşturucu bağımlısı bir gencin ve annesinin dramına yer verilmiştir.
Saat 18.34.29'da ekrana getirilen, "ANNE-OĞULUN AĞLATAN SOHBETİ" alt yazısı kullanılan ve 2 dakika 48 saniye süren habere spikerin: "Şimdi ekranlara gözyaşlarınızı tutamayacağınız bir hayat hikayesini getireceğiz. 52 yaşındaki bir anne ve uyuşturucu bağımlısı oğlunun hikayesi bu. Çaresiz anne, hergün ölüme bir adım daha yaklaşan oğlunu hayatta tutabilmek için çırpınıyor. Tek çaresi ise, evladını öldüren uyuşturucuyu kendi elleriyle vermek. İşte kanımızı donduracak bir hayat hikayesi." şeklindeki ifadeleriyle başlanılmış, haberin deşifresi aşağıda sunulmuştur:
"Anne: Ve ben çocuğumu öldürmeyi bile düşündüm, kendisi söyledi. ‘Anne sen de kurtul, ben de kurtuluyum fare zehiriyle” ve yapamadım. 'Meyve suyuma koy anne' dedi hazırladı getirdi ve koydum. Tam içeceği zaman ‘yavrum yapma nolur dedim, ben dayanırım ya boşver, içme’ ve çocuğum da ağladı, ben de ağladım ‘anne biz ne yapacağız’ diye.
Alt Ses: Bir annenin başına gelebilecek belki de en kötü şeyi yaşadı Seval Ertepe. Uyuşturucu bağımlısı oğlu artık dayanılmaz hale gelen krizlerden kurtulmak için ölmek isteyince, çaresiz anne yavrusunun meyve suyuna fare zehri koydu
Anne: Düşün yani bir anne evladını öldürmek ister mi? Bir evlat anneye beni öldür demez, canı ne kadar acıyor krize girdiği zaman ben onu anlatamam. “Anne kemiklerim acıyor, dayanamıyorum” diyor.
Alt Ses: Evladını hayatta tutmasının tek yolu ona uyuşturucu bulmaktı. Para için bir mobilya atölyesinde çalışmaya başladı.
Anne: Ben çocuğumu kaybettikten sonra benim için hayatta yaşamanın hiçbir anlamı yok. Ben onu 5,5 aylık 650 gram dünyaya getirdim ki, 14 sene sırtımda taşıdım.
Alt Ses: Seval Hanım, tam 52 yaşında. Bu yaşına rağmen günün tam 18 saati hiç durmadan çalışıyor. Akşam burdaki işi saat altıda bittikten sonra evine değil, ek işe gidiyor ve kazandığı parayla evine ekmek değil oğluna uyuşturucu götürüyor.
Anne: Ben günlük 100 Milyon maddeye para veriyorum, aylık 3 Milyar. Ben kendim astım hastasıyım, kalp ilacı da kullanıyom, bunun yanı sıra da sinir ilaçlarına da başladım. Artık uyku falan yok çocuğumu seyretmekten, acaba oğlum ölecek mi, ne zaman gidecek, nabzı elimde yatıyom ben.
Alt Ses: Anlattıklarını dinlemek bile büyük cesaret istiyor.
Anne: Ufak bakkallar var ordan gidip kendim alıyorum. Bazen çocuğum krize giriyor kendim alıp geliyorum ve verdiğim zaman da ağlıyorum, ben çocuğumu kendi ellerimle öldürüyorum diye.
Alt Ses: Çok daha zor günler bekliyor anne oğulu. 28 yaşındaki Onur, uyuşturucu satın almak için marketlerden çaldığı kaşar ve salamlar yüzünden yakında 4 yıl hapse girecek.
Anne: Ama onun yanında beni de alsınlar, ben evladımdan hayatta ayrılamam. Onu senelerce ben orda bekleyemem yani krize girdiği zaman ben evimde dayanamıyorum ki cezaevinde nasıl dayanacam çocuğa. Ben cezaevine girmesini değil yanımda ölmesini istiyorum.
Alt Ses: Seval Hanım, aylardır haykırıyor ama yetkililerden sesini duyan olmuyor. Başbakanlık dahil başvurmadık yer bırakmamış. Ama bütün kapılar yüzüne kapatılmış."
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın kuruluşunun yukarıda belirtilen yayınında 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasının ihlal edildiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Söz konusu haberin izleyicileri bu madde kullanımının kötü sonuçlarına karşı uyarmak amacı taşıdığı düşünülse bile her yaştan izleyenin ekran başında olduğu bir saatte ‘meyve suyuna fare zehri’ ifadeleriyle ekrana getirilen ve olumsuz örnek oluşturabileceği düşünülen haberin çocuklar için ilgi çekici olabileceği, ölümle sonuçlanabilecek tehlikeli bir yolun öğrenilmesine ve denenmesine yol açabileceği hususunun medya hizmet sağlayıcı tarafından göz ardı edildiği ve bu konuda gereken hassasiyetin gösterilmediği değerlendirilmiştir.Uyuşturucu, çağımızın önlenemez bir şekilde yükselen ve giderek daha küçük yaş grubunu hedef alan bir hastalığı olarak, toplumsal sorunların başında yer almaktadır Ülkemizde de, özellikle son dönemlerde, neredeyse her köşe başında kolayca bulunabilecek Bonzai'den kaynaklanan ölümlerin, 13-14 yaş grubu çocuklarına kadar indiği, basında sıklıkla yer almaktadır. Genç neslimizi, tedavisi çok zor olan ve hatta ölümle sonuçlanabilen bu zararlı maddeden korumak ve tehlikenin boyutlarını göstermek için, medya kuruluşlarının, uyuşturucunun zararlarına yönelik yayınlarına sıklıkla ekranlarında yer vermeleri ancak bu tür yayınlarda, çocuk ve gençlerin korunması bağlamında, azami hassasiyet göstermeleri büyük önem taşımaktadır. Bu nedenlerle söz konusu yayında 6112 Sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünün ihlal edildiği kanaatine varılmıştır.
Söz konusu kuruluşa 03.08.2011, 23.08.2011 tarihli yayınları nedeniyle evvelce 20.09.2011, 28.09.2011 tarih ve 2011/55, 2011/56 sayılı toplantıda alınan 15, 19 nolu Üst Kurul Kararlarıyla 6112 Sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşıldığından; aynı hükmün tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, STV logosuylayayın yapan SAMANYOLU YAYINCILIK HİZMETLERİ A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında;
6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz. " hükmünün tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ağustos 2014 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 3.855.191,50 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde bir oranı 38.552,00 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Üst Kurul Üyesi Ali ÖZTUNÇ’un karşı oyu, oy çokluğu ile karar verildi.