İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 09.10.2015 tarihli ve 1523 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“HABER TÜRK logosu ile yayın yapmakta olan CİNER MEDYA TV HİZMETLERİ A.Ş. ticari ünvanlı yayın kuruluşunda Cumartesi günü 23.15 başlayıp, Pazar günü 03:45'te biten ve 4 saat 30 dk. süren "Tarihin Arka Odası" isimli bir tarih programı yer almaktadır. Moderatörlüğünü Murat BARDAKÇI'nın yaptığı ve yorumcu olarak Erhan AFYONCU ile Ayşe ÖZEK'in katıldığı programda her hafta farklı bir tarih-kültür konusu ele alınmaktadır.
26.09.2015 Pazar akşamı saat 23:15'te başlayan programda, Osmanlı dönemi fetvaları ele alınmış ve Ebussuud Efendinin fetvacılığı üzerinde durulmuştur. Murat BARDAKÇIda Ebussuud Efendi fetvalarından şu örneği vermiştir (Klip 1 İhlal): "Afyon çiğnemek caiz mi, haram mı? demiş. İnsan, aynen şöyledir; "İnsanlıktan çıkmıştır" diyor. "Ne poh yirse yisün"diyor. Aynen böyledir."
Yine aynı programda Şerif Hüseyin'in Osmanlı İmparatorluğunun son padişahı Sultan Vahdeddin'e gönderdiği mektup ele alınmıştır. Murat BARDAKÇI sözkonusu mektubun İngilizce'den Türkçe'ye aslına uygun olarak çevrilmediğini, Sultan Vahdeddin'e"yalakalık"yapmak için cümlelerin daha yüceltici ifadelerle Türkçe'ye tercüme edildiğini belirtmiş ve bu durumu ifade etmek için de tabasbus kelimesini kullanmıştır.
Söz konusu programda Murat BARDAKÇI "Tabasbus" kelimesi ile ilgili ekteki klipte de (Klip 2 İhlal) görüleceği üzere şu açıklamayı yapmıştır: "Upuzun bir bip gelmiş. Haa! İlkgüncüğüm kesersen yazar gösteririm. Haa! Efendim! Tabasbus kelimesi eee tabasbus (Ayşe ÖZEK: Bak söyleyecek) Arapça zannedersem buse öpücük sözünden Arapçalaştırılmış, ama Türkler tarafından Arapçalaştırılmış çok güzel bir kelimedir.Yani yalaka sözünün daha ağırıdır... Tabasbusun amiyene tabirle tam türkçesi (kesinti)... Tam Türkçesi amiyane tabirle "kıç yalayıcısı"dır. (Gülüşmeler)Ya tarih dersi veriyoruz kardeşim.Argo da, hakaret de, bilmem ne de tarihin parçasıdır, unsurudur... Kesti mi? Sevgili seyircilerimiz söylerler. "Kesdiler, duyamadık" diyorlar. Peki yazıyorum... "Tabasbus" budur. Yahu Sultan İbrahim sadrazamına ya tarihi şey hangisinde geçer, kimde geçer? (Erhan AFYONCU: Naima / Ayşe ÖZEK: Naima)... Naima Tarihinde "Mütevelli yapılı kodoş, karpuz kılıklı pezevenk"diyor... Haa! Duyulmamış. İlkgün / Ayşe ÖZEK: Eyvah! / Erhan AFYONCU: Kesilmedi de, / Murat BARDAKÇI: Kesmiş. Harun göndermiş "duyulmadı" demiş. Haruncuğum! Hemen mesaj at! Tabasbusun ikinci tercümesi kesildi mi, kesilmedi mi?... Bakın! Yaklaşalım arkadaşlar!... (Kağıda yazıp gösteriyor. Kağıtta "tabasbus-kıç yalama" yazmaktadır.) Bunun tam -bak şeye gitti aklım-avami karşılığı "kıç yalama" dır.
Kamuoyunca bilindiği üzere Murat BARDAKÇIuzun süredir HABER TÜRK kanalında yukarıda sözü edilen tarih-kültür programını sunmaktadır. Bu program geniş kitlelerce takip edilmekte ve özellikle tarihe ilgi duyan genç kuşaklarca büyük ilgi görmektedir. Murat BARDAKÇI ve konuklarının entelektüel birikimi bu gençlerin üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Yukarıda geçen argo ve kaba ifadeler ise sözkonusu şahısların entelektüel birikimlerinin tesiriyle sıradan, normal ve toplumsal hayatta kabul edilebilir ifadelermiş gibi algılanmaktadır. Bununla birlikte Murat BARDAKÇI bu argo ifadeleri ısrarla söylemiş, argo ifadelerinin kesilmemesi için ısrar etmiş, ifadeleri kesildiğinde ise sözkonusu ifadeyi bir kağıda yazarak seyircilere göstermiştir. Dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise Murat BARDAKÇI"Argo da, hakaret de, bilmem ne de tarihin parçasıdır, unsurudur."diyerek ifadelerinin argo olduğunu kabul etmekte fakat argonun tarihin bir parçası olduğunu söyleyerek argo ifadeleri kullanmayı kamuoyuna açık bir program yaptığını göz ardı ederek meşru gösterme çabası içine girmektedir. Kamuoyuna açık bir kültür programında bu tarzdan ifadelerin kullanılmasının yayın ilkeleriyle bağdaşmayacağı açıktır. Programda dikkat çeken bir başka husus ise program yapımcısının Murat BARDAKÇI'nın argo ifadelerini başlangıçta keserken Murat BARDAKÇI'nın telkinleriyle daha sonra argo ifadeleri kesmekten vazgeçerek editoryal sorumluluğunu bilinçli olarak ihmal etmesidir. Ayrıca söz konusu programa aynı konuda (8/1/m) daha önce Üst Kurulun 18.09.2014 tarih 2014/49 sayılı toplantısında aldığı 32 no'lu kararı ve 30.12.2014 tarih 2014/65 sayılı toplantısında 32 no'lu kararı ile iki kez para cezası verilmiş, fakat buna rağmen Murat Bardakçı'nın söz konusu ifadeleri müeyyide uygulanabileceğini bilerek kullandığı değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak, söz konusu programda mükerrer olarak argo ifadeler kullanılmış, bunda kesintilere rağmen ısrar edilmiş ve bu ifadeler meşrulaştırılmaya çalışılarak 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinde yer alan"Türkçenin, özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez."hükmünü ihlal ettiği değerlendirilmiştir.”
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın kuruluşunun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendini ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca yapılan değerlendirmesi neticesinde;
İhlal konusu yayında, dilin düzeysiz ve kaba kullanıldığı anlaşılmakla, 6112 sayılı Kanun’un 8 inci maddesini birinci fıkrasının (m) bendinde yer alan "... dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez."hükmünün ihlal edildiği kanaatine varılmıştır.
Söz konusu kuruluşa 07.08.2012 tarihli yayını nedeniyle evvelce 13.09.2012 tarih ve 2012/51 sayılı toplantıda alınan 21 nolu Üst Kurul Kararıyla 6112 Sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır.
Bu itibarla; 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinin tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, HABERTÜRK logosuyla yayın yapan CİNER MEDYA TV HİZMETLERİ A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinde yer alan "... dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez. " hükmünün tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ağustos 2015 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 1.212.959,00 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) ( 2015 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 13.601 (onüçbinaltıyüzbir - ) Türk Lirasından az olamayacağından 13.601 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı Kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oy birliğiyle karar verildi.