İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 17.09.2014 tarihli ve 2033 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“BEYAZ TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 31.08.2014 tarihinde 22.56.00-02.21.00 saatleri arasında yayınladığı, sunuculuğunu Ertem ŞENER'in yaptığı "Beyaz Futbol" adlı yorum programı hakkında İlgi'de kayıtlı şikayet dilekçesi incelenmiştir. Dilekçede Galatasaray Spor Kulübü Derneği vekili Avukat. S. Petek AKYÜZ ARSLAN, sözkonusu programda Galatasaray Spor Kulübü ile ihtilaf halinde olan eski çalışanın gerçeğe aykırı açıklamalarına yer verildiği ve bu suretle program yorumcuları tarafından toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olunacak şekilde yorum ve açıklamalarda bulunulduğu, suç isnatlarında bulunulduğu, kamuoyu nezdinde müvekkili Galatasaray Spor Kulübü, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Profesyonelleri hakkında olumsuz kanaat oluşturularak tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerine aykırı davranıldığı şeklinde şikayetlerde bulunmaktadır.
Beyaz Futbol adlı programda, yorumcular Ahmet ÇAKAR, Rasim Ozan KÜTAHYALI, Sinan ENGİN ve Abdülkerim DURMAZ, gündemdeki çeşitli futbol konuları ve spor kulüpleri hakkında konuşmaktadırlar. Şikayete konu 31.08.2014 tarihli yayında, Fenerbahçe-Karabükspor maçı, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün futbol takımı oyuncuları, Abdullah KİĞILI'nın Fenerbahçe Spor Kulübü'nden ayrılması, Jose SOSA' nın Beşiktaş'a transferi, Tarık ÇAMDAL, Goran PANDEV, Blerim DZEMAILI'nin Galatasaray Spor Kulübü'ne transferleri hakkında konuşulmuştur. Galatasaray Spor Kulübü'nün eski hukuk departmanı çalışanı Ayşegül EGEMEN'le yapılan toplam 23 dk 15 saniyelik röportaj ise üç ayrı bölüm olarak, saat 00.43.21, 01.02.26 ve 01.17.32' de ekrana getirilmiştir(Klip2: Egemen Röportaj).
Bu röportajda EGEMEN, Klip2'dede görüleceği üzere, Galatasaray Spor Kulübü Yöneticilerinin, kendisini kamuoyu nezdinde Galatasaray'ın 500.000 TL'sini zimmete geçirip kaçan eski çalışan olarak göstermesine yönelik eleştirilerini dile getirmiştir. EGEMEN, Lütfi ARIBOĞAN, Sedat DOĞAN, Ural AKÜZÜM, Ebru GÜN ve Mahinur DENGİZ adlı kişilerin, güvenlik ekibi eşliğinde kendisine zorla 500.000 TL'lik senet imzalattırdığı, Türk Telekom Arena'da ve futbolcuların formalarında yolsuzluk yapıldığı ve yöneticilerle ilişkisi olduğu yönünde ısmarlama haber yaptırıldığı iddialarında bulunmuştur. EGEMEN'in röportajı sırasında başta Ünal Aysal olmak üzere, Lütfi ARIBOĞAN, Şükrü ERGÜN, Ali DÜRÜST ve Sedat DOĞAN gibi bazı yöneticilerin ismi geçmiştir. Muhabirin, yolsuzluklar ve iddialar hakkında özellikle isim zikrederek detaylandırmak istediği ısrarlı sorular karşısında ise EGEMEN,"Ben avukatım, hukukçuyum. Benim bunları söylememin en azından bu yollarla etik ve uygun olmadığını düşünüyorum. Bunlar gerektiği zaman zaten konuşulacak. Mahkeme nezdinde yargı nezdinde hukuki çerçeve içerisinde zaten bunlar konuşulacak"şeklinde cevaplar vermiştir (01.08.37).
Öte yandan sunucu ŞENER röportaj yayınlanmadan önce şu şekilde bir açıklama yapmıştır:"Belki de Galatasaray Yönetimi bu konuda daha da haklı hale gelecek, bunun da altını çizerek belirtelim. Bir kez daha söylüyorum amacımız kesinlikle burdan Galatasaray Yönetimini suçlamak değil böyle bir hakkımız yok, böyle bir hadsizlik de yapamayız zaten; ancak ortada bir gerçek var biz habercilik refleksimizle geçen seneden beri daha doğrusu şubat ayından beri altı yedi aydır sesi çıkmayan, kendisine mikrofon uzatılmayan, kendisiyle röportaj yapılmayan Ayşegül Egemen hakkındaki bazı gerçekleri ortaya çıkarmak istedik ve Ayşegül Egemen'e sorduk neden, niçin, nasıl, neden böyle bir durumla karşı karşıya kaldınız, neden sustunuz diye. Sevgili Devrim Zengi sordu ve Sayın Ayşegül Egemen cevap verdi. Tekrar ediyorum başta Sayın Başkan Ünal Aysal olmak üzere bütün Galatasaraylı yöneticiler söz hakkına sahiptir. Beyaz TV'nin kapıları ve telefonları sonuna kadar kendilerine açıktır"(Klip1: Sunucu Şener).
00.54.25'te yorumcu Sinan ENGİN, Ayşegül EGEMEN'i yayına bağlayalım ve kendisine zorla senet imzalattırıldıysa neden savcılığa suç duyurusunda bulunmadığını soralım diye yorum yapmaktadır. Saat 01.26.00'da Egemen'in Avukatı Yılmaz ABOŞOĞLU yayına telefonla bağlanmış; 01.28.07'de ŞENER 'in ABOŞOĞLU'na "havada kalan soruları siz cevaplayacak mısınız?" sorusu üzerine kendisinin bu soruları cevaplama yetkisinin olmadığını ama EGEMEN'in Galatasaray Spor Kulübü Yöneticileri hakkında EGEMEN'e zorla senet imzalattırma olayı ile ilgili şikayetinin zaten İstanbul Başsavcılığı'nca yürütüldüğünü ve bu olayın kamera kayıtlarının Galatasaray Spor Kulübü'nde bulunduğunu söylemiştir. Avukat ayrıca Galatasaray Spor Kulübü'nün EGEMEN hakkında 500.000 TL'lik icra takibi başlattığını açıklamaktadır. Ayrıca 500.000 TL'lik senedin müvekkilinden alınma zamanı mali kongre öncesi olduğunu, bunun şirketin aktif ve pasiflerinin dengelenmesi maksadıyla yapıldığını söylemektedir(01.31.00). Sonrasında, EGEMEN'in konuyla ilgili daha fazla ayrıntılı bilgi veremeyeceğini, bu bilgilerin, müvekkil vekil arasındaki gizlilik ilkesi gereği, Galatasaray Spor Kulübü ile EGEMEN arasında olduğunu belirtmiştir(01.42.15).
Programın yorumcuları ise EGEMEN'in röportajı ve Avukatı ABOŞOĞLU ile gerçekleştirilen telefon bağlantısı sonrasında Galatasaray Yönetimi'nin niçin yayına katılmadığını aşağıdaki ifadelerle sorgulamaktadırlar:
Sinan ENGİN (01.55.04): Hocam Rasim bak burada nedir biliyor musun Galatasaraylı birisi bağlanacak bu beş yüz bini niye verdiğini neden verdiğini çok basit olarak anlatacak. Hanım efendi de bunun cevabını verecek en önemli kilit bu. Beş yüz bin niye harcandı, hanım efendi kendi adına mı harcadı kendine mi harcadı veya Galatatsaray'ın senin söylediğin gibi kendine mi harcadı bunu net olarak Galatasaray Kulübü'nden birisi... Bakın arkadaşlar koca bir camia töhmet altında kalıyor. Bir hanım efendi çıkıyor çalışmış...
Ahmet ÇAKAR (01.55.31): Pardon Sinancım özür diliyorum beni bağışla. Çok da uyuz oldum biliyor musun. Bir buçuk saattir maaşla maaş verdiğiniz bir profesyonel hukukçu Galatasarayı kılıçtan geçiriyor. Biz gidiyoruz geliyoruz ya bir tane Galatasary Başkanı, idarecisi, hocası şuraya bağlanmaz mı hiç mi utanmıyorsunuz ya? Niye bağlanmıyorsunuz ya Lütfü Bey Ünal Bey Sedat bey biriniz bağlanın ve bu kadın yalan söylüyor deyin ya. Bir buçuk saattir bir avukat kılıçtan geçiriyor ve sokaktaki kadın değil bu. Maaş verdiğiniz, hukuki müşavirliği yaptığınız bi hanım efendi kılıçtan geçiriyor. Siz bu Galatasaray'ı nasıl yönetiyorsunuz utanmadan ya?Ya yirmi milyonluk Galatasaray camiası ayağa düşmüş durumda iddialarla.Ya çıkın deyin ki bu kadın yalancıdır, bu kadın dolandırıcıdır desenize ya.
Bununla birlikte Sunucu ŞENER, yorumların ardından, daha önce de benzerlerini yaptığı (00.18.23; 00.39.20; 00.42.15; 01.02.17; 01.17.13; 02.01.25 saatlerinde) şu açıklamayı yapmaktadır:
Sunucu(02.15.06): ...Tekrar tekrar söylüyorum burada amaç kimseyi zor durumda bırakmak değil kimseyi suçlamak değil. Defalarca da söyledik programın başından beri izleyenler de vardır.
Gazeteci meslektaşlarım da beni her konuda desteklerini bana belirttiler mesajlarıyla. Biz defalarca kendilerine yayınımızı açtık hala da söylüyorum . Eğer Galatasaray Yönetimi başta Sayın Başkan Ünal Aysal olmak üzere adı geçen herkes kulübün temizlikçisine kadar kim varsa güvenlikçisine herkes yarın akşam daha doğrusu bu akşam pazartesi 23.00'te Derin Futbol programında bizlerle beraber olabilir bizimle beraber olabilirler kim her kimse. İkincisi ortada bir suçlama var amabiz bu suçlamaları ne kabulleniyoruz ne kabul etmek istiyoruz. Kabul etmek istemiyoruz. Biz sadece haberimizi verdik. Tıpkı bundan altı ay önce şubat ayında tüm gazetelerde çıktığı gibi bütün televizyonlarda çıktığı gibi. Orada sadece Galatasaray Yönetimi bir suçlamada bulunmuştu, sessiz kalan bir taraf vardı. Biz sessiz kalan tarafa mikrofonumuzu uzattık onların da görüşlerini aldık. Sadece bu kadar.
Yukarıdaki ifadelerden de görüleceği üzere programın sunucusu, EGEMEN'in Galatasaray Spor Kulübü hakkındaki sözlerinin iddia niteliği taşıdığını, bütün Galatasaraylı yöneticilerin cevap hakkının bulunduğunu belirtmiştir. EGEMEN'in röportajında başından geçen olaylara yer verdiği ve kendisine yapılan suçlamalara yönelik açıklama yapmak istediği, bir takım yolsuzluklar iddiasında bulunduğu, ancak muhabirin ısrarlı sorularına rağmen detaylı açıklamaları Galatasaray Spor Kulübünün yapması gerektiğini ifade ettiği görülmüştür. Dolayısıyla programın genelinde, "tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerine aykırı davranış" niteliği bulunmadığı düşünülmektedir. 6112 sayılı Yasa'nın 18. maddesinde düzeltme ve cevap hakkı düzenlenmiş olup hakkında gerçeğe aykırı yayın yapılan gerçek ve tüzel kişilerin bu hakkı kullanması mümkündür. Nitekim, Klip3'te görüleceği üzere, 07.09.2014 saat 23.00'da başlayan bir sonraki programda, Galatasaray Spor Kulubü Başkanı Ünal AYSAL ile gerçekleştirilen telefon röportajı yayınlanmış ve iddialar kendisine sorulmuştur. AYSAL bu röpartajda, EGEMEN'in, Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu hakkındaki yolsuzluk iddialarını reddetmektedir.
Sonuç olarak, söz konusu yayında yorumcuların şikayetçi ile ilgili sözleri eleştiri sınırları içinde değerlendirilmiş olup 6112 sayılı Kanun 8. maddesinde düzenlenen yayın hizmet ilkeleri açısından herhangi bir ihlal görülmemekle birlikte, şikayet sahibinin düzeltme ve cevap hakkını kullanmak üzere Mahkemelere başvurabileceği değerlendirilmiştir.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın kuruluşunun söz konusu yayınında, 6112 sayılı Kanun 8. maddesinde düzenlenen yayın hizmet ilkeleri açısından herhangi bir ihlal olmadığı kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığınca yayında 6112 sayılı Kanun 8. maddesinde düzenlenen yayın hizmet ilkeleri açısından herhangi bir ihlal olmadığı kanaati belirtilmiş olsa da, söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkiki sonucunda; programda yapılan açıklamalar ve kullanılan ifadeler dikkate alındığında, yargı kararı ile kesinleşmediği halde kişilerin suçluymuş gibi gösterildiği/gösterilmeye çalışıldığı ve bu şekilde olumsuz kanaat oluşturularak tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerine aykırı davranıldığı anlaşılmakla, mezkur yayında 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinin ihlal edildiği değerlendirilmiştir.
Söz konusu kuruluşa 11.12.2011 tarihli yayınları nedeniyle evvelce Üst Kurulun 11.01.2012 tarih ve 2012/02 sayılıtoplantısında alınan 48 nolu kararıyla6112 Sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır.
Bu itibarla; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinin tekraren ihlali nedeniyle; Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda; BEYAZ TV logosuyla yayın yapan KANAL BEYAZ TELEVİZYON RADYO YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde yer alan; “Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilân edilemez veya suçluymuş gibi gösterilemez; yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler nitelikte olamaz." ilkesini tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Temmuz 2014 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 1.319.867,23 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde bir oranı 13.199,00 TL. İDARI PARA CEZASI UYGULANMASINA;
2- 2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Başkan Vekili Hasan Tahsin FENDOĞLU ile Üst Kurul Üyeleri Hamit ERSOY ve Nurullah ÖZTÜRK’ün karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verildi.