İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 09.11.2015 tarihli ve 1816 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Ulusal 1 logosuyla yayın yapmakta olan Ulusal Kanal İletişim Hizmetleri San. Tic. A.Ş. adlı medya hizmet sağlayıcı kuruluşta her hafta pazar günleri saat 21.00'de Gülgün Feyman Budak'ın sunuculuğunu yaptığı, Yaşar Nuri Öztürk'ün yorumcu olarak katıldığı Söz ve Işık adlı program yayınlanmaktadır. Programda genel olarak, zaman zaman Yaşar Nuri Öztürk'ün kitaplarından da yapılan alıntılar çerçevesinde din, toplumsal, siyasal konular ve gelişmeler tartışılmaktadır.
Programın 04/10/2015 tarihinde canlı olarak yayınlanan bölümünde 2015 yılındaki hac ibadeti sırasında yaşanan izdiham, Doğu-Batı ilişkileri, Batı'nın İslam dinine ve değerlerine bakış açısı, İslamiyet'te kaderin yeri gibi konular tartışılmıştır. Ancak sohbetin kimi yerlerinde Yaşar Nuri Öztürk'ün kendi yorumlarını ve düşüncelerini aktarırken duygusal yoğunluğunun etkisiyle aşağıda deşifresi verilen bazı ifadeleri kullandığı tespit edilmiştir.
21.22 "...Atatürk'ü "bizi batıya sattı" diye itham eden namussuz alçaklar, ne kadar idrak zaafı içindedirler. ...Namussuzluk tabiri bunlar için azdır..."
21.23 "...Bunlar onun (Atatürk'ün) mirasını talan edip yiyen alçak sürüleridir..."
21.26 "...ve Türkiye doğu maneviyatı tabiriyle Avrasya gerçeğini insanlığa ilk ifşa eden Atatürk'ün Türkiye'si ve o Türkiye'yi yönetenler Suriye meselesinde bir büyük basiretsizlik, bir büyük idraksizlik, bir büyük gerizekalılık, bir büyük eblehlik sergileyerek Türkiye'yi perişan ettiler... Ben size soruyorum tükürdüğünü ve daha bilmem nelerini bir senede birkaç ayda yalamaya başlayandan devlet adamı olur mu?.."
21.27 "...Bunlar devlet adamı falan değil, bunlar ya hırsız, ya yalancı, ya talancı, ya dolandırıcı, ya üçkağıtçı, ya seks manyağı... o da var. Birçoğunun üç-dört tane karısı var, üç-dört tane evi var, birkaç çocuğu var... Ciddi biçimde seks manyağı var bunların içinde... "
22.05 "... Biz sizin a... koyacağız. Tekrar söylüyorum. Biz sizin a... koyacağız. Sen benim hem alınterimi emeğimi sömürüp hem de anama avradıma küfredeceksin. Seni köpek. Köpek. Ben senin a... koyacağım..."
22.07 "...Bu milletin alçaklıklarının, kahpeliklerinin, nankörlüklerinin, Allahsızlıklarının açtığı yaraların faturasını kim ödeyecek ya? Çinliler mi, Hintliler mi? Kim ödeyecek?..."
22.09 "...Sen ne biçim okuyorsun, ne biçim namaz kılıyorsun? Sen bu sureyle kıldığın namazın namaz olduğunu düşünüyor musun bu surenin hakkını vermeden?... Öğrensin, bilmiyor diye bir mazaret yok, ne demek bilmiyor? İnternette -şimdi söylicem bunu bu çünkü bir gerçek- ...İnternette seks manyağı sapıkların yılanlarla seks yaptığını gidip buluyor. Bana geçen gün söylediler, nevrim döndü ben de bilmiyorum...."
22.27 "...Bunların Allah'ı Kur'an'ın Allah'ı olsa bunlar olur muydu? O kumpas faciaları yaşanır mıydı? Şimdi 'bunların' derken hepsini birden kastediyorum. O suyun öbür tarafındaki takkeli firavunun Kur'an'ın anlattığı manada bir Allah'ı var mı? Var mı? Senelerce benim mason olduğumu yayıp halkı kandırdılar. Lan ben mason olsam... Sen benim boyumu moyuma bakma. Ben ciğerlerine kadar delikanlıyım. Ben çıkar derim ki, ben filan mason locasına kayıt oldum. Ben sizin gibi kancık değilim. Kancık! Sen benim hayatımda bir kancıklık gör bakayım. Ben kancık değilim... "
22.30 "...Sus pis mendebur herif seni. Git öğren. Pis, mendebur. Kuran ayetlerini de ağzına bulaştırıyorsun..." (Kur'an ayetlerini kasıtlı olarak yanlış aktaranlara yönelik)
Söz konusu deşifre metinlerinden de anlaşılacağı üzere, Söz ve Işık programında yorumcu olarak yer alan Yaşar Nuri Öztürk'ün, programın kimi yerlerinde yorum, düşünce ve görüşlerini kamuoyuna aktarırken sinkaflı ifadeler kullandığı, programın sunucusunun da gerekli müdahale ve düzeltmeleri yapmadığı görülmüştür.
Televizyon gibi yaygın bir mecrada kızgınlık ve öfke duygularını temel alan, kimi zaman kişisel husumeti açığa vurarak kullanılan bu ifadelerin programın genç ve çocukları da kapsayan izleyici kitlesinin dili kullanma alışkanlıklarına sirayet edebilme ihtimali söz konusu olmaktadır. Bu bağlamda, yasal düzenlemelerde de dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımının uygun olmadığı belirlendiğinden televizyonda yorumcu, programcı olarak yer alan kişilerin dilin kullanımı konusunda hassasiyet göstermeleri beklenir.
Sonuç olarak, Ulusal 1 logosuyla yayın yapmakta olan Ulusal Kanal İletişim Hizmetleri San. Tic. A.Ş. adlı medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 04/10/2015 tarihli Söz ve Işık adlı program yayınında "namussuz, alçak, gerizekalılık, eblehlik, kahpelik, köpek, pis mendebur, kancık, seks manyağı" ifadelerinin kullanılması nedeniyle 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinde yer alan "Türkçenin, özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez." ve "Türkiye'yi yönetenler Suriye meselesinde bir büyük basiretsizlik, bir büyük idraksizlik, bir büyük gerizekalılık, bir büyük eblehlik sergileyerek Türkiye'yi perişan ettiler... Ben size soruyorum tükürdüğünü ve daha bilmem nelerini bir senede birkaç ayda yalamaya başlayandan devlet adamı olur mu?.." ile "...Bunlar devlet adamı falan değil, bunlar ya hırsız, ya yalancı, ya talancı, ya dolandırıcı, ya üçkağıtçı, ya seks manyağı... o da var. Birçoğunun üç-dört tane karısı var, üç-dört tane evi var, birkaç çocuğu var... Ciddi biçimde seks manyağı var bunların içinde... " cümleleri nedeniyle de aynı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan "... kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez." hükümlerini ihlal ettiği değerlendirilmiştir.”
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın kuruluşunun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendini ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca yapılan değerlendirmesi neticesinde;
İhlal konusu yayında, yukarıda ve ilgili uzman raporunda ayrıntılı deşifre metinlerine yer verildiği şekilde, dilin düzeysiz ve kaba kullanıldığı anlaşılmakla, 6112 sayılı Kanun’un 8 inci maddesini birinci fıkrasının (m) bendinde yer alan "... dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez."hükmünün ihlal edildiği kanaatine varılmıştır.
Anılan kuruluşa 23.12.2012, 15.01.2013 tarihli yayınları nedeniyle evvelce Üst Kurulun 10.01.2013, 12.02.2013 tarih ve 2013/03, 2013/10 sayılı toplantılarında alınan 28,54 nolu kararıyla6112 sayılı Kanunun 8 maddesinin birinci fıkrasının (m) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşıldığından; 6112 sayılı Kanunun 8 maddesinin birinci fıkrasının (m) bendini tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, ULUSAL 1 logosuyla yayın yapan ULUSAL KANAL İLETİŞİM HİZMETLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinde yer alan "... dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez. " hükmünün tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Eylül 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 179.348,56 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) (2015 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 13.601 (onüçbinaltıyüzbir - ) Türk Lirasından az olamayacağından 13.601 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oy birliğiyle karar verildi.