İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 16.10.2015/1589 tarih/sayılı yazısının incelenmesi sonucunda, CNN TÜRK logosuyla yayın yapan Doruk Televizyon ve Radyo Yay. A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında alınan ‘6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkra (ç) bendi ihlali olduğuna ’ yönündeki Oyçokluğu kararına Karşıoy kullandım.
Ankara’da terör saldırısı ve patlamaların olduğu gün 13:00 Haber’de patlama anı görüntülerinin 29 defa tekrar edilmesi nedeniyle ihlal olduğu kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Başkentte vuku bulan bu elim terör saldırısının tüm kamuoyunda büyük infial yarattığı, özellikle olayın olduğu ilk saatler içinde haber ve bilgi alma hakkı kapsamında doğru enformasyona ulaşma kaygısının en üst düzeye ulaştığı malumdur. Bu nedenle çok sayıda yayın kuruluşunun olay yerinden kontrol edilmemiş görüntüleri, ilk panikle ve özenle incelemeden ekrana taşıdığı, olayın ilk şokuyla haber ekiplerinin dahil yayıncıların çoğunun gerekli yayıncılık refleksini gösteremedikleri anlaşılmaktadır.
Durum böyleyken, bu acil durum şartlarında ve olayın ilk dakikalarından itibaren bile CNN Türk logolu kuruluşun ekrana taşıdığı görüntüler konusunda çok hassas davrandığı, yaralı vb görüntüleri mutlaka görüntüyü flulaştırarak kapattığı, sözlü röportajlarda doğrulanmamış bilgi vermemeye dikkat ettiği, kamuoyunun umutsuzluğa kapılmaması veya yanıltılmaması için belli bir özeni gösterdiği açıkça görülmektedir. Ayrıca, konuyla ilgili yayın yasağının getirildiği 15:00’dan sonra da bu görüntülere de yer vermediği tespit edilmiştir.
Bu duruma rağmen, sadece kan ya da vahşet içermeyen patlama anı görüntüsünün ekrana getirilmesi nedeniyle bu kuruluşa da ceza verilmesinin hakkaniyet ve adaletle bağdaşır bir yanı olmadığı görüşündeyim. Ülkemizde yayıncılık sektörünün bu ve benzeri acil durumlarda doğru refleks göstermesini, yayın yasaklarına gerek duyulmadan dengeli ve dikkatli habercilikle doğru bilgi aktarımını alışkanlık haline getirmesini sağlamak Üst Kurul’un görevleri arasındadır. Bu görev yerine getirilirken gerekli düzenlemeleri yapmak, denetimi sağlamak kadar yayınları adaletle ele alarak değerlendirmek de önemlidir.
Burada olduğu gibi, yayıncılık ilkelerine dikkat eden ve özenli davranan kuruluşları da yeterli özeni göstermediği düşünülenlerle aynı kefeye koyarak, ayrım gözetmeden cezalandırmanın hatalı olduğu, böylesi kararlardan sonra yayın kuruluşlarının ‘dikkat etsek de ceza alıyoruz’ duygusu ile daha da az özen gösterecekleri, bunun da kamuoyunun çeşitli kesimlerinin zarar görmesine yol açacağı görüşündeyim.
Yayında 6112 sayılı Kanun hükümlerinin ihlal edilmediği düşüncesinde olduğumdan Oyçokluğu kararında Karşıoy kullandım.