“Medya Mahallesi” adlı yayını
İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 20.10.2015 tarihli ve 1644 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“İLGİ : T.C. BAŞBAKANLIK Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü'nün Başbakan Yardımcısı Yalçın AKDOĞAN imzasıyla gönderilen 10.10.2015 tarih ve 02255 sayılı Yayın Yasağı kararı.
Halk Tv adlı medya hizmet sağlayıcı tarafından hafta içi her gün saat 11.00'de Ayşenur Arslan'ın sunduğu "Medya Mahallesi" adlı güne yansıyan haberlerin ve gazetelerden haberlerinin verilerek yorumlandığı, ülke gündemine ait gelişmelerin masaya yatırıldığı ve stüdyo konuğu ile birlikte değerlendirildiği bir program yayınlanmaktadır.14.10.2015 tarihinde yayınlanan "Medya Mahallesi" adlı programa Disk Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu stüdyo konuğu olarak katılmış ve 10.10.2015 tarihinde Ankara'da yaşanan patlama olayı ile ilgili gelişmeler, bağlantılar, tüm ayrıntılarıyla ele alınmıştır.
Ayşenur Arslan programın başında; Ankara Tren Garında gerçekleşen patlama ile ilgili programa bir görgü tanığının da telefonla bağlanacağını "Bu arada telefonda, bir görgü tanığı olacak. Hep konuşulan bir ismin dışında bir canlı bomba, emniyetteki canlı bomba listesinde yer alan, bir başka ismi gördüğünü düşünen, kuvvetle muhtemel o olduğunu düşünen bir görgü tanığı olacak, o konuda benim de ayrıca bir başka tanıklıkla ilgili size söyleyeceklerim olacak" şeklinde duyurmuştur.
Programın ilerleyen dakikalarında Ayşenur Arslan ile konuğu arasında 10.10.2015 günü Ankara Tren Garında gerçekleşen patlama olayı ile ilgili aşağıda deşifresi verilen diyalogların geçtiği tespit edilmiştir.
11.26.20-12.32.35////Klip 1
Ayşenur Arslan: ... Bakın 21 canlı bomba, zaten Davutoğlu’da dedi ki “elimizde bilgiler var” dedi. Sonra canım onları tutuklayamayız ki, NTV’deki konuşmasında "yani bir eylem yok, elimizde, sonra savcı bırakıverir" laflarını ‘çarpıtıldı’ diye, yaa canlı yayında izlendi, bir yerde konuşsa da cımbızlansa anlayacağım, canlı yayında söyledi, biz de canlı yayında anladık, hepimiz anladık. Neyse, o 21 kişi bakın bunlar: 15 erkek var, 2’si yabancı, 6 kadın canlı bomba var, 2 yabancı kadın bombanın fotoğrafı yok, toplam 21 canlı bombaa!(Ekrana “ellerindeki liste” yazısının altında 15 erkek-2’si yabancı 6 kadın-21 canlı bomba” yazısı ile kişilerin vesikalık fotoğrafları getiriliyor) Şimdi, Cumhuriyet Gazetesinde bu gün, bu konuda bazı bilgiler var ve şu fotoğrafları da ordan aldım. (ekrana dörtlü fotoğraf karesi getiriliyor, fotoğrafların altlarında isimler bulunuyor)Şimdi bakın kırmızı ile çerçevelenmiş olanlar; sağ üstte Yunus Emre Alagöz, sol altta da Muhammed Zana Alkan var. Şimdi, Yunus Emre Alagöz’ü, biz şurdan biliyoruz, Suruç olayında Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün kendisini canlı bomba olarak patlattığını biliyoruz. Baba da hatta “siz çocuklarımı işte böyle aldılar, ettiler, biri gitti birini daha bulun” gibilerinden yakındığını da biliyoruz. Bunların Adıyaman’da, Adıyaman Grubu ya da Dokumacı grubu olarak, bu Alagöz kardeşlerin, faaliyette olduğunu biliyoruz. Milliyet’te bu gün Tolga Şardan çok ayrıntılı bir haberle bu Alagöz Kardeşler, bağlantılarını ve muhtemelen tekrar görelim o dörtlü kareyi (ekrana dörtlü fotoğraf karesi getiriliyor, fotoğrafların altlarında isimleri var)Yunus Emre Alagöz’ün tespit edildiğini, kameralardan, söylüyor Milliyet’ten Tolga Şardan (ekrana dörtlü fotoğraf karesi gösteriliyor) Şimdi patlama öncesinde görüntülenmiş, yüzü çok fazla net değilmiş ama modern teknolojik destekle yüz netleştirilmiş, Tolga Şardan’ın haberinden aktarıyorum size ve %90 ihtimalle Yunus Emre Alagöz olduğu tespit edilmiş. Fakat bir de Muhammed Zana Alkan var, hani etrafı kırmızı çerçeve ile ona tekrar bakın sol altta ona bir daha bakın (ekrana dörtlü fotoğraf karesi gösteriliyor) Şimdi telefon hattında Hakan var(11.30.19) soyadını paylaşmak istemiyorum, onun güvenliği açısından paylaşmak istemiyorum. Hakan, görgü tanığı. Bu Muhammed Zana Alkan’la ilgili bizimle paylaşacakları var. Hakan seni dinliyoruz. Sen olay yerinde bu kişiyi gördüğünü düşünüyorsun, böyle bir kanaate sahipsin. Anlatır mısın neden, nasıl böyle bir kanaate vardın?
Görgü Tanığı Hakan: Şöyle söyleyeyim, o gün orda patlamanın hemen ardından yaralılarla ve ölen arkadaşlarla ilgilendik ve olayın sonuna kadar ben oradaydım. Garın hemen önünde havuz gibi bir yer vardı, oraya çok yakın bir noktada bir tane ceset vardı. Öncelikli olarak onun arkadaşlarımızdan birinin olduğunu düşündüm Fakat cesedin göğsünden üst tarafı vardı alt tarafı yoktu daha sonra düşündüğümde onun canlı bomba olabileceği aklıma geldi.
Ayşenur Arslan: Bir saniye şu dörtlü fotoğrafı bi görelim tekrar (ekrana dörtlü fotoğraf karesi gösteriliyor) Bu kişinin Muhammed Zana Alkan’a benzediğini zannediyorum düşünüyorsun ve söylüyorsun.
Görgü Tanığı Hakan: Tam olarak emin olmamakla birlikte
Ayşenur Arslan : Elbette, elbette
Görgü Tanığı Hakan: orda gördüğüm kişinin o fotoğraftaki kişiyle aynı olduğunu düşünüyorum fakat sakalları kirli sakaldan hafif daha uzundu, saçları da o fotoğraftan çok az daha uzundu
Ayşenur Arslan: Tabii ordaki kalabalıkta böyle çıkarsa çok hemen belli olur. Eğer dediğin gibiyse saçını biraz daha uzatıp, sakalını kesmiş olması, kirli sakal gibi bırakmış olması çok muhtemeldir, peki,
Görgü Tanığı Hakan: Ekstradan da bir başka bilgi daha var elimde
Ayşenur Arslan: Tamam, nedir?
Görgü Tanığı Hakan: Benim burdan sevdiğim bir ağabeyim var. O da o gün ordaydı, eylemdeydi. Onun anlattığına göre de garın içerisinden tuvalete giderken, ordan garın içerisinden birisinin çıktığını ve çok tedirgin gözüktüğünü, hatta göz göze geldiklerinde gözünü kaçırıp, hızla ordan uzaklaştığını belirtti. Ve bu kişiyi fotoğraflarını görmeden daha öncesinden, olaydan sonra birlikte konuştuğumuzda birbirimize tarif ettik ve aynı kişi olduğunu düşündük. (ekrana dörtlü fotoğraf karesi görgü tanığının konuşması süresince de ekranda tutuluyor)
Canlı olarak yayınlanan programda; sunucu Ayşenur Arslan'ın "Sen olay yerinde bu kişiyi gördüğünü düşünüyorsun, böyle bir kanaate sahipsin, ...ekrana dörtlü fotoğraf karesi gösterilerek "Bu kişinin Muhammed Zana Alkan’a benzediğini zannediyorum düşünüyorsun ve söylüyorsun,...Şimdi adı bizde saklı görgü tanığı tuvalette gördüğünü söylüyor sen de olay sonrası gördüğünü söylüyorsun ve ikiniz de bu kişi olduğunu düşünüyorsunuz?..." şeklindeki sözlerine cevaben görgü tanığı olarak telefonla katılımı sağlanan Hakan adlı kişinin " Öncelikli olarak onun arkadaşlarımızdan birinin olduğunu düşündüm. Fakat cesedin göğsünden üst tarafı vardı alt tarafı yoktu daha sonra düşündüğümde onun canlı bomba olabileceği aklıma geldi,...Tam olarak emin olmamakla birlikte orda gördüğüm kişinin o fotoğraftaki kişiyle aynı olduğunu düşünüyorum..., Ve bu kişiyi fotoğraflarını görmeden daha öncesinden, olaydan sonra birlikte konuştuğumuzda birbirimize tarif ettik ve aynı kişi olduğunu düşündük., Düşünüyoruz, dün canlı bombaların listesinin fotoğrafları yayınlandığında ben tekrar teyit etmek için ona gösterdim (bir başka arkadaşından bahsederek), senin söylediğim bu muydu diye ve orda yine ortaklaştık, evet buna benziyor diye.. " şeklindeki ifadelerinden, hiç bir kesinleşmiş bilginin bulunmadığı, tahmine dayalı olduğu anlaşılan, doğruluğu henüz kanıtlanmamış bilgilerin izleyici ile paylaşıldığı, toplumsal duyarlılığın en üst düzeyde olduğu böyle bir zamanda bu bilgilerle ilgili olarak yetkili kurumların açıklama yapmasının beklenmesi yerine kesinleşmemiş bilgilerin aktarıldığı, program sunucusunun ve görgü tanığı olarak bağlanan kişinin bile tahmini olduğunu söylediği ve kendi şüphesi ve düşüncesi olduğu ifade ettiği böyle bir yayının yayıncının sorumluluğu ile bağdaşmadığı gibi olayın aydınlatılmasının, şüphelilerin yakalanmasının ve irtibatlarının deşifre edilmesinin engellenebileceği ve kamu düzeninin bozulması riskinin meydana gelebileceğinin göz ardı edildiği düşünülmüştür.
Bilindiği gibi Ankara Tren Garı'nda yaşanan patlama ile ilgili Başbakanlık Güvenlik İşl. Gn.Md.nün 10.10.2015 tarih ve 41654118-951-01-07/02255 sayılı yayın yasağı kararı ile yayın yasağı getirilmiş bulunmaktadır. HALK TV adlı medya hizmet sağlayıcının 14.10.2015 tarihinde yayınlanan "Medya Mahallesi" adlı programda ilgi'de kayıtlı yayın yasağının ihlal edildiği düşünülmüş ve bu yayını nedeniyle 6112 sayılı Kanun'un Madde 7-(1) de belirtilen "Savaşlar, terör amaçlı saldırılar, doğal afetler ve benzeri olağanüstü durumların ortaya çıkardığı kriz zamanlarında da ifade ve haber alma özgürlüğü esas olup, yayın hizmetleri önceden denetlenemez ve yargı kararları saklı kalmak kaydıyla durdurulamaz. Ancak, millî güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hâllerde yahut kamu düzeninin ciddî şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda, Başbakan veya görevlendireceği bakan geçici yayın yasağı getirebilir." hükmünü ihlal ettiği değerlendirilmiştir.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu
Söz konusu yayın ile 6112 sayılı Kanunun "Olağanüstü dönemlerde yayınlar" başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasının ihlal edildiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Söz konusu yayında; yayın yasağının kapsamı dışına çıkılmadığı ve haber niteliği çerçevesinde kalındığı anlaşılmakla 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'a aykırı bir husus olmadığı kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; HALK TV logosuyla yayın yapan HALK RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIK A.Ş. hakkında, bahse konu yayını nedeniyle, 6112 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA oy birliği ile karar verildi.