İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 12.11.2015 tarihli ve 1829 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“TV Em logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluş, hafta içi her gün saat 08:45'te, "Her Şeyi Konuşalım" isimli bir magazin programı yayınlamaktadır. Programda, yorumcular Aykut IŞIKLAR, Tayyar IŞIKSAÇAN, Erol KÖSE ve Pakize SUDA gündemdeki çeşitli magazin konuları hakkında konuşmaktadırlar.
Programın 05.11.2015 tarihli yayınında, magazin gündemine dair gazete haberleri okunup yorumlanmaktadır. Yıldız Kenter'in estetik operasyonu hakkında konuşurlarken, Klip2'de de görüleceği üzere, Aykut IŞIKLAR 'ın, "Ağabey elli sene önce bu kadın yüzünü değiştirdi. Bu kadın seviyor bunu tamam mı yüz benim diyor istediğim şekle sokarım, Ajda da aynı şekilde, sanane bu popo da benim yüz de benim kime ne diyor.(09:14:08)" ifadelerini kullanması üzerine KÖSE "Popo mu diyor göt mü diyor ağabey? (Stüdyodakiler gülüyor.) Şey demiş ya hakim bey neydi şair hakim bey demiş bizim köyde kıça kıç denir, rahmetli Datça'da mezarı olan..." ifadelerini kullanmıştır(Klip2: Herşeyi Konuşalım_argo). Klip'te de görüleceği üzere diğer yorumcular da bu ifadenin kullanılmasından rahatsızlık duymamakta, aksine gülerek bu durumdan keyif almaktadırlar. KÖSE 'nin kullandığı ifadeler düzeysiz, kaba ve argodur. Dilin yozlaşmasına sebep olan bu tür argo ifadelerin yayında kullanılması sorumlu yayıncılıkla bağdaşmamaktadır.
Programın devamında saat 09:20:05 'te 14 yaşındaki bir kıza tecavüz eden kişiye "saygın tutum indirimi" yapıldığı haberi okunmuş ve yorumcular eleştiride bulunmuşlardır. Bunun üzerine Klip3' te de görüleceği üzere IŞIKLAR şu fıkrayı anlatmaktadır (Klip3:Herşeyi Konuşalım_fıkra): "Posta arabasını soyguncular çevirmişler Kadınlar buraya erkekler buraya diye ayırmışlar. Ondan sonra işte bi yaşlı da kadın var, yanında torunu. İşte kadınlara tecavüz edeceğiz demiş soyguncular. Ufak veled gitmiş amcalar nolur demiş ananeme dokunmayın nolur o çok yaşlı. Ananesi hemen girmiş: Sen amcaların işine karışma demiş." (Stüdyodakiler gülüyor.)
IŞIKLAR tecavüz gibi insanlık dışı bir suçu fıkra olarak anlatarak, sevimli ve komik hale getirmeye çalışmaktadır. Stüdyodakilerin bu fıkraya gülmeleri ise IŞIKLAR'ı onayladıkları izlenimini uyandırmaktadır. Bu durumun toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düştüğü ve kadına yönelik baskıları teşvik ettiği düşünülmektedir düşünülmektedir. Böylesine bir fıkranın küçük bir çocuğa tecavüz haberinin ardından anlatılması ise çok daha vahimdir ve kamusal yayıncılıkla bağdaşmamaktadır.
Programda saat 10:23:12'te ise Asena Erkin hakkında bir haber okunmakta ve stüdyodakiler şu şekilde yorum yapmaktadır (Klip4:HerşeyiKonuşalım_Erkin):
IŞIKSAÇAN: "Asena ERKİN, tekrardan adı bir aşk dedikodusunda...Caner ERKİN eşiyle ilgili Asena'ya güvenim sonsuz demişti. Berkay skandalını hepimiz biliyoruz, bir alış veriş merkezi arkasından Londra işi vardı. Şimdilerde de bir baklava şirketinin sahibi olan Mehmet DİNÇERLER'le aşk yaşadığı iddiası kulaktan kulağa dolaşıyor bugünkü gazetelerde."
KÖSE :"O zaman cevizli sarma yapıyorlar ağabey bunlar."
IŞIKSAÇAN: "Bu beyefendi daha önce Ece SEÇKİN'le berabermiş. Bundan dolayı da Asena ERKİN ilişkisinden dolayı Ece SEÇKİN'den ayrılmış. Ece SEÇKİN'in sevgilisiymiş."
...
SUDA: (10:24:28) "Ben şimdi hiç adama kusur bulmam, siz bulur musunuz? Ben bulmam. Ben artık kadına bulurum ben artık. Ayrıca böyle bir şey var mı yok mu onu da bilmiyorum ama."
KÖSE: "Bazı futbolcular acaba sahada enerjik olmak için başka sahada pasif mi kalıyor o yüzden mi kadın dışarı gidiyor acaba? Hani evde maçı mı unutuyor?"
IŞIKLAR: "Şimdi işi başka bir bilimsel hale soktuk."
KÖSE: "E tabi tıbbi yaklaştım."
IŞIKLAR: "Tıbbi yaklaştı evet. Evet futbolcuların seks hayatı konusunda ..."
KÖSE: "Ben öyle bir şey demedim maçlardan bahsediyorum."
IŞIKLAR: "Bir konferans vermeli filan...Bir bağlar mısın profesörü."
SUDA: "Onunla ne alakası var çoğu zaman evde değiller onunla ne alakası olabilir..."
KÖSE: "Yani Pakize Hanım diyor ki; hanımı evde yalnız bırakırsanız mart kedileri gibi..."
SUDA: "Kadınlar için böyle bir şey söyleyebilir miyim ben ya kadınım...Acaba mı diyorum."
IŞIKLAR: "Benim bir kız arkadaşım vardı Galatasaray'ın o şampiyon kadroda on bir kişilik takımın sekiziyle beraber olmuştu. Birisiyle beraber oluyor sonra sıkılıyorlar arkadakine devrediyor."
IŞIKSAÇAN: "Tabi tabii birbirine telefon numarası falan dağıtıyorlar."
IŞIKLAR: "Futbolcularda böyle ayrı gayrı yok."
KÖSE: "Bayrak yarışı gibi."
IŞIKLAR: "Kız diyordu ulan üç kişi kaldı ama bir tanesi hacı diyor çok da..."
KÖSE: "Takımı kuramadı"
IŞIKLAR: "Takımı tamamlayamadı çok da üzgündü kız."
Yukarıdaki diyalogtan da görüleceği üzere yorumcular ERKİN'den bahseden haberi okumakta, bunun üzerine yorum yaparken bir takım iddialarda bulunmakta, özel hayatına ve geçmişine ait bilgileri kamuoyu önünde paylaşmaktadırlar. ERKİN hakkında yorum yapılırken kullanılan ifadeler şunlardır: "cevizli sarma yapıyorlar", "adama kusur bulmam, ben artık kadına bulurum", "başka sahada pasif mi kalıyor o yüzden mi kadın dışarı gidiyor", "hanımı evde yalnız bırakırsanız mart kedileri gibi", "benim bir kız arkadaşım vardı...on bir kişilik takımın sekizinle beraber olmuştu. Birisiyle beraber oluyor sonra sıkılıyorlar arkadakine devrediyor.","Futbolcularda böyle ayrı gayrı yok.", "Bayrak yarışı gibi". Bu ifadeler evli bir kadın olan ERKİN'in gayrımeşru bir ilişki yaşadığını ima etmekle kalmayıp, tüm futbolcuları ve eşlerini hedef alan iftira niteliğinde iddialar içermektedir. Bu türden aşağılayıcı ifadelerin eleştiri sınırını aştığı, şahsı küçük düşürdüğü ve iftira niteliğinde olduğu düşünülmektedir.
Aşağıdaki diyalog ise, yorumcuların, yaptıkları kişilik ihlali ile adeta dalga geçtikleri izlenimini uyandırmaktadır (Klip5: Herşeyi Konuşalım_özür):
IŞIKSAÇAN: Peki Aykut ağabey sen daha iyi bilirsin sence sen bu işi yaptın, evli bir kadının adını böyle bir habere suç değil mi?
IŞIKLAR: Büyük suç.
SUDA: Bence de suç fotoğraf yok bir şey yok.
IŞIKLAR: O zaman bu tuzağa düşmeyelim, zavallı ERKİN hakkında bütün sözlerim için özür dilerim.
SUDA: Şimdi o çocuk her yeri mahkemeye verse haklıdır yani.
KÖSE: Bir şey söyleyeyim mi burada artık ben bu kadar gıybet fazla çok ayıp ediyorsunuz evli insanlar hakkında mesela Aykut ağabey sana hiç yakıştıramadım...
Klip5'te de görüleceği üzere yorumcular kullandıkları aşağılayıcı ifadelerin ne anlama geldiğinin bilincindedir. AVŞAR'ın da belirttiği gibi kişiler hakkında yapılan yayın sadece kollektif bir dedikodu alışkanlığını tatmin maksadıyla olmamalıdır.(Zakir AVŞAR & Gürsel ÖNGÖREN, Radyo ve Televizyon Hukuku, s.115.). Bir magazin programında haber ve yorumlar izleyiciye aktarılırken, izleycilerin hassasiyetlerine önem verilmesi ve kamusal sorumluluk anlayışıyla izleyicilerin belirli bir düzeyde yayın bekledikleri yorumcular tarafından gözardı edilmemelidir.
Sonuç olarak, Tv EM logolu yayın kuruluşunun bahsekonu programda;
1) Bir yüz estetiği haberi konuşulurken "popo, göt, kıç" gibi argo ifadeler kullanılmasından dolayı, 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinde yer alan "... dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez." hükmüne,
2) Aşağılayıcı yorumlarla ERKİN'in eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürülmesinden dolayı aynı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan "İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez." hükmüne,
3) ERKİN ve futbolcu eşleri hakkında yapılan "hanımı evde yalnız bırakırsanız mart kedileri gibi..." şeklinde seviyesiz yorumlar ile 14 yaşındaki bir çocuğa tecavüz olayını sulandırır şekilde anlatılan fıkranın, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini teşvik etmesi ve kadının istismarını meşrulaştırmasından dolayı 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (s) bendinde yer alan "Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez." hükmüne aykırı davranıldığı değerlendirilmektedir.
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın kuruluşunun; 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç), (m) ve (s) bendi hükümlerini ihlal ettiğikanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca yapılan değerlendirmesi neticesinde;
Söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkiki sonucunda;
Asena Erkin ve futbolcu eşleri hakkında yapılan "hanımı evde yalnız bırakırsanız mart kedileri gibi..." şeklinde seviyesiz yorumlar ile 14 yaşındaki bir çocuğa tecavüz olayını sulandırır şekilde anlatılan fıkranın, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini teşvik etmesi ve kadının istismarını meşrulaştırmasından dolayı 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (s) bendinde yer alan "Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez." hükmünün ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bunun yanı sıra, anılan yayında, yukarıda ve ilgili uzman raporunda ayrıntılı deşifre metinlerine yer verildiği şekilde, Türkçenin düzeysiz, kaba ve argo kullanıldığı anlaşılmakla 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinde yer alan; “dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez.” hükmüne de aykırı olduğu değerlendirilmiştir.
Anılan Yayın Kuruluşu hakkında aynı Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca, “İdari Para Cezası” yaptırımının Kanunun 8/1-m bendi hükmünün ilk defa ihlali nedeniyle ise uyarılması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; “EM TV logolusuyla yayın yapan GÜÇLÜ RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIĞI PROD. REK. TİC. A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında;
1- 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendindeki; "... dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez." hükmünün ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “UYARI” YAPTIRIMININ UYGULANMASINA,6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, aynı yayın ilkesinin tekraren ihlali halinde, Kanunun 32 nci maddesinin İkinci fıkrasında yer alan; “Uyarının ilgili kuruluşa tebliğinden sonra ihlalin tekrarı halinde medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir.” hükmü uyarınca idari para cezası yaptırımı uygulanacağının, yapılacak tebligatta bildirilmesine,
2- 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (s) bendindeki; "Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez." hükmünün ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrasına göre;
a- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ekim 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 103.015,93 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) ( 2015 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 13.601 (onüçbinaltıyüzbir - ) Türk Lirasından az olamayacağından 13.601TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.