İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 05.06.2014 tarihli ve 1338 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Ulusal 1 logosu ile yayınlanmakta olan Ulusal Kanal İletişim Hizmetleri San. ve Tic. A.Ş. ticari ünvanlı yayın kuruluşunda hafta içi saat 19.00'da yayınlanan "Ana Haber" isimli ana haber bülteni Ümit Zileli tarafından sunulmaktadır.Ümit Zileli'nin haberi sunarken sıklıkla kişisel yorum ve görüşlere yer verdiği; eleştirilerinin hedefi olan resmi kurum ve kişilikleri küçümseyen, izleyicileri ise bu kişilere karşı harekete geçmek üzere teşvik eden hatta kışkırtan bir üslup kullandığı tespit edilmiştir.
Yapılan incelemede; 20.05.2014 tarihinde yayınlanan ana haber bülteninde, Başbakan ERDOĞAN'ın partisinin grup toplantısıyla ilgili habere yer verilmiştir. Bu toplantı sırasında Başbakan ERDOĞAN gazeteci Yılmaz ÖZDİL için "sürüngen" ifadesini kullanmıştır. Haberden sonra stüdyoya Ümit ZİLELİ'ye dönüldüğünde, mezkur durumu ZİLELİ şu sözlerle kızgın bir biçimde eleştirmiş olup, konuşmasının sonunda hem simgesel elitlere hem de "aydınlık" insanlara hep birlikte gidişata dur demek için çağrıda bulunmuştur:
"Sürüngen, insan müsveddesi vs. vs. vs. Ben bunları duyduğum zaman söyleyeni hiç görmeme falan gerek yok. Başbakan olduğunu gayet iyi anlayabiliyorum hemen. Kendi üzerindeki o büyük sorumluluğun altında ezilenler işte böyle gazetecilere, toplum içinde saygın insanlara saldırarak yalanlara sarılarak onları gözden düşürecekler akılları sıra. Yeter artık ama yeter! Buna bütün gerçekten sıfatı gazeteci olan kişilerin ve kurumların bu terbiye dışı bir şeye karşı çıkması kesin! Mutlaka hep birlikte! Tabi yandaşlardan bahsetmiyorum."(Klip haberde yorum)
Ümit ZİLELİ'nin, hafta içi günleri sunduğu ana haber bültenleri olgu ile yorumu ayıran sınıra dikkat edilmesi gereken bir bültenden çok, belirli bir durum/olay üzerine yorum yapmanın makbul olduğu bir haber programını anımsatmaktadır. ZİLELİ, bilhassa siyasi haberlerden sonra sıklıkla yorum yaparak kendi kişisel kanaatini izleyicilere öfkeli ve fazlasıyla eleştirel bir üslupla aktarmaktadır. Örneğin, 22 Mayıs 2014 tarihli haber bülteninde saat 19.03'te Okmeydanı'nda başından yaralanan Uğur Kurt'la ilgili haberin ardından şunları söylemiştir: "Havaya ateş etmektir, bir insanı hem de cemevinin bahçesinde nasıl vururlar? Bu nasıl bir devlettir, nasıl bir polistir soruları da arka arkaya geliyor tabi..."(Klip 1 haberde yorum - 22.05.2014 - 19.03) İlerleyen bölümde saat 19.09'da olayla ilgili son durum haberinin ardından ise şunları söylemiştir: "Evet bir on saat geçmiş üzerinden daha en ufak bir o yaralamanın olduğu yerde araştırma dahi yapılmamış..." (Klip 2 haberde yorum-22.05.2014 - 19.09)
TV Haberciliğinde Etikadlı kitabında Marilyn J. MATELSKI iletişimde fenomenolojik yaklaşımların penceresinden haberde tarafsızlık ve nesnellik meselesini ele alarak böyle bir şeyin mümkün olmadığının altını çizer: "İletişimin bütününde bir ikna etme boyutu bulunmaktadır. Bu, sürecin doğasında vardır. Bunun nedeni, her bireyin, şeyleri kendi eşsiz inançlar, davranışlar ve değerler sistemi çerçevesinde görme eğiliminde olmasıdır. Bu ayrıca, gerçeğin neden asla mutlak olamayacağının da gerekçesidir; gerçek ancak olasılıksal olabilir... Taraf tutma ya da seçicilik, haber zincirinin tüm bağlantı noktalarında ortaya çıkar."(Marily J. Matelski, TV Haberciliğinde Etik, İstanbul:Yapı Kredi Yayınları, 1996, s. 20).” Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın Kuruluşu'nun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendini ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Haber bültenlerinde, haber spikerinin sıklıkla araya girerek teamülleri zorlayıcı, hesap sorucu ve zaman zaman kışkırtıcı bir biçimde kişisel kanaatlerini dillendirmesi açıkça özgür kanaat oluşumuna aykırı bir durumdur. Mezkûr yayın kuruluşunda ana haber bültenini sunan Ümit ZİLELİ 'nin bahsi geçen özellikleri ifşasıyla bir haber spikerinden ziyade meydanlarda üyesi olduğu siyasi partinin çıkarına olacak şekilde sloganlar atan bir ideolog ya da taraftar gibi davranmak suretiyle özgür kanaat oluşumuna engel olduğu değerlendirilmiştir. Bu nedenlerle 6112 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin ihlal edildiği değerlendirilmiştir.
Söz konusu kuruluşa 19.08.2011 tarihli yayını nedeniyle evvelce 04.10.2011 tarih ve 2011/57 sayılı toplantıda alınan 23 nolu Üst Kurul Kararıyla 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşıldığından; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, ULUSAL 1 logosuyla yayın yapan ULUSAL KANAL İLETİŞİM HİZMETLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan "...toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır..." ilkesini tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Nisan 2014 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 128.649,85 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) (2014 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 12.353 -onikibinüçyüzelliüç -) Türk Lirasından az olamayacağından 12.353 TL. İDARI PARA CEZASI UYGULANMASINA;
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Bilkent Şubesi, Ankara TR 84000 100 1762 00 999999-5001 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Üst Kurul Üyeleri Esat ÇIPLAK, Süleyman DEMİRKAN ve Ahmet YILDIRIM’ın karşı oyları, oy çokluğu ile karar verildi.