İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 16.10.2015 tarihli ve 1580 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Halk TV Yayın Kuruluşu, Ankara Tren Garı'nda meydana gelen patlamayla ilgili haberleri 10.10.2015 tarihinde saat 10.45'den itibaren normal yayın akışını keserek Rahmi Aygün'ün sunumuyla olay anı görüntülerini ve olayla ilgili gelişmeleri ve resmi olmadığı ifade edilen ölü ve yaralı sayılarına ait ham bilgileri izleyiciye aktarmaya başlamıştır. Yayının ilk bir saatinde aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir.
Rahmi Aygün patlama haberini “..Ankara’da bir patlama oldu, Tren Garı’nın hemen önündeki kavşakta, patlamanın canlı bomba olabileceği ihtimali üzerine konuşuluyor, çok sayıda yaralı var ve iki patlama olma ihtimali de gündemde. Sağlıklı bilgi gelmemekle beraber yaralı sayısının fazla olduğu ifade ediliyor….ölü sayısı ya da ölü olup olmadığı konusunda sağlıklı bir bilgi gelmiyor, bilgiler geldikçe paylaşacağız” sözleriyle duyurmuş ve olaya ait ilk bilgiler, görgü tanıklarının aktardıkları ve olay yerinin ilk görüntüleri ekrana getirilmiştir.
Saat 10.47-10.51.20 arasında olay yerinden gazeteci ve aynı zamanda görgü tanıklarından biri olan Tülay Cengiz’le canlı bağlantı kurulmuştur. Kaygısı ve endişesi sesine yansıyan Tülay Cengiz zaman zaman da ağlayarak olanları anlatmaya başlamıştır:
"Onu çeyrek geçe garın önüne doğru yürüdük, 11’de başlayacaktı miting, tuvalet çok kalabalıktı tuvaletin önünde, ben de yeni çıkmıştım. Sadece üstümüzden canlı uçuştuğunu, iki bomba sesi duyduk kendimizi yere attık, akabinde arkadaşlarımın bir kısmını kanlar içerisinde gördüm, kimine kalp müdahalesi yapılıyordu, masaj, kiminin ayağı gitmişti, kız erkek arkadaşlar yerlerde yatıyordu. Garın önü, Ankara garın önü, herkes dağıldı, demokratik kitle örgütleri birbirinden koptu, toparlanmaya çalışıyoruz, her ağacın gölgesinde, her çöp bidonunun içinde bir bomba olabilir olasılığı var, hiçbir can güvenliğimiz yok….oğlum kayıp, Oğulcan, oğlumdan haber alamadım, çok endişeliyim ama arkadaşlarım, arkadaşlarım gözümün önünde can çekiştiler. …..10.48.53-fakat şu da var bir arkadaşım ayağıyla bir kemik parçasını itti “kafatası parçası” dedi ve ben onu titreyen ellerimle çekmeye çalıştım gerçekten kafatasına benziyordu eğer kafatasıysa bu bir canlı bomba, büyük bir olasılıkla canlı bomba patlattılar, ben hayatımda böyle bir patlama duymadım…10.50.06-…yerde yatan birisinin üstü örtülüydü o ölüydü zaten, onun yanındaki çocuk can çekişiyordu, kalp masajı yapılıyordu ama garın önünde bir kız arkadaşım bacağını görmek istiyordu oysa bacağı parça parçaydı….”
Ambülans sesleri, kollarda destekle yürüyen, yerlerde yatan yaralılar ve yaralılara yapılan müdahale anları, koşuşan insanlar, cep telefonlarıyla yakınlarına ulaşmaya çalışanlar, kalabalığın içinden “ya bulamıyorum, çocuklarımızı bulamıyorum" (10.55.00-10.57.04-11.00.24)” diyerek cep telefonuyla yakınına bilgi veren bir kadının çaresiz hali, olay yerindeki insanların panik halini yansıtan olay yerinin ilk görüntülerinin Tülay Cengiz'in anlatımları süresince ekranda kaldığı ve bu görüntülerin izlemesi yapılan ilk bir saatlik yayın boyunca da ekrandan yansıtıldığı görülmüştür.
Sunucu Rahmi Aygün’ün “…10.54.41-İnsanların çaresizliği ekranlarınıza yansıyor işte sevgili seyirciler. Yerlerde yatan yaralılar ve onlara müdahale etmek isteyen arkadaşları …10.55.47-şu anki görüntüler ambülanslar gelmeden önce de şu anki görüntüler yaralılara arkadaşlarının müdahale etmeye çalışması ve panik halini getiriyor ekranlarınıza……10.56.14-bu arada diğer ajanslardan edindiğimiz bir bilgi var yaralı sayısının 50’yi aşkın olduğu, ölü sayısının 10’bulduğu şeklinde ama bunlar doğrulanmamış ilk gelen bilgiler bunlar doğru olmamasını dileyelim ama gelen görüntülerden de gördüğümüz kadarıyla yaralı sayısı fazla işlerinde ağır yaralılar da var, teyit edilmemiş bilgiler olmakla beraber olayın büyüklüğünü yansıtması bakımından sizlerle paylaşıyoruz bu bilgileri.” ifadeleri ile olay yerindeki ayrıntıları dile getirdiği izlenmiştir.
Saat,11.00.59’da Rahmi Aygün, olay yerinde bulunan Halk Tv Muhabiri Mehmet Sapan’a bağlantı gerçekleştirmiş ve oradaki durumu aktarmasını istemiştir. "
Mehmet Sapan “…burda insanlar büyük bir telaş içinde. Yerlerde patlamanın etkisiyle sağa sola dağılmış, elbiseler, çantalar, bayraklar var. Patlamanın etkisi burda şu an çok net görülebiliyor, kısa süre arayla iki patlama meydana geldiği söyleniyor. İnsanlar büyük bir telaş içinde yaralıları hastaneye sevk etmeye çalışıyor, çok sayıda ambülans var, insanlar büyük bir telaş içinde, yaralıları hastaneye ulaştırmaya çalışıyorlar……" sözleriyle olay yerinden anlatımlarını sürdürmüştür.
Rahmi Aygün’ün canlı sunduğu bu bölümde olay yerinden kurulan canlı bağlantılarla olay hakkında izlenimler ve gelen son bilgilerin izleyiciye aktarımı sırasında Ankara’da Tren Garında gerçekleşen patlama sonrasındaki olay yerine ait ilk görüntülerin 10.47-11.09.20 saatleri.arasında sürekli olarak, tekrar tekrar ekranda kaldığı görülmüştür.(Klip 1/Rahmi Aygün)
Saat 11.09'dan itibaren İstanbul’dan Gürkan Hacır’ın programına bağlanılmış ve Gürkan Hacır, özel bir yayına geçmek durumunda kaldıklarını belirterek, "...kesin olmayan bilgilere göre ilk gelen bilgilere göre 20'den fazla ölünün, 50'den fazla yaralının olduğu şu anda ajanslardan geçmeye başlayan bilgi. Gerçekten Türkiye kabustan bir türlü uyanamıyor, sıcağı sıcağına Ankara'da olan bir gazeteci dostumuz Merdan Yanardağ hattımızda" ifadeleriyle saat 11.10.15'te olay yerinde bulunan gazeteci Merdan Yanardağ ile bağlantı kurulmuş ve şu anki durumu anlatması istenmiştir. Meydan Yanardağ o anki durumu; .
“…patlamanın olduğu yerdeyim şu an. kesin bir bilgi edinemedim ama 20’nin üzerinde ölü olduğu söyleniyor, tahmin ediliyor, yüzlerce yaralı var hala bazı cesetler yerlerde, ambülanslar yetişemedi,…olay yerindeyim burda binlerce insan var yaralıları ambülanslar taşımaya çalışıyor, yerlerde kan lekeleri var, kan birikintileri var, o derecede büyük bir saldırı bu,...insanlar infial halinde,..." ifadeleriyle anlatmış ve aynı görüntülerin bu anlatımlara eşlik ettiği izlenmiştir. Yayın stüdyo konuklarının değerlendirmeleriyle, telefon bağlantılarıyla ve yine olay yerinden bağlantılarla konuyu işlenmeye devam etmiştir.
Medya hizmet sağlayıcı tarafından patlama anının görüntülerinin11.39.35-11.41.16 ilk olarak saatleri arasında ekrana getirildiği izlenmiştir. Gürkan Hacır'ın patlama anı görüntülerini “Sevgili seyirciler şu anda patlama anının görüntülerini ilk defa Halk Tv’den izleyeceksiniz. 9 saniyelik bir görüntü, öyle kanlı vs. bir görüntü değil ama patlama anı var. 9 saniyelik görüntüyü şimdi birlikte izleyelim sevgili seyirciler” sözleri ile görüntü ekrana getirilmiştir. Ekrana getirilen bu görüntüye Gürkan Hacır'ın "Korkunç bir patlama arkada. Görüyorsunuz defalarca 9 sn’lik bir görüntü, televizyonlarda ilk defa yayınlanıyor şu anda. (görüntü defalarca ekrana getirilmiştir)..artık öyle bir dehşet çağındayız ki canlı yayında insanların katledildiği görüntüleri görebiliyoruz. Bu dehşete milyonlar tanık olabiliyor evet görüyorsunuz korkunç bir patlama." ifadeleriyle izleyici ile paylaşması dikkat çekmiştir.(Klip 2/Gürkan Hacır)
Gün içerisinde patlama anı görüntülerinin;15.10 ve 15.53 zaman dilimi içerisinde de defalarca ekrana getirildiği izlenmiştir.
Bu tür durumlarda yayın kuruluşlarının, yayıncı sorumluluğu gereği olayı soğukkanlılıkla ele alarak görüntüleri ve yorumları bir süzgeçten geçirdikten sonra izleyicilere aktarması beklenmektedir. Yayın kuruluşlarının olağan dışı durumlarla ilgili olarak yaptıkları yayında reyting kaygısı gütmeksizin, olayın olası bir toplumsal infial durumuna yol açabilmesi ihtimalini de göz önünde bulundurarak, sadece haber çerçevesi içinde kalmaya özen gösterecek şekilde bir tutum sergilemesi ve terör örgütlerinin propagandasını yapacak görüntü ve yorumlardan kaçınması gerekmektedir. Haberin tüm unsurlarıyla bir bütün olduğu göz ardı edilmemeli ve olay anı ve sonrasındaki görüntülerin yayınlanmasında, özellikle de böylesi kriz zamanlarda gerçekleştirilen canlı yayınlardaki izlenimlerin aktarılmasında kullanılan ifadelere ve yapılan yorumlarda da özen gösterilmelidir.
Ancak, Halk Tv medya hizmet sağlayıcı tarafından olayın hemen ardından ekrana getirilen ilk bir saatlik dilim içerisinde, olaydan hemen sonrasına ait; ambülans sesleri, kollarda destekle yürüyen, yerlerde yatan yaralılar ve yaralılara yapılan müdahale anları, koşuşan insanlar, cep telefonlarıyla yakınlarına ulaşmaya çalışanlar, kalabalığın içinden “ya bulamıyorum, çocuklarımızı bulamıyorum" (10.55.00-10.57.04-11.00.24)” diyerek cep telefonuyla yakınına bilgi veren bir kadının çaresiz hali, olay yerindeki insanların panik halini yansıtan olay yerinin ilk görüntülerinin eşliğinde kurulan canlı bağlantılarda olay yerinden izlenimlerin aktarılmasında "... Sadece üstümüzden canlı uçuştuğunu, iki bomba sesi duyduk kendimizi yere attık, akabinde arkadaşlarımın bir kısmını kanlar içerisinde gördüm,….oğlum kayıp, Oğulcan, oğlumdan haber alamadım,...fakat şu da var bir arkadaşım ayağıyla bir kemik parçasını itti “kafatası parçası” dedi ve ben onu titreyen ellerimle çekmeye çalıştım gerçekten kafatasına benziyordu eğer kafatasıysa bu bir canlı bomba, büyük bir olasılıkla canlı bomba patlattılar, ben hayatımda böyle bir patlama duymadım,...garın önünde bir kız arkadaşım bacağını görmek istiyordu oysa bacağı parça parçaydı…. burda insanlar büyük bir telaş içinde. Yerlerde patlamanın etkisiyle sağa sola dağılmış, elbiseler, çantalar, bayraklar var..burda binlerce insan var yaralıları ambülanslar taşımaya çalışıyor, yerlerde kan lekeleri var, kan birikintileri var, büyük bir saldırı bu..” gibi dehşet dolu ifadelere eşlik eden dehşet anı görüntülerinin sık sık ekrana getirilmesinin yukarıda açıklanan yayıncı sorumluluğunun gerektirdiği unsurları barındırmadığı kanaati edinilmiştir.
Medya hizmet sağlayıcının pek çok kişinin bir araya toplandığı bir yerde beklenmedik bir anda meydana gelen ve büyük can kaybına yol açan böyle bir saldırıdan sonra toplumda doğal olarak yaşanan korku ve panik durumunu göz ardı ettiği, alınan bilgilerin aktarılmasına ve olay yerinden izlenimlerini sıcağı sıcağına aktaran ve yaşadıkları dehşeti panikle, telaşla, zaman zaman ağlayarak anlatan görgü tanıklarının ifadelerine eşlik eden olay anı sonrasının görüntülerini dakikalarca ekranda tuttuğu izlenmiş ve olayla ilgili tarif edilen yayınlarının terörün ve terör eyleminin korkutucu yıldırcı yönlerini yansıtacak nitelikte olduğu ve bu büyük toplumsal travmanın görüntülerinin özellikle de çocuk ve genç izleyici kitlesi üzerinde bırakacağı olumsuz etkilerin dikkate alınmadığı düşünülmüştür. Bu yayınları nedeniyle HALK TV medya hizmet sağlayıcının 6112 sayılı kanunun 8/1.maddesinin (ç) fıkrasında yer alan yayınlar "İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz.....", aynı maddenin (d) fıkrasında yer alan "Terörü övemez ve teşvik edemez, terör örgütlerini güçlü veya haklı gösteremez, terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz. Terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet eder şekilde sunamaz." ve 6112/ 8-2 fıkrasındaki "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz." hükümlerini ihlal ettiği değerlendirilmiştir.” Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın Kuruluşu'nun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ç) ve (d) bentleri ile 8. Maddesinin ikinci fıkrasını ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe: Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Bilindiği üzere; insan onuru kavramı, bir yandan insanın kendisine duyduğu öz saygıyı, izzet-i nefsi ifade ederken; diğer yandan da, bir insana başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değeri, gururu ve şerefi vurgulamaktadır. Her iki tanım da “onuru”, insana duyulan saygının kaynağı olarak işaret etmektedir. İnsan onuru kavramı hukuk düzeni tarafından da kendisine önem atfedilmiş bir kavramdır. İnsanın doğuştan sahip olduğu dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez hak ve özgürlüklerden olan insan onuru, yasal metinlerde de bu şekli ile düzenlenmiş ve güvence altına alınmıştır.
Söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin incelenmesi sonucunda; olaydan hemen sonrasına ait, ambülans sesleri, kollarda destekle yürüyen, yerlerde yatan yaralılar ve yaralılara yapılan müdahale anları, koşuşan insanlar, cep telefonlarıyla yakınlarına ulaşmaya çalışanlar, kalabalığın içinden “ya bulamıyorum, çocuklarımızı bulamıyorum” diyerek cep telefonuyla yakınına bilgi veren bir kadının çaresiz hali, olay yerindeki insanların panik halini yansıtan dehşet anı görüntülerinin sık sık ekrana getirilmesinin insan onurunu zedeleyeceği düşünülmektedir.
Bu nedenle ihlale konu yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve ikinci fıkrasının ihlalinden ziyade, (ç) bendinde yer alan "İnsan onuruna (...) saygılı olma ilkesine aykırı olamaz,(...)" hükmünün ihlalinin ön plana çıktığı kanaatine varılmıştır.
Anılan kuruluşa 15.05.2013 tarihli yayını nedeniyle evvelce 22.05.2013 tarih ve 2013/32 sayılı toplantıda alınan 3 nolu Üst Kurul Kararıyla 6112 Sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır. Bu itibarla; 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, HALK TV logosuyla yayın yapan HALK RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIK A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan; “İnsan onuruna…saygılı olma ilkesine aykırı olamaz,...” ilkesinin tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1-İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Eylül 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 33.217,29 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin)( 2015 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 13.601 (onüçbinaltıyüzbir - ) Türk Lirasından az olamayacağından 13.601 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı Kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Üst Kurul Üyesi Ersin ÖNGEL’in karşı oyuyla, oy çokluğu ile karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 04.11.2015 gün ve 47 sayılı toplantıda aldığı 99 no.lu karara karşı oy yazısı.
Ersin ÖNGEL Şerhidir.