İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 12.11.2015 tarihli ve 1831 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“TV NET Yayın Kuruluşu'nda 01.09.2015 tarihinde saat 14:00'de yayınlanan Haluk HUYUT'un sunduğu "Haber" bülteninin, Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hasan KARAKAYA'nın konuk olduğu bölümü ilgi yazı gereği incelenmiştir.
Fethullah GÜLEN'in Avukatı Nurullah ALBAYRAK tarafından kurulumuza gönderilen şikayet dilekçesinde, programda müvekkili Fethullah GÜLEN hakkında mesnetsiz iddialar içeren ifadelerin yer aldığı, bu iddiaların gerçek dışı olduğu ve tekzip edilerek mahkeme kararı alındığı belirtilmektedir. Ayrıca programda, müvekkili Fethullah GÜLEN ve sevenleri hakkında "Fethullahçı Terör Örgütü" ifadesi kullanılarak suçlamalarda bulunulduğu, hedef gösterildikleri, iftira niteliğindeki iddialarla Fethullah GÜLEN'in kamuoyundaki itibarının zedelenerek kin ve nefretin odağı haline getirilmeye çalışıldığı ifade edilmiştir. Programda, 6112 sayılı Yasa'nın 8. maddesinin 1. fıkrasının b, c, ç, e, ı, i ve k bentlerinin ihlal edildiği ifade edilmiştir. Şikayete konu bölümün deşifresi aşağıdadır:
Sunucu (Haluk HUYUT) (14:15:59): Son günlerde paralel yapıya yönelik operasyonların yoğun olduğu kentlerden biri de Zonguldak. Zonguldak’ta da on ayrı adrese dershanelere operasyon düzenlenmişti ve gizli kasa ve şifreli belgeler de bu noktada ele geçirilmişti. Burada yapılan aramalar ve ortaya çıkan bilgi ve belgeler bu operasyonla ilgili önümüzdeki süreçte hukuki açıdan da Fethullahçı Terör Örgütü iddiasıyla yapılan soruşturmada paralel yapıya yönelik soruşturmada pek çok emareyi izi ortaya çıkaracak değerlendirmesi yapılıyor. Bir yandan da bu sabah başlayan operasyonlar 23 ayrı adrese Koza Holding bünyesindeki ayrı adreslere ve Akın İPEK'in evi, Kanaltürk ve Bugün Gazetesi, Bugün TV Ankara bürolarına yönelik aramalar da devam ediyor. Hem bu süreci konuşacağız hem de gündemi değerlendireceğiz. Hasan KARAKAYA bizlerle. Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni. Ne dersiniz operasyon süpriz oldu mu, siyasi mi, amacı, hedefi ne sizce?
Hasan KARAKAYA : Bence geç bile kalındı. Bunu öncelikle söylemek gerekiyor. Çünkü son MGK toplantılarında biliyorsunuz Fethullahçı Terör Örgütü, paralel yapı ifadesi, paralel devlet yapılanması ifadesi kırmızı kitaba girdi. Yani artık Fethullahçı Terör Örgütü savcıların iddianamelerinde de bu var Fethullahçı Terör Örgütü şimdi. Eğer bu bir terör örgütü ise terör örgütünün gazetesi olmaz, terör örgütünün televizyonu olmaz, terör örgütünün bankası, terör örgütünün holdingi olmaz. Ama bunlar hem devletten geçiniyorlar, devletin sırtından geçiniyorlar, bir çok işlerini yapıyorlar, para kazanıyorlar. Ama bir yandan da devlete karşı meydan okuyorlar. Devletin buna sessiz kalması beklenemezdi. Onun için diyorum çok geç kalmış bir operasyon. Bu operasyonların devam etmesi hatta Akın İPEK'in 23 veya 33 şirketiyle sınırlı kalmaması gerekiyor. Başka alanlara da bunun sıçraması yayılması gerekiyor.
Sunucu (Haluk HUYUT) : Peki daha önce Terör Örgütü olarak ifade edilmiyordu. Kısa süre önce yasal olarak böyle bir mahkeme kararıyla Fethullahçı Terör Örgütü adını aldı. Daha önceki süreçte yaptıkları acaba bunun dışında mı değerlendirilmeli yoksa bir bütün olarak mı ele alınmalı? Bağışlardan tutun farklı alanlarda...
Hasan KARAKAYA : En azından bundan sonra yapılacak olan operasyonlar Fethullahçı Terör Örgütü'ne yönelik operasyonlar olacaktır. Ve terör örgütü kapsamında yardım ve yataklık kapsamında değerlendirilecektir. Öyle umuyorum. Yani bu sadece Akın İPEK'le de sınırlı değil.
Sunucu (Haluk HUYUT) : Akın İPEK neden önemli ya da Akın İPEK ismi Fethullah GÜLEN için ne ifade ediyor?
Hasan KARAKAYA : Akın İPEK biliyorsunuz 'Fethullah Gülen Hocaefendi'nin bir gülümseyişine bütün servetimi feda ederim' diyen bir vatandaş. Ben Akın İPEK'i bir holding patronu, bir televizyon patronu olarak değerlendirmiyorum. Hatta bir çok fabrikası var, işletmesi var, maden şirketleri var, üniversiteleri var, enerji, bütün alanlarda faaliyet gösteriyor. Akın İPEK'in geçmişine bir bakmak lazım. Yani Akın İPEK'i ben bir iş adamı olarak değerlendirmiyorum. Tam aksine Fethullah GÜLEN veyahut da paralel yapı tarafından bir anlamda atanmış bir iş adamı, yani bu işlerle görevlendirilmiş bir iş adamı.(14:20:17)
(...)
Sunucu (Haluk HUYUT) (14:22:27 ):Peki Fethullahçı Terör Örgütü iddiasıyla pek çok done elimizde var, malzeme elimizde var ya da hukuki anlamda Emniyet'in MASAK'ın açıkladığı ifade edilen basına yansıyan pek çok belge, bulgu var.Bunlar toplanacak, bir araya getiriliyor, operasyonlar yapılacak, sizce nereye varacak? Yani bu operasyonların yapılması Türkiye'yi ne noktaya getirir?
Hasan KARAKAYA : Sanırım bu iş el koymaya kadar gider. (14:23:00)
(...)
Hasan KARAKAYA (14:25:35): Bütün bu süreçte paralel yapı, sadece Türkiye'deki güç odaklarıyla terör odaklarıyla değil aynı zamanda batılı çeşitli medya kuruluşları, siyasetçiler vasıtasıyla bildiriler yayınlattılar. Türkiye'yi bir baskı altına cendere altına sokma gibi çabalar, bunda Zaman Gazetesi'nin, Kanaltürk'ün, Samanyolu'nun ve bunların tetikçisi Taraf Gazetesi'nin (14:26:05)
(....)
Sunucu (Haluk HUYUT) (14:32:44): Şimdi 23 şirkete yapılan baskına gerekçe olan izne de ulaşıldı. Gerekçesini de ifade edelim. İki maddeye dayandırılıyor. Teröre finansman sağlamakla suçlanıyor grup. Baskın için savcının öne çıkardığı ilk madde, Koza eğitim sağlık hizmetleri yardım vakfının 2011 yılında yapılan para transferi. İkincisi de Koza İpek grubunun Bayern, Malta, Kıbrıs'ta kendi hesaplarına yaptıkları transferler. Dört sayfalık bir metin ve bu iki maddeye dayandırılıyor.O halde yasa dışı usulsüz bir para akışı para transferi burada başat rol oynuyor MASAK'ın raporuna göre.Peki ne olur bunun sonucunda, bunun bir örneği var mı? El koymadan bahsettiniz, el koyma hangi gerekçeyle gerçekleşebilir?
Hasan KARAKAYA: MASAK biliyorsunuz Mali Suçları Araştırma Kurulu. Dolayısıyla burada bir suç varsa MASAK bunun gereğini yapar. Akın İPEK'in bu sadece 30 Ağustosta Esenboğa Havalimanından yurtdışına kaçması ilk değil, belki son olacaktır, bir daha belki de gelmeyecektir.Ama daha önce de çıkışları oldu ve yanında sürekli çantaler, bavullar taşıdığı, belki de bunlarla illegal yollardan para kaçırma yani para transferi değil aynı zamanda bavullarla para kaçırma işlemi gerçekleştirdiği iddia ediliyor.Artık Pensilvanya'ya mı yoksa paralelin çeşitli ülkelerdeki kasalarına mı para aktarıldığı herhelde tespit edilecektir. Yani en sonunda en basit suçlamayla herhalde teröre yardım ve yataklıktan gerekli işlem yapılacaktır.
(...)
Hasan KARAKAYA (14:29:20): Ben son 15-20 gündür Ege'nin çeşitli vilayetlerinde ve Marmara'da temaslarda bulundum. Yani köylülerle dahil olmak üzere görüşmeler yaptım. Artık eski güçleri kuvvetleri yok. Şöyle bir şey diyorlar. Daha önce malum bunlar kurban bayramı da yaklaşıyor. Kurbanlık herkese sen bir dana vereceksin, koç vereceksin falan diye ve mesela o koçların bedeli olarak 800 lira eskiden isterlermiş. Sana bir koç yazıyorum 800 lira veyahut da 5 koç yazıyorum 4000 lira vereceksin falan gibisinden. Ama şimdi koçların fiyatını 300 liraya falan indirmişler. Yani bu 800 lirayla veyahut da 300 lirayla koçu alacaklar kurban kesecekler falan yok öyle bir şey. Makbuzsuz para topluyorlar.
Spiker: Usulsüz işler mi yapıyorlar?
Hasan KARAKAYA: Tabii makbuzsuz para topluyorlar. Ve bu paraların da biz nasıl köpük partilerinde, Kıbrıs'taki kumar partilerinde harcandığını 1 trilyon liranın Kıbrıs kumarhanelerinde harcandığını biliyoruz. Ve bunların da işin tuhaf tarafı yani cemaatin mali işlerden sorumlu insanları tarafından yapıldığını biliyoruz. Dolayısıyla karşımızda bir cemaat yok, dini bir cemaat yok, tamamen bir örgüt var, yasadışı bir örgüt var. (14:31:05)
Kurulumuza gönderilen şikayet dilekçesi, değerlendirmeye örnek teşkil etmesi amacıyla, Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi Kararı, Ankara 16. Sulh Ceza Mahkemesi Kararı, Ankara 22. Sulh Ceza Mahkemesi Kararı, Ankara 19. Sulh Ceza Mahkemesi Kararı, 12.03.2014 tarih-52 no'lu, 21.01.2015 tarih-31 no'lu, 20.08.2014 tarih-46 no'lu ve 21.01.2015 tarih-29 no'lu RTÜK Kararları, Danıştay 13. Daire Kararları ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Kararları ile birlikte gönderilmiştir.
Yapılan incelemede, Avukat Nurullah ALBAYRAK tarafından değerlendirmeye örnek teşkil etmesi amacıyla tarafımıza gönderilen, çeşitli gazetelerde ve kanallarda yayınlanmış cevap ve düzeltme ve uyarı almış yayınların, TV NET yayın kuruluşundaki şikayete konu yayınla örtüşmediği, bu yayında, bizzat TV NET tarafından ithamlarda bulunulmadığı, yalnızca konuk gazetecinin yorumlarının yansıtıldığı değerlendirilmiştir.
Şikayete konu programda, Akın İPEK'in sahibi olduğu İpek Koza Holding'e yönelik yapılan operasyonlarla ilgili konular konuşulmuştur. Sunucu, "Son günlerde paralel yapıya yönelik operasyonların yoğun olduğu kentlerden biri de Zonguldak. Zonguldak’ta da on ayrı adrese dershanelere operasyon düzenlenmişti ve gizli kasa ve şifreli belgeler de bu noktada ele geçirilmişti. Burada yapılan aramalar ve ortaya çıkan bilgi ve belgeler bu operasyonla ilgili önümüzdeki süreçtehukuki açıdan da Fethullahçı Terör Örgütü iddiasıyla yapılan soruşturmadaparalel yapıya yönelik soruşturmada pek çok emareyi izi ortaya çıkaracak değerlendirmesi yapılıyor. Bir yandan da bu sabah başlayan operasyonlar yirmi üç ayrı adrese Koza Holding bünyesindeki ayrı adreslere ve Akın İPEK'in evi, Kanaltürk ve Bugün Gazetesi, Bugün TV Ankara bürolarına yönelik aramalar da devam ediyor. Hem bu süreci konuşacağız hem de gündemi değerlendireceğiz." ifadeleri ile konuya giriş yapmış, ardından söz verdiği Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hasan KARAKAYA, operasyonlarla ilgili kendi görüşlerini açıklamıştır.
Programda sunucu, operasyona ilişkin soruşturmanın "Fethullahçı Terör Örgütü iddiasıyla" yapıldığı, kısa bir süre önce de mahkeme kararıyla "Fethullahçı Terör Örgütü" olarak adlandırıldığını belirtmiştir. Program konuğu da son MGK toplantısında "Fethullahçı Terör Örgütü" ve "paralel devlet yapılanması" ifadesinin kırmızı kitaba girdiğini ve hatta soruşturmayı yürüten savcıların iddianamesinde de bu yapının artık terör örgütü olarak adlandırıldığını ifade etmiştir.
Türkiye'nin gündeminde önemli yer tutan konulardan bir tanesinin yayın kuruluşu tarafından ele alınmasında herhangi bir kasıt görülmemiştir. Sunucu, konuğuna yönelttiği sorularını, MASAK'ın raporuna ve savcılık iddianamesinde yer alan bilgilere dayandırarak sormuştur. Konuk da aynı rapor ve iddianame doğrultusunda yürütülen operasyona ilişkin, kendi yaptığı araştırma ve gözlemleri de ekleyerek kendi görüşlerini açıklamıştır.
Dolayısıyla TV NET kanalındaki yayının yayın ilkelerini ihlal eder nitelikte olmadığı kanaatine varılmıştır.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu
Kuruluşun yayınladığı programda, 6112 sayılı Kanuna aykırılık olmadığı kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme, Anayasa ve Basın Kanunu’nda dolayısıyla hem ulusal hem uluslar arası hukuk metinlerinde ifade özgürlüğünün açıkça güvence altına alındığı bu bağlamda gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarında gerekse Yargıtay kararlarında ifade özgürlüğünün temel alındığı görülmektedir. Nitekim 6112 Sayılı Kanun’un birinci maddesi “Bu kanunun amacı; radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinin düzenlenmesi ve denetlenmesi, ifade ve haber alma özgürlüğünün sağlanması, ...” hükmünü ihtiva etmektedir. İfade hürriyetinin başlı başına bir değer olarak ele alınması ile müdahaleci önlemlerin istisnai olarak uygulanması anlayışı benimsenmektedir.
Şikayet konusu yayının 6112 sayılı Kanun hükümleri açısından incelenmesi neticesinde; yayında, herhangi bir kişi, kurum, kuruluşa yönelik küçük düşürücü, hakaret tarzı ifadeler kullanılmadığı, şikayet sahibinin iddia ettiği gibi somut bir suçlama bulunmadığı, yapılan yayının haber verme ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilecek bir nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır.
6112 sayılı Kanun’un da amacı göz önüne alındığında yayının ifade hürriyeti sınırları içinde mütalaa edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Bu hususlar göz önüne alındığında; TV NET logolu yayın kuruluşunun ilgili yayınında 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'a aykırı bir husus olmadığı kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; TV NET logosuyla yayın yapan NET YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; bahse konu yayını nedeniyle, 6112 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA, oybirliğiyle karar verildi.