İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 10.09.2014 tarihli ve 2001 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
" TV 8 logosuyla yayın yapan kuruluşta 01.09.2014 tarihinden itibaren "O Ses Çocuklar" isimli bir müzik/yarışma programı "Genel İzleyici" koruyucu sembolü ile yayınlanmaya başlamıştır.
Hedef kitlesi çocuklar ve gençler olan program Pazartesi-Salı-Çarşamba günleri haftada 3 gün yayınlanmakta olup, yarışmanın jüri koltuğunda ünlü şarkıcılar Hadise, Murat Boz, Mustafa Ceceli ve Oğuzhan Koç oturmaktadır.
03.09.2014 tarihinde, özet bölümü saat 19.45'de, yeni bölüm ise 21.18'de peşpeşe ekrana getirilen söz konusu yarışmada, yaşları 8-14 arasında değişen çocuklar yarışmakta, jüri üyeleri sahneye arkaları dönük şekilde otururken, şarkısını söyleyen adayın sesini beğenen jüri üyesi butona bastıktan sonra oturduğu koltuk sahneye doğru tekrar dönmektedir. Eğer yarışmacıyı birden fazla jüri üyesi beğenip butona basarsa bu kez yarışmacı, ekibine katılmak istediği jüri üyesini kendisi seçmektedir. Jüri üyelerinden hiç biri dönmezse, o yarışmacı elenmektedir.
Hemen hepsi oyun çağında, bir çoğu henüz ergenlik çağına girmemiş bu çocuklar performanslarını sergilerken stüdyoyu dolduran seyirciler ve ekran başındaki izleyiciler karşısında, parlak ışıklar altında büyük bir heyecan yaşamaktadırlar. Bu durumda kaldıramayacakları heyecandan fazlasını yaşamaya mecbur bırakılan çocukların performan kaygısı kaçınılmazdır. Çocuklar bu psikolojik baskı altında elemeyi geçebilmek için uğraş verirken sadece sesleriyle değil sahne hakimiyeti ve el kol hareketleriyle büyüklerin tavırlarını taklit ederek kendilerini göstermeye çalışmaktadırlar.
Yarışmayı kazanmak için ter döken çocuklar binbir emek ve uğraşının ardından kazanamadıkları taktirde hayal kırıklıkları ve üzüntüler yaşayabilmekte, bunun sonunda bir duygusal hasar ortaya çıkabilmektedir. Çok iyi sese sahip, başarılı olduklarına inandırılan çocuklar ise aynı hayal kırıklığını, hayatlarının diğer alanlarında da beklenti içerisinde olma yanılgısına düşerek yaşayabilmektedir. Bu durumda, abartılı hayaller kurdurtulan çocukların gerçeklerle ilişkisinin bozulması da sürpriz olmayacaktır.
Bunun yanı sıra jüride yer alan ünlülerin yorumları, beğenileri ve stüdyodaki konukların alkışlarıyla çabucak yıldızlaşma fikri hem katılımcı hem de programı izleyen çocuklara aşılanabilmekte, çocukların kişilik gelişimini olumsuz etkileyebilmektedir. Fazla emek harcamadan, alkış ve övgülerle geçici şöhrete sahip olduklarında tüm dengeleri bozulabilmekte ve ilerleyen zamanlarda bu şöhreti kaybetmeleri halinde, çocukların eğitimlerini ihmal etmelerine, okul gündeminden uzaklaşmalarına, öğretmenleri ve okul arkadaşları tarafından farklı algılanmalarına yol açabilmekte, olumsuz davranış değişikliği içinde olabilmektedirler.
Psikiyatr Yrd.Doç. Dr. Serdar Alparslan'ın bu tür programlarla ilgili "programdan sonra çocukların daha önce severek yaptığı derslerden, oynadığı oyunlardan zevk alamayacağı buna bağlı olarak çocukların okul başarıları ve sosyal hayatlarının olumsuz etkilenebileceği dolayısıyla bunların çocuk üzerinde travma yapıcı etkisi olabileceği, bu gerekçeler sebebiyle erken yaşta alıştığı çevre ve öğretilerinden uzaklaşıp hayal ürünü bir çok vaatle çocukları bu yarışmalara alıp erişkin gibi davranmaya zorlamak, çocuğa bir çeşit şiddet uygulamaktır." şekline bir açıklaması da yer almaktadır.
Yukarıda söz edilen açıklamalarla birlikte, Türkiye'nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 32 nci maddesinde yer alan "Taraf Devletler, çocuğun ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar verecek, ya da sağlığı veya bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaksal ya da toplumsal gelişmesi için zararlı olabilecek nitelikte çalıştırılmasına karşı korunma hakkını kabul ederler." hükmü de dikkate alındığında; korumalı saat diliminde yayınlanan bu tür programların, fiziksel ve zihinsel olgunluğa erişmemiş yarışmacı çocukların ruh sağlıklarının bozulmasına yol açabilecek ve çocuk istismarı ve ihmali söz konusu olabilecek nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır.
Buna göre TV 8 Yayın Kuruluşu'nun, kamusal sorumluluk anlayışıyla hareket etmesi, reyting amacıyla bahsedilen riskleri bulunun programları yayınlamaması gerektiği düşünülmektedir..
Daha önce Star TV Yayın Kuruluşu'nda yayınlanan bu programa Üst Kurulun 16.07.2014 tarih ve 2014/39 sayılı toplantısında 32 sayılı karar ile müeyyide uygulanmıştır.
Sonuç olarak; TV 8 Yayın Kuruluşu'nun bu yayınıyla, 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan"Radyo ve Televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz."hükmünü ihlal ettiği değerlendirilmiştir."
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın kuruluşunun 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin ikinci fıkrasının ihlal edildiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Kuruluşun ekrana getirdiği söz konusu yayının hedef kitlesi çocuk ve genç izleyici kitlesidir. Yayında, çocuk yarışmacılar çeşitli şarkılar seslendirmekte ve çoğunlukla performansları neticesinde jüri üyelerinden övgüler almaktadırlar. Çabucak yıldızlaşma fikrinin hem katılımcı hem de programı izleyen çocuklara aşılanabilmesi durumunun, fiziksel ve zihinsel olgunluğa erişmemiş yarışmacı çocuklar için travmatik neticeler doğurmaya elverişli olduğu gibi ruh sağlıklarının bozulmasına yol açabilecek ve çocuk istismarı ve ihmali söz konusu olabilecek nitelikte olduğu değerlendirilmiştir.
Söz konusu yayın, saat 19.45’de ekrana getirilmektedir. Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında çocuk ve gençlerin gelişimine zarar verecek türden yayınların koruyucu sembol kullanılsa dahi bunların ekran başında olduğu korumalı saatlerde yayınlanamayacağı hüküm altına alınmıştır. Yine, Yönetmelik’in 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (o) bendinde korumalı saat dilimleri 24.00-05.00 olarak belirlenmiştir.
Dolayısı ile ihlal konusu programın korumalı saat dilimleri arasında yayınlandığı tespit edilmiş ve 6112 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin ikinci fıkrasının ihlal edildiği değerlendirilmiştir.
Anılan kuruluşa 02.11.2012 tarihli yayını nedeniyle evvelce Üst Kurulun 27.11.2012 tarih ve 2012/64 sayılı toplantısında alınan 31 nolu kararıyla6112 Sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır.
Bu itibarla; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasının tekraren ihlali nedeniyle; Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, TV 8 logosuyla yayın yapan MNG TV YAYINCILIK A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin 2 nci fıkrasında yer alan; Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde … yayınlanamaz.” ilkesini tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ağustos 2014 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 1.242.033,24 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde bir oranı 12.420,00 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Üst Kurul Başkanı Davut DURSUN ve Başkan Vekili Hasan Tahsin FENDOĞLU ile Üst Kurul Üyeleri Hamit ERSOY ve Nurullah ÖZTÜRK’ün karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verildi.