Saat 00.00’da Yayınlanan “Gece Ajansı” Adlı Program.
İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 04.11.2015 tarihli ve 1798 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“İlgi : EBYS aracılığıyla gelen Aydın DOĞAN Vekili Av. Aslıhan DURMAZ’ın 08.10.2015
tarih ve 30663 sayılı dilekçesi.
İlgi tarih ve sayılı şikayet talebinde, A Haber logolu yayın kuruluşunun 30.09.2015 tarihinde yayınladığı Gece Ajansı adlı haber bülteninde, Doğan Medya grubu sahibi Aydın Doğan hakkında sunucu, seslendirme ve Nuri Albayrak aracılığıyla, müvekkiller aleyhine ağır hakaretler ve ithamlarda bulunulduğu ifade edilmiştir. Söz konusu şikayet dilekçesinde, "Aydın Doğan'ın hayatı tehdittir" alt yazısının yanısıra, sunucu, haber seslendirmeni ve haber içerisinde; "hayatı tehdit adamın, tiyneti değil hayatı tehdittir Aydın Doğan'ın", "Aydın DOĞAN'ın çok karanlık bir yönüne şahit olması", "Aydın DOĞAN'ın karanlık ilişkilerine dair hiç unutamadığı anıları var",... gibi ifadelerin yer aldığı belirtilmektedir. Şikayette, programda yer alan iddia ve ifadeler nedeniyle, ilgili yayının Aydın Doğan ve medya gurubunu karalayıcı, küçük düşürücü, kişiliği zedeleyici ve gerçeğe aykırı yayınlar içerdiği ve bu nedenle 6112 sayılı Yasa'nın b, c, ç, e, l, ı ve i maddelerinin ihlal edildiği ileri sürülmüştür.
Ayrıca söz konusu şikayet dilekçesinde yer alan iddialarla ilgili olarak, Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/858 sayılı dosyası ile dava açıldığı, söz konusu davada mahkemenin "Davalının bu ibarelerin davacı tarafından söylendiğini ispat edemediği" gerekçesi ile 6 milyar (eski) Türk Lirası manevi tazminata hükmettiği, kararın Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 23.12.2002 tarihli kararı ile onanarak kesinleştiği belirtilmiş ve mahkeme kararı ile "yalan" olduğu sabit olan iddiaların bir kez daha A Haber yayın kururuluşunun ekranlarından tekrarlandığı ifade edilmiştir.
A Haber yayın kuruluşunun 30.09.2015 tarihinde yayınladığı adı geçen program incelenmiş olup, ilgili bölümün deşifresi ekteki Klip 1'den de görüleceği üzere şu şekildedir:
Sunucu: Medya patronu Aydın DOĞAN'ın Cumhurbaşkanı ERDOĞAN'ı tehdit ettiğine yönelik tartışmalara yepyeni bir isim daha katıldı. DOĞAN'ın 15 yıl önce kendisine Refahyol hükümetini ben yıktım dediğini ifade eden işadamı Nuri ALBAYRAK, A Haber'e yaptığı özel açıklamada Aydın DOĞAN bizi de tehdit etti dedi.
Recep Tayyip ERDOĞAN: Bunu Conrad Oteli'nde karşılıklı görüşmede bak yerini de mekanını da veriyorum, yani öyle dönemler oldu "Biz hükümet getirdik, hükümet götürdük" dedi, bizzat söyledi.
Haber seslendirmesi: Türkiye, Aydın DOĞAN'ın dönemin Başbakanı olan Recep Tayyip ERDOĞAN'ı üstü kapalı tehdit ettiğini yine bizzat Cumhurbaşkanı ERDOĞAN'dan bu sözlerle öğrenmişti. Aydın DOĞAN, bu açıklamayı yalanlayan bir açık mektubu kendi gazetesi olan Hürriyet'te yayınladı. Peki bu konudaki gerçek neydi?
Nuri Albayrak: "Hayatı tehdit adamın tiyneti değil. Hayatı tehdittir Aydın Doğan'ın ya. "
Haber seslendirmesi "Nuri Albayrak. O bir çok medya organını da bünyesinde barındıran Albayrak Holdingin Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Albayrak'ı diğer işadamlarından ayıran şey ise Aydın Doğan'ın çok karanlık bir yönüne şahit olması."
Nuri Albayrak: "2000'li yılların sonlarıydı herhalde 3-4 sefer Aydın Doğan haber gönderdi. Görüşelim çay kahve içelim, sohbet edelim ağırlayalım diye... Refahyol hükümeti döneminde nasıl üzerine gelindiğini ve bu dönemde şirketlerine 50,60,70'e yakın müfettişlerin gönderildiğini ve şirketlerinin teftiş etmeye başlandığını anlatıyor. Benim şirketler kısa zamanda yok olacak, bize büyük zaiyatlar gelecek, tetiğe bastık. İlgili kurum kuruluşlarla beraber biz işi bitirdik diye aynen böyle söyledi yani. Biz hükümeti yıktık.
Haber Seslendirmesi: Bu sözler karşısında şoke olan Nuri ALBAYRAK'ın şaşkınlığı ardından gelen sözlerle daha da artmış. Çünkü Aydın DOĞAN, Albayrak Kardeşleri hiç tanımadığı halde onların muhalif yayınlarını durdurmak için çok kazançlı ortaklıklar teklif etmiş. Tabi bunlar reddedilmiş ve tehdit anı. Aydın DOĞAN, Nuri ALBAYRAK'tan o dönem Yeni Şafak'ta yazmakta olan ve kendisi aleyhine yazılar yazan Nazlı ILICAK'ı uyarmasını istemiş. Albayrak ise o dönemin Hürriyet Gazetesi'nde yazan Emin ÇÖLAŞAN'ın Müslümanları tahkir eden yazılarını örnek göstermiş ve aynı uyarıyı ÇÖLAŞAN için istemiş.
Nuri Albayrak: Dedi ki ben yazarıma birşey söylemem. Yani sen yazarına birşey demezsen biz de demeyiz dedik o zaman. Dedi ki, siz demezseniz ben direkt patronlarla uğraşırım. Yani bizimle uğraşacağını söylüyor tabi direkt tehdit etti. Direkt patronla uğraşırım deyince orada oturuyorduk şöyle önümüzde de bir masamız var, Ahmet abim masaya sert bir şekilde vurdu ve kalktı ayağa. Ayağa kalkıp gidiyoruz, giderken hemen başladı efendim şuydu buydu böyle, ya işte siz Karadenizlisiniz Of'lusunuz tamam sinirlisiniz.
Haber seslendirmesi: Aydın DOĞAN, ALBAYRAK kardeşleri yumuşatmaya çalışmış ancak gizli savaşın düğmesine de çoktan basmış. O görüşmeden sonra DOĞAN medyasında ardı ardına ALBAYRAKLAR hakkında asılsız haberler çıkmaya ve sonrasında polis operasyonları başladı. Nuri ALBAYRAK zor günler geçirdi ancak Aydın DOĞAN istediğini başaramadı.
Nuri Albayrak: "Doğan medya grubu hükümeti yıktım nasıl yıktım diyorsa beni yıkacaklardı yani bizi de öyle yıkacağını zannetti."
Haber Seslendirmesi: Nuri ALBAYRAK'ın Aydın DOĞAN'ın karanlık ilişkilerine dair hiç unutmadığı anıları var.
Nuri ALBAYRAK: Bayrampaşa'da Yeni Şafak Gazetesi'ydi. Biz orada ne konuşuyor idiysek gazetede içeride konuştuklarımızı bir gün sonra Aydın DOĞAN'ın basın medyasında yer alıyordu. Organize'ye getirdikleri zaman, Adil Serdar SAÇAN şöyle duvara bütün gazete küpürlerini koymuş, ifadesini alırken bizim çocukların onlara onları gösteriyor.
A Haber yayın kuruluşunun 30.09.2015 tarihinde yayınladığı "Gece Ajansı" adlı haber bülteninde, Aydın Doğan ve medya grubu hakkında yukarıda da yer aldığı üzere bir takım iddialar ekranlara yansımaktadır. Programda; "Aydın Doğan'ın hayatı tehdittir" alt yazısının yanısıra "hayatı tehdit adamın, tiyneti değil hayatı tehdittir Aydın Doğan'ın", "Aydın DOĞAN'ın çok karanlık bir yönüne şahit olması", "Aydın DOĞAN'ın karanlık ilişkilerine dair hiç unutamadığı anıları var", "tetiğe bastık. İlgili kurum kuruluşlarla beraber biz işi bitirdik diye aynen böyle söyledi yani. Biz hükümeti yıktık." ... gibi ifadelerin ekranda yer aldığı tespit edilmiştir. İlgi'de yer alan mahkeme kararına göre söz konusu haberlere benzer haberlerin Yeni ŞAFAK gazetesinin 02.11.2001 tarihli sayısının 1. ve 5. sayfalarında yer aldığı görülmektedir. Bu iddialarla ilgili olarak, 2001 yılında Ahmet Albayrak ve sair sorumlular hakkında Aydın Doğan için ileri sürdükleri ifadeler nedeniyle, Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/858 sayılı dosyasına istinaden "Davalının bu ibareleri davacı tarafından söylendiğini ispat edemediği" gerekçesi ile 6 milyar (eski) Türk Lirası manevi tazminata hükmetmiş, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 23.12.2002 tarih ve 2002/14503 sayılı kararı ile de onanarak kesinleşmiş, mahkeme kararı ile "yalan" olduğu sabit hale gelmiştir. Dolayısıyla mahkeme kararına rağmen, doğru olmadığı sabit hale gelen söz konusu iddiaların, o günki konuşmalara taraf olduğunu söyleyen Nuri ALBAYRAK tarafından A HABER yayın kuruluşunda tekrarlanması nedeniyle ilgili yayın kuruluşunun 6112 sayılı yasanın 8'inci maddesini birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan;"Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır; soruşturulması basın meslek ilkeleri çerçevesinde mümkün olan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz..."hükümlerini ihlal ettiği düşünülmektedir.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu
Söz konusu yayın ile 6112 sayılı Kanuna aykırı bir husus bulunmadığı kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği anlaşılmaktadır.
Gerekçe : Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Uzman raporunda, anılan yayının 6112 sayılı Kanun’un 8/1-(ı) bendi hükmünü ihlal ettiği kanaati belirtilmiş ise de;
Daire Başkanlığı görüşünde de belirtildiği üzere; anılan programın başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı sırasında Aydın Doğan ile yaptığı bir görüşmeyle ilgili ayrıntıları açıkdığı röportajına yer verilmiş, ardından Aydın Doğan'ın medyaya yansıyan ve konuşmaları yalanlayan Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanan mektubuna yer verilmiştir. Daha sonra Nuri Albayrak ile yapılmış bir röportaja yer verilmiştir. Bu röportajda Nuri Albayrak tarafından Aydın Doğan ile ilgili yapmış oldukları görüşmeye ait ayrıntılar verilmiş bu arada ağır eleştirilerde bulunulmuştur. Aydın Doğan önemli bir medya grubunun sahibi olması ve kamuoyuna mal olmuş bir kimse olması nedeniyle eleştirilere sıradan vatandaşlara göre daha açık olması gerektiği düşünülmüştür. Yayıncı tarafından verilen alt seslerin ise yapılan röportajdaki ifadelerden oluştuğu görülmüştür. Uzman raporunda atıf yapılan ve rapor ekinde de yer alan mahkeme kararında Nuri Albayrak'ın benzer ifadelerden dolayı tazminat ödemeye hükmedildiği, gerekçede ise Aydın Doğan'a atfedilen ifadelerin gerçekten söylendiğinin ispat edilemediği belirtilmektedir. Uzman raporunda sözü edilen mahkeme kararının yayıncı tarafından bilinmesi gerektiği ve bu nedenle de soruşturulması mümkün olan haberler soruşturulmadan yayınlanması ve doğruluğundan emin olunmayan bir haberin verilmiş olmasının mevzuata aykırılık teşkil ettiği belirtilmiştir. Ancak yayın kuruluşu tarafından söz konusu mahkeme kararına kolayca ulaşılıp ulaşılamayacağı konusunda tereddüte düşülmüştür. Bu mahkeme kararının Aydın Doğan ya da vekilleri tarafından yayın kuruluşuna ulaştırılıp ulaştırılmadığı ya da Mahkemede taraf olan Nuri Albayrak tarafından yayın kuruluşuna bu konuda bilgilendirilip bilgilendirilmediğinin tarafımızca tespiti mümkün olmamıştır. Yayın bir bütün olarak incelendiğinde her iki tarafın da görüşlerinin ekrana yansıtıldığı, dolayısıyla kendi görüşlerini kamuoyuna açıklamalarına fırsat verildiği değerlendirilmiştir. Tüm bu açıklamalar ışığında yayın kuruluşunun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun hükümlerini ihlal ettiğine dair bir kanaat oluşturulamamıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; A HABER logosuyla yayın yapan TURKUVAZ MEDYA YAYIN HİZMETLERİ A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında, bahse konu yayını nedeniyle, 6112 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA Üst Kurul Üyeleri İsmet DEMİRDÖĞEN, Süleyman DEMİRKAN ve Ersin ÖNGEL’in karşı oyu ve oy çokluğu ile ile karar verildi.
Saat 12.00’da Yayınlanan “Ajans Bugün 12” Adlı Program.
İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 04.11.2015 tarihli ve 1797 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“İlgi : EBYS aracılığıyla gelen Aydın DOĞAN Vekili Av. Aslıhan DUMLU DURMAZ’ın
08.10.2015 tarih ve 30660 sayılı dilekçesi.
A Haber logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşta hafta içi her gün saat 12:00'de "Ajans Bugün 12" adlı haber bülteni yayınlanmaktadır. Sunuculuğunu Haktan UYSAL'ın yaptığı haber bülteninde Türkiye ve dünya gündeminde meydana gelen olaylar ayrıntılı bir şekilde izleyicilere aktarılmaktadır.
Aydın DOĞAN vekili Av. Aslıhan Dumlu DURMAZ ilgi yazı ile Üst Kurula başvurarak A Haber adlı medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 30.09.2015 tarihinde yayınlanan "Ajans Bugün" adlı programda yer alan ifade ve beyanların 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un c, ç, j, ı ve i maddelerine aykırı olduğunu ve taleplerinin gereğinin yapılmasını ifade etmekte ve programla ilgili şu şikayetleri sıralamaktadır:
"Yayıncı kuruluş, 30.09.2015 tarihli "Ajans Bugün" isimli yayında, aynı kanalda 29.09.2015 tarihinde yayınlanan "Memleket Meselesi" programına katılan Cem KÜÇÜK'ün müvekkilim Sn. Aydın DOĞAN'ın kişilik haklarını rencide edecek şekilde, dayanıksız ve haksız ithamlar içeren beyanatlarından bir kesit yayınlanmıştır. Bu vesileyle yapılan yayıncılık haksız çıkar ve kişisel sorunların çözüm yeri olarak kullanılmış, üstelik planlı ve kasıtlı olarak gerçeğe aykırı yayıncılık yapmıştır. Yapılan yayının ölçü tanımazlığı karşısında ayrıca hukuki yollara da başvurulmuştur."
Söz konusu haberin saat 12:21'de yayınlandığı tespit edilmiş olup, şikayet edilen hususlara ilişkin deşifre metnine ve yapılan tespitlere aşağıda yer verilmiştir.
Söz konusu haber sunucunun "DOĞAN Medyası'nın manipülasyon yayınları ve Aydın DOĞAN'ın Cumhurbaşkanı ERDOĞAN'a yazdığı A Haber'de yayınlanan mektup, Memleket Meselesi programında masaya yatırıldı. Aydın DOĞAN'ın mektup yazma alışkanlığı olduğunu söyleyen Star Gazetesi yazarı Cem KÜÇÜK, "Aydın DOĞAN eninde sonunda pes edecek" dedi" şeklindeki sözleriyle izleyicilere aktarıldıktan sonra habere geçilmiştir. Söz konusu haberde Cem KÜÇÜK'ün"Yani Yeni Şafak'ın patronları Ahmet ALBAYRAK, Mustafa ALBAYRAK, Nuri ALBAYRAK, 28 Şubat döneminin o en kudretli, en müslümanların ezildiği dönemde ERDOĞAN'ın yanında dik durup bu meselede her zaman tavrını net göstermiş ailelerden bir tanesidir. Ben o yazıları yazınca işte bu Nuri abi'nin anlattığı şeyleri yazınca Aydın DOĞAN hemen Ahmet ALBAYRAK'a patronu, Yeni Şafak'ın patronunu o zaman hemen bir mektup yazarak, işte ben öyle dememişim de falan filan da deyip böyle işi kurtarmaya çalışmıştı ki o mektupları meşhurdur. Yani Aydın DOĞAN herkese hatta geçenlerde de çok ünlü bir yazara da yine böyle bir sitemkar mektup yazmış. Onun da adını vermeyeyim yani çünkü onu da ikna ederek gönül almaya çalışan bir şey. Şimdi Aydın DOĞAN'ın bu tavrı yani asıl suçluluk psikolojisinin, kaybetmişliğin şeyi. Aydın DOĞAN ben buradan iddia ediyorum, ilk defa bizim gibi bir medyada işte bizlere de çattığı için, bizlere denk geldiği için yani daha önce hep korkak, pısırık isimlerle uğraşmış onlarla kolaydı, hegamonyasına alıyordu. Mesela bazısına iş veriyor hegamonyasına alıyordu, bazısını hiç çalıştırmadan yani hiç yanına almadan da kendi hegamonyasına alıyordu. O yüzden de muhafazakar müslüman camiayı kontrol etmesi kolaydı. Şimdi o değil, o yüzden de Aydın DOĞAN er ya da geç, belki iki yıl belki 3 yıl pes edecektir, yani pes ettireceğiz. O bu günleri görecek. Elinde 2 tane yazarı var. Biri Ahmet Hakan, Onun da ne olduğu belli. Diğeri de işte Ertuğrul ÖZKÖK, o da yarın yazılarına başlıyor, başka yazarı yok. Bir de diyor ki ben diyor her türlü terör örgütüne karşıyım diyor, teröre diyor şey yapıyorum diyor. İşte PKK'ya terör örgütü demeyenler yanında bir de Fetullahçı Terör Örgütü'nün adamları hala yanında."şeklindeki sözleriyle Aydın DOĞAN'ı ve Aydın DOĞAN'ın sahip olduğu medya organlarının yayın poltikalarını eleştirdiği görülmektedir.(Klip-1 - Cem KÜÇÜK-Aydın DOĞAN)
Söz konusu haber incelendiğinde temel olarak konuk gazeteci Cem KÜÇÜK'ün Aydın DOĞAN'ın mektup yazma alışkanlığını ve sahip olduğu medya organlarının yayın politikalarını eleştirdiği görülmektedir.
Bu hususlar göz önüne alındığında; A HABER logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşun ilgili yayınında, 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'a aykırı bir husus bulunmadığı kanaatine varılmıştır.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu
Söz konusu yayın ile 6112 sayılı Kanuna aykırı bir husus bulunmadığı kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı raporunun incelenmesi neticesinde, programda yansıtılan yorumların, farklı bakış açılarının eleştirel açıdan kamuoyuyla paylaşılmasının; toplumun bilgi edinme hakkının ve dolayısıyla ifade özgürlüğünün bir gereği olduğu kanaatine ulaşılmış ve 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'a aykırı bir husus olmadığı kanaatine varılmıştır.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 10.12.2015 gün ve 53 sayılı toplantıda aldığı 32 no.lu karara karşı oy yazısı.
Ersin ÖNGEL Şerhidir.
Üst Kurulun 10.12.2015 gün ve 53 sayılı toplantıda aldığı 32 no.lu karara karşı oy yazısı.
Süleyman DEMİRKAN Şerhidir.
Üst Kurulun 10.12.2015 gün ve 53 sayılı toplantıda aldığı 32 no.lu karara karşı oy yazısı.
İsmet DEMİRDÖĞEN Şerhidir.